Evde amatörce bisiklet bakımı

Ender Alıcıoğlu

Forum Bağımlısı
Kayıt
5 Haziran 2006
Mesaj
2.405
Tepki
3.923
Şehir
Antalya
Tüm Bisiklet Kullanıcılarının Amatörce Evde Kendilerinin yapabilecekleri Bakımlar.

1. Bölüm
Tüm forum arkadaşlarım merhaba. Sıcaklardan gündüz vakitleri evde durduğum için, bisikletime bir bakım yapayım dedim. Aklıma bu bakımı siz arkadaşlarımla da paylaşayım dedim. Tabi benim bisikletim Kron XC 1000 olunca da mecburen onun üstünde bakımı sizlere de göstereyim dedim. Bu yapılan bakım her marka bisiklet için, çok küçük değişikliklerle de olsa aynıdır. Ya fren pabuçları değişik bir sistemdir, ya da vites sistemi, 6, 7, 8, 9 lu sistemdir. Ben bunu, kendi bisikletimde uygulayışımı aşama, aşama sizlerle paylaşıyorum. Hem de uzun zamandır forumda şu Kronlardan gelen çıt, çıt sesleri, yok şurası böyle diye gelen şikayetlere de bir nebze çare olur belki. Bisikletimiz ne marka olursa olsun, bakımını, hele benim aşağıda göstereceğim bakım ve temizliği yapmamız şarttır. İsteyenler bu bakımı bir bisikletçi vasıtasıyla da yaptırabilir. O kişinin tercihidir, ona karışamayız. Ama bu bakımlar harici, zaten bisiklet mecburen gene bisiklet ustasına gitmek zorunda. Ön, arka göbeklerin yağlanması, ayarı, aynakol göbeğinin sökümü ve bakımı, cant, akord işleri için mutlaka bisikletçiye gitmek gerekecektir. Ama benim burada göstereceğim bakım herkes tarafından, evinde, bahçesinde yapacağı faydalı bir bakımdır. Bisikletinizi bakımdan önce tazyiksiz su ile, isterseniz bulaşık sabunu pril cinsi bir sabunla da iyice yıkayınız. Temizledikten, kuruladıktan sonra bakım işlemine geçmek daha mantıklıdır. Resimler ile anlatarak devam edeyim. Benim, her zaman bisikletime binerken yanımda taşıdıklarım. Sadece WD 40 ile zincir yağı evde duruyor. Pudralanmış iç lastik, 2 tane lastik sökmek için levye, solüsyon, yama seti, zımpara, alyan takımı, 14 -15 anahtar, pompa, elektrik bantı ve benzin istasyonlarında ince siboplu lastiğimi şişirebilmek için kendi yaptığım şişirme aparatı. Ve lastik patladığında lastiği takarken, dış lastiğin içine dökmek için, yanımda taşıdığım talk pudrası.

Bu sefer bakıma maşamdan başladım. Maşamın üstünde ki toz lastiklerini açtım. Bu nikelajlı kısmın her zaman temiz ve tozdan arınmış olmasına dikkat ediniz. Bu lastikleri çok sık açmanıza gerek yok, ama büyük bakımlarda açıp içlerini temizlemeniz ve kapatırken tam çalışma yerine, çok az kaliteli bir yağ damlatmanız, bu tip maşalar için iyi olacaktır. Sakın bisikletin hiçbir yerinde, gereğinden fazla yağ kullanmayınız. Bu faydadan çok zarar verir. Temizliği yaptıktan sonra bu lastikleri iyice yerlerine döndürerek oturunuz. Bu lastikler toz ve pisliğin içeri girmesini önlemek için buraya takılmışlardır. Lastikler kapandıktan sonra temiz bir bezle fazla yağı alıp nikelajlı kısmı tertemiz yapın. Benim sıramda pedal sıkılığı kontrolü var. Pedallarınız gevşediği ve fark etmediğiniz anda da, krank kolunun dişlilerinin yalama olacağını hep bilin. Bu pedalların biri ters, biri düz sıkılır onun için aslında bu pedal sıkma işinin yönünü bilemiyorsanız, bisikletçi önünden geçerken bisikletçinize sıktırınız.

