İETT Sıkıştırması - 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Bisiklet Korteji

@anıl şentürkk

katılıyorum...yolun konumu dar ise yola yayılmak,özellikle ortaköyden beşiktaşa gelirken çırağanda,orada hep yolu kapattık.zati trafikte sıkışık idi.

Valla bisikletlisin diye sana haklı diyemeyeceğim, kusura bakma. Senin orada yoluna devam etmen gerekiyordu, işi biraz şova dökmüşsün.

Adamlar binlerce canı oradan oraya götürme sorumluluğunun altında ezilirken, bir manyak tarafından şemsiyeyle tartaklanıyorlar, evde karısına işte patronuna ezilen sünepelerin sinir patlamalarına tahammül ediyorlar, arabasını servise veren ve toplu taşımaya tenezzül eden kokonaların bıdı bıdılarına katlanıyorlar, taksiciler tarafından taciz ediliyorlar, durağa milimetrik yanaşmadı diye yolcudan laf işitiyorlar, herkesten küfür yiyorlar vs. vs.

Şimdi bir biz eksiktik, vurup öldürelim kurtulsunlar bari.

arkadaşlar, malesef her şey kural bilmek ve uygulamak ile çözülmüyor... biz bireyler olarak içimizde birbirimize karşı maksimum anlayış ve enginliği göstermiyorsak zaten kural vs. hiçbir işe yaramaz. burada 1 bisiklet te olsa 100 bisiklet te olsa şoförün tavrı değişemez, ancak bisikletli olan arkadaşımda ısrarla daralan ve yaklaşan tehlikenin üzerine gidemez... trafikte her zaman öngörü ve tahminlerimizi en üst seviyede kullanmalıyız, trafik te İNATLAŞMAK azraile kafa tutmaktan başka bir anlam barındırmaz. bir tarafımız dağıldıktan sonra haklısın veya haklıyım bir şey ifade etmez. Şahsi fikrim; otobüs zaten duracak burada kaldırım ile otobüs arasındaki koridoru koruyup bisikletli arkadaşların geçişlerini güvenli yapmalarına yardımcı olabilir (sonuçta trafik akışını rahatlatmak denen bir olay var) aynı zamanda da kendi durma noktasına yanaşma sürecini tamamlayabilirdi, mecbur kalmadıkça bisikletlinin otobüsün arkasından dolanması fikri hiç güvenli bir seçenek değildir,zaten kurallar da aksini belirtmezler. çoğunluk haklılığın simgesi olamaz... haklılığım da başkalarının haklarını ihlal hakkımı doğurmaz.

Toplumsal bilincin oluşmasında asıl sorumluluk bisikletlilerin değil, eğitim sisteminindir.
Ehliyet alma sürecinizi düşünün, hanginiz yazılı sınavların yeterince bilginizi sınadığını düşündünüz?
Hangi direksiyon sınavında düz gidip parketmek dışında bir durum simüle edildi?
Kavşakta geçiş üstünlüğü kimindir sorusunun yanıtını kaç ehliyet sahibi biliyor?

Yıllardır ikiteker üzerindeyim. Trafikte iken kendimi şu süper kahraman olarak düşünürüm. GÖRÜNMEZ ADAM
Tüm hareketlerimi de buna göre planlıyorum, planlamaya devam ediyorum.
Bu hiç kazaya karışmadığım anlamına gelmesin, Görünmez Adamı da yolda ezebilecek başka süper güçleri olan sürücüler mevcut.

Bisikletli iken bu tarz sorunlarla karşılaştığımda bağırmıyorum, nasılsa trafikte yakalanıyor sürücüler.
Kibarca "az önce beni eziyordunuz, gördünüzü mü?" şeklinde uyarıyorum.
Bunun bağırıp çağırmaktan daha akılda kalıcı olduğunu düşünüyorum.

