Scudo Sports

Formula 1'e karşı Bostancı - Kurtköy Grand Prix

forumun sahipleri olması sözkonusu değil (SİZlerin de dahil olduğu BİZlerden başka)...sadece yöneticiler olabilir ki bu da gerekliliktir.burada görüş belirten yönetimi,mod yada adminlerin de her beyanları forum adına değildir.en nihayetinde hepimiz beşeriz ve şahsi görüşlerimizi belirtme hakkımız vardır tıpkı sizin gibi...

benim sinirlendiğim nokta siyasi eylem niteliğine bürünen bu harekete siyasetle ilişiği olmayan forum üzerinden prim yaptırılmaya çalışılması ve bisiklete siyasi kimlik kazandırma çabasıdır.
 
  • Beğen
Tepkiler: Hakan Kayisligil
Scudo
Sevgili arkadaşlar,

Formula 1'e karşı planladığımız etkinliği öncelikle Yeşil Bisiklet Forum ve e-mail listesinde duyurmayı tercih etmemizin nedeni, bu grubun bisikleti bir yaşam biçimi olarak da benimseyen insanların bulunduğu bir yer olması. Gelen tepkiler benim bu görüşümü değiştirmiş değil, ben de senelerdir liste üyesiyim ve bu liste adıyla bile bu vurguyu hakediyor. Kaldı ki geçmişte de nükleer enerjiye karşı yapılan bazı bisikletli etkinlikler olmuştu ve bu listede de olan bazı arkadaşlar destek vermişlerdi.

Her şeyden önce listeye politika bulaştırma savının fazlasıyla eski moda bir suçlama olduğunu belirtmek istiyorum. Yaşamın her alanının, bu arada bisikletli yaşamın, bisiklet yollarının, Formula 1 gibi farklı güç ve iktidar ilişkileri üreten kurumların bütün bunlarla ilişkilerinin politik olmadığını söylemek güç. Neyse ki artık 1980'li yıllardaki gibi politikayı sadece bazı takım elbiseli adamların tekeline bırakan bir toplumda yaşamıyoruz. Herkesin bu toplum için, kendi yaşamı ve çocuklarının geleceği için söyleyeceği sözler var ve her yerde söyleyebiliyor.

Formula 1'den yana olan arkadaşlara ben saygı duyarım, benim de F1 fanatiği arkadaşlarım var ve ben protesto ederken onlar içerde yarışı izliyor olacak. Bu görüşlerime saygı duymayan arkadaşları bu nedenle anlayamadığımı, oldukça farklı bir dil konuştuğumuzu belirtmek isterim.

Formula 1'e karşı bugüne dek hiçbir protesto yapılmadığı da ciddi bir bilgi hatası. Bunu söyleyen arkadaş duymamış olabilir ama pistin yapıldığı dönemde ciddi protestolar oldu. Temelde iki nedeni vardı: Birincisi pistin su toplama havzasına yapılması, ki önemli bir konudur ve ne yazık ki yer seçimine etki edilememiştir. İkincisi de yasak olan sigara reklamlarının F1 yoluyla yapılacak olmasıydı. Bu konu halledildi.

Bizim karşı çıkışımızın nedeni pistin yer seçimini de aşıyor. Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olan trafik kazaları, kentlerdeki hava kirliliği, plansız kentleşme, şehir içi yolların yayalara ve bisikletlere göre değil otomobillere göre tasarlanması gibi pek çok sorun otomobilli yaşamın özendirilmesiyle bire bir ilgili. Bireysel otomobil kullanımının arttırılması için kullanılan pek çok yol var. Elbette ekonomik mekanizmalar, reklamlar, otoyollar vb. çok daha önemli. Ama F1 de simgesel düzeyde de olsa hız ve otomobil kullanımına yönelik bir tür büyülenme yaratarak bireysel otomobil kullanımını ve trafik kazalarının en önemli nedeni olan aşırı hızı körüklüyor.

Biz hem bu noktalara dikkat çekmek, hem de otomobilli yaşama karşı bisikletli yaşam (ve yürüme ve toplu ulaşım) alternatifini ortaya koymak için bu etkinliği düzenliyoruz. Katılmak isteyen arkadaşlar benim umitsa@mynet.com adresime mail atabilir.

Son olarak memleketin çok daha önemli sorunları olduğu saptamasını yapan arkadaşa seslenmek istiyorum, biz Yeşiller olarak tabii ki o diğer önemli sorunlarla ilgileniyoruz........ diyeceğim ama, asıl bu politika (daha doğrusu politik grup reklamı) yapmak olur, o nedenle ilgilenenlerle yazışabiliriz demekle yetineceğim. Zaten Yeşiller'le ilgili internette isytediğiniz bilgiyi de bulabilirsiniz.

Pazar sabahı Bostancı'da görüşmek dileğiyle.

