@Ahmetgitar Bey evet paylaşayım...
(Bu yazıyı birkaç gün önce yazmış ama yayınlamamıştım. "Konuyu bir de bisiklet ekipmanları, aksesuarları ve giyimi üzerinden ilerletsek.." diye yazmıştım ki, şimdi görüyorum da evet buradan da yol alıyoruz artık...

)
Benim de maceralarım var, şöyle ki:
* Reflektörlü yelek maceram: Decathlondan aldığım reflektörlü yeleğimi baharda güzel güzel kullanıyordum, çünkü ön kısmı rüzgar geçirmeyen yapıdaydı. Ta ki yazın sıcakları başlayana dek. Aynı yapı bu defa ter içinde kalmama neden oluyordu. Önünü açıp ilerlesem bu defa da rüzgarı yelkenli gibi alıyor, performansımı etkiliyordu. Gidip direkt rüzgar geçirebilen fileli bir şey aldım.
* Sele maceram: Sele üzerinde yaşadığım popo sıkıntılarımdan dolayı önce bir jel dolgulu sele aldım. (120TL) Batım hala rahatsızlığım devam ediyor, bu defa jel dolgulu bisiklet taytı aldım.. (70TL) Bir yaz günü güneşin altında sürekli 70 km yapınca bunun da çare olmadığını gördüm, gittim 250TLye Brooks B17 sele aldım. Ve 1000km sonunda artık olay budur dedim ve taytımı da jelli selemi de elden çıkardım.
* Arka çakar ışık maceram: Bisiklete yeni başladığım dönemler olduğu için öyle bir çakar ışığa 100-150TLler veremem diyerekten, 10-15-20 TL lik ürünleri kullanıp kullanıp memnun olamadığımdan, (ya ışığı zayıftı, ya çok kolay su geçiriyordu vs) 3-4 ışık denemem sonrasında tesadüfen rastladığım/bulduğum 15 liralık bir ürünün fiyat/performans olarak oldukça tatmin ettiğini gördüm.
* Arka heybe maceram: Şuan 3. heybemdeyim. İlk heybem küçük olduğundan, benzer bir modelini büyüğünü aldım. Bir önceki yaz 15 günlük turumda kullandım. Sağ-sol ve üst tek parça bir heybeydi. (Gün içinde kullanımı oldukça pratikti memnundum.) Ama akşamları çıkar, sabahları tak zor olduğunu gördüm. Üstüne bir de yağmurda üstüne kılıf koysam da lastiklerden sıçrayan suların heybenin iç kısımlarından heybeyi ıslatması son damla oldu benim için. Ve gittim Ortlieb city modelini ikinci elden aldım. Çok kullanışlı ve su geçirmez. Ama gözüm daha da kullanışlı olan modellerinde değil desem yalan olur..

* Çamurluk maceram: Bisiklet tur bisikleti olunca çamurluk ihtiyaç oldu. Aldığım ilk çamurluk maşallah, viraj alırken sağa-sola sıçratan çok kötü bir çamurluktu. İkinci elden Bontrager çamurluk almak zorunda kaldım..
* Park ayağı maceram: Şu anda evde alıp alıp başarısızlıkla sonuçlanmış tam 4 adet park ayağım var. (Şu an kullandığımla toplam 5 adet) 2 adet orta normal ayaklık, 2 adet orta çatallı ayaklık, 1 adet de arka ayaklık. (şu an kullandığım) Bisiklete yük yükledikçe denge merkezi haliyle değişiyor ve ortada olan park ayaklarının (çatallı model dahi olsa) bir yerde saçmalamaya başladıklarını gördüm. Sırf bu durumdan rüzgarda park halindeki bisikletim arka aktarıcı üzerine düştü ve arka aktarıcımı değiştirmek zorunda kaldım. Kadro kulağı diye ayrı bir parçası olmadığı için de yamulan kısmı düzelttirmek zorunda kaldım. (Riskli bir işti, bi kırıldı mı kadro doğru çöpe gidecekti.)
* Bisiklet kilidi maceram: İlk kullandığım normal kilitler, bisikletim ekipmanı ve donanımı ile yükseldikçe güven vermemeye başlayınca, maşaya takılan, hem alarmlı hem alarmsız kullanılabilen bir kilit sahibi oldum.
* Zil maceram: Şehir içi trafiğin fazla olduğu sürüşlerde park halindeki araçların yola bakan kapılarının aniden açılması ile yaşadığım 1-2 tehlikeden sonra bu gibi zamanlarda kullanacağım yüksek sesli korna gibi bir şeye ihtiyaç duydum ve gittim zilin yanına böylesi bir aleti aldım..
* Gidon çantası maceram: İlk kullandığım çantam cırt-bantla gidona takılabilen küçük bir çantaydı. 10-15 günlük araştırmalarım sonucunda internetten 3-4 farklı gidon çantası sipariş ettim. Gelen çantaları tek tek inceledim ve şuan kullandığım Zixtro marka çantada karar kıldım (diğerlerini iade ettim). 1 senedir de kullanıyordum güzel güzel. Ama o da ne, 2-3 gün önce farkettim ki çantanın kilit mekanizmasına takılan plastik aksamları yer yer kırılmış. Şuan her an bir yerlerde elimde kalacakmış olasılığı dahilinde yaşıyoruz. Yakın vadede kendimi yeni bir çanta macerasına hazırlamam gerekecek sanırım...
Bahsettiğim bu harcamaların en büyük nedenleri bilgi-tecrübe eksikliği ve maddi imkanlar... Şöyle bir bakıp hesaplayınca alacağım 1 ürünün yanında, bahsettiğim nedenlerden dolayı fazladan 2-3 ürün almışım. Bunu sadece ben yaşamıyorumdur sanırım.. (Evet yaşamıyormuşum...)
Bisikletforum büyük ve güvenilir bir aile. Aslında bir youtube kanalı mı kursak (ya da başka bir platform), kullandığımız memnun kaldığımız ya da kalmadığımız ekipman, aksesuar ve giyim malzemelerimizi tanıtacağımız, (eksileri-artılarıyla, kullanım alanı-kullanmama alanlarıyla, ergonomisi-ekonomisiyle, fiyatıyla-performansıyla, vs vs) anlatacağımız, birbirimize tecrübelerimizle yol gösterecğimiz ve nihayetinde doğru ürüne daha az emek-zaman-para harcayarak ulaşabilmemize aracı olacak bir platform, bir kanal...