Scudo Sports

Her Salı - Perşembe Akşamı Caddebostan - Kaynarca Turu

Scudo
@Alp Aslan

Eksik kondüsyonumu tamamlama hayallerimi suya düşürdün:) Lastiklerimin üst ve yanak kısımlarında bair kaç yarık vardı bu amaçla değiştirdim ve continental grand prix 4 season aldım .Cumartesi günü kullandım, tecrübem yok ama bu lastiğin yol tutuşu iyi gibi geldi bana.İyi bir hafta diliyorum herkese. Görüşmek üzere :)
 
@Selçuk Uygun

abi hatırlattığın iyi oldu. benim de bir Kron XC1000 vardı , hey gidi günler hey.
bu arada ihtiyacı olan var ise çok uygun bir fiyata isteyene verebilirim. maksat bisiklet sever arkadaşlar çoğalsın ve tabii ki evde de biraz yer açılsın :D Salı akşamı görüşmek üzere
 
  • Beğen
Tepkiler: gürkan doğanay
@Hüseyin Odabaşı

Ya tamam yolların ustası olduk ama arada bir dağ bisikletiyle patikaya-araziye girmenin de keyfi ayrı. Ben elimdeki hibride amortisör eklemenin yollarını arayacağım sanırım :)
 
  • Beğen
Tepkiler: gürkan doğanay
evet kaynarca ekibi dostlarım uzun yola varmısınız daha doğrusu hazırmısınız
24 temmuz kartepe otel ,,,güzergah gebzeye tren ile haydarpaşadan ..saat 07.30 da buluşmaca .....
ve gebzeden eskihisara feribot 3 ytl bisiklete para yok topçular istikametinde suadiye rampalarına ve kartepe otele,, maşukiye iniş ve topçulara geri dönüş 175 km bu tur bize 200 km ye patlayacak rampaları hesaplarsak şileden daha zor bi tur bu ...evet hazır olan varsa memnun olurum artık uzun yollar zamanı....kışın gidemeyiz ama yazın gideriz animallah ...
bu topik çok sessiz oldu....

:in: :in: :in:
 
Yoğun antreman sonrası hızla toparlanmanın ipuçlarını internetten derledim, elbette biliyorsunuzdur ama hatırlanmış olur diye düşündüm.

Hızlı Toparlanmanın Basit İpuçları


Toparlanma süreci en az antrenmanın şiddeti ve kalitesi kadar önemlidir. Yapılan antrenmanların, sporcunun gelişimine fayda sağlaması için hızlı toparlanmak ve bir sonraki antrenmanda verimli olabilmek için çok büyük önem taşır. Özellikle yoğun ve sık çalışmalar ile kamp dönemleri ve benzeri durumlarda hızlı toparlanmanın önemi iki kat daha artar.

Antrenman Sonunda Soğuma ve Esneme Yapın!
İyi planlanmış zorlu bir antrenman sonunda hepinizin bildiği kasalarımızda oldukça yüksek miktarda laktik asit birikmiş ve aşırı yorularak kasılmış kaslarımız, gergin bir hal almıştır. İnsan vücudu, biriken laktik asiti normal şartlarda 48 ila 72 saatlik dinlenme sürecinde kaslardan uzaklaştırabilir. Bu süreci hızlandırmak için yapılabilecek en basit şeylerden biri antrenman sonunda kalp atım sayımızı kademeli olarak yavaşlatmak ve biriken laktik asidin atılması sürecini başlatmak olmalıdır. Ardından, az önce şiddetle kasılmış olan kas gruplarını yumuşak hareketlerle esnetmek olmalı. Kasları esnetmek toparlanma sürecine pozitif etki sağlayan önemli unsurdur.