Ümit Şahin

NOT: "Ulaşım, Çevre, Sağlık" isimli, çeviri editörlüğünü yaptığım bir kitap var. Şu anda piyasada bulmak biraz zor, ama otomobili yaşamın çevre ve sağlık üzerinde yarattığı zararları bilimsel bir şekilde çok iyi özetleyen bu kitabı merak eden olursa bana yazabilir.
 
evet bende katılımıyorum bu olaya.yüzlerce insan emek verdi bu organizasyona.böyle bisikletlerle gidipte o insanların emeklerine saygısızlık yapamam.hem bende büyük bir formula 1 izleyicisiyim.böyle güzel bir olayında istanbulda olmasına çok seviniyorum.hem ülkemiz için ekonomik olarkta büyük yararı olacak hemde yabancıların ülkemizi tanımasına yardımcı olacak.tamam bisiklet yollarıda önemli.ama herhalde e-5'in kenarınada bisiklet yolu yapacak değiller herhalde
 
+1.
Sabah Bostancı'da görüşürüz.

bir sorum var; basın açıklaması olacak mı? metni önceden okumam mümkün mü?
 
Başlığı okuyunca zannettim ki; bostancıdan kurtköye 50km ort ile pedal basılacak :eek: Fakat içeriği okuyunca daha da bir şaşırdım! :eek:

F1, Türkiye için öyle büyük bir organizasyon ki; Fransa turundan daha çok izleyicisi, seveni var ve dünyada sadece 19 ülkede düzenleniyor. Her yarışı izleyemiyorum bu sene ama 2002 yılından beri sürekli takip ettiğim ve izlemekten çok büyük keyif aldığım bir spor. Sizin bu yapacağınız eylem niteliğindeki organizasyon büyük anlamda yanlış düzenlenmiş bir organizasyon olacak. Sizin petrol vs gibi karşı çıktıklarınız; emperyalist ülkelerin uyguladığı politikalara karşı ve F1 Türkiye ile hiç ama hiç alakası yok! Bir eylem ancak amacına uygun yapılırsa ses getirir ve anlam kazanır. Sizin yapmanız gerekenleri doğru şekilde ve ses getirerek yapan Greenpeace var, onlar sizden on kat daha duyarlılar bu konulara ve çok kaliteli şekilde dünyaya seslerini duyuruyorlar. Yardım almak isterseniz de size çok güzel yol gösterirler.

Sanırım yeterince açık konuşmuşumdur, size karşı herhangi birşeyim yok, sadece fikrimi belirttiğimi unutmayın..
 
Öyle arada sırada foruma bakan, forumlardan pek hoşlanmayan bir bisiklet severim. Ama dayanamadım birkaç şey yazmak zorundayım.

Q Formula 1 de bir sürü insanın emeği var, uluslararası organizasyon, çok para gelecek,teknoloji demek formula... /Q
Emin olun ki Irak savaşı da uluslararası bir organizasyondu, çok insanın emeği geçti ve kimileri çok iyi kazandı, ve iyi bir deney alanı oldu teknolojik bir sürü silah-taşıt için. Şimdi savaşı protesto edip bunlara saygısızlık mi edelim? Demek ki bir şeye salt çok insanın emeği geçmesi, çok paralar dönmesi ona hiç-bir değer katmıyor.

Q ..Bisikletlerin üretiminin de doğayı kirlettiği.. /Q
Korkunç bir çarpıtma ve yanılsanma. Yediğimiz cikletler bile doğa kirletiyor. Zaten insanın kendisi zarar veriyor. Esas olun, mümkün olduğunca az yapabilmek.Formula 1 bu işin bir zirvesi, simgesi. Bırakın yarışın kültürel-iedolojik etkilerini, havzaya kurulmuş resmen. Emin olun ki havzaya kurulmuş bisiklet fabrikasını da protesto eder bisikletçiler.

Q ...Bisikleti bu işe alet etmek... /Q
Bisiklet bir alet midir? Bisikletin ne olduğu-olmadığı felsefesini çok iyi bilen insanların sanırım bunun formula 1 in yanında mı karşısında mi olduğunu bir çırpıda söylerler.

Hem dünyanın bir sürü yerinde onlarca bisikletli siyasi protesto yapılır, vah vah orada bisiklete binenlerin "diğerlerinin" huzuru kaçar, bisiklet alet edilir siyasete. Öğrenecekleri çok şey var sizden.

Q Çağrıyı yapan arkadaşı asalım keselim de denmedi ki linç etmeye çalışıyormuş gibi olalım.
/Q
Hakikaten linç kültürü damarlarımıza işlemiş. Asmaden kesmenden linç olmuyor layığıyla. Bu başlıkta 1-2 cılız ses dışında, çok kişi tepki verdi bu çağrıya. Ne bileyim her başlığa cevap yazmak zorunda değil ki insan, ters geliyorsa bu iş kapat forumu bak başka işlere. Ne zamandır hareketsiz olan forum linç etmek için hareketlendi bu "rezil, kendini bilmez" davete. Hem de olabildiğince naif, samimi bir davet.

Ben kendi halinde bir bilgisayar mühendisiyim. Bilinmesini istiyorum ki yeşiller denen grubu bu davet yüzünden duydum. Hiçbir tanışıklığım ilişkim yok. Ben sadece buradaki linçten ve çarpıtmadan rahatsız oldum. "yeşilbisikletforum.com" beni çok çok çok şaşırttı.

