Scudo Sports

Etrafa umursamazca çöp atanları ne yapmalı

Etrafa umursamazca çöp atanları ne yapmalı ?


  • Toplam katılım
    107

Kızılçam

Bitkisel Üye
Kayıt
3 Kasım 2016
Mesaj
184
Tepki
267
Yaş
26
Şehir
Adana
İsim
Ömer
Başlangıç
2001—02
Bisiklet
b'Twin
Bisiklet türü
Dağ bisikleti
Sevgili Bisikletforum üyeleri; Bugüne kadar gerek bisikletle, gerek araçla, gerekse yürüyerek doğada aktiviteler yapmayı hep sevmişimdir.Bu yaptığım aktiviteler boyunca doğayı kirletmemeye özen gösterdim.Lakin birileri bunu umursamıyor.Rastladığım bu üzücü manzaralardan birkaç örnek vererek konuya başlamak isterim;

IMG_20180715_152111.jpg IMG_20180309_093655.jpg IMG_20170317_120503.jpg IMG_20180316_094302.jpg IMG_20180729_142856.jpg IMG_20180729_173951.jpg IMG_20180729_173948.jpg



Bu konuda benim en çok uyuz olduğum insan(!) tipleri:
  • Sözde yeşilliği sevdiği için piknik yapmaya gelenler ve işleri bittikten sonra çöpünü doğaya atanlar
  • Yolda giderken çöpünü arabasından dışarı fırlatanlar
  • Akşam olunca zıkkım içip şisesini atmakla kalmayıp kıranlar
  • Sigara içtikten sonra izmaritini atanlar
vs... şekilde liste uzatılabilir.

Bunu yapan insanlar(!) ya bu atıkların doğada çürümesi için yüzyıllar gerektiğini bilmiyor ya da bunu umursamayacak kadar bencil.

Yani öyleleri varki 2 metre ilerisindeki çöp kutusuna çöp atmayı bile beceremiyor direk fırlatıyor yere :mad:.Böyle yapanları ne zaman görsem o çöpü o kişiye yedirtmek geliyor içimden.Uyarmaya kalktığımda ise "Sen kimsin gardaşım,sen çok mu akıllısın...vb" gibisinden cevaplar aldım hep.Giderek artan bu çevre kirliliği yüzünden sonumuz Yıldızlararası filmindekinden daha kötü olacak gibi :(.
 
Scudo
Bu konuda söylenecek çok şey var aslında ama artık bende ne umut, ne sabır ne de takat yok! Ben elimden geleni yapıyorum, "insan" olmaya çalışıyorum, diğer insanlardan da çok bir beklentim yok maalesef! Mesela gel de anlat hadi:

167430 dosyayı görüntüle

Ek: Olay trol olsa dahi kafalar bundan uzak değil.
 
Burada ormanlık bir koşu rotam var ayrıca insanlar akşamları toplanıp bira falan içiyorlar. En son koşuya çıktığımda jumbo boy bir çöp poşeti ile gidip sığdırabildiğim kadar çöpü toplayıp atmıştım ama ertesi gün gittiğimde manzara yine aynıydı. Arada bir içenleri görüyorum ama kafası güzel adama ''kardeş çöpleri atmayın'' demeye totom yemiyor açıkçası. ;)
 
Ben söylemek ile düzelecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Onların çöpünüde ben topluyorum atıyorum. Bunu yaparken kesinlikle utanmıyorum, bırakın onlae utansın.
Kaç yaşına gelmiş insanlara çöpü çöpe atma eğitimi verecek değilim.
Söylesek bile alacağımız tepki muhtemelen "Herkes atıyor." olacaktır.
En iyisi bizim yani bilinçli insanların toplaması. Tabii toplarken küfür etmek serbest.
-Hay bunu atanın anasını
-Bunu atan kolunu, onu yöneten beynini
Gibi söylemler rahatlatıyor. Artık alıştım. Sıkıntı yok.
 
En son kamp yaptığım yerde çadırımı toplayıp gitmeden gücüm yettiğince izmaritine kadar topladım ama nafile
 
insan değil onlar insancık
 
  • Beğen
Tepkiler: Kızılçam
İnsanlar doğadaki çöpleri toplayanlara 'ENAYİ' gözüyle baktıkları sürece olmaz o iş. :snzdglsn:
 
toplum olarak malesef pis bir millet olarak görülüyoruz. tek tesellimiz hindistandan temiz olmamız. izmir de evimin yanında çocuk parkı var. küçük bir park olmasına rağmen 8 tane çöp kovası var. sabah temizlenen park akşam çöp içinde kalıyor. çocuklar çöplerini yere atıyor, anne veya babası umursamıyor. çünkü oda yediği çekirdeğin kabuğunu yere atmakla meşgul oluyor.
 
"Externality - Dışsallık"

Esasen ekonomik bir kavramdır. Teknik detaylarına inmeden, çok yüzeyselleştirerek ifade edersek anlamı şudur: "Menfaati bir tarafın aldığı, bedeli ise başka bir tarafın üstlenmek zorunda kaldığı durum" denebilir. Ben, "mısırı kendi yiyip koçanını başkasına itelemek" diye de anlatıyorum bazen.

Hemen hemen tüm kötülüklerin kaynağıdır.

Örnek:
- Tecavüz: Taraflardan biri kendini tatmin eder, karşı taraf bedelini öder.
- Hırsızlık: Taraflardan biri emek vermeden para kazanır, karşı taraf bedelini öder.
- Yolsuzluk: Taraflardan biri hak etmediği imkânları emek vermeden elde eder, toplumun kalanı bunu finanse eder.
- Sıraya Geçmemek: Taraflardan biri, sınırlı bir kaynağı/imkânı, diğerlerinden daha az zaman harcayarak elde eder; önüne geçilenler aynı kaynak için daha fazla zaman harcamak zorunda kalır.
- Umumî tuvaletleri pislik içinde bırakmak: Keza.
- @Serkan Mıstınoğlu açtığı "Bunlara heyecan olsun diye ölüyoruz" başlığı: Heyecanı, adrenalini, keyfi yaşayan bir taraf; canını kaybedip o zevkin bedelini ödeyen başka taraf.

Bunlar devam ettirilebilir. "Kötülük" denebilecek diğer örnekleri aklınıza getirin, büyük ihtimalle bir externality-dışsallık vakasıdır.

Tıpkı, doğayı umursamazca kirletmek gibi.

Doğayı bu şekilde kirletenler;

1) Ya kirlettikleri yere bir daha gelmeyeceğini düşünenler
2) Ya da yarattıkları kirlilikten diğer insanlar kadar fazla rahatsız olmayanlardır.

Her durumda, menfaati kendileri elde eder (çöpünü toplama zahmetinden kurtulma), bedelini toplumun geri kalanına ödetirler (doğa, kamusal bir maldır).

Bu externality-dışsallık durumunun oluşturduğu sıkıntıları gidermek için insanoğlu on bin seneyi aşkın süredir töre, din, hukuk, kolluk kuvvetleri, vb. gibi mekanizmalar yaratıyor.

