Ersin Yılmaz
Üye
- Kayıt
- 25 Şubat 2014
- Mesaj
- 91
- Tepki
- 203
- Şehir
- İSTANBUL
- Bisiklet
- Scott
Yaklaşık bir senedir hemen hemen her gün Kartal-Kadıköy sahil hattında bisiklet kullanmaktayım.Mesai saatlerim müsait olması nedeniyle bisiklete çıkış saatlerim hep 17/21 saatleri arasıdır.Dün akşam havanın artık iyi olması ve hafta sonu olması nedeniyle saat 22:30 gibi evden çıkış yaptım.Niyetim Kartal-Maltepe arası idi.Fakat önümde seyir eden bir kaç bisikletli arkadaşın gidişlerinde ki asalete özenip yola devam ettim.Malumunuz keyif aldıkça insan sürmek istiyor.
Nihayetinde,Bostancı halı sahalarının orada durmaya karar verdim.Çünkü oldukça geç kalmakta olduğumu düşündüm.Biraz su içip,mola verdikten sonra dönüş için yola koyuldum.Herkes bilir,Bostancı İdo iskelesinde bisiklet yolu yok.Bende yayalara saygısızlık olmasın diye o noktada yola çıkmaktayım.Dağcılık sporu yaptığım için her zaman 'önce emniyet' felsefesini benimsemiş bir insanımdır.Maddi gücümü çok zorlasa da asla emniyettten taviz vermem.Çünkü tüm tutkularımı layıkıyla yaşarım.Bisikletim de profesyonel bir ön far bulunmakta.Modunu ise yola çıktığım durumlarda flaşör olarak kullanırım.İdo iskelesi önünde park eden araçları herkes bilir.Bilhassa Mc Donalds önü.Normal hız da ve en sağda seyir halindeyim.Sağa park etmiş olan araçlardan biri hızla kapıyı açtı ve ansızın kendini yola bıraktı.Bende çarpmamak için iki freni birden sert sıkınca,bisikletimin arkası havaya kalkması neticesinde,kendimi yüz üstü yerde buldum.Şahıs beni hava da tutmaya çalıştı fakat yapamadı.Kaldırımın kenarına oturdum ve yüzümden aknlar akmaktaydı.
Böyle durumlarda serin kanlıyımdır.Olasılıkları hep önceden tasarlarım.Zaten araçların kapılarının açılma payını da hep hesap ederek bisikleti sürerim.Fakat bu şahıs kendini araçtan o kadar açığa aldı ki,ya ona vuracaktım,yada arkama bakmadan sola kıracaktım ( ki o zaman arkadan gelen aracın beni ezmesi ihtimal) Ben yine de ani freni seçtim.Ama olan bana oldu.Aracın şöförü 'ambulansı ara istersen' dedi.Ben ambulansı kendim aradım.Telefonumda ki 112 ile görüşmemin ses kayıtı halen bende saklı.Neyse ki kısa sürede ambulans geldi ve beni hastaneye götürmek üzere aldılar.
Bu esnada polis ekibi de geldi.Sırt çantamı yanıma verdi.Fakat hiç tanımadığım bir-iki kişi 'istersen biz bisikletini alalım' dedi.Ben 'hayır polisler alsın' dedim.Polis bisiklet üzerinde ki çantamı da yanıma verdi.Kısa sürede hastaneye ulaştık.Tomografim çekildi.Üst dudağım ortadan ikiye ayılmıştı ve alta doğru sarkıyordu.Cerrahi bir operasyon ile çokça dikişler atıldı.Keza burun üzerimde de üç dikiş atıldı.Neyse ki kırılma çatlama vs olmadı.Tek tesellim bu idi.
Hastane polisine şikayetçi olduğum hususunda ifade verdim.Fakat benim alkol muayenesine girmem gerekliymiş.Dudaklarımda onlarca dikiş olması buna engelmiş.Kanla ölçmemiz gerek dedi.Bu ölçüm de yalnızca Haydarpaşa Numune'de yapılmaktaymış.Ben yolu göze alamadım ve alkolmetreyi üfleyebileceğimi söyledim.Doktor da tamam dedikten sonra üfledim ve sıfır promili teyid ettirmiş olduk.Yaklaşık yedi saat kadar hastane de durduktan sonra taburcu oldum.Fakat kontrollerim devam edecek.
Bisikletimi karakoldan teslim almaya gittim.Bisiklette sorun yoktu.Kaskı incelediğimde ön tarafını vurduğumu anladım.Çünkü kaskın önü sürtünme nedeniyle aşınmış vaziyetteydi.
Şimdi burada belirtmek istediklerim ;
1-Araçlara parkın yasak olduğu yere,gerek İdo'nun,gerekse Mc Donalds'ın önlem almaması şaşırtıcı.Neticede o araçlar hem iskele,hem de restoran için oradaydı.
2-Bisiklet kaza anında yanıma gelerek 'bisikleti alalım' diyenlere,polis 'siz kimsiniz' dedi mi ?
3- Çevrede herkes keyfine bakmaktaydı.Restorandan yardıma gelmeyi bırakın,burada ne oldu diye bile olmadı.
4- Bana 'ambulansı ara istersen' diyerek korkak bir tavuk olduğunu kanıtlayan şahıs,görsem seni 'nasıl bir insansın' diyeceğim...