Her gün İstanbul trafiğinde işime bisikletle gidiyorum. Yıllardır böyle. Hafta sonu şehrin dışarılarına doğru yaptığım turlarda 20 - 25 arası ortalamalar çıkarırken işe gidiş ve dönüş sürüşlerinde 11 - 18 arası ortalamalar çıkarıyorum. Çok cevval bir bisikletçi değilim ve ortalama işini de çok umursamıyorum ama bu bariz fark da dikkatimi çekiyor elbet. Şehir içi trafikte sürekli kendinizi kollamazsanız ve temkinli davranmazsanız kötü olaylarla karşılaşabilirsiniz. Bu videoda olan olay İstanbul trafiğinin rutini. O otobüs o durağa girecek. Belli. O zaman frene basmak en makul harekettir. Kaza olduktan sonra ama ben haklıydım, yol benimdi demek size fayda sağlamaz. Bu kadar yoğun bir şehirde trafikte karşılıklı anlayış en gerekli kuraldır. Diğer bütün kurallar onun arkasında sıralanabilir. Kişisel tecrübelerim ticari taksi sürücüleriyle minibüsçülerin kazanacakları üç kuruş için sizin ölmenizi umursamadıkları şeklinde. Kamyoncular ve İETT şoförleri de dahil olmak üzere diğer sürücüler genelde dikkatliler. Şimdi her sabah işe giderken adım başı duran hiç bir kuralı olmayan minibüsler defalarca beni durduruyorlar. Kızıp söylenmiyorum bile. Minibüsü gördüğümde refleks olarak frenleri sıkıyorum. Bu sayede genellikle hiç tehlike atlatmadan işime gidebiliyorum. Haklı bile olsam kaportası olan bir aracın önüne çıkabilecek kadar cesur değilim ben.

Ş

Videoda yaşanan 'anlık' durumların bir çok benzerini forumdaki arkadaşlar da yaşamıştır eminim. Bunların üzerine sayfalarca tartışılır. Önemli olan o an bisiklet sürücüsü kendi güvenliği için ne yapmalı. Ben büyük araçları (servis araçları minibüs otobüs vb) gördüğüm durum ve pozisyon ne olursa olsun yol veriyorum. Yolda büyükçe yer kapladığını ve beni fark etmesinin güç olduğunu bilerek bunu yapıyorum. Altınız da bisiklet vb taşıt varsa bu böyle. İnatlaşmanın faydası yok. Amaç güvenli sürüş ise bunu baz alarak hareket etmelisiniz.

@cngz
Avrupa'nin tamami icin konusamam ama yasadigim ve bildigim kisminda toplu tasima duraga yanasmak yahut duraktan ayrilmak icin sinyal verdigi anda gecis üstünlügü toplu tasimaya aittir.

@Murtega

bu belirttiğiniz madde otobüsün sağdan gittiği durumlar için olmasın?

Herkese tek tek cevap vermek isterdim ama bu çok uzun süreceği için bir kere de yazmak istiyorum, mazur görün.

Şimdi şöyle ki, biz orada 3-5 kişi değiliz. Arkamızda ve önümüzde onlarca kişiden fazlası var. Bizim önümüzdeki kişilerle kısa bir süre ufak bi kopma yaşandı ve tekrar yakınlaştık. O esnada otobüs yanımıza geldi gayet güzel sinyalini verdi fakat bizim ne duracak ne de kaçacak yerimiz yoktu. Ben çoğunlukla takip mesafesini en ez 3 metre tutuyordum toplu sürüşlerde. (biz 3 kişi sürüşten ayrıldıktan sonra ani fren yapan biri yüzünden bi arkadaş hastaneye kaldırılmış) Her neyse, o anki psikoloji ile yapmanız gereken şeyi tam olarak düşünemeyebilirsiniz. Yalnız orada otobüse yer vermemiz için öndeki grupla veya arkadaki grupla daha çok mesafe olması gerekiyordu. Otobüs yolu daralttıktan sonra grup lideri veya başka birisi şöforle bi süre yolculuk esnasında konuştu, aralarında ne geçtiğini bilmiyorum.

Yalnız yukarda bazı yorumlar okudum. "SİZ YOLU KAPATMIŞSINIZ, 2 PİSİKLETLİ YAN YANA MI GİDER, SİZ KİMSİNİZ Bİ ŞERİT KAPATIYONUZ" gibi yorumlardı. Bizim yaptığımız, trafik kanunlarına göre 2 bisikletli bisiklet olmayan karayollarında caddelerde bilmem nelerde sağ şeridi kapatarak kullanabilir, bizde bunu usülüne göre yaptık. Yani kimse gelipte siz yolu öyle kullanamazsınız bilmem ne şerit kapatamazsınız demesin.

