Euro: 3.01 - dolar: 2.18

Sora setli yolun tam 1 sene önceki fiyatının 1.000 tl olması şuan ki bayii satış fiyatının 2.100 tl olması ve daha bir sürü şey. Bazen diyorum uzaylılar istila etsede bizi bi sıfırlanıp tekrar başlasak.

@NewStyle ben de tiagra bakiyordum.Artik su anki bisikletim gozume daha guzel gozukmeye basladi

Dolar değil de, bizi yakın zaman da yine yükselme trendine girecek olan petrol yakacak gibi görünüyor. Dolar bir miktar daha geriler ve uzun bir süre istirahate geçer. Bu arada seçim sonucu sürpriz oldu, bu sonuçla yıkılmaz kale denilen abd bölünme sürecine girdi.

Egonomi çoh eyi

(link)

Düne kadar sora setli salcanolar 900-1000 gibi rakamlara alan çok arkadaş var bu rakamlara bisiklet almak artık hayal gibi üstelik bu bisikleti zamanında alanlar şuanda ikinci eli bile aynı para..

@NewStyle Çok doğru, hatta "düne kadar 900-1000 lira" dediğiniz bisikletleri çok değil, bir iki sene öncesine kadar da muhtemelen 600-700'e alabiliyorduk. 2012 yılında açılmış bir başlığa bakıyorum, ilk sayfada rakamlar 350 lira filanken, son sayfadaki rakam 900 küsür olmuş. Hiç kimse kriz yok filan demesin. Krizin tillahını yaşıyoruz ülke olarak.

2008 itibariyle ABD merkez bankası FED'in dünyaya düşük faizle dolar saçması özellikle Türkiye gibi tüm gelişmekte olan ülkelerde dolar bolluğu yarattı. Daha ucuz otomobil, daha ucuz telefon, elektronik vb orta sınıfın kolay ulaşabileceği şeyler haline geldi.
Basiretsiz yöneticiler de bu bol dövizi "Türk parası değer kazandı" safsatasıyla tüketime yöneltti. Arge falan hikaye oldu. Sürekli büyüyen cari açık ve sadece geçici zenginlik yaratan inşaat ile işe yaramaz bir istihdam sağlandı.
Elbette ki bu yalanın sonu gelmeliydi. Geldi de. Artık döviz kolay girmiyor ülkeye. Yabancı yatırımcının kaçması bir yana, cari açık dengeleyecek turizmde de işler berbat.
Yani kısaca olması gereken oluyor.
Yukarıda bir dostumuz demiş, 105 bakıyordum, tiagra bakarım diye. Evet ama zaten neden 105 bakıyorduk ki? Yıllardır aslında işimize yaramayan ya da hakkını veremeyeceğimiz lüks tüketim malzemeleriyle cari açığı büyüttük.
Şimdi kemer sıkma zamanı. Karbon bisiklet hayalleri yerine ulaşımda petrol giderine karşı bisiklet tercih etme, kaloriferleri sonuna kadar açmak yerine patik giyme zamanı.
Şehir içi asfalt üzeri için jip almak, 40 kilo yağ fazlası ile dura ace setli karbon bisikletlerle vakit geçirme zamanı değil.
Naçizane önerim, benim üç yıldır sürekli yaptığım gibi dolar almanız olacak. En azından paranızın erimesine bu şekilde engel olursunuz.
Ben elli lira yüz lira demeden üç yıldır sürekli bunu yapıyorum.
Türk parası bir gecede yüzde 2 kaybederken benim birikimim yüzde iki arttı.
24 ay önce 2100 liraya aldığım 1000 dolar bugün 3200 lira olmuş. Dolar almak yerine tl olarak bankaya koysam bugün 2450 liram olacaktı.

Hükümetin yalanlarından başınızı biraz kaldırabilirseniz ve kalemini satan yazarlar yerine ciddi ekonomistleri okursanız sürecin felakete doğru gittiğini görürsünüz.
Korkut Boratav gibi ekonomistler yıllardır bunları yazdı. Onları okuyanlar bugün daha tedbirli. Hükümetin dolara yatırım yapan yaya kalır laflarına inanıp ekonomi çoğğ eyi diyenler de bugün dolar 3.2 olmuş diye şaşkın.