Antrenman Sonunda İlk Yarım Saatte Karbonhidrat Alımına Önem Verin!
Bir diğeri ise, çok etkili olduğuna inandığım antrenman sonrası ilk 30 dakika içinde karbonhidrat alımına dikkat edilmesidir. Şeker içeren ve hızlı sindirilerek kana kolay karışan enerji kaynaklarının tercih edilmesinde fayda vardır. Çoğunlukla elektrolitten zengin enerji içecek ve barları tercih edilmekte. Ben sıvı formunda olan enerji kaynaklarını hızlı emildiği için tercih ediyorum. Pekmez favori enerji kaynağım. Sıvı olduğu için hem hızlı emiliyor, hem de üzüm şekeri kana hızla karışan bir şeker türü. Antrenman yaparken sindirim sorunu yaşamıyorsanız bu tür enerji kaynaklarından istifade edilebilir. Eğer benim gibi hassas bir sindirim sistemine sahipseniz, antrenman sonrası sizin için daha iyi bir zamanlama olacaktır. Yalnız sonraki saatlerde aşırı miktarda basit şeker içeren gıdalarla beslenmemekte fayda var. Hücrelerimizin aşırı yüklü basit şeker banyosuna ihtiyacı yoktur. Çok fazla şeker vücudunuzun fazlaca insulin salgılamasına yol açar ve bu olumsuz reaksiyon vücudunuzun yağ depolaması ile sonuçlanır.

Bol Su İçin!
Yoğun antrenmanlar esnasında sıvı kaybı çok yüksek olur. Sıvı takviyesinde birincil tercihiniz su olsun. Biyoloji bilgilerimizi şöyle bir yoklarsak; “Vücudumuzun %75’i sudan oluşuyor ve bizler bunun %5’ni kaybettiğimiz durumlarda performans kaybı yaşarken, %10’nunu kaybedersek hasta oluruz.” Bu yüzden antrenman sonrası vücudumuzun ihtiyacı olan suyu ona geri vermeliyiz. Su ihtiyacı, hem mevsimsel olarak hem de kişiden kişiye değişiklik gösterse de soğuk havalarda en az 0.5Lt sıcak havalarda ortalama 1-1.5Lt’den az olmamalıdır. Antrenman sonrasında ilk anlarda su içmeyi bilmenin öneminin yanında, ilerleyen saatlerde de su içmeyi de ihmal etmemelisiniz.

Doğal Maden Suyu İçin!
Her antrenman sonrası aşırı su kaybı, yağ ve şeker yakımına bağlı olarak vücudumuz asidik bir hal alır. Antrenman sonrasında sporcular genellikle hem kaybettikleri enerjiyi, hem de sıvıları bir nebze olsun yerine koymak diğer yandan da doğal yolla vitamin almak için meyve suyu tercih ederler. Zaten asidik hal almış olan vücudumuza fazladan meyve asidi sokmak çok da iyi bir uygulama değildir. Onun yerine bazik olan doğal maden sodaları tercih edilebilinir. Yeteri miktarda su içtikten sonra içeceğiniz bir şişe doğal maden sodası sizin susuzluğunuzu tamamen giderecek üstelik kaybettiğiniz birçok elektroliti geri kazanabilirsiniz. Taze sıkılmış meyve suyunu ise sabah kahvaltıdan önce içmek, size güne enerjik başlama imkanı sağlayacaktır.

Ayaklarınızı Yüksek Bir Yere Koyarak Dinlenin!
Antrenman boyunca bacak kaslarınızın ihtiyacı olan yüksek orandaki oksijen ihtiyacını karşılama amacı ile kan sıvısı yoğun bir şekilde bu bölgede toplanır. Kaslarda adeta havuzlanan kanın vücudun geneline geri dönüşünü sağlamak için birkaç dakikalığına ayaklarınızı kalp seviyesinin üstüne kaldırın.

Antrenman Sonrası Kısa Bir Süre Uyuyun!

Hızlı bir şekilde toparlanma için iyi bir uykunun şart olduğunu ve insan metabolizmasının da uyurken büyüme hormonu salgıladığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Diğer yandan iyi bir uyku için geceyi beklemek yerine vaktiniz varsa 30 ila 60 dakikalık kısa süreli bir kestirmenin sizi çok daha iyi hissettirecektir.

Buz Terapisi Uygulayın!
Son yıllarda elit sporcular tarafından sıklıkla uygulanan bir yöntem olan “Buz Terapisi” ni uygulayın. Spor sakatlıklar için oldukça yaygın olarak kullanılan "Buz kompres" tedavisinin aynı zamanda yorulan kaslara da hızlı bir toparlanma süreci sağladığının fark edilmesi ile birlikte çok kullanılan bir yöntem halini almıştır. Basit ama etkili bir yöntemdir.

