@muratcolakoglu çekiyordu, Gökhan gazetecilik çıkışlı. Yanılmıyorsam ATV'de çalıştı. Bisiklet şehri belgeselindeki rolünü de bu bağlantıları sayesinde aldı. Ne çok fit, ne çok hızlı, ne de antrenmanlı biri. (biriydi desem daha doğru olur) Tek sebebi çevresinin ve bir pinarellosunun (kimsede olmayan) olmasıydı
Bu yüzden, çok zor şartlarda, dişiyle tırnağıyla geldi, yeri geldi garsonluk yaptı (aman Allah'ım ne kadar küçük düşürücü bir iş değil mi! Ne kadar zor!) söylemlerini sadece gülünç karşılıyorum. Gökhan'ın maddi durumu eskiden beri çok iyiydi. Hala sahibi olduğu campagnolo 80. yıl grup seti çok eskiden beri onda, o seti alırken muhtemelen bir işi, bir geliri bile yoktu
Tamamen imkan meselesi arkadaşlar. İtalya'ya kolay gidilmiyor, kolay yerleşilmiyor. Para hep bunlar.
Geçen feysbukta İpek Onaran'ın bir fotoğrafındaki kendisine ait olduğu belli olan tek kapılı son model mercedes kadar acımasız hayat.
Fakat İpek hanım gazeteye verdiği demeçlerde "hem öğretmenlik yapıp paramı kazanıyorum, hem de triahtlon yarışlarına hazırlanıyorum" diyor. Biz de "aa helal olsun vallaha" diyoruz

Öğretmenlik maaşıyla gayet iyi gidiyor, tek kapılı mercedes falan
Verdiğim iki örnek de bizim dengimiz değiller arkadaşlar. Doğuştan şanslı insanlar diyorum ben onlara. Maddi kaygıları hiçbir zaman olmamış, maddi kaygı nedir bilmeyen insanlar. 3-5 gün garsonluk yaptı diye, bunu böbürlene böbürlene yazıp "bakın ben ne zorluklar çektim" diyen biri bana feci derecede itici geliyor. Ben 7 yıl hem çalıştım hem okudum. Ameleyim ve gocunmuyorum. Bisikletimi de kredi çekip, aldım, 36 ay ödedim. Kitap yazsam ne okunur ha

Gökhan'ın kitabını yayımlayabilmek için paraya ihtiyacı olduğu zamanlar, forma koleksiyonundan birçok parçayı satışa çıkardığını ve sattığını da hatırlıyorum. 40-50 parça forması vardı ve neredeyse hepsi Rapha'ydı. Bu mu zorluk, yokluk?

Allah hepimize nasip etsin bu zorluğu, can feda böyle yokluğa. Kaçımızın 40-50 forması, hadi geçtim 5 forması var? Gökhan sıradan biri değildi, hayat şartları hiçbir zaman bizimki gibi olmadı.