Dibe vuralım dostlarım, dibe vurmadan doğru temeli kurmamız olanaksız. Tüketim karşıtlığı deyip duruyoruz, bugün hayatınızdan tüketim ve kültürünü kendi isteğinizle çıkarıp biraz birikim yapmazsanız yarın bu durumla bir günde yüzleşirseniz her şey sizler için daha katlanılmaz gözükür.

@Ahmetgitar yazdıklarınızın altına imza atarım. ama yinede kendimce bir iki ekleme yapmak isterim. 2008' de krizle beraber 1.20 lerdeki dolar 1.60 lara gelmişti. bu bizi çok pozitif etkiledi diyemeyiz. ardından gelen parasal genişleme doğal olarak bizim gibi ülkelerde iş yapabilme yeteneğini arttırmıştır. Bu zenginlik zannettiğimiz şey oldu. ama yatırım için gelen bu paralar neden inşaata gitti? asıl soru bu bence. yatırım için daha garanti olduğu için olabilir. ben fabrika kuruyorum diyen birisinin eminim ki kredi alması daha zor olmuştur. Bu paralar şartlı gelmiştir niyahetinde. bu süreçte TL hiç değer kazanmadı sadece zikzaklar çizdi. Öte yandan Doların bu hale gelmesinde ekonomik politikaların tabiki çok önemi var. Yinede asıl sebebin memleket olarak özellikle son 2 senedir yaşadığımız binbir türlü olayın (ki turunuzun bölündüğü olay dahildir tabiki.) ve bunların iyi yönetilememesinin daha çok etkisi var gibi geliyor.

@_murdoch_ merhaba,
Yalnız şöyle bir ekleme yapmalıyım,
Devletlerin ekonomiye dair planları olur. Bu sadece bankaya gidip kredi almayla alakalı bir özel sektör sorunu değil.
Mesela devlet olarak çiftçiye gelişmiş avrupa ülkelerinde olduğu gibi ucuz mazot vermezseniz o çiftçi tarla sürmek yerine arazisini inşaata açar. Çünkü tarım pahalı mazotla sürdürülebilir bir iş değildir. Ve devletler ucuz (vergisiz) mazotla çiftçi istihdamı ve tarım üretimi yapar ki tarım ithalatı yapılması gerekmesin.
Yine arge yatırımları, bu da devlet teşviki ile olabilir ancak.
Biz bugün tarımda dışa bağımlı olup, buğdayı bile ithal ediyorsak, en basit teknoloji ürünü yapacak kadar teknoloji altyapısı kuramadıysak sorunu son iki yılda aramamız doğru olmaz.
Benim de arazim olsa domates yetiştirmek yerine gider arazime bina yapıp günü kurtarma yoluna girerim.
Devlet işte insanlar tarım da yapsın, teknoloji de geliştirsin diye var.

Tarımın, eğitimin, sanayinin çökmesinde olduğu gibi, insanların sorunlarının da temel kaynağı devlettir.
Turumun bölünmesi olayına gelirsek (bilmeyenler için darbe girişimi olduğunu yazayım) onun bile sebebi devletin onlarca yıldır bu insanların devlet kademelerinde yükselip örgütlenmesine destek oldukları içindir.

dünyada mekan ahirette iman. inşaatın asıl tetikleyici düsturu bu. eskiden 1 göz odaya başını sokabilmek iken derdimiz şimdi evinde saunası ve jakuzisi olan fazladan bir odanın giysi, diğer odanın hobi, bir de fazlalıkların atıldığı 4 oda ve üzeri evlere özendirme söz konusu.
evde ayranı olmasa da tahtıravan ile WC ziyareti ise bizim atasözlerine girmiş özelliğimiz. biz havamızı atarız. urla'da bir bakkala gelip borçla aldığı ikinci el arabasına benzin koymak için 10 lira borç isteyen adam gören bu gözler o sahneyi 8 yıl evvelinden gördü.
ekonomik kriz artık yıllara yayıldı. 2001 de bir gecelik devalüasyon ile dibi gören ekonomi, sonrasında satıp savarak geleceği hazırladı. kriz 2001 den beri var. hiç geçmedi, hiç bitmedi. ısçacık gelen dolarla sanal değerlenen Türk lirası gazı ile yabancı mal aldık, yurt dışını gezdik teee kızıldenize gidip her yıl dalgıçlık yapan lüksler geliştirdik, cep telefonlarımız eskimeden anne ve babamıza hediye edildi. arabalar yenilendi de yenilendi.