Antrenman Sonrası İlk Öğünde Karbonhidrat Alımının Yanında Sebze ve Protein Alımına da Önem Verin!
Antrenman sonrasındaki ilk öğünde aşırı derecede karbonhidrat alımına takılıp kalmayın. Karbonhidratlar çok fazla mineral ve vitamin içermez. Mineral ve vitamin ihtiyacınızı sebze ve meyvelerden elde ederken yıkıma uğrayan kaslarınızı güçlü bir şekilde oluşturmak için kaliteli protein alımına da önem verin. Uygun oranda sebze, meyve ve protein alımı, fazladan ve gereksiz karbonhidrat alımına engel olacak ve böylece gereksiz kilo alımına müsaade etmemiş olacaksınız.

Kaliteli Gece Uykusuna da Önem Verin!

Sıkı bir antrenman sonrası gece geç saatlere kadar oturarak uykusuz kalmak, iyi bir fikir olmadığı gibi bir an önce dinlenmeye geçmeye çalışan metabolizmanızı zorlamaktan başka bir işe yaramayacaktır. Ertesi sabah, dinlenmiş olarak kendi kendinize uyanabilmeniz çok hızlı toparlanmanın en önemli ipuçlarından biridir. Bu yüzden gece yarılarına kadar oturmak yerine, vakitlice uykuya geçmek birinci tercihinizin olmalı.

Ertesi Gün Dinlenme Antrenmanı Yapın!

Yoğun ve sıkı antrenmanlar sonrasında kaslarınız, en az 24 saat veya daha fazla toparlanma sürecine ihtiyaç duyarlar. İlk 24 ssatte ya aktif dinlenme ya da tam dinlenme yapın. Çok yoğun çalışmaların ertesi günü, vücudunuzu ağır antrenmanlarla hırpalamak yerine programınıza yumuşak çalışmalar ekleyin. Ertesi gün yapacağınız yumuşak antrenmanlar kaslarınızda biriken laktik asit ve gerginliği atmanıza yardımcı olacaktır. Böylece bir sonraki yoğun antrenmanınıza daha iyi hazırlanma imkanı elde edeceksiniz.


Yukarıda saydığımız tüm bu küçük ipuçlarını yeterince dikkatli bir şekilde uyguladığınız takdirde daha kısa sürede toparlanmanın yanında, gelişmenize de olumlu yönde katkılar sağlayabilirsiniz. Diğer yandan çok yoğun ve zorlu antrenmanlar silsilesini takiben yeterince dinlenemiyor ve bir yandan da hızlı kilo kaybı yaşıyor ve de derecelerinizde, kısa süre öncesine göre gözle görülür bir kötüleşme varsa, yeterince iyi dinlenemediğiniz çok açıktır. Hatta sürantrenman (Overtrianing) olduğunuzu söyleyebiliriz. Tüm bu işaretler, "kendinizi ve programınızı biraz olsun rölantiye alarak iyi bir dinlenme planı yapmanızda fayda var!” anlamına gelmektedir. Aksi takdirde istenmeyen sakatlık vb. olumsuzluklardan oluşan bir kısır döngü çemberine hapsolursunuz.
 
Cenk abi teşekkürler, bu faydalı bilgilerin devamını antreman sonlarında yüz yüze görüşürken almak üzere saygılarıma:)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hüseyin Odabaşı
LAKTİK ASİT NEDİR ?

Klasik olarak heryerde bahsedilen anlamı; Yoğun egzersiz sırasında vücudumuzda oluşan bir enzimdir ve bu enzimin birikmesi ile vücudumuzda yorgunluğa ve ağrıya sebep oluyor. Bu açıklama genel ve basit olarak birkaç kelimeye sığdırılmış halk arasında bilinen en yalın ve yaygın açıklamadır.

Bilimsel olarak yapılan açıklamalarını, yorumlarını derlediğimde; Antrenmana başlarken vücudun glikoz ve karbonhidrat depolarının birikmiş ve kullanıma hazır , kasların dinlenme modunda sertleşmemiş, kasılmamış olma durumu söz konusudur. Kaslara ulaşan kan akışı normal seyirde damarlar sertleşmemiş yeterli miktarda kan ve oksijen taşıyabilir durumdadır.