Yorumların birçoğu da benim bağırmamla ilgili. Otobüs daha çok yanaşmış olaydı ben yada başka bir arkadaşım ezilebilirdi, kaldırıma çıkarak bi yere vurabilirdi veya bi şekilde yaralanabilirdi. Ben bisikleti stres atma, okuluma, işime gitme, hatta müdürümün düğününe giderken (Fatih-Riva Restaurant arası) bile kullanan biriyim. Şimdi ben böyle bişeyler için kullanırken neden yaralanmak veya daha ileri seviye bi duruma düşmek için süreyim? Başıma böyle bişey geldiğinde de haliyle sinirleniyorum ve hata yapan insanlara bağırıyorum. İETT aracı gelip kimden özür diledi yada dilemedi bilinmez. Fakat birkaç kez "yanlışlıkla" üstüme kıran araç sürücüleri yolun ortasında durup "iyi misin, kusura bakma görmedim?" deme nezaketini ve insanlığını gösterdiler.

Bi yorumda şikayet edin diyen biri vardı, et kardeşim, en güzel abicim, et kurban olduğum. Ama ben gelipte sana bu videoyu yada kanalı zorla izlettirmiyorum. Ben burada bi dine,ırka,insana saldırıda bulunmuyorum bilhakis bizim üzerimize bi otobüs yapışıyor neredeyse. Herhangi birinize illa bu videoyu izleyin bilmem ne yapın diye bi zorunlulukta tutmadım yada tehdit etmedim. Unlike'a da basanlar girip bana da sövenler de olabilir, ne bu nefret anlayamadım yalnız.

"İşi şova dökmüşsün, ne uzatıyosun bas git, oralı olma uzaklaş" laflarına cidden çok karşıyım. Bugün bana yapılan bu durum, yarın size veya yakınınıza da yapılabilir. Emin olun daha kötüsü bile yapılabilir. "Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" mantığıyla yaşarsanız, o yılan değil başka bi yılan size gelir bi dokunur sonrası hayırlısı tabii.

Karayolları kanunlarının bisikletliler için olan kısmını ve o anki psikolojiyi bilenler bana hak vermişler zaten teşekkür ediyorum onlara.

Son olarak, yorumlarına veya konuya cevap veremediğim mesajlar kaldıysa kusura bakmayın.
Sormak istediğiniz veya herhangi başka bişey varsa polemik yaratmadan, mevz-u bahis çıkarmadan yazarsa sevinirim.

Umuyorum ki, videodaki kişilerin ve benim başıma gelen durumun aynısı bi gün "OTOBÜS GEÇSİN BEKLESENE" gibi gibi mesaj atan arkadaşların başına gelir. Ve umarım sıyrık almadan kurtulurlar ve daha sonrasında ne kadar sıkıntılı bi durum olduğunu öyle anlarlar.

Herkese iyi forumlar, iyi sürüşler.

@Serkan Mıstınoğlu


Tebrikler, yalnız fren konusunda yanıldınız.
*Sağa yanaşmanın bi edebi adabı olur, kurallara göreyse sıkıntı yok.
*Havalı kornamı kulllandığım bi video göremedim ama evet bağırmayı severim, napayım çın çın zil mi takayım?
*Buff taktığım için ağzım gözükmüyor ve el kol hareketi yapmayı tercih ediyorum.
*Frenim var ama durmam gereken yerde kullanırım.
*Ben kurallara göre gittiğim sürece üstüme süren birine neden anlayışlı olayım? Bu araç ambulans, itfaiye veya polis aracı değilse ve aciliyeti olan bi durum yoksa gerek duymam.
*Canımız tehlikedeyse sakin olmak zor iş, bende onu beceremem.

Serkan Mıstınoğlu tavırları:
*Forumda hata yapanı bul onu yerden yere vur.
*Bi ismi kafada tut her bi hatasında rezil et.
*Bişeyler öğretmek yerine sırf hata söylemek.

İyi forumlar, iyi sürüşler.

Burada bence bisikletliler hatali otobüs sinyal vermiş ve durağa yaklaşıyor sizin yavaşlayıp beklemeniz gerekirdi

Herkesin kendi trafik kuralları olmasına bayılıyorum. Trafiğe çıktığınızda yaşadığınız her şeyin sebebi bu arkadaşlar. Hepinizin kendi trafik kuralları var ve siz bu kurallar çerçevesinde doğrusunuz. Sizi sıkıştıran ve hatta ezen adamın da kendi kuralları var, size yol verenin de, sizin de. Yazılı olarak belirlenmiş kurallara uymak yerine kendi doğrularınıza uyduğunuz sürece bu keşmekeş devam eder.