keban ve Atatürk barajı elektrik üretimi için yüzde 5-10 verimlilikle çalışıyor çünkü elektriği doğalgazı yakarak elde ediyoruz. barajlarımız atıl. güneş enerjisi yerine rüzgar enerjisi özendiriliyor ama 120 desibel sesi ile kuş ve böcekleri kaçıran ve bu nedenle bitkilerin tozlaşmasına engel olup toprağı çölleştiren bir temiz enerji olduğundan kimse haberdar değil. tüm dünya içerdeki bu ülkeden nefret eden işbirlikçileri ile elele verdi bu topraklarda yaşayan insanları geçtim, börtüyü böceği bile yok etmeye and içmişçesine çalışıyor.

zeytin yağı sağlık iksiridir. ve akdeniz havzasına özgü bir mucize bitkidir. artık zeytinlik katletmek serbest. yerli tohum satmak yasak. bizi açlıkla terbiye edecekler. ve belki hedefleri 2023. bir günde güneşin bir saatlik ışıması ile dünyanın şu an tüm enerji ihtiyacını karşılamak mümkünken, biz hala benzinli arabalara ötvlerce para gömüyoruz. tesla şirketi ise sattığı arabaya ömür boyu ücretsiz şarj imkanı sağlıyor.

ikinci dünya savaşı sonrası şahlanan amerikan ekonomisinin holywood filmleri ile pompalanan parıltılı dünyasına yıllarca özendirildik. neye güvenerek yaşıyoruz? kimi sömürüyoruz da bir evde artık 2 araba bizim hakkımız?

amerikada 80 milyon aşevlerinden karnını doyuruyor bunu ben işkembe-i kübramdan sallamıyorum. tüm dünyayı açlık bekliyor ve de katliamlar. bu tüketimi bu açgözlülüğü bu dünya taşımıyor artık. taşımayacak demiyorum bakın artık taşımıyor.

tünelin sonu kriz kitabından alıntılarsam doların 5 lira olması lazım. hala arap-petro-dolarları var piyasamızda. rejim ihraç etmek için, topraklarımızı satın alıp bizi dolara boğuyorlar. ve 5 liraya dolar demek, ithal edip artık üretmeye tenezzül etmediğimiz buğdayın fiyatının artması demek. ekmeğin zamlanması demek. sadece ekmek ile karın doyuran insanlar var bu ülkede.

ve maalsef insan fıtratı en dibi görmeden ayılmayı sevmiyor. yurtta sulh kalmadığı gibi chanda da savaşmaya yelteniyoruz. bu yöntem içerde işler sarpa sarınca abd nin yurt dışında bir yerlere saldırması ve iç piyasaya bakın savaşıyoruz o nedenle sıkın dişinizi demek için yaptığı bir aldatmacadır. amerikan gittiği ülkeyi sömüren bir ülkedir peki türkiye musuldan ne alabileceğiz? tahminimce hiç birşey.

bizler, 3. dünya ülkesi olarak tasarrufetmek zorundayız ve 2. dünya ülkesi olmak istiyorsak eğitim sistemimizi finlandiya, irlanda ve hollanda gibi ve elbette güney kore gibi derleyip toplamamız lazım. beni varsın bir imam yıkamasın ölünce, onun yerine ülkemizde sivri akıllı birinin yapacağı ölü yıkama makinesinde yıkanmak daha çok umut verir bana.

@mehmetlevent ellerinize sağlık! Tamamen katılıyorum.