Antrenmana başlandığında vücut öncelikle glikojeni enerjiye çevirir ve güç elde eder. Çoğumuzun bildiği gibi glikojen kana en hızlı karışan ve hızla enerjiye dönüşen bir maddedir. Vücut glikojenden elde ettiği güç sonrasında vücutta kullanıma hazır karbonhidrat birikimlerini enerjiye çevirmeye başlar Solunum ve dolaşım sistemimiz bu esnada dokulara yeterince oksijen taşıyabilmektedir. İşte bu aşamada glikojen üretiminden elde edilen yüksek güç sonrası kaslarda sıklaşma ve kasılmalar başlar. Antrenman yoğunluk temposu arttırıldığında artık vücunudun enerji yakmak üzere kullanması gereken oksijen miktarı da artar. Karbonhidratın enerjiye çevrilmesi kasılmış olan kaslar içerisinde sıkışan damarlarda kanın ilk başladığımız zamana oranla kas arasında sıkışarak daha az kan ulaştırması ve içerisinde daha az oksijenin kaslara ulaşması ile vücut karbonhidrat yakımı için yüksek oksijen seviyesi kullanmak yerine oksijensiz ortamda enerji üretmeye başlar. Bu enerji oluşumunda oksijensiz ortamda üretilen enerji ile vücutta laktik asit artmaya başlar( Laktik asit istirahat halindeyken bile az bir miktarda da olsa kanımızda bulunur (0,5 - 1,5 mmol kadar)). Üretilen laktik asit kaslardan alınarak karaciğere taşınır ve yeniden enerji kaynağı olarak kullanılmak üzere parçalanır. Bu yoğunlukta laktat yapım ve yıkımı arasında bir denge vardır ve bu şekilde egzersiz glikojen depoları boşalana kadar sorunsuz bir şekilde sürdürülebilir. Sporcunun vücudu üretilen laktik asidin de enerjiye çevrilmesi için alışkın bir bünyeye sahipse ve hücreleri laktik asidi karaciğere taşıyabilecek düzeyde yeterliyse burada DAYANIKLILIK - DİRENÇ dediğimiz kavram oluşuyor. Karaciğere enerji olarak taşınamayan ve vücutta birikerek kalan laktik asitler ileri aşamada kana karışması ile içerisinde laktik asit olan kanın beyine ulaşması neticesinde beyinin sinir sisteminde yorgunluk hissi oluşmaya başlar.

Laktik Asit' in diğer bir adı süt asididir. Ayran, süt, yoğurt, kefir, peynir gibi süt mamüllerinin içerisinde de bulunan laktik asit bu gıdalarla vücuda alındığında yorgunluk hissi, uyku hali veren gıdalardır. Sebebi laktik asidin vücutta yorgunluk hissi uyandırarak kasılan kaslar içerisindeki düşük kan dolaşımını vücudu dinlenemeye yönelterek vücut kan dolaşımının normal düzeye dönmesini sağlamaktır. Böylesi bir düzey vücuttaki glikojenin tükenmesi sonrası karbonhidrat yakımı sırasında olduğu düşünülürse ortalama 30 dakikayı aşan idmanlarda ve kaslardaki şişkinlik ile damarların sıkışması aşaması göz önüne alındığında yüksek performanslı yoğun tempoda kişiye göre değişken sınır düzeyinin vücudun laktik asit eşiği sınırında hissedileceği ortaya çıkıyor.

Vücudun Laktik asit eşiği sporcunun bünyesinin antrenman seviyesi ile ilişkilidir. Dolayısıyle antrenmana alışık, dayanıklılık ve direnç seviyesi yüksek sporcunun, laktik asit eşiği antrenmansız ve dayanıklılığı olmayan bünyeye oranla daha yüksektir. Antrenmansız bir bünyenin yoğun antrenman sonrası laktik asit belirtileri kaslardaki ağırlık, yorgunluk ve ağrı ile kendini gösterecektir. Vücudun laktik asit birikimini zamanında karaciğere taşıyıp enerjiye çevrilmesini sağlayamadığı antrenmansız vücutlarda birikim doğal olarak ilk spora başlandığında daha yüksek olacaktır. Yoğun antrenman sonrası aktif dinlenme ile laktik asit seviyesinin düşürülüp vücut henüz sıcakken kasların rahatlatılması(damarların genişlemesinin sağlanması) sağlamanın pasif dinlenmeye oranla daha hızlı laktik asit seviyesinin düşürdüğü bilinmektedir.