Resimde alyan anahtarımı, ayna kolun oraya taktım, ama hiçbir zaman bu alyan anahtarının gücü burayı sıkmaya yetmez. Burayı ancak yolda çok gevşediği anda sıkmak için bu alyan anahtarını kullanın. Burayı da bisikletçinize sıktırın. Resimde alyan anahtarımın takılı olduğu yer vites kulağının kadroya bağlı olduğu yerdir. Burası aleminyum bir parçaya vidalandığı için sakın burada güç denemeyin. Ama şimdi elinize bir alyan anahtarı alıp, hele bisikletiniz yeni ise, burayı kesinlikle sıkın derim. Yeni alınan bisikletlerde, bu kadro kulak bağlantısı çok gevşek oluyor ve her hafta sıkılığını kontrol edin 3 kereden sonra artık gevşeme yapmıyor. Sakın aşırı güçle de sıkmayın yalama etmeyin.

Alyan anahtarımla bu sefer tam basmayan pabuçlarımı gevşetip cant yüzeyine düzgün basmasını sağlıyorum. Her dört pabucu da aynı şekilde canta tam basacak şekilde ayarlıyorum. Yeni bisikletlerde zaman içinde, fren telleri bollanır. Bu bollukları zamanla önde, fren elciklerinde bulunan gümüş renkli veya siyah renkli vidalarla gerginliğini ayarlarız. Ama bir müddet sonra gerecek yer kalmayınca bu resimdeki yerden teli yeniden gereriz. Tabi burayı sökmeden önce fren elciklerinde bulunan vidayı da sona kadar indirmeyi unutmayın. Sonra pabuçların arasında canta deymeyecek şekilde teli gerdirip, burayı alyan anahtarıyla sıkın. Freni kontrol edin çok az bir boşluk varsa, gerekirse fren elciklerinin ordan ayarlayın. Arka fren elinizin ayarına göre sıkma pozisyonu 4 de 3 oranında, elcik ayarında olması iyi olur. Ama ön freni mümkün olduğunca 4 de 1 ayarına getirin ani frenlemelerde ön frenin kilitlenip takla atmanızı bir nebze önlemiş olursunuz. (Takla atan bilir, benim gibi.)

Ön gidon boğazındaki bilya boşluğunu almak için benim nazar boncuğumla kapalı olan yeri alyan anahtarıyla çok az sıkmanız gerekir. Aslında buranın çalışma prensibini biliyorsanız. Önce resimdeki sol ve sağdaki aylan anahtarlı boğazı tutan yeri gevşetip üsten sıkarak veya gevşeterek bilyaların ayarını yapmanız gerekir. Ama çalışma sistemini bilmiyorsanız yatakları çok sıkarak veya gevşek bırakarak bozabilirsiniz. Onun için gidon dönüşünde ve maşanızda bir arıza yoksa buraları sadece sıkın. Bu kısmı da, bilmiyorsanız bisikletçinize yaptırmanız daha iyi olur. Geldik çıtırtıların en çok baş ağrıttığı yere. Selenizi ve eğer aparatlıysa mutlaka aparatı da yerinden sökün. Selenizi hiçbir zaman en üst sınırında kullanmayın. Genelde çıtırtıların kaynağı burasıdır. Benim selemde bile çok dikkatli bakarsanız boğazda çok az bir aşınma mevcut. İşte o aşınma sesin kaynağı. Zaman içinde sele kelepçesinin gevşemesi ve burada pislik aleminyum tozu oluşmasından dolayı bir ses gelir. Burayı sık aralıklarla siler temizlersek ve çok hafifte gres sürersek, ama çok az. Yoksa bu sefer sele hep içeri kaçar. Gelen sesler kesilir.