Bisikletler (şu gün için) otomobillere karşı don kişotlar gibi. Ne sansasyon olacak, ne dünya yıkılacak. Ama sanırım hepimizin kalbinin bir köşesinde gelmiş geçmiş o kadar padişah, bey, paşa değil, don kişot var.
 
  • Beğen
Tepkiler: Hakan Kayisligil


+1 tebrik ederim..çok güzel açıklama..

ama uzatmak yersiz..çünkü her tipik türk tartışması gibi bu da açıklamalar ne kadar çarpıcı da olsa savunmadaki insanın kendi fikirlerine daha çok sarılmasına sebep olacak cinsten bi tartışma..

yüzyüze gelinip de "bak kardeşim böyle böyle" diye konuşulmadıkça kimsenin fikrinin değişeceğini zannetmiyorum..

ne kadar güzel açıklama olursa olsun maalesef nafile.. bu yüzden üşenmiştim böyle bi açıklama yapmaya..sen yapmışsın tekrar tebrtikler..
 
  • Beğen
Tepkiler: Hakan Kayisligil
Bende katılmayacagım pazar günkü geziye. F1 in ülkemizde yapılması önemli bir gelişme. Hiç izlemesemde f1 i bisikletlerle böyle protesto falan uygun değil benim fikrim.

Güzel konu olmuş bir çok görüş var hemen anket kısmına bir anket acıyorum. Oylar gelsin bakalım...
 
Ergün arkadaşın mesajını yönlendirdiğim Greenpeace'den Ayşem Mert, yazdığı ve Ergün'e de mail olarak gönderdiği cevabın listede de yayımlanmasını istedi. Aşağıda bana gönderilen mesajı bulabilirsiniz.

Merhaba,

Ilk cumlenizi okuyunca hiz olgusunun hayatimiza nasil islemis oldugunu bir kere daha dusundum. Bense yavaş yavaş, bisikletimle, üstelik seyircisi oldugum degil kendi yaptiğim bir “spor”u yapmayı tercih ederim.

Ben bir Greenpeace gönüllüsüyüm. 5 senedir, Greenpeace’le birlikte bir çok eylem ve çalışma yaptım, hatta bir süre ofiste çalıştım. Greenpeace’in varoluş amacının farklı olması ve daha farklı bir eylem şekli tercih etmesi oldukça doğal görünüyor bana. Greenpeace bir hayat şekli için değil, belirli politikaların çevreyle uyumlulaştırılması için uğraşıyor. iyi ki de yapıyor. Ve haklısınız, Yeşiller “Yeşiller” olmaktan vazgeçip belli konularda belli adımlar atılmasıyla ilgilenen ve bunun için şiddet içermeyen doğrudan eylemler yapan bir çevre STKsı haline gelmeye karar verirlerse, daha radikal aktivite çeşitleriyle ilgili elimizden gelen tecrübe aktarımını yapmaya çalışırız. (diğer konulardaki karşılıklı tecrübe ve bilgi aktarımlarımız zaten sürüyor..) Amaçlarına uygun eylemler yaptığımız konusunda da sizinle hemfikirim..

Bence bisiklet eylemimiz de son derece amacına uygun:

“Ben de işte bunu tercih ediyorum, yaşadığım şehirde bu kadar fütursuzca bir yıkıma sebep olan bu uygulamadan memnun değilim” demek.

“Benim fikrim sorulmadı, çünkü yerel düzeyde demokratik haklarin olmadigi, herşeyin satılık olduğu bir düzende yaşiyorum ve bunu protesto ediyorum” demek.

“Turizm amaçlı tanıtım daha fazla yıkım getirebilir, bunu burada yaşayanlarla tartışmadan niye, kime, ne şekillerde tanıtılıyoruz? İnsanlar Istanbulun ismini duyup buraya gelince bu bize iyi mi geliyor yoksa turizme açma adıyla daha çok orman kesilip daha devasa oteller yapılıp, daha fazla türün soyu tüketilip bazi otel sahiplerinin, politikacilarin ve işadamlarinin cebine daha mi fazla giriyor?” diye sormak.

Ve hepsinden önemlisi,

“Sizin tüketim endeksli, kalkınma amaçlı politikalarınızı, aynılığa yönelten, hıza, endüstriye dayalı, doğadan uzak, kendinden, ve emeğinden dahi uzak hayat tarzınızı satın almıyorum; ben yavaşlığı, küçüğü, kavrayabildiğim ve iştirak edebildiğim, parçası hissettiğim ve değiştirebildiğim bir hayatı seçiyorum” demek.

Ben yavaşlık, birebirlik, kendi gücümle, doğayı tahrip etmeden gereğinden fazla tüketmeden yaşadığım bir hayatı seçiyorum. Ve bunu ifade etmek için orda olacağım. Bu fikre katılmayanlar tabii ki olacak, çünkü ya çıkarlarına ya alışkanlıklarına ters birşey yapıyor olacağım. bence bu çok radikal bir duruş. Çünkü iki şeyi söylemek bugünlerde pek moda değil: Küçük güzeldir. ve bize çekici paketlerde sunulan herşeyi satın almak zorunda değiliz.

