Scudo Sports

Fethiye Babadağ tırmanma yarışması.

@nikanamYarış sırasında ne yazıkki Fethiye'de olamadım. Dolayısı ile hangi şartlar altında bu değişikliğin gerçekleştiğini bilemiyorum. Eğer bildirilmeden bir değişiklik yapıldıysa bunda sonuna kadar haklısınız.

Sorunuzun ilk kısmının cevabını vereyim. %20 zaman limiti, yol bisikletinde, bitimde uygulanır. Amaç, yavaşlayıp keyif yapacak sporcuyu hızlandırmaktır. SPorcu da ona göre temposunu koyup zaman limitinde bitime gelmeye bakar, aksi durum DNF yani bitirmedi olarak sonuçlanacaktır.

2005 yılında Babadağı tırmanmasının yarış direktörü bendim. O sene gelen UCI komiseri oldukça deneyimli (Olimpiyat yarışı yönetmiş) bir adamdı ve aynı sene Dünya Kupası Maraton organize etmişti. O yarışta zaman limiti uygulamamışlar, ve bir sporcu (her zaman takdir ettiğim sevgili Şerife) yarışı bitirmeyi azimle hedeflemiş ve birinci sporcudan 4 saat kadar sonra bitime gelmiş. Bu olay sebebi ile tüm görevliler (trafiğin kapanacağı kısımlar vs...) görev başında kalmış. Bu deneyiminden sonra bir çeşit maraton olan bu tırmanma yarışında zaman sınırını önermişti ve uygulamıştık. Tabi ki uygulama gerekçelerimizin başında bahsi geçen 4x4 paraşütçü kamyonetlerine trafiği kapatmış olmamız vardı. Sonuçta insanları da trafik açısından işinden etmemek ve kızdırmamak gerekliydi.

Sanırım cevap olmuştur.
 
Scudo
Bu arada Babadağ zirve de SCOTT marka MAVİ eldiven bulan varsa bana bilin ki sahibi benim...
 
baraj uygulamanın mantığını bu kadar güzel açıkladığınız için
çok teşekkür ederim gürol bey. işte bu kadar basit.

barajın mantığıyla ilgili sorumun cevabını aldım.
barajın bu yarıştaki uygulanış şekliyle ilgili sorumun cevabını
ise artık merak etmiyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: H.Can DEMİREL
@gurol

Sevili Gürol,

Etikmi,gereklimi,zorunlumu?
Çünkü Etik kelimesi biraz geniş geldi bana kesin bir hüküm yokmudur?

Selamlar,
 
  • Beğen
Tepkiler: nikanam
@gurol

Sevgili Gürol,

Yukarıda söylediklerin konusunda duygusal anlamda haklısın.

Ancak UCI kurallarına göre düzenlenmiş bir yarış organizasyonunda; şunu kırmayalım, bunu gücendirmeyelim diye bişeyin sözkonusu olamayacağını düşünüyorum. Yarışlarda Sporcu sağlığı ve emniyeti bildiğim kadarıyla en önemli unsur.

Eğer dediğin gibiyse sporculara örneğin saat 14:00 de yarış sona erecek çünkü paraşütcüleri taşıyan kamyonetlere bu saatten sonra parkur trafiği açılacak diye bir açıklama yapmak gerekirdi.

Bugüne kadar izlediğim yarışlar içinde Alanya yarışı parkur güvenliğinin en üst düzeyde sağlandığı yarışdır.
Son derece de takdir etmişimdir.2005 yılı Alanya yarışında parkura Kızıl kule yanından girmek isterken görevliye yalvarmamıza rağmen çok kibar bir dille hem bizim hemde sporcuların emniyeti açısında bunun mümkün olmadığını açıklamıştı ve biz geri dönmek zorunda kalmıştık bu bir örnek.Ancak okuyorumki yarış anında babadağ parkurunda araçlar fink atıyormuş.Bence önlem alınması gereken önemli bir konu.

Selamlar,
Mustafa Dinç
 
@Oksal Özdöl

Oksal ,

Bu tür fevri yazışmalarını senin gençliğine veriyorum. Eleştirilere açık olalım . O esnada ben ne hakemi tanırım ne bir başkasını sadece bize söyleneni söylüyorum.Senin hakemle bir akrabalığınmı var ? Sen niye bu denli sinirlisin ?