Daha profesyonel olarak baktığımızda yoğun idman ve yarış sonrası masajın etkisi de önemli ölçüdedir. Masajın etkisini şu şekilde açıklayabiliriz:
Kan dolaşımı yönünde tekniğe göre yapılan masaj ile genel bir gevşeme sağlanır. Hafif yapılan şekline Relax daha sert yapılan şekline göre İsveç (Swedish) olarak adlandırılır. Kas ve dokular normal düzeye dönebilmek için yine enerjiye ihtiyaç duyarlar. Özellikle bisiklet sporunun yoğun idmanlarında ve çok turlu yarışlarda kaybedilen enerjinin vücudun hızla toparlanması için kaybedilen minerallerin hızla yerine konması önemlidir. Yoğun idman sonrası aktif dinlenme ardından vücudun kaybettiği enerjiyi hızla geri kazanmalı ve takiben masaj aşamasına geçilmelidir. Yediğimiz besinler aldığımız havadaki oksijen sayesinde yakılır ve en küçük parçalarına kadar ayrılırken ATP ( Adenozin tri-phosphat ) denen biyokimyasal enerji üretilir. Ancak bu esnada laktik asit, yağ asitleri, amino asitler, karbondioksit ve serbest radikaller gibi bir takım yan ürünler de ortaya çıkar. Bunların kas ve dokularda birikmesiyle biyokimyasal yorgunluk hissedilir. Bu da performansımızı ve yaşam neşemizi düşürür. Masaj manipülasyonları kan ve lenf sıvısı akışını arttırarak ve deri altındaki sinir uçlarını uyararak kas ve dokuların canlanmasını, dolayısıyla bizim daha dinç ve dingin olmamızı sağlar. Yoğun antrenmanda kasılan kas ve dokuların kendilerini hızlı toparlayıp gevşetilmesinde masajın büyük etkisi sözkonusudur. Kaslar normal düzeyine döndüğünde kan akışı hızlanacak , damarların kan yoluyla oksijen taşıma miktarı artacak dolayısıyla sporcu performansı da hızla artacaktır. Masaj ile antrenman sonrası yavaş yavaş dormal seviyeye inecek olan laktik asit miktarı damarların genişlemesiyle daha hızlı normal düzeye indirilebilmektedir.
 
Merhaba arkadaşlar, bugün sahilden Bostancı'ya gittim ve oradan sahilden Maltepe'ye döndüm. Sonra oradan Orhantepe-Cevizli-Esentepe üzerinden eve döndüm. 18.30'da başlayan yolculuğum 27 km sonra evimde bittiğinde saat 20.25'ti. Bu da yaptığım yol:

(link)
 
Cenk abiye, bu derin ve faydalı bilgilendirmeler için çok teşekkür ettikten sonra kendimce çıkardığım özet mahiyetindeki sonuç:

Salı ve Perşembe akşamları tur sonrası Saray'da ton balıklı makarna yiyip (proteini ve karbonhidratı aldık), yanında maden suyu içiyoruz (elektrolitik dengeleme de tamam). Ardından mevsimine göre kavun-karpuz gibi meyve tüketip (vitamin ve mineraller de içeride) tatlımızı da yiyoruz (tüketilen enerji yerine kondu). Sonra masaj yapacak birini bulmak gerekecek (umarım garsonlar arasında masajdan anlayan vardır) ve son olarak yarım saatlik bir uyku. Bu esnada her gün birini nöbetçi bırakmak lazım yoksa bisikletleri götürürler valla.

Tüm bunların ardından evin yolunu nasıl buluruz onu daha hayal edemedim. :D :D :D

Herkese iyi geceler, yarın akşam görüşmek üzere ...
 
ben bu foruma yeni üye oldum bu salı rivaya pedal çevirdim (100 km) ve yorgunum inşallah haftaya katılıcam sizlere kazasız belasız iyi seyirler sizlere..
 
Geri