Sevgiler,

Aysem

ps. ben 5 senedir greenpeace’le iki senedir yeşillerle birlikte çalışmalar yapmaya çalışıyorum, ama kim daha duyarlı ve bu nasıl ölçülür konusunda sizin kadar net olamıyorum. belki de karşılaştırmak ve yarıştırmak yanlıştır, ne dersiniz?
 
Maili buraya eklediğiniz için teşekkürler, çünkü bana böyle bir mail gelmedi ve aşağıda yazacağım cevabı aslında mailden yazmak isterdim.

Ben İstanbul Üniversitesi Orman Mühendisliği bölümünde okuyorum, doğayı, doğa ile yaşamayı, yeşili çok seviyorum ve tabi ki doğanın içinde bu sevgiyi ve özgürlüğü bana yaşatan bisikleti sürmeyi de.. Dünyadaki siyasi politikaların, çarpıklıkların, yaşanan sorunların ve üstü örtülen hataların tamamı doğaya zarar veriyor. Dünyada derken Türkiye hariç değil, aksine Türkiyede de olmaması gereken politikalar yürütülüyor ve bunlar doğaya ciddi zararlar veriyor. Yapılması gereken ise olmuş bitmiş, geri dönülmesi imkansız birşeyi eleştirmek protesto etmek değil, olmadan önce engellemeye çalışmak, dünyaya böyle böyle oluyor, bunu engellemek için siz ne yapıyorsunuz demek, greenpeace'in yaptığı da bu veya ben hep böyle görüyorum.

Hız olgusu için yazdıklarınızı benim yorumuma göre yazmışsınız sanırım ama, Bostancı'dan Kurtköy'e bisiklet grandprixi diye başlık atan ben değilim. Ayrıca herkesin hız olgusu farklıdır, ben hayatıma daha çok zaman ayırmak isterim, bunun içinde bazı şeylerin hayatımda hızlı şekilde tamamlanması gerekir.

Greenpeace'de yaptıklarınız için sizi tebrik ediyorum, Greenpeace, Yeşiller, Turmepa, WWF Türkiye, TEMA, daha sayamadığım diğer dernekler insanın doğa ile uyumlu şekilde yaşamasını, onu korumasını, yaşatmasını amaç edindiğini düşünüyor, ona göre çalıştıklarına inanıyor ve destekliyorum.

Bu neden benim fikrim sorulmadı konusu, konuya yaklaşım açısından bana göre yanlış, neden yanlış olduğunu da açıklayayım; bir jeolog değilsiniz, bir orman mühendisi değilsiniz, bir bilirkişi değilsiniz, Kurtköy'deki F1 arazisi; ciddi arayışların sonucunda yetkili kişilerin bilgi ve değerlendirmesi ile kabul görerek, çevreye en az zarar verecek şekilde seçilmiş ve yapılandırılmıştır. Bu konuda ister İstanbul Valiliği'nden, ister Tomsfed'den, isterseniz Çevre Orman Müdürlüğü'nden bilgi alabilirsiniz.

Yanlış anlaşılmasın bu yazdıklarım, avukat mısın, neden savunuyorsun gibi düşünceler çıkmasın hemen, ben düşüncelerimi yazıyorum ve bunda da özgür olduğumu düşünüyorum.

“Turizm amaçlı tanıtım daha fazla yıkım getirebilir,..." cümlesi ile başlayan parağraf siyasi düşünce içerdiği için bir cevap yazmıyorum.

Ondan sonraki parağraflar için şunları yazabilirim; tüm protestolar, eylemler, karşı çıkmalar zaten radikal bir duruştur, fakat herkesin aynı tepkiyi vermesini beklemeniz, tepki vermediklerinde de onlara; sizi anlamıyorum, bunu nasıl yaparsınız gibi bir tepki vermeniz de yanlış. Sizin hayat görüşünüze elbette ki saygım sonsuz fakat aynı saygıyı kendi hayat görüşüm içinde beklerim. Bazı yerlerde ortak düşünceler içinde olup, bazı yerlerde zıt düşüncelerde olmamız bizi ileriye götürecek adımların doğru olmasında etkili olacaktır.

Birbirimizi kırmadan, medeni şekilde, birbirimizi bilgilendirerek konuyu açıklığa kavuşturduğumuzu düşünüyorum, ilerde belki görüşmek, tanışmak ve daha iyi bir gelecek için birlikte yürümek dileğiyle..
 
  • Beğen
Tepkiler: Hakan Kayisligil
o zaman eyleminize yardımcı olayım
yarın formula 1 in sıralama turlarını yapılacak sizde o sıralarda 1 sıralama turu düzenleyin de pazar gününün sıralamasını belirlemiş olursunuz :D
 
Bu tartışmayı gereksiz yere uzatıp sidik yarışına çeviren zihniyete ithafen: Einstein demiş ki "iki şey sonsuzdur: evren ve insanoğlunun aptallığı; ama birincisinden o kadar emin değilim".
 

Formula 1, yıllardan beri Dünyanın çeşitli ülkelerinde yapılıyor.Dünya istatistiklerine bakarsanız trafik kazalarındaki liderliğimizi kimseye kaptırmıyoruz.Eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı , trafik kazaları yarışında Dünya da F1 yapılan ülkeler, açık ara şampiyon olurdu.Ayrıca sadece F1 değil Ralli şampiyonalarında da biz den çok ilerdeler.

