mehmetsunu
Kaldato ile sohbeti kestim.
- Kayıt
- 28 Eylül 2011
- Mesaj
- 5.665
- Tepki
- 13.464
- Şehir
- kayseri
- Başlangıç
- 2010—11
- Bisiklet
- Cube
- Bisiklet türü
- Yol bisikleti
Klasik sevdası nevzuhur bir hadisedir. Kanına girdiği bisikletli artık iflah olmaz. Çünkü bisikletli denilen şeytan icadına faust gibi ruhunu teslim eden mecnun tabiatlı kişioğlu, yalancı sevdalardan bunalmış gerçek aşk arayışındadır. Steel is real.
Bizde eninde sonunda MFÖ nün sözlerini eğretileyerek söyleyecek olursak alü den geçme faslındaydık ve ticari aşklardan usanmıştık. Ve üstadlar.
Bisikletforum bisikletin malümatfüruşu envai çeşit bilgiye ulaşabileceğiniz bilgi deryasında işini hakkıyla yapan ve bu nedenle haklı bir üne kavuşan o kadar çok klasik üstadı vardıki. Her biri zinciri yaylı diye çalacak bir tamburi cemil bey, her biri kadro dan bir edebiyat akımı çıkaracak yakup kadri, her biri çemberden pi sayısını üreten bir öklitden daha hünerbaz ustalardı. Her birisinin manevi terbiyesi altında zamanla klasiğe hamdık piştik tam olduk. Ve italyan baba.
sevdaya yakalanınca insan aklı başından uçar gider tekinsiz yerlerde dolaşır olur. evet kendimizi çatı katlarına, bodrumların izbe köşelerine vurmuş gerçek sevgiyi arıyorduk. Karanlık köşelerde aradığımız şey depdebe ve şatafat içerisinde ýaşamını sürdüren bir mafya babası olarak karşımıza çıktı. -Senyor adım cia battino.
Pompeyin küllerinde ikibinyıl hareketsiz yatıp güzelliğinden en ufak bir şey yitirmeyen bir artemis heykeli gibi karşıma çıkmıştı. Fren balataları hiç yıpranmamış, olduğu gibi duruyordu. Hemen hizmetine dahil olduk. İtalyan şefimizi anadolu topraklarıyla buluşturan bir gurbetçimiz olmuştu. Yazları bir ay kaldığı vatan toprağında en iyi bisiklet ile özlem gideriyordu. Gel zaman git zaman artık yaşlandığını düşünerekten eski zaman "nayloncu geldi hanım nayloncu. Hadi bakır liğenler alırım, temiz naylon veririm" ünlemesinin bir benzerine kendini kaptırıp bisikletçinin yolunu tutmuş emektarı verip hemen alü bir bisiğlet sipariş geçmişti. İlk görüşte aşk.
Aldık. Neyin nesiymis diyerek kafa yorduk. aktarıcılar, vites kolları shimano 600 serisini işaret ediyordu. Aynakol vede karakteristiğine bakılırsa fren kolları dönem 105 inin bir versiyonu olan shimano golden arrow idi. Aşağı yukarı üzerindeki sete bakarak 1983-1986 yıllarında ete çeliğe kavuştuğunu işaret edebilirdik. Droplar gimiempe idi. Tüplere gelecek olursak columbus cromor görünüyordu. Üzerindeki super leggera (süper hafif) yazısının modelemi yoksa columbus SL tüpleremi işaret ettiğini şimdilik anlayamadım. ve huzurlarınızda cia battino.
Bizde eninde sonunda MFÖ nün sözlerini eğretileyerek söyleyecek olursak alü den geçme faslındaydık ve ticari aşklardan usanmıştık. Ve üstadlar.
Bisikletforum bisikletin malümatfüruşu envai çeşit bilgiye ulaşabileceğiniz bilgi deryasında işini hakkıyla yapan ve bu nedenle haklı bir üne kavuşan o kadar çok klasik üstadı vardıki. Her biri zinciri yaylı diye çalacak bir tamburi cemil bey, her biri kadro dan bir edebiyat akımı çıkaracak yakup kadri, her biri çemberden pi sayısını üreten bir öklitden daha hünerbaz ustalardı. Her birisinin manevi terbiyesi altında zamanla klasiğe hamdık piştik tam olduk. Ve italyan baba.
sevdaya yakalanınca insan aklı başından uçar gider tekinsiz yerlerde dolaşır olur. evet kendimizi çatı katlarına, bodrumların izbe köşelerine vurmuş gerçek sevgiyi arıyorduk. Karanlık köşelerde aradığımız şey depdebe ve şatafat içerisinde ýaşamını sürdüren bir mafya babası olarak karşımıza çıktı. -Senyor adım cia battino.
Pompeyin küllerinde ikibinyıl hareketsiz yatıp güzelliğinden en ufak bir şey yitirmeyen bir artemis heykeli gibi karşıma çıkmıştı. Fren balataları hiç yıpranmamış, olduğu gibi duruyordu. Hemen hizmetine dahil olduk. İtalyan şefimizi anadolu topraklarıyla buluşturan bir gurbetçimiz olmuştu. Yazları bir ay kaldığı vatan toprağında en iyi bisiklet ile özlem gideriyordu. Gel zaman git zaman artık yaşlandığını düşünerekten eski zaman "nayloncu geldi hanım nayloncu. Hadi bakır liğenler alırım, temiz naylon veririm" ünlemesinin bir benzerine kendini kaptırıp bisikletçinin yolunu tutmuş emektarı verip hemen alü bir bisiğlet sipariş geçmişti. İlk görüşte aşk.
Aldık. Neyin nesiymis diyerek kafa yorduk. aktarıcılar, vites kolları shimano 600 serisini işaret ediyordu. Aynakol vede karakteristiğine bakılırsa fren kolları dönem 105 inin bir versiyonu olan shimano golden arrow idi. Aşağı yukarı üzerindeki sete bakarak 1983-1986 yıllarında ete çeliğe kavuştuğunu işaret edebilirdik. Droplar gimiempe idi. Tüplere gelecek olursak columbus cromor görünüyordu. Üzerindeki super leggera (süper hafif) yazısının modelemi yoksa columbus SL tüpleremi işaret ettiğini şimdilik anlayamadım. ve huzurlarınızda cia battino.