Havlu attılar

Fatih Topçu olumsuzlukları genel olarak özetlemiş. Bi nokta özellikle dikktimi çekti. Olimpiyata sporcu göndermek için sporcuların başka yarışlarda yarışması belli bir kota ve puan toplaması gerekiyor. Peki bizim federasyon ne yapıyor yarışmada başarısız olur diye yarışmaya katılma hakkı olan sporcuları göndermiyor! Başarısızlığı en başından kabul etmişler yani. Ya tutarsa deyip bir kaç kişinin üstüne oynuyorlar. Olanı geliştirmek, genç sporcu bulup geliştirmek gibi bir dertleri yok.
Yazık...

Kimse ilk turda elendi diye Marsel İlhan'a bi şey demiyor. En azından adam maçı bitirip öyle dönüyor. Sonuçta olimpiyatlara milletin vergisiyle gidiyolar. Yarışı tamamlamak lazım ne olursa olsun. Olmadı Tokyo'ya gitmeyi reddetmeleri lazım.

Ben olimpiyatlarda (hem doping hem de ülke şartları nedeniyle) madalya konusuna takılmıyorum ama sporcularımızdan olimpiyat ruhuna yakışır rekabetçi bir performans bekliyorum. Olimpiyatlar normal yarışlardan çok farklı, herkesin gözü sizde, rezalet sonuçlar insanı fazlasıyla üzüyor.

gmfaruk demiş ki:

Kimse ilk turda elendi diye Marsel İlhan'a bi şey demiyor. En azından adam maçı bitirip öyle dönüyor. Sonuçta olimpiyatlara milletin vergisiyle gidiyolar. Yarışı tamamlamak lazım ne olursa olsun. Olmadı Tokyo'ya gitmeyi reddetmeleri lazım.

Hepsini görüntüle...

Emin misiniz? Adamın adı literatüre o vedalı cümleyle geçti. Herkesin alay konusu oldu yıllarca. Aynı şekilde Derya da öyle. Oysa o kotayı geçebilen başka adam yoksa adam gidip yarışmasın mı nasılsa kazanamam diye?

Teniste zaman sınırı yok. Son puanı oynayana kadar maç bitmez. Bu arkadaşların şanssızlığı bisiklette böyle bir kural olması. Keyiflerinden bırakmış değiller yani.

Onları götürene kadar "hızlı ve çılgın" lakablı youtuberı götürselerdi o yarışı en azından bitirirdi.

Arkadaşların yukarda paylaştığı videonun yarısını izledim. Videoyu çeken Fatih arkadaşımız ,abimiz videoda 9.30-10.00 arasında "kendisinin de sporcularımızla antrenman yaptığını,antrenmandan sonra yemekte fasulye verildiğini(resmini de atmış videoya)kahvaltıdan hiç bahsetmiyorum bile" diyerek konuyu bence özetliyor.
Hee atmiyim ben bu konuda bilgi sahibi değilim ,belki besin değerleri vs yüksektir ancak benim bildiğim ve gördüğüm bu adamlar pirinç, yumurta, muz,enerji bar vs yiyorlar. Fasulye rahatsız etmez mi mideyi afedersiniz gaz açısından vs?(Bilen bi diyetisyen veya sporcu abimiz,arkadaşımız,kardeşimiz yazarsa biz de öğrenmiş oluruz)Elbette bu tek başına bir sebep olamaz ancak yemekte fasulye veren,e5te kamyonlar arasında yarış koşturan federasyondan;bisiklet yolunda mangal yapan,kaldırıma neredeyse 0 olarak emniyet şeridinde bisikletin zincirinin tamir ile uğraşan bana"çekilsene ordan ulan"diyip el hareketi çeken halktan bu kadar oluyor

ahsen2 demiş ki:

Onları götürene kadar "hızlı ve çılgın" lakablı youtuberı götürselerdi o yarışı en azından bitirirdi.

Hepsini görüntüle...

Hızlı ve çılgın kim bilmiyorum ama bildiğim spor branşlarında olimpiyatlara öyle kafaya göre adam götüremiyorsunuz. Bazı eşikleri geçmeniz gerekiyor. Pek çok branşta o yüzden yarışamıyoruz bile.

Anonim demiş ki:

Emin misiniz? Adamın adı literatüre o vedalı cümleyle geçti. Herkesin alay konusu oldu yıllarca. Aynı şekilde Derya da öyle. Oysa o kotayı geçebilen başka adam yoksa adam gidip yarışmasın mı nasılsa kazanamam diye?

Teniste zaman sınırı yok. Son puanı oynayana kadar maç bitmez. Bu arkadaşların şanssızlığı bisiklette böyle bir kural olması. Keyiflerinden bırakmış değiller yani.

Hepsini görüntüle...