Lütfen F1 in, trafik kazalarını ve hız merakını tetiklediğini söylemeyin.Araç kullananların eğitimsizliğini,bakımsız araç kullananları ,yolların bakımsızlığını ,cezaların yetersizliğini,trafik polislerinin yapılan hatalara karşı duyarsız kalmasını, doğru dürüst eğitim almadan ehliyet alıp yollarda dehşet saçan (sözde) şoförleri eleştirin.

Türkiye ,Türkiye olalı böyle bir tanıtım olanağı elde edemedi.2.2milyar insan aynı anda Türkiye'mizi izleyecek.

Benim görüşlerim bunlar

Selamlar ve Saygılar
 
Trafik kazaları konusunda otomobilli yaşamın hiçbir suçu olmadığı, tüm suçun sürücülerin eğitimsizliği ve bozuk yollarda olduğu propogandasına pek de inanmamak gerekiyor. Her yıl Avrupa'da 44.000 ölüm ve 1.500.000 fiziksel yaralanmaya neden olan trafik kazalarının 1999 yılı dağılımı öyle demiyor (Kaynak WHO).

Ama o bir ironi! :)
 

Siz bir kıtadan bahsediyorsunuz ,ben bir ülkeden

Türkiye nin nüfusu 70 milyon, Avrupa nın nüfusu .........????
Pekiyi, Avrupa da kişi başına düşen araba sayısı ..........???? Ya Türkiye de ......????

Ayrıca Trafik canavarına Türkiye de yılda 35.000 kayıp verdiğimizi de biliyorsunuz dur.

Benim yazdıklarım propaganda mı sizce ???
Pek iyi sizin önerileriniz nedir kazaları önlemek konusunda ???(F1 i kaldırmak dışında)

Saygılarımla


NOT: Tabloyu bana gönderirseniz sizin konunun altına eklerim.

msn : tugrulmutlu@msn.com
Mail :mutlutugrul@yahoo.com
 
Bu konu da degisik görüsler var..konu izmir'deki bisiklet dostlari grubunda tartisildi..oraya yazdigim kisa mesaji (uzun yazmamam isteniyor) sizlere aktariyorum..saygilarimla

Degerli Dostlar,
Bu konuda "uzatmadan" bir kaç sey söyliyeyim..Birincisi öz, ikincisi biçim üzerine..öz olarak genel hatlariyla "yesiller" grubunun (yakinda parti olacak herhalde) görüslerine katilmamak elde degil...yillardir bunlari söylüyoruz..yaziyoruz..hatta adimiz "otomobil düsmani"na çikti.. Bu yüzden Platformdan ayrilanlar oldu..Bizde özünde ekolojistiz..Fransa'daki yesiller lede temasimiz vardir..Bisiklet yollari konusunda belediyede en çok çalisanlar onlardir..hatta onlarin eseridir diyebiliriz..
Simdi ülkedeki otomobil egemenligine onun diger ulasim (deniz demiryolu,metro,bisiklet vb.)imkanlarini eze eze dengesiz gelisimine karsi çikmak baska seydir..Formüla 1 olayina karsi çikmak baska seydir..unutmayiniz formüla 1 pisti daha sonra bisiklet pisti olarak da kullanilabilecektir..tipki Pinarbasi pistinde oldugu gibi..politik bir parti olmaya soyunan bu "grubun" (kendilerini tanimam) özellikle IBSB nin Bisiklet yollari konusunda (IBSB bülteninde de yazmislar) ihaleye verdigi bir noktada..Mimarlar odasi kongresi,üniversiade,eurovision vb..gibi ülke tanitimina yönelik aktivitelerin yogun oldugu oldugu bir noktada Belediyenin buyük emek ve çabalarla gerçeklestirmeye çalistigi Formüla 1 olayina karsi çikis (ki ben hiç sevmem bu "sporlari" isin ayri yani boksu sevmedigim gibi) politik olarak da taktik açidan yanlistir...Gelelim biçime ; olayi Izmir özeline alalim mesela diyelim..Izmir'de derneklesemesede (aslin da türkieye'de de durum bu) bir yapi vardir adi da Izmir Bisiklet Dostlaridir..begensekte begenmesekte vardir..simdi izmirdeki bisiklet hareketini atlayarak ..yesiller veya bir baskalari bisiklete dair bir aktivite düzenleseler (bu en dogal haklaridir ayrica) ne olur..Iste bu yapilmistir..Aktiviteyi düzenleyen grubun anlayisi, biz yapiyoruz gelen gelir mantigidir..oysa bu ülkede yesilci veya degil bisikletseverler vardir..bunlarin dernekleri,gruplari,siteleri vb. vardir..Bunlar çagrilir olay degerlendirilir..ona göre bir yol çizilir..olay demokratik çerçevede halledilir..Bisikletçiler ve onlarin mücadelesi atlanmaz... ..yani yesilci, çevreci olmak doga dostu olmak -ki bu konuda oldukça SIKI bir çevreciyimdir-bisikletsever olmak ve otomobil egemenligine karsi olmak baska seydir..bunun karsiti olarak Formüla 1 i görüp ona karsi çikmak baska seydir..Formüla 1 in arazisine karsi çikmak ise yapildiktan sonra degil yapilmadan, önce olmaliydi (olmussa cahilligime veriniz) tipki "vapurlarimizi vermeyecegiz" olayi gibi..duyarli olmak baska seydir..olayi degerlendirmeden günün sartlarini algilamadan karsi çikmak baska sey...Formula 1 de olacak ..otomobil de ..ama egemenligi degil..denge içinde bizde isin dengesi yoktur sorunda budur..keske bu yazimi bana "otomobil dusmani" diyenler okusalar..eger olay bu çerçevede bisikleti,toplu ulasimi,metroyu,deniz yollarini,Demir yollarini savunmaksa evet ben "otomobil düsman"ligine devam ediyorum hala....
saygilarimla
ali nejat
pedalinizi kaybetmeyin