Senin yaşın kadar matematik ile uğraştım koçum ? Yazdığın yazının içeriğine dikkat et !

Konu ile yazılan yazıları okuduysan herkes yapılan uygulama değişikliğinin haber verilmemesinden şikayetçi . Ve sen hala savunacam diye uğraşıp duruyon !

Çoluk çocuk iyice otorite sahibi oldu hadi hayırlısı bakalım . .
 
  • Beğen
Tepkiler: Altan Kalay
@spokesmanAslında zorunluluk tabiki. Ancak (bu örnek bunun dışında olsa da) bazı durumlarda tehlike etik'in önüne geçer. Dolayısı ile haksızlık da olsa güvenlik için değişiklikler yapılabilir.

Bir örneğini Gaziantep yarışında yaşamıştık. Yarış anında tahmin etediğimiz kadar zor olan hava sıcaklığı yüzünden yarış içinde yarışı bir tur kısalttık. Yapabildiğimiz tek uyarı son tura 2 tura giren sporcuları "son tur" diye uyarmak olmuştu. Bu anda sporcular "ben enerjimi son 2 tura göre ayarlamıştım" diyebilir.
 
  • Beğen
Tepkiler: spokesman
@spokesmanKesinlikle haklısınız. Fethiye için bu kararı Kaymakamlık alabilir ki 2005 yılında öyle olmuştu. Jandarma girişten yolu keser ve son sporcu bitirene kadar araçlar arkada bekletilir. Bu durum bir gün önceden paraşüt firmalarına bildirirse de problemsiz halledilir.

Eğer trafik resmi olarak kapanmamışsa bu durumda yarış yönetiminin iki seçeneği var. Birincisi kamyonların tozlarına rağmen yarışı yapmak. İkincisi ise tehlikeli trafik gerekçesiyle yarışı iptel edip herkesi eve göndermektir. Sanırım herkes kabul eder ki yarış iptali yerine toz kabul edilebilir bir pürüz.

Trafiğin kesinlikle kapanması sorusunun cevabı ise ilk öğrendiğimde beni bile şaşırtmıştı. Sorunun cevabı "hayır". Türkiyede bu valilik/kaymakamlık yetkisinde. Bir kaç örnek hariç genellikle trafik kapatılıyor. Şanslı bir ülke olduğumuzu söylemeliyim. Örneğin İspanya'da özel izin almak gerekiyor. 2005'de gittiğimiz yarışta (4 günlük PP) parkurun yolu kestiği yerlerde birer görevli vardı ve trafik öncelikli olarak işlem yapıyorlardı. Yani bir sporcu bir araçla kesim noktasına aynı anda gelirse sporcu bekliyor araç geçiyor. Tabiki bu güvenlik sebebi ile yapılmıştı. Diğer örnek ülke ise ingiltere. Bir kaç yarış hariç yol yarışlarında dahil trafiğin sürekli kapanması söz konusu değil. Dolayısı ile pek uzun mesafeli yol yarışı yapılmazmış.
 
  • Beğen
Tepkiler: spokesman
@nikanamRica ederim. Ben 2000-2003 arası sporcu, 2004-2007 ortasına kadar federasyonda (gönüllü) görevli olarak tüm aşamaları yaşamış biri olarak elimden geldiğince bu soruları cevaplamak isterim. Tabiki yarışa gelemediğim için bu sene Fethiyede neden bu kararların verildiğini yada uyglamanın şeklini bilemem.
 
@Gürgün
Forumun genel yapısına hiç uymayan "fena" bir mesaj olmuş. Oksal duygusal olarak da yazmış olsa cevabı bu olmamalı. Keşke bu **********a karşı siz de yaşınıza uygun davransaymışsınız. (edit:harf)
 
@gurol

Gürol Bey Selam,

Oksal ile özelden mesajlaşıp konuyu hallettik dün akşam . İsterseniz daha fazla uzatıp çıkmaza girmeyelim.Zaten Murat Bey ' de haklı olarak olaya el koymuş .
Teşekkürler Murat Bey.