Her şeyin başı temizlik
Bisikletinizi yıkarken yapılan en büyük hatalardan biri. Resimdeki çırt çırtlı zincir koruyucusu ile bisikleti yıkamak. Bunlar kumaştan yapılma, suyu üzerinde saatlerce tutan malzemelerdir. Bisikletinizi yağmurda, su dolu yolda ve yıkarken, bu zincir koruyucusunu mutlaka ıslatırsınız. Ama bunu hemen söküp kurumaya bırakmanız gerekmektedir. Burası devamlı ıslak durursa mutlaka bir zaman sonra oksitlenmeye sebep olabilir. Her ne kadar boya uzun müddet korusa da, bir gün gelir dayanma gücü kalmaz. Benden hatırlatması. Ben bisikletimi yıkamaya başlamadan önce söküp kuru bir yere koyuyorum. Arada da sabunla yıkayıp asıyorum ve kuruyunca takıyorum.

Geldik fren tellerinin bakımına. Tellerde gözle gözüken bir kopma yada deformasyon yok ise yağlamaya başlayalım. Önce fren pabuçları üstünden telleri elimiz ile pivotları sıkıp teli çekip çıkaralım resimdeki gibi. Fren elciklerindeki tel germe yerlerini iyice gevşetelim ve kesik yerlerinden tel başını çıkaralım ve teli elimize alıp dış teli gidebildiği kadar sıyıralım. Burada en ince 10 numara yağda kullanabilirsiniz, benim yaptığım gibi zincir yağından da sıkabilirsiniz. İçerde telin rahatça kaymasını sağlayacak bu yaptığımız. Bazen ben kaliteli kauçuksuz greste kullanıyorum.

Aynı işlem arka fren telleri içinde yapılıyor. Önce freni boşaltıyoruz. Ön fren elciğinin kesik yeri bir hizadayken önden tel başını çıkartıyoruz. Tel artık sadece arka tarafta bağlı. Telin dış telle örtüştüğü yerleri iç telin üstünden güzelce yağlıyoruz. Bunu yaparken iç tele yağ dökerek de yapmak mantıklı. İsterseniz dış telin içine de yağ sıkayım derseniz 10 numara yağı bir şırınga içine çekip onu da kullanabilirsiniz.

Tel boşta istediğiniz gibi yağlayınız.

Ben yağı tele sıkıp üstünden dış teli kaydırıp içeri girmesini sağladım yağın.

Sıra geldi vites tellerine.Tabi vites tellerini yağlamak ve sökmek için benimki gibi bir pit stop ayağınız varsa işiniz çok rahat. Yeri gelmişken , bu pit stopu İzmir’den alıp bana getiren Alpay arkadaşıma teşekkür ediyorum. Çok kullanışlı bir ayakmış. Sağol, Alpay’cım.

Hemen 2. bölümde vites tellerinin yağlanmasını anlatacağım.

Tabi inşallah beğenmişsinizdir.

Bisikletimizin Evde Bakımına Amatörce Devam

2. Bölüm
Sırada Vites tellerinin yağlanması var. Önce arka vites telinin sökülmesi . Sakın elinize anahtar alıp teli filan sökmeye kalkmayın. Bu çok basit bir işlem. Burası önemli ön vites kaçta olursa olsun fark etmez. Ama isterseniz ön vites 2 de dursun. Pedalı çevirerek arka vitesi en büyük dişliye çıkarınız. Yani 1. vitese. Ondan sonra tekerleği ve pedalı durdurun. Ve tel sökülüp takılana kadar, sakın bir daha pedalı döndürmeyin. Şimdi arka vites en büyük dişlideyken pedal ve tekerlek dönmezken vitesinizi tık, tık yaparak en küçük dişliye kadar yani ibre 8. vitese kadar tıklayın. Tabi dişlide zincir hep en büyük arka dişlide kalacak sakın pedalı döndürmeyin. Bakarsanız vites teli bollaştı. Sonra vites telini kadrodaki çıkıntılardan çekerek kurtarın. Artık vites telinizde bisiklette 2 ucu bağlı olmasına rağmen dış tel ve iç tel kadrodan ayrıldı.

Aynı fren telini yağladığımız gibi dış teli kaydırarak, iç teli güzelce yağlayınız.