 
"Bu da bisiklet Grand Prix'si
(29 kişi okudu)

RADİKAL - İSTANBUL - Yeşiller Türkiye Koordinasyonu, 'hızı, otomobilli yaşamı ve petrol uygarlığını yücelttiği' gerekçesiyle Formula 1'i protesto amacıyla Bostancı'da alternatif olarak Bisiklet Grand Prix'si düzenledi.
Bostancı Deniz Otobüsleri İskelesi'nde toplanan 30 kişilik bisikletli grup adına açıklama yapan koordinasyon üyesi Ümit Şahin, Formula 1 pistinin, İstanbul'un en önemli su kaynağı olan Ömerli Baraj gölünün yanıbaşında, ormanlık alanın göbeğinde ve su toplama havzası içinde yasalara aykırı biçimde inşa edildiğini öne sürdü.
Daha sonra, 'Formula 1'e hayır, tercihimiz bisikletli yaşam' tişörtleri giyen ve 'Ben narin acı çiğdemim. Ömerli'de yok olmak üzereyim', 'Yok ettiğiniz değerlerin hızına kim yetişecek?', 'Ben yeşil su kurbağasıyım, Ömerli'de yaşıyorum' pankartları taşıyan grup bisikletleriyle hareket etti. "



Istanbul'da en düsük yogunluklu biskklet gösterisine bir kaç bin kisi gelir.. BSD nin organizasyonlarinda bunlari biliriz..Yesiller dogru bildiklerini yapiyorlar küçümsemiyorum bunu ama bu tarz yanlis çikislar marjinal kalmaya mahkum oluyor maalesef...
 
22 Ağustos 2005 / Pazartesi

Dünya basını, Formula 1 İstanbul GP'i yazdı...

FORMULA 1 yarışlarının bu yılki 14’üncü ayağı olan İstanbul Grand Prix’si Türkiye’de olduğu kadar dünya medyasında da geniş yankı buldu. Yabancı televizyonlar formula yarışını renkli görüntüler ve farklı yorumlarla izleyicilere ulaştırırken, yazılı basında da organizasyondan genel olarak övgüyle söz edildi.

DAILY MIRROR: TRAFİK, ŞAMPİYONLAR LİGİ FİNALİNİ HATIRLATTI

İngiliz Daily Mirror gazetesi, ’Kimi Raikkonen, F1’in yeni ve zor İstanbul pistini uslandırdı’ şeklinde başlayan haberinde, "F1 patronları, deneme turunda sorunlara neden olan pistteki toz ve kirin yarışı korkunç bir hale getireceğini düşünse de sabah saatlerinde yağan yağmur pisti temizledi" dedi. Gazete, yarışın galibi Raikkonen’in de zor İstanbul pistini değerlendirirken "Benim için kolaydı" dediğini hatırlattı.
İstanbulPark civarındaki trafik sorununa da dikkati çeken gazete, park yerlerinde 3 kilometre uzunluğunda kuyruklar oluşması nedeniyle pek çok sürücünün otomobillerinden inip yürüdüğünü ve bunun da İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanan, Liverpool’un kupayı kaldırdığı Şampiyonlar Ligi final gününü hatırlattığını yazdı.

THE SUN: ETRAFTA DOLAŞAN VAHŞİ KÖPEKLER KORKUTTU

İngiltere’de yayımlanan The Sun gazetesi, "Tarihteki ilk Türk Formula 1 yarışı, etrafta dolaşan vahşi köpekler ve sıkı güvenlik nedeniyle korkutan bir organizasyon oldu. Günün sonunda güvenlik güçleri, oluşan trafik kaosu nedeniyle öfkeli izleyicilerle başetmek zorunda kaldı" yorumunu yaptı.
İngiliz Daily Telegraph ise, İstanbul F1 yarışında ünlü boksör Mike Tyson’ın varlığının yarattığı etkiye dikkati çekti ve "Ünlülerin ve ışıltının temel olduğu F1’de bile Mike Tyson’ın varlığı padok hiyerarşisinde radikal bir değişime neden oldu. İlk başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan görülmemiş ölçüde medyanın ilgisi odağında yer alırken daha sonra görüntülerden kayboldu. Güzellik yerini kasa bıraktı" ifadelerini kullandı.
İngiliz gazetelerinden The Independent da Formula 1 haberinde, "Türkler yarışı kesinlikle sevdi. Başbakan Erdoğan, Bernie Ecclesstone ve Mike Tyson’a katıldığında keskin nişancılar çatılarda muhtemel bir terörist saldırıya karşı tetikteydi" dedi.

