@Bigpatron
Sorularınızın yanıtı, alıntı yaptığınız mesajımda mevcut.
Sömürge (colony) ile kölelik, farklı iki kuruluş. Günümüzde kölelik denince yalnızca "Transatlantic Slave Trade" başlığı altındaki faaliyet ve köle pazarları anlaşılıyor. Halbuki bu, kölelik olgusunun sadece bir parçası idi, bütünü değil.
Hindistan ve Güneydoğu Asya da Batılı bazı ülkelerin sömürgesiydi. Ancak buraların ne sömürgeliğinden ne de köleliğinden kimse bahsetmiyor çünkü söz konusu Afrika olunca bu iki kavram birbirine karışıyor. Halbuki "indentured servitude" (borç hizmetkârlığı) mekanizması üzerinden Batı ülkelerinin kendi nüfusları da büyük ölçüde kölelik mekanizmasına tabi idi. Eğer kölelik = sömürü = kölelik şeklinde bir denklem kurulursa, bu, mesela İngilizlerin İngiltereyi de sömürdükleri gibi garip bir sonuca çıkar. Bunun yanında, Orta Asya'nın neredeyse tamamı Rus İmparatorluğu'nun sömürgesiydi ancak orada kölelik kurumu ortaya çıkmadı. Yani, sömürge ile kölelik iki farklı şey.
(Aşağıdaki satırları sizin şahsınıza yönelik değil, konuya bakışı yansıtmak için genel anlamda yazıyorum):
Ayrıca, bu ülkelerin insanları da birtakım Batı dillerini son derece iyi konuşuyor fakat nedense bu durum insanları, Afrikalıların yabancı dil konuşması gibi rahatsız etmiyor. Dünyada 18. yy.da başlamış bir Afrika Romantizmi var. "Noble Savage" (Asil Yerli) kavramı edebiyatta ve söylemde bir tema). Afrikalıların okul okumasına müsaade etmeyen Batılılar nedense Hindistan'da, Tayland'da, Singapur-Hong Kong-Filipinler, vb. gibi ülkelerdeki eğitime pek karışmıyorlar.
Sömürgecilik tartışmasında rasyonel değil, duygusal tepkiler veriliyor. Batılı Beyaz Adam'a tu kaka dersek, bizim onlar karşısındaki görece başarısızlığımız hafifleyecek diye düşünülüyor. Ayrıca, Afrikalı bazı nüfusların Müslüman olması hasebiyle Orta Doğu'da zaten eskiden beri mevcut olan "Beyaz Adam" düşmanlığı noktasında bir duygusal dayanışma oluşuyor. Hindistanlılar, Güneydoğu Asyalılar pagan/politeist oldukları için onlara yönelik sempati yok.
Üstelik, bu başlık altındaki tüm tartışma boyunca İspanyollardan ve Portekizlilerden özellikle bahsetmedim. Çünkü sömürgecilik ve Transatlantik Köle Ticareti konusunda İngiliz-Fransız-Hollanda, vb. yaptığı zannedilen şeylerin ezici çoğunluğu İspanyol ve Portekizliler tarafından gerçekleştirilmiş durumda ki zaten bunların hakikaten uyguladıkları ekonomik sistem oldukça ilkel. Bu konuda Daren Acemoğlu ile James A. Robinson'un Institutions as a Fundamental Cause of Long-run Growth" adlı makalesinde, uygulanan spesifik ekonomik sistemlerin farklı bölgelerde yarattığı farklı etkilere ilişkin bir perspektif getiriyor. Afrika'nın bütünü baştan başa, aralıksız talan edilmiş bir yer değil. Bu bir mit.
Eğer "Afrikalıları kim köle etti?" diye soruluyorsa (bu forum bazı konularda hassas bir ortam. Aşağıdaki linklerin içeriğini buraya kendim yazmaya kalkarsam forumdan atılırım. Sömürge ve kölelik kavramlarının bizim bildiğimizden çok daha fazla açısı olduğunu öğrenmek isterseniz aşağıdaki linkleri inceleyebilirsiniz):
(link)
(link)
(link)
İngilizce Wikipedia'daki "Transatlantic Slave Trade", "History of Slavery" ve "Slavery in the Ottoman Empire" başlıkları
Kolonizasyon hakkında:
(link)
İngilizce wikipedia'daki "Colonization"
Soru basit: 15. yy.dan önceki Afrika nasıl bir yerdi? Eğer bu sorunun yanıtını öğrenirseniz, kolonizasyon ve kölelik hakkındaki görüşleriniz daha geniş bir perspektife oturur.