Tabi iç teli yağlarken hep dış telin altında kalacağı yeri yağlamaya çalışın. İç telin açıkta kalan yerlerini yağlamanıza gerek yok. Yağlama bitince telleri yerlerine oturtup. Tam oturduklarından emin olun, çünkü kadroya takarken perçin baş gibi kadroya oturan kapçıkların tam oturduğuna dikkat edin. Şu anda tel gevşek duruyor. Eski haline getirmek için pedalı döndürün, dişliler en küçüğe düştüğü an işlem bitmiştir. Dişlide en küçüğe düşmediyse kesinlikle bir yerde tel, tam oturmamış demektir. Yeniden arkayı en büyük dişliye getirip tellerin oturduğunu kontrol edin. Pedalı çevirin , en küçük dişliye düştüğünde arka vites teli yağlanması da bitmiş oldu.

Sıra geldi ön vites telini gevşetmeye. Pedalı çevirerek ön vitesi en büyük dişliye alın pedalı durdurun. Ön vitesi tıklayarak düşürtün yani 1. vitese. Vites telini kadroya oturduğu yerden çekerek çıkarın. Ön vites teli de her iki ucundan bağlı olmasına rağmen kadrodan ayrılacaktır.

Dış telin altında kalan iç teli güzelce yağlayın.

Tabi elcikteki dış teli de çekerek ayırın ve o kısmı da yağlayın.

İşlemi geri gidin ve tel başlarını takın . Ama şekilde görüldüğü gibi iç tel gevşek olarak kalacak. Şimdi pedalı yavaşça çevirin, zincir küçük dişliye düştüğü an, iç tel gerilip eski haline gelecektir. İşte tellerin son hali. Ben burada vites ayarlarını kesinlikle etkilemeyen bir yağlama tarif ettim. Vites ayarınız eskiye göre bozulmuşsa kesinlikle telleri oturturken tam oturmayan bir yer kalmıştır. Bu sistem yağlama, kesinlikle vites ayarlarınızı bozmaz. İşte size tarif edeyim, size de anlatayım derken, benim Kron 1000 imin 1056 kilometredeki bakımını da yapmış oldum. Şeytan kulağına kurşun bir kere çıt dedi o da sele borum gevşemiş ondanmış. Bu gösterdiğim bakım herkes tarafından aralıklarla yapılabilecek bakımlar. Ama sakın bu iş bitti biz bakımını yaptık, bisikletimizin demeyin. Şimdi söyleyecek bakım yerlerini de biliyorsanız kendiniz, bilmiyorsanız, güvendiğiniz bir bisikletçinize yaptırınız. Göbekler de bakım ve kontrol gerektiren yerlerdir. Tekerleğinizi dış lastikten tutup salladığınızda eğer göbekte bir sallantı ve esneme varsa, göbeğinizin bakım vakti gelmiş demektir. Hemen onun kontra somunlarının sıkılması ve gerekiyorsa bilya bakım ve greslemelerinin yapılması lazımdır.

Pedal göbek bakımı ve konturolü de, özel anahtar ve bilgi gerekeceği için bisikletçinize yaptırmanız gereken bir iştir. Maşanın gidona bağlandığı yerde de bir üste bir altta gresli bilyalar çanak içinde çalışmaktadır. Burasının açılıp bakımının yapılacağı yerde bisikletçiniz olmalıdır. Gidonun sertlik ve yumuşaklık ayar yeri . Bunları aslında eli bu işe yatkın olan herkes bir kere görse yapabilir, ama bence az anlayan arkadaşlarım buraların bakımını bisikletçinize yaptırın derim. Tabi birde olmazsa olmaz içinde tel akord bakımları var. Zaman içinde teller yerlerdeki kasis ve vuruntulardan dolayı gevşeme yapar. Bunları da kullandığınız yol durumuna göre mutlaka arada akorda sokmanız gerekir. Bu akord da başlı başına profesyonel tamircilerin işidir. Yeni aldığımız bir bisikletimizi mutlaka 1-2 aylık kullanımdan sonra bu ayarlarının bisikletçiniz tarafından titizlikle yapılması gerekmektedir. Benim sizlere, bisikletin amatörce bakımı hakkında anlatacaklarım biti. Şimdi aşağıdaki resmide çekmişim. Pudra konusunda sizlere biraz bilgi vereyim. Pudralanan, iç ve dış lastik çürümez ve çok dayanır. Pudraladığımız lastik, patladığında, yeniden sökülürken iç lastik, dış lastiğe yapışmamış olarak çıkar. Pudranın faydası.