Tenisten ülke olarak beklentimiz olmadığı için kaybettiği maçlar göze batmıyordu. Uzaktan bakınca bisiklette de aynı şey.
Yarışlara uzak biriyim. Yarışı tamamlayıp tamamlayamacağını bilecek kadar işin içinde biri Ahmet Örken. Yarıda bırakacağını bile bile katılmasının altında bi sebebi olması ve bunu açıklaması lazım bence. Ne olduğunu bilmek hakkımız diye düşünüyorum. Verginin nereye gittiğiyle eşdeğer bi soru gibi bence.

gmfaruk demiş ki:

Tenisten ülke olarak beklentimiz olmadığı için kaybettiği maçlar göze batmıyordu. Uzaktan bakınca bisiklette de aynı şey.
Yarışlara uzak biriyim. Yarışı tamamlayıp tamamlayamacağını bilecek kadar işin içinde biri Ahmet Örken. Yarıda bırakacağını bile bile katılmasının altında bi sebebi olması ve bunu açıklaması lazım bence. Ne olduğunu bilmek hakkımız diye düşünüyorum. Verginin nereye gittiğiyle eşdeğer bi soru gibi bence.

Hepsini görüntüle...

Zaman sınırını geçememiş, yukarıda da videoda da uzun uzun açıklanmış zaten

Asıl sorunu tek bir soruyla açıklamayı düşünüyorum. Umarım meramım ve sorum iyice anlaşılır ve tartışma çıkmaz.
15 Temmuz 2021'de Ankara'da yaşanan rezilliği biliyorsunuz. Bilmeyen varsa biraz araştırsın karşısına hemen çıkacak zaten. İşte bu rezilliğe herkes tek yürek açıklama yaparken Ahmet Örken neden yapmadı ? Neden bir cümle dahi paylaşımda bulunmadı ?
İşte başarısızlığın nedeni bu iki sorunun cevabında yatıyor.

Forumun hemfikir olduğu önemli bir olgu var..
Bu federasyon ile bisiklet sporu bırakın yerinde saymayı, geriye gitti..
Tur, "World Tour" klasmanından düştü, yapılan organizasyonlara bakınca skandal olaylar yaşandı, alttan genç sporcu yetiştirilemiyor, aktif sporcular küstürüldü, ne veledrom var ne de güvenli antrenman yolları...
Can veren bisikletçiler oldu, hiç bir kıl kıpırdamadı, pandemide lisanslı sporculara bile "olimpik" şartı ile izin verildi. Biz izin aldık sonra iptal edildi..
Granfondolar haraca bağlandı..
İlk aklıma gelenler bunlar...
Tek bir çözüm var, seçim..
Liyakate uygun bir ekip gelmeden hiç bir şey düzelmez.
Bu başkanın geçmişi sporcu ama zihniyeti hep aynı...Arkasında onu ve zihniyetini savunanlar var ve "ne şiş yansın ne kebap" mantığı ile bütçeden nemalanmaya devam ediyorlar...

Anonim demiş ki:

Zaman sınırını geçememiş, yukarıda da videoda da uzun uzun açıklanmış zaten

Hepsini görüntüle...

hocam bu yarışa Türkiye'den bi tek Ahmet Örken katılabiliyorsa zaten bi şey diyemeyiz. Ama başkası katılabiliyor ve buna rağmen kendisi yarışı tamamlayamıyorsa problem. Sonuçta Türkiye bisiklet camiasında basında tanınırlığı olan birisi. Ona göre hareket etmesi lazım.

Anonim demiş ki:

Uzun süreli akıllı yatırımların sonucunu ise bayan voleybol takımımız biraz önce ilk maçında son olimpiyat şampiyonunu kelimenin tam anlamıyla sahada ezerek gösterdi. Umarım tempoyu bozmadan devam ederler ve madalyamız gelir.

Hepsini görüntüle...

Ülkede açık ara uluslararası alanda en başarılı branş kadın voleybol.
Takımlar ve milli takımlar düzeyinde istikrarlı olarak dünyada yıllardır ilk beşin içindeyiz.
Sizin de dediğiniz gibi vizyon,strateji ve uzun süreli planlamayla başarı şaşırtıcı değil.

@gmfaruk
Bizim gibi ülkelerde -hatta tüm ülkelerde de- başarı için sporculuğunuzun dışında faktörler de önemlidir. Hatta sporculuğunuzun gelişip o noktaya gelebilmesi için de önemlidir, yani sistemin adamı olmazsanız ya da en azından sistemin adamı olmasanız bile sürekli sisteme karşı çıkarsanız bir yerlerde elenirsiniz (tercih edilmeyerek, gerekli desteği sağlayamayarak, rekabet ortamından uzak tutularak, ve en sonunda burnout veya sakatlanarak sistem dışına itilmek gibi yöntemlerle). Elenmeyen ve her şeye rağmen başarı sağlayan da olur ama onlar çok istisnai kişilerdir, genelde elenirsiniz. Bu yüzden sporcular ülkelerindeki sisteme uygun davranmak durumunda kalırlar. Bu sadece sporda değil pek çok konuda da öyle.
İşte yine bu yüzden lokal sisteminizin dünyayla entegre olabilecek bir sistem olması ve aynı değerleri taşıması önemlidir. Siz sisteminizi dünyanın savunduğu (veya savunur gibi göründüğü) değerler üzerine inşa etmezseniz sporcularınız lokaldeki sistemin sporcuları olur ve lokaldeki başarılarla yetinmek zorunda kalır. Bu sefer yukarıda sayılan unsurlar sizi globalde elemeye çalışır.
Bu yarış için konuşacak olursak ülke olarak da bireysel sporcular olarak da başarıyı ne kadar hak ettiysek o kadar almışız. Hakem hatası, şanssızlık veya katakulliyle değil hakkıyla kaybetmiş ve yarış bitirmeyi bile sağlayamamışız. Bence adil bir sonuç. Gelecek sefere farklı sonuç almak için farklı yaklaşımlar geliştirmek gerektiği açık.