ITV 7 KİŞİLİK EKİPLE SUNDU

İngiliz televizyonlarında şimdiye kadar yapılmış en büyük Türkiye tanıtımı denebilecek ITV kanalındaki 3 saatlik canlı yayında ise çok ilginç yorumlarla İstanbul Grand Prix’si ekrana getirildi. ITV televizyonu F1 programını tecrübeli spor sunucusu Jim Rosenthal yönetiminde tam 7 kişilik ekiple sundu ve yayın boyunca defalarca İstanbul ve kentin güzelliklerinden söz edildi.
İstanbul tanıtımıyla başlayan ITV F1 programı, Boğaz manzaraları eşliğinde tarihi yerler ve Boğaziçi Köprüsü’nün helikopterden detay çekimlerini ekrana getirdi. Bunun yanı sıra Sultanahmet Camii ve Ayasofya da görüntüler eşliğinde tanıtıldı.
İstanbul trafiğinin yoğun olduğuna değinen sunucu Jim Rosenthal, ünlü boksör Mike Tyson’ın trafikte mahsur kaldığını, helikopterle piste ineceğini canlı yayında söyledi. Yarışın startı öncesinde bilgisayarla sıralamayı ve pilotları ekranlara getiren ITV’nin Formula 1 yorumcusu Mark Blundel, "Dünkü (cumartesi) sıralama turlarında 8’inci virajın zorluğu büyük puan kayıplarına neden oldu. Bu tam bir Türk lokumu" yorumunu yaptı. ITV’de yayınlanan programdaki röportajlarda tüm pilotlar ’sözleşmiş gibi’, 8’inci viraj için ’çok zor’ derken, Michael Schumacher’in "Türkler harika iş yaptı" yorumu da eklendi.

BBC: TÜRKLER İSTANBULPARK’I DA SON DAKİKADA BİTİRDİ

İstiklal Marşı çalındığı sırada bunu fark etmeyen ITV televizyonu ekranlara Coulthard röportajını getirirken, arka planda İstiklal Marşı duyulmaktaydı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Mike Tyson’dan görüş alan ITV muhabiri, korumaların uyarısıyla hissettirilmeden çember dışına çıkarıldı.
Dün akşamki BBC ana haber bülteninde yayınlanan tek olumsuz yorum ise şöyleydi: "Şampiyonlar Ligi final maçı öncesi son dakikada yolları tamamlayan Türkler İstanbulPark’ı da son dakikada bitirdi, ama herşey muhteşem."

FRANSIZ L’EQUIPE GAZETESİNDEN F1 PİSTİNE BÜYÜK ÖVGÜ

Fransız spor gazetesi L’Equipe, İstanbul’da düzenlenen Formula 1 yarışlarının ardından, yarış pistinden övgüyle söz etti.
L’Equipe’in haberinde pistle ilgili yorumlar şu ifadelerle yer aldı: "Bu pazar günü tek kazanan Kimi Raikkonen ya da Ferrando Alonso değildi. Eğer bir galip seçmek gerekirse, bu tümüyle Formula 1 Şampiyonası oldu. Bahreyn ve Çin’deki pistler nedeniyle eleştiriler alan Alman mimar Hermann Tilke İstanbul yakınlarında oldukça güzel bir pist kurmuş. ’Pilotların Mekkesi’ konumunda olan Spa-Francorchamps’ın ardından, İstanbul otodromu, Türkiye Grand Prix’sinin ilk bölümünden itibaren vazgeçilmez bir pist haline geldi. Estetik, farklı, geçişlere elverişli olan bu pist, bir sorun yaşayan Nick Heidfeld’in tehlikesiz bir şekilde çıkışında da görüldüğü gibi büyük manevra alanları sunuyor. Yarışa çok elverişli olan bu pistte, galip gelen yarışçı 3 hafta önce Macaristan’dakinden saatte 30 kilometre daha fazla hız yaparak ortalama saatte 219 kilometreye ulaştı." L’Equipe tarafından İstanbul’daki Formula 1 parkuru ile mukayese edilen Spa-Francorchamps, Belçika’da yer alan ve 6 bin 900 metre uzunluğunda bir yarış pisti.

AVUSTRALYA BASINI: TÜRK LOKUMU RAIKKONEN

Avusturalya’nın en yüksek tirajlı gazetelerinden olan The Daily Telegraph gazetesi spor sayfalarında ’Türk lokumu Raikkonen’ manşetini kullandı. Gazete, Formula 1 pilotlarının İstanbul pistinde zorlandığını belirtirken, Herald Sun gazetesi de Avustralyalı F1 pilotu Webber’in 7 kez dünya şampiyonu olan Ferrari pilotu Michael Schumacher’le ilgili "O artık hizmetdışı kalmıştır" sözlerini manşete taşıdı. Schumacher’i sportmenlikdışı davranışlar sergilemekle suçlayan Avustralyalı pilot Webber’in sözlerinin yanı sıra gazete, organizasyonun güzelliklerinden de bahsetti.