@mehmetlevent ellerinize sağlık! Tamamen katılıyorum.

ve size 2003 yılında izmirde yayın yapan bir tv kanalında izlediğim programı anlatayım. öncelikle benim anne ve babam tütün işleri ile uğraşmış ailelerin çocukları urla'da. philip morris gelip izmir torbalıya sigara fabrikası kurdu. herkes bir sevindi anlatamam. artık tütün burda tekel tarafından alınmayacak doğrudan marlboro olacak diye ama bakın tv programında ege tütün üreticileri kooperatifi başkanı ne dedi.

"tütün kilo başına maliyeti 3.5 euro. devlet bize destek vermiyor. biz tütünü torbalıdaki fabrikaya götürüyoruz fabrika bize 1 euro veriyor kilo başına. sebep ne peki? yunanistan da tütün üretimi de kilo başına 3.5 euro. devlet çiftçiye kilo başına 3 euro veriyor ve tütün senin olsun istemiyorum ben diyor. yunan çiftçi 0.5 euro içerde. getiriyor torbalıdaki fabrikaya kilosu 1 euro dan satıyor ve hooop 0.5 euro kiloda karı var."

sonra ne oldu urlada biliyor musunuz? herkes tütün ekmeyi bıraktı. tütün tarımını ülkede bitirdiler. yapanlar ise tütünü barzani ve talabaniye satıyor ve onlarda ırakın kuzeyindeki atolyelerde sigara yapıp 16 yaşından küçük çocuklara tezgahlarda kaçak olarak sattırıyor. o satılan tütün ise askerimize sıkılan kurşun oluyor.

dahili bedhahlar olmasa, ithal tütün için kiloda 5 euro vergi alırım diyen bir baba yiğit çıkmıyor.

okuma yazma bilmeyen dedem, tütün ekip satarak 3 kızını okutmuş biri.

emek, eğitim, gelişim.

maşaya ait uzunluk için spacer yapamıyoruz ya ülkede. bisiklet zinciri yapan var mı? ürettiğimiz tek şey ya benim gibi laf ya da benim gibi insan gübresi.

kendimden utanır haldeyim.

şu dolar olayı düşsse de bizi bulmuyor yüksek olsa da .... Büyük firmalar ülke ekonomisi direk etkileniyor. Ama sıradan bir ürün alan bizim gibi arkadaşları vurmuyor.

Örnek : XTR fren olsun mesala : kur diyelim 3,20 tl 300 dolar
kur diyelim 2.20 tl 300 dolarlık ürünü biz yine 300 dolardan alamayız güzel ülkemde bu işe büyükler sevinir öyle bir kur olsa be

Ve bu arada aşırı milliyetçi sigara içen arkadaşlar o içtiğiniz yunan tütünü. Ben yunanlı ile çalıştım. bizden o kadar nefret ediyorlar ki o tütünün içine kimbilir neler karıştırıyorlardır. Hiç bişi yapmayan işiyordur diyebilirim.

@Ahmetgitar günaydın,
bunların hepsine katılıyorum zaten, inşaat-fabrika kredilendirme sorununu sadece örnek olarak vermiştim. ama tarım için konuşursak benim görüşüm mazotun ucuzluğundan ziyade plansız üretim. bu sene hangi ürün pahalı satılıyorsa seneye herkes onu ekiyor. sonuç ortada her sene yollara dökülerek haber yapılan sebzeler meyveler. devletin asıl bu konuda düzenleme yapması gerekiyor bence.

not: benim köylüm o mazotu alır birazını 10 numara yağ ile karıştırır kullanır, kalanı da satar. çünkü biz şark kurnazıyız.

arge apayrı bir konu beyin göçünü durduramıyoruz ki. kalanı da argede kullanmıyoruz. fikir üretene para harcayamıyoruz. karanlıkta hedefe ateş etmek gibi görüyoruz. iyiki dedeler zamanında baklavayı üretmişler. dünyaya %100 türk üretimi bir onu satıyoruz gibi geliyor. bir de döner var.

Yanlış yazılmış başlıktır. Doğrusu euro 3.49, dolar 3.19 olmalıdır. Aaa bura ekşi değilmiş.

@_murdoch_ baklava ve döner yunan tarafından yunan olarak tescillendi.

@mehmetlevent o işte bittimi? bunu bilmiyordum hayırlı olsun.

@_murdoch_ çok şükür adacıklarla beraber verdik gitti