Birde lastiğinizi uzun zaman korumak istiyorsanız, cantınızın içine, biz eskiden dümdüz kestiğimiz yaklaşık 1 cm enindeki iç lastiği gerdirerek koyardık. Şimdilerde buraya elektrik bantı sarıldığını görüyorum. Lastik havasını, yükseltiğiniz anda, bu elektrik bantı ince kalıp lastiğin çift katlı cantlarda, tel baş boşluklarına doğru baloncuklar yaptığını görüyoruz. Ve ilk darbede de patlıyorlar . Şimdilerde ise bisikletçilerde şerit olarak, çok ucuza bu işi gören şeritler satılıyor. Alıp bunu takmanızda fayda var. Ben ne yapıyorum derseniz. Ben cantın içine, 2 kere elektrik bandı sarıp, üstüne eski iç lastiğimden dümdüz kestiğim iç lastiği solüsyonla yapıştırıp gergin olarak cantımın içine geçiriyorum.( Canta yapıştırmıyorum, sadece ek yerini birleştirmek için kestiğim, lastiği yapıştırıyorum.) Tabi bunu keserken cantın tam alt kesimine göre kesilmesi gerekiyor. Geniş keserseniz, dış lastiğin oturmasını engeller. Dar keserseniz de hiçbir işe yaramaz. Aklıma gelmişken Kronlarda lastik basınçları 40- 60 psi olarak dış lastiğin kenarlarında yazılıdır. Dikkatimi çeken, çoğu kişinin, çok düşük basınçlarla seyahat etmeleri. Bu lastiğin ömrünü kısaltan yanlış bir uygulamadır. Lastik 40-60 psi hava denmişse en az 40 hava, en fazlada 60 hava demektir. Şu aralar hava çok sıcak olduğu için bu basıncın en azını uygulamak, tabi sizin kullanış yerinize ( asfalt, toprak, arazi, iniş ve kendi kilonuza) göre ayarlamanız, mantıklı olacaktır.

İşte bisikletimin evde yaptığım bakım sonrası görünüşü.

Yollar mı dayanır artık bu bisiklete

Ee birde bu kadar işi kim anlatmış derseniz.

İşte benim Amatörce yaptığım ama herkesinde yapması gereken bakımlar. Ben çocukluğumdan beri bu tip bakımları hep kendim yapmışımdır. Ve halen bu bisikletimden başka1964 model magneet marka bisikletim çalışır vaziyette duruyor. Verdiğim bakımlarda sanmıyorum ki hatalı bir tarifim olmuş olsun. Ama gene de, hatalı bir anlatımım varsa, boynumuz kıldan incedir. Ben çünkü bir profesyonel değilim. Yanlış hesap Bağdat’tan döner derler. Ben bu bakımları senelerce bakarak. öğrenerek, kendimin, eşim ve dostumun bisikletlerine uyguladığım bakımlardır. İnşallah bu anlatımım amatör kullanıcıların işlerine yarar. Ben bu yazımı, amatörce yazdım. Profesyonel arkadaşlarım belki yanlışlarım olacağı için gülebilirler, ama, doğrusunu söylerlerse ben de memnun olurum.

Sevgi ve selamlarımla...
 
Scudo

Ender Alıcıoğlu

Forum Bağımlısı
Kayıt
5 Haziran 2006
Mesaj
2.405
Tepki
3.923
Şehir
Antalya
Size saygı duyuyorum fikriniz için. Ama, aynı arka fren sertliğinde yani 4 de 3 elcik ayarındaki bir ön fren sıkışımda havada, benim gibi 2 takla atıp, tüm diz ve dirseklerin kan revan içinde kalsaydı cep telefonun kırılsaydı, gözlüklerin nakavt olsaydı ve göğsünün hizasında mosmor bir portakal büyüklüğünde morluk oluşsaydı tam 15 dakikada nefes alabilmek için sana sunni teneffüs yaptırsalardı sen sanırım ön freni komple kullanım dışı yapardın.