İSPANYA BASINI

Formula 1 yarışmasının Türkiye'de ilk kez düzenlenmesine karşın, pistin, seyircinin ve organizasyonun mükemmel olduğunu yazdı.
İspanyollar, Türkiye'nin yıllardır Formula 1 yarışını düzenlemiş bir ülke gibi yarışa evsahipliği yaptığını belirtti. Formula 1'i naklen yayınlayan Tele5 Televizyonu, ‘iki kıtayı birleştiren yarış’ olarak nitelediği Formula 1'e, “Avrupalı Türkün Asya kıtasında düzenlediği Formula 1 dünyada bir ilkide sahne oldu, İstanbul'da Formula 1 tarihinde yeni ilkleri yaşadık, pist bir ilkdi, seyirciler de. Türkiye Avrupa olarak evsahipliği yaptı ancak F-1 Asya'da düzenlendi'' sözleri ile Türk halkına teşekkür etti. Tele5 yorumcuları ayrıca, Türkiye Grand Prix'in tuzaklarla dolu bir yarışa da evsahipliği yaptığına söyleyerek, “İstanbul Park'ın virajları Ferrarili Schumacher'i bile pisten çıkardı'' diyerek, İstanbul'un şimdiden Formula 1 yarışlarının en zorlusu olacağının altını çizdi.
Marca: Fernando Alonso Dünya şampiyonluğuna kavuşmak için İstanbul'da önemli bir adım attı. Formula 1'in en zor pistlerinden İstanbul Park'da Alonso istediğini aldı. İstanbul Alonso'ya uğurlu geldi.
El Pais: İstanbul Alonso'ya uğurlu geldi. Alonso şansa değil şans Alonso'ya güldü. Montoya'nın son turdaki hatası Alonso'yu dünya şampiyonluğuna bir adım daha yaklaştırdı. Formula 1'i ilk kez düzenleyen Türkiye noksansız bir yarış düzenledi. İstanbul Parkı'nda yarışa çıkan pilotlar pistin virajlarında zor anlar yaşadı.
El Mundo: Alonso İstanbul'da sadece 2 puan kaybetti. Birinciliğe 5 yarış kaldı. Bu yarışların en zorlarından biri olan İstanbul Formula 1'inde Alonso istediğini aldı. Türkiye diğer ülkelerin Formula 1 pistlerine dudak uçurtacak cinsden bir organizasyon yaptı. Türkiye'ye az gelişmiş diğenler gelip hem ülkeyi hem de kısa sürede mükkemmel bir formula 1 kazandıran Türk halkını tanıdılar. Türkiye'nin hiçbir batı ülkesinden farkı yok. Teşekkürler Türk halkına.
Sport: Alonso, Montaya'nın hatasını affetmedi. İstanbul'dan istediğini aldı. F-1 İstanbul'un ilk yarışı Fernando'ya uğurlu geldi. F-1'nin en zor etaplarından biri olan İstanbul'dan puan çıkarmak Alonso'yu şampiyonluğa bir adım daha yaklaştırdı.
La Vanguardia: Nefesleri kesen yarışta Alonso'nun 2'inciliği dünya şampiyonluğuna iyice kapıyı açtı. Kimi Raikkonen İstanbul'dan istediğini aldı, ancak Alonso'nun 2'inciliğini hesaba katmamıştı. İstanbul'dan sonra diğer yarışlar Alonso'yu zorlamaz.

ÇİN

ÇİN'in CCVT5 Kanalı'nın sunucuları, İstanbul Grand Prix'i anlatırken iki kıtayı birleştiren kentte yapılan pistin yeni olması nedeniyle pilotların hata yapmasının normal olduğunu söyledi.
Çin devlet televizyonu olan Çin Merkez Televizyonu CCTV’nin spor kanalı olan CCTV5 kanalı da İstanbul’da yapılan Formula 1 yarışını naklen verdi. İki spikerle Formula 1’i sunan CCVT5 kanalının sunucuları Pekin’deki stüdyodan yarışı seyrederek yorum yaptı. Sunucular, yarışma boyunca İstanbul’daki pistin pilotlar için yeni ve bilinmedik bir pist olduğuna vurgu yaptılar ve göze batan tüm hataların buna göre yorumlanması gerektiğini söylediler.
Sunucular 155 bin kişilik seyirci kapasitesine vurgu yaparak, İstanbul kentinin Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren bir noktada olduğunu ve her kıtadan seyirci çektiğini açıkladı. Program sunucuları İstanbul'u anlatırken, “Türkiye'nin başkenti'' dedi.
Çin’de ayrıca Güney Asya’da güçlü olan ESPN adlı medya kuruluşunun Hong Kong, Tayvan, Singapur ve Çin’de kablodan izlenen ve Çince yayın yapan EPSN Sport Asia kanalı da yarışmayı naklen verdi ve yarışma sonrası yarım saatten daha fazla stüdyoya bağlanarak yorum yaptı. Formula 1’in bu yılın son ayağı 16 Ekim’de Çin’in en büyük kenti Şanghay’da yapılacak.

kaynak:
(link)
 
Geri