Federasyon zaten vizyonsuz, yarın için hedef koymaktan aciz. Sporcular farklı mı? Ahmet Örkem 2 sene önce world tour takımıyla anlaştı sonra ucuz popülist siyasete alet olup antlaşmayı iptal etti. Şimdi İsrail kardeş ,Ahmet nerede? Günlük icraatler. Oysa ki işine baksaydı şimdi çok farklı şeyler konuşuluyor olabilirdi. Hem kendisi hem de takım için. Öyle takımlarla sadece antremana çıkmak bile bu seviyede ki bir milli takıma çok şey katardı bence.

a.erkan demiş ki:

Federasyon zaten vizyonsuz, yarın için hedef koymaktan aciz. Sporcular farklı mı? Ahmet Örkem 2 sene önce world tour takımıyla anlaştı sonra ucuz popülist siyasete alet olup antlaşmayı iptal etti. Şimdi İsrail kardeş ,Ahmet nerede? Günlük icraatler. Oysa ki işine baksaydı şimdi çok farklı şeyler konuşuluyor olabilirdi. Hem kendisi hem de takım için. Öyle takımlarla sadece antremana çıkmak bile bu seviyede ki bir milli takıma çok şey katardı bence.

Hepsini görüntüle...

Aktivist olmak, bir siyasi görüşe veya duruşa sahip olmak kötü bir şey değildir. Toplumda kabullenirliği olan insanlar ona yön vermeye de çalışırlar ve bu da iyi bir şeydir. Yoksa siyaset bir meslek grubu haline gelir.

Ama tercihlerin sonuçları olur. Derler ya her tercih bir vazgeçiştir, doğru. Neyi önceliklendirdiğinize bağlı. Bununla birlikte sonuçlarını da kabul etmek lazım.

Diğer taraftan benim hatırladığım Ahmet’in o takıma girmesi de o takım açısından siyasi bir tercihti. Daha doğrusu kendisi öyle olduğunu öğrendiğini, sportif başarısı yüzünden olmadığını anladığını ve bu yüzden takımdan ayrıldığını açıklamıştı. Eğer bu açıklama gerçekse zaten o takımda devam edip etmemesinin başarısı üzerinde etkisi olup olmadığını bilemeyiz.

O kişi bu kişiye kızmak pek bir şey değiştirmiyor arkadaşlar. İstediğiniz sonuçları alabileceğiniz kişiler yaratan sistemler kurmak, o sistemlere destek vermek ve sadece neticeye değil haticeye de bakmak değiştirebiliyor. Onun da garantisi yok tabi, ama şansı daha yüksek.

Çok uzun yazdım da sildim sonra. Tek diyeceğim; bisikletin forumunda bile sporun dinamiklerinden, yarış profilinin öngördüklerinden, bisikletçilerin profilinden habersiz şekilde yapılan yorumları görünce 'federasyon masum' diyesim geliyor.
Vaziyet: Ahmet idi, Onur idi, 'kazanamazlar' diye Avrupa yarışlarına gönderilmiyor.
Sonuç: Kendi bisikletçi profiline uymayan bir 'olimpiyat' yarışında, zaman limitinin dışında kalması.
Çözüm (!): Youtuber gönderelim.

Sporun kazanmaktan önce rekabet etmek olduğunu anlayamayan toplumların, rekabet edebilir olduktan sonra kazanılabileceğini; bir kaç dönem haricinde kazanılanların tesadüf olduğunu; amacın kazanmak değil rekabet edebilirliği kalıcı kılmak olması gerektiğini; kahramanlık öykülerinin romantik tınılarınıı dinlerken sistemi, disiplini, çalışmayı ve en önemlisi ciddi bir yol haritası oluşturulması gerekliliğini ıskaladığını anlamasını beklemek.... Peh!

Buraya iki resim bırakacağım. Federasyon başkanının biyografisinden... Resimlere 30 sn bakınca zaten her şeyi anlıyorsunuz... Biyografi 5 paragraf, dördü aşaüıdaki gibi...

Geçmişi ne olursa olsun adamın bisikletle ilgisi çelik bisiklet döneminde sona ermiş gözüküyor.

Peki bu pes edenlerin kariyeri nasıl gerçekten iyiler mi bilgisi olan aydınlatabilir mi?

Federasyonu kimse eleştirmezse, federasyondan kimse hesap sormazsa, federasyon liyakatle değil “adamcılıkla” yönetilirse daha çoook havlu atarlar...

Balık baştan kokar. Bunların değişmesi için Türkiye’de çok köklü değişikliklere gerek var.

Ayrıca yukarıdaki biyografi de booooomboşmuş.