@Serkan Mıstınoğlu
@Serkan Mıstınoğlu
Arkadaşın tavrını ben de desteklemiyorum. Ben de bazen bağırıyorum ancak bu kornamın olmaması sebebiyle oluyor, kendimi fark ettirebilmek için güçlü bir "hey" diyorum. Arkadaşın tavrının yanlış olması, sürekli tartışmaya giriyor olması burada otobüsün gerçekleştirdiği kural ihlalini değiştirmiyor. Arkadaşın tavrından dolayı haksız olduğunu düşünmek, başka videoları sebebiyle burada haksız bulmak bence ad hominem.

Burası İstanbul arkadaşlar, ve malesef İstanbul da ticari araçların tavrı hiçbir zaman sizin istediğiniz gibi olmayacak. bisikletlinin öncelikli görevi her zaman kendi can güvenliğini düşünmektir, tedbirli olmaktır. bisikletli arkadaşımızın gerekirse orada kaldırıma çıkması gerekirdi fakat ısrarlı olmayı tercih etmiş. Ne olur biraz kendimizi düşünelim.

Havalı kornalı diğer vlogger arkadaşmış karıştırmışım özür dilerim
Siz şurdan geçemeyen arkadaşmışsınız:

@Serkan Mıstınoğlu He evet oradan geçmeyen benim. Altımda yol bisikleti var diye 12-13 yaşındaki zıpır çocuklar gibi ordan oraya fırlamayı sevmiyorum ne yazık ki.

@furkantrojka Bisikletliler suçlu diyenler ne içiyorsa söylesin ben de içmek istiyorum. Sonucunu merak ediyorum acaba ben de bisikletliler suçlu diyecebilecek miyim?

Minibüs - Otobüs ve Şahin'ler sayesinde kaldırıma paralel şekilde zıplamayı, kavga çıkmasın diye içime küfretmeyi öğrendim haklarını yemeyelim...

Kabatas duragi en yogun ve en tehlikeli yerlerden biri.
Hem dar yol, hem yayalar, yaya gecidi, durakta bekleyenler, trafik nedeniyle stresli suruculer, otobus duragi falan..
Orada her daim dikkatli olunmali ve canini tehlikeye atacak islerden uzak durulmali.
Orasi otobus duragi, otobuse yol vereceksin, alelade bir yer degil, kabataş...

@Atacan
Otobüsün sag seritten giderken duraga yanasmak icin gecis üstünlügüne zaten gerek duymadigi malum. Fakat herhangi bir sebeple (yol calismasi, vs) sag seridi terk etmisse de sag seride dönmek icin, özellikle de yanasmasi gereken bir durak mevcut ise, ayni üstünlügü mevcut. Otobüs sinyal verdigi anda girecegi/cikacagi seritteki araclar yavaslar. Yazili bir kural olmasina da gerek yok, bu sekilde yerlesmis.

Biz aynı videoyu mu izledik arkadaşlar? Otobüs'ün kimse'nin önüne kırdığı yok! Durak var orada arkadaş, durak! İşini yapan adama dövecek gibi ses yükseltmek, sanki yol sahibiymişiz gibi davranmak ne kadar basit.Taksiciler şöyle, otobüs sürenler böyle vs kötüleyip işin içinden çıkmak basit.3 yıldır İstanbul'da yol bisikleti kullanıyorum bir tane bile manyak gibi kasten üstüme kıranı görmedim.O hızla giderken otobüs seni görmeden üstüne kırsa ne olacak? Bana da oldu az hızla giderken hepsi de özür diledi falan filan.Ama asıl kırılma noktası şu ve sanırım gözden kaçıyor: YANLIŞLIKLA.Yanlışlıkla insan ölüyor, bu gereksiz konu da uzatılmış gitmiş, herkes avukat olmuş.Az bir düşünün acaba o otobüsü süren kişi zevk mi alıyor bisiklet sürünce üstüne kırmaktan? Bu arkadaşları gördü de ezeyim de gebersinler mi dedi acaba? Ben ihtimal vermiyorum.Üstüne düşünsek azıcık mantıklı görebiliriz her şeyi ama yok düşünmeye ne gerek var basitçe adamlar'a giydirmek varken.Neyse uzattım bitireyim.Bu arada otobüs kullanan bir tanıdığım vs yok.Sadece herkes'in yapması gerektiğini yapıyorum, beyin denilen organı kullanıyorum.