Unutmayalım,kişisel önlemlerimiz ve kurallar hayatlarımızı kurtarmada çok önemli faktör.Kaskın ve eldivenim olmasa daha vahim bir haldeydim.
Herkese kazasız,hatasız sürüşler dilerim.Bisikletli yaşama olan sevgim her daim devam edecek olup,tekrar pedallayacağım günü özlemle bekleyeceğim.
Saygılar,sevgiler...
Nihayetinde,Bostancı halı sahalarının orada durmaya karar verdim.Çünkü oldukça geç kalmakta olduğumu düşündüm.Biraz su içip,mola verdikten sonra dönüş için yola koyuldum.Herkes bilir,Bostancı İdo iskelesinde bisiklet yolu yok.Bende yayalara saygısızlık olmasın diye o noktada yola çıkmaktayım.Dağcılık sporu yaptığım için her zaman 'önce emniyet' felsefesini benimsemiş bir insanımdır.Maddi gücümü çok zorlasa da asla emniyettten taviz vermem.Çünkü tüm tutkularımı layıkıyla yaşarım.Bisikletim de profesyonel bir ön far bulunmakta.Modunu ise yola çıktığım durumlarda flaşör olarak kullanırım.İdo iskelesi önünde park eden araçları herkes bilir.Bilhassa Mc Donalds önü.Normal hız da ve en sağda seyir halindeyim.Sağa park etmiş olan araçlardan biri hızla kapıyı açtı ve ansızın kendini yola bıraktı.Bende çarpmamak için iki freni birden sert sıkınca,bisikletimin arkası havaya kalkması neticesinde,kendimi yüz üstü yerde buldum.Şahıs beni hava da tutmaya çalıştı fakat yapamadı.Kaldırımın kenarına oturdum ve yüzümden aknlar akmaktaydı.
Böyle durumlarda serin kanlıyımdır.Olasılıkları hep önceden tasarlarım.Zaten araçların kapılarının açılma payını da hep hesap ederek bisikleti sürerim.Fakat bu şahıs kendini araçtan o kadar açığa aldı ki,ya ona vuracaktım,yada arkama bakmadan sola kıracaktım ( ki o zaman arkadan gelen aracın beni ezmesi ihtimal) Ben yine de ani freni seçtim.Ama olan bana oldu.Aracın şöförü 'ambulansı ara istersen' dedi.Ben ambulansı kendim aradım.Telefonumda ki 112 ile görüşmemin ses kayıtı halen bende saklı.Neyse ki kısa sürede ambulans geldi ve beni hastaneye götürmek üzere aldılar.
Bu esnada polis ekibi de geldi.Sırt çantamı yanıma verdi.Fakat hiç tanımadığım bir-iki kişi 'istersen biz bisikletini alalım' dedi.Ben 'hayır polisler alsın' dedim.Polis bisiklet üzerinde ki çantamı da yanıma verdi.Kısa sürede hastaneye ulaştık.Tomografim çekildi.Üst dudağım ortadan ikiye ayılmıştı ve alta doğru sarkıyordu.Cerrahi bir operasyon ile çokça dikişler atıldı.Keza burun üzerimde de üç dikiş atıldı.Neyse ki kırılma çatlama vs olmadı.Tek tesellim bu idi.
Hastane polisine şikayetçi olduğum hususunda ifade verdim.Fakat benim alkol muayenesine girmem gerekliymiş.Dudaklarımda onlarca dikiş olması buna engelmiş.Kanla ölçmemiz gerek dedi.Bu ölçüm de yalnızca Haydarpaşa Numune'de yapılmaktaymış.Ben yolu göze alamadım ve alkolmetreyi üfleyebileceğimi söyledim.Doktor da tamam dedikten sonra üfledim ve sıfır promili teyid ettirmiş olduk.Yaklaşık yedi saat kadar hastane de durduktan sonra taburcu oldum.Fakat kontrollerim devam edecek.
Bisikletimi karakoldan teslim almaya gittim.Bisiklette sorun yoktu.Kaskı incelediğimde ön tarafını vurduğumu anladım.Çünkü kaskın önü sürtünme nedeniyle aşınmış vaziyetteydi.
Şimdi burada belirtmek istediklerim ;
1-Araçlara parkın yasak olduğu yere,gerek İdo'nun,gerekse Mc Donalds'ın önlem almaması şaşırtıcı.Neticede o araçlar hem iskele,hem de restoran için oradaydı.
2-Bisiklet kaza anında yanıma gelerek 'bisikleti alalım' diyenlere,polis 'siz kimsiniz' dedi mi ?
3- Çevrede herkes keyfine bakmaktaydı.Restorandan yardıma gelmeyi bırakın,burada ne oldu diye bile olmadı.
4- Bana 'ambulansı ara istersen' diyerek korkak bir tavuk olduğunu kanıtlayan şahıs,görsem seni 'nasıl bir insansın' diyeceğim...
Unutmayalım,kişisel önlemlerimiz ve kurallar hayatlarımızı kurtarmada çok önemli faktör.Kaskın ve eldivenim olmasa daha vahim bir haldeydim.
Herkese kazasız,hatasız sürüşler dilerim.Bisikletli yaşama olan sevgim her daim devam edecek olup,tekrar pedallayacağım günü özlemle bekleyeceğim.
Saygılar,sevgiler...