Saygılar,
Tolga Gürgün
 
@gurol

Çok Teşekkürler Gürol abi...
 
Arkadaşlar bugün Alanya yarışı teknik toplantı sonrası Yarış için gelmiş UCI tarafından görevlendirilmiş uluslararası UCI komiseri ile yukarda yazdığım konuları görüştüm, UCI yönetmeliğinde maraton, tırmanış yarışı vb yarışlarda böyle bir % uygulaması olmadığını, yapılan uygulamanın kurallarda yeri olmadığını , hakemlerin bu uygulamayı kendilerinin icad ettiğini (aynen şöyle dedi: they made it up themselfs) ,aynen benim söylediğim gibi önceden belirlenmiş bir zaman limiti uygulanabileceğini (liderin % sine göre olmayan!!) söyledi, ve yine aynen benim söylediğim gibi % uygulaması olursa yarışmacıların temposunu uygun bir şekilde ayarlayamayacaklarını belirti.

Sonra bu söylediklerini Siper abiye de söylemesini rica ettim, söyledi ve Siper abinin karşı olarak öne sürdüğü bütün nedenlerin geçersiz olduğunu söyledi. Artık yorumları size bırakıyorum...
Hakan Yazman
 
@Hakan Yazman

evet Hakan abi merakla bekliyorum..acaba hala yapılan yanlışları savunan birisi çıkacak mı ..ee ne de olsa burası güzel Türkiye...baksanıza neler icad ediyoruz(bu icadlarımız ne zaman bilimsel alanlarda olucak acaba!! ):(
 
Şimdi diyeceksinizki öteki yarışa UCI hakemi gelmedi mi ? Evet geldi ancak o da hata yapmış olacak, kimse de bir şey demeyince bu şekilde hatalı olmuş ne yazıkki. Ben gerçi Türk hakemler ile görüşmüştüm ama bir sonuç alamamıştım daha yetkili olan UCI hakemine ise gitmek aklıma gelmedi yarış hengamesinde ne yazıkki :(
 
Bu arada bu sorun yeni değil bakınız geçen sene de Bozcaada yarışında aynı şekilde sorunları dile getirmiştim: https://www.bisikletforum.com/showthread.php?t=5977 Geçen manavgat yarışında da aynı yanlış uygulama yapılması düşünülüyordu, o zaman teknik komitede olan Gürol Çaydaş a bu konuyu açtım, varılması gereken zamanı ortalama hızı da hesaplayarak söyledim sağolsun anlayış gösterdi ve başarılı sorunsuz bir organizasyon oldu (bu organizasyonda da uğraştım didindim ortalama hız şu olmalı şu zamana kadar izin verilebilir diye ama dinletemedim:( ).

Yine (başka bir forumda) geçtiğimiz senelerde Yarışan sporcu azlığının nedenini araştırmış "insanlar neden yarışmıyor" diye bir konu açmıştım (forum kuralları gereği burda link veremiyorum arayan zaten bulur veya özelden linkini isteyebilir) ve bugün kullanımda olan elitb sistemini lig sistemi adı altında federasyon yetkililerine önermiştim. O zaman da yine herkes aman öyle şey olur mu kimse yarışmaz olmaz etmez demişti bugün ELiT B kategorisi en çok sporcu barındıran kategoriler arasında ve yine aynı serzenişten dolayı masterlarda da 90 dakika yarışları uygulanmaya başladı ve sporcu sayısı olabildiğine arttı.

Bunları neden yazıyorum? Çünkü yazdıklarım sanki federasyona muhalefet ediyormuşum gibi algılanıyor hakemler tarafından, ama gerçek şu ki tek isteğim bu sporun gelişmesi yayılması, gördüğüm yanlışları, hem eğitim görmüş bir UCI komiseri olarak hem de sporcu cephesinden analiz ederek ortaya koyuyorum ve koymaya devam edeceğim bu sayede bisiklet sporumuzun sporcuların önündeki engelleri ortadan kaldırmak için ne gerekirse elimden geleni yapacağım...
 
Geri