Sevgi ve selamlarımla.
 

mehmet_svm

Forum Bağımlısı
Kayıt
22 Temmuz 2006
Mesaj
619
Tepki
419
Şehir
İstanbul/Eyüp
Bisiklet
Sedona
Ender abi bu güzel faydalı bilgiler için teşekkür ederim,detaylı anlatım da şahane umarım herkes faydalanır,
 
  • Beğen
Tepkiler: Elçin Yıldız

İdris ACA

Forum Bağımlısı
Kayıt
23 Ekim 2006
Mesaj
1.775
Tepki
1.425
Şehir
bursa
Ender abi anlatım ve resimler çok güzel olmuş
Ellerinize,emeğinize sağlık
haddim değil ama bence bu konu sabitlenmeli,zira yeni başlayan arkadaşlarımızın sık sık bakım soruları oluyor,ve sizin bu çalışmanızda onlar için çok iyi bir kaynak niteliğinde
emeğinize sağlık,paylaşım için teşekkürler
 

Mesut Girgiç

Forum Bağımlısı
Kayıt
28 Mart 2006
Mesaj
4.518
Tepki
11.737
Şehir
Konya
Ender Bey, açtığınız topiği çok beğendim. Literatüre girecek tarzda bir paylaşım. Ben, aşağıdaki linkte üyelerin de katkılarıyla böylesi bir konuyu oluşturmaya çalışırken siz daha derli toplu ve görsel unsurlarla bezenmiş güzel bir anlatım başarmışsınız. Çok çok teşekkürler ve tebrikler. :)

Not: Benim açtığım topik: (link)
 

alibo

Aktif Üye
Kayıt
11 Mart 2007
Mesaj
145
Tepki
28
Şehir
İzmir Bornova
Verdiğiniz bilgiler için ne kadar teşekkür etsem az Ender Abi. Büyük emek vermişsiniz ve tüm bisiklet dostları için çok faydalı bir kaynak olmuş. Ve tahmin edersiniz özellikle benim için eşsiz bir kaynak, ilk tanışmamız da benim böylesi bir bilgi ihtiyacım sonrası sizin cömert yardımlarınızla olmuştu hatırlarsınız :rolleyes:
Kronunuz da pırıl pırıl, eh o kadar ilgi ve bakımdan sonra... Boncuk takmakla iyi etmişsiniz ;)
Elinize, yüreğinize, emeğinize sağlık. Harikasınız, siz hiç eksik olmayın :winkenlux
Sevgiler, selamlar
 

Mesut Girgiç

Forum Bağımlısı
Kayıt
28 Mart 2006
Mesaj
4.518
Tepki
11.737
Şehir
Konya
@Başar

Sevgili Başar,
Durma işlevinde ön frenlere binen yük arka frenlere binenden daha fazla. Bundan dolayı ön fren sisteminin daha iyi bir durma için daha iyi olması gerekiyor. Mesela bazı arabalarda arka frenler pabuç balata sistemiyken önler daha başarılı bir duruş sağlayan disk fren sistemindedir. Bu anlamda sen tabiki haklısın.

Ancaaaak, ben de Ender bey gibi bir kez sert bir ön frenin azizliğine uğradım ve takla atarak durabildim. Hemde fren hidr.disk idi.

Sağ elimle bazen fotoğraf makinasını, bazen köpek kovucu aleti, bazen suluğu vs. kullandığımdan öyle zamanlarda hep sol elimle frenleme yapardım. Bir seferinde karşımda aniden köpek sürüsü görünce sol elimle öyle güzel bir panik fren sıktım ki sol elimle kullandığım ön frenin çok ani bir duruş sağlamasından dolayı kendimi o anda yerde buldum ve sağ elimdeki köpek kovucu bile yerde paramparça oldu parçalarını arkadaşlar yoldan topladı...:eek:

Köpekleri soracak olursan onlar köpek kovucudan değil ama benim düşmemden öyle korktular ki kaçıp gittiler:) Ön frenin sert olmasının tek faydası bu oldu. :)

Sonra benim ilk işim, ön freni arka frenden biraz daha yumuşak tutar bir vaziyete getirmek oldu.

Ender beyin ve benim örneklerim belki istisna sayılabilir ama bizim durumumuzda olanlar da az değil demek için anlattım..

