Fethiye'de yaşayan birisi olarak bir kaç tur rotası vermek isterim. Zira Fethiye diyince akla Çalış, Ölüdeniz, Hisarönü geliyor çoğunlukla.
Gerçi bisiklet tutkunları Babadağ tırmanışı, Faralya, Kabak koyu güzergahını biliyorlardır ama Saklıkent güzergahında da görülecek çok yerler var. Mesela saklıkent yol ayrımından girdikten sonra Girmeler Kaplıcaları ve Alexander Cave (Büyük İskender Mağarası görülmesi gereken bir yerdir. Girmeler kaplıcasının diğer adı da Gebeler kaplıcasıdır. İnanışa göre hamile kalmak isteyenler suyundan içerlermiş. Büyük İskender Mağarası ise, meşhur Büyük İskender doğu seferi sırasında güya buraya uğramış ve iki köyü birbirine bağlayan bu mağaradan geçmiş. Mağaranın bugün sadece bir kısmına girilebiliyor çökmüş olduğu için ilerlemenin imkanı yok. Mağara tutkunlarının el atmasını bekliyor. Yoldan biraz daha ilerleyince sola Tlos yol ayrımına girmenizi şiddetle tavsiye ederim. Yol dar eğim yer yer fazla ve bakımsız bir yol ama yaklaşık 5 km sonra Tlos harabelerine ulaşacaksınız. Amfitiyatrosu, hipodromu ve en nihayetinde Eşen vadisine bakan Hamamını muhakkak ziyaret edin derim. Yanlış hatırlamıyorsam bu kazıları Kenan Işık'ın abisi Fahri Işık yönetmişti. Fethiye'ye ilk geldiğim zamanlardaki halini hatırlıyorum da baya iyi bir çalışma sergilendi. Eli öpülesi bir adamdır kendisi. Daha sonra Tlos ilerisinde Yakaköy civarında sağlı sollu birkaç restorant var. Şu veya bu diyemeyeceğim ama hepsinin de ayrı bir güzelliği var. Dinlenmek buz gibi suya dalıp serinlemek için ve de birşeyler yemek için ideal yerler. Daha sonra yola inin saklıkente doğru giderken Saklıkente bir km kala sağda Gizlikent ve Şelale tabelasını göreceksiniz. Mutlaka girin derim. Sizi en az Saklıkent kadar güzel bir kanyon bekliyor. Kanyona giriş ücretsiz. Girmeden önce yanınıza biraz para alın aşağıda çay keyfi yapmak süper oluyor. Yaklaşık 300 mt su içinde yürüyüp şelaleye ulaşıyorsunuz. Şelalede duş alıp geri dönün ve en son durakta çayınızı içip yukarı çıkın. Yukarıda da yine güzel yemek yiyebileceğiniz bir restorant var. Yolun sonunda da Saklıkent kanyonu var. Yanınıza biraz para alın ama düşürebileceğiniz hiçbir eşyayı almayın derim. Kanyonun ilerisinde buz gibi sudan karşıya geçip kanyonu gezmenizi tavsiye ederim. Eğer dağcıyım ben tırmanmak istiyorum diyorsanız pek de zor olmayan bir parkurda birkaç km daha ileri gidebilirsiniz ama bir yerden sonra tehlikeli olmaya başlıyor. Saklıkentte de işimiz bitti ne yapalım derseniz Saklıkentin önünden devam eden yoldan köylerden geçerek Antalya yoluna çıkış yapabilirsiniz. Yola sanırım Eşen Köy civarında çıkıyor. Biraz geride Pınara, Sidyma ören yerleri var. Letoon tam karşınızda bir yerlerde mutlaka gezmeniz lazım. Yolu devam ederseniz sağa doğru gittiğinizde Eşen Köyü ve içinden geçerek gidebileceğiniz Alınca var biraz uzakta ama asfalt yoldan gidiliyor. Geceyi Alınca'da Catchy kampingde geçirin. İşletmecisi Özkan Cevlan'dır selamımı iletirsiniz. Dünya tatlısı bir adamdır. Alınca'da manzara mükemmeldir. Hava iyi olursa Rodos'u bile görebilirsiniz. Bu yoldan ertesi gün geri dönüp Patara kumsalına ulaşabilirsiniz. Patara harabeleri o kadar güzel restore edildi ki inanamazsınız. Dünyanın ilk meclis binası özellikle görülmeye değer. Harabeleri geçip kumsala vardığınızda serinlemek için denize girmek şart. Şimdilik bu kadar daha sonra Fethiye'de alternatif rotaları yazmaya devam edeceğim.