SElam ve sevgiler.
 

ismailofli

Forum Bağımlısı
Kayıt
7 Ocak 2006
Mesaj
1.018
Tepki
443
Şehir
istanbul
Bilgiler için teşekkürler Ender Abi...Kitap olacak türden görünüyor...:)Tabi bilgim olamdığı için içeriği hakkında birşey diyemeyeceğim...
 

mutu88

Daimi Üye
Kayıt
29 Ağustos 2006
Mesaj
362
Tepki
181
Şehir
ISTANBUL
Süpersin abi
Bize cok şey öğrettin valla
İnteraktif yaz kursu:D gibi bişey oldu bu
Eline, diline, tecrübene sağlık...
 
  • Beğen
Tepkiler: mariokaldato

gencizmirli

Forum Bağımlısı
Kayıt
24 Mart 2007
Mesaj
680
Tepki
381
Şehir
ABS
Ender bey çok teşekkürler.Verdiğiniz bilgiler işimize çok yarayacaktır.
Elinize sağlık.Bu güzel anlatımınız içinde ayrıca tebrikler;)
 

extremunction

Daimi Üye
Kayıt
3 Mayıs 2007
Mesaj
350
Tepki
198
Şehir
antalya
ender abi, ellerine sağlık. anlatımın ve fotoraflar yapılması gerekli ve pratik bilgilerden oluşmakta. ama abi nie kendi bisikletini manken olaraka kullandın? :D bisikletin her zaman sıfır durumda :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Ender Alıcıoğlu

Ender Alıcıoğlu

Forum Bağımlısı
Kayıt
5 Haziran 2006
Mesaj
2.405
Tepki
3.923
Şehir
Antalya
Sevgili arkadaşlarım merhaba

İnanın ilginizden dolayı çok sevindim ve çok mutlu oldum. İnanın bu kadar ilgi beklemiyordum.

Hepinize tek tek cevap vermek isterdim, ama bisikletime bakım yapıp evden çıktım ve az önce eve döndüm.

Sadece Darkhan bir soru sormuş, ona cevap vereyim.

Ben de belki biliyorsunuz bisiklet bol , tandem bisiklet, 64 model bisikletim, kızların bisikleti, bianchi yarış bisikletim ve hediye çıkan 2 bisiklet hep depoda duruyor. 1 mahalle ilerde bir depom var orada saklıyorum. Ama kron bisikletim evde mutfakta duruyor. Kış boyu koridorda durdu, şimdi mutfağa koydum. Allahtan bizim hanım müsaade ediyor.

Temizlik yapacağım zamanda, ''hanım balkonu yıkayımmı ??'' diyorum o da ''yıkarsan sevinirim'' deyince önce bir güzel bisikletimi yıkıyorum, sonrada balkonu yıkıyorum. Tabi o beni balkonu yıkıyorum sanıyor.:D :D


Birde bu gün bu Evde yapılacak amatörce bisiklet bakımı konusunu yazarken hep elektrikler kesildi, Allahtan laptopum piliyle kesintiden beni etkiletmedi, ama eksik unuttuğum bir yer olmuş.

Konunun içinde yazılması lazımdı ama burda yazayım.

Sanayide araba yedek parçacılarında 5-10 Ytl arası balata temizleyici spreyler satılıyor. Bunlarla zincirinizi arada sırada toz ve pislendiğini düşündüğünüzde temizleyin.
Tabi bunu yaparken arka tekerleğinizi çıkarmanız, lastiğin ve cant yanağının yağa bulaşmasını önleyeceği için çok iyi olur. Tabi temizledikten sonrada çok aşırıya kaçmayacak şekilde ya 10 numara yağ ile, ya da benim yaptığım gibi özel zincir sprey yağı ile, zincirinizi yağlayın. Ben bu gün yağladım ama anlatım sırasında bu konuyu atlamışım.

Tabi zinciri yağladıktan sonra da, yağın fazlasını, zinciri yavaşça döndürürken ,zincirin üstünde tutacağınız pamuklu bir bez parçası vasıtasıyla almayı ihmal etmeyiniz.

Hepinize iyi bakımlar diliyorum.

Sevgi ve selamlarımla.

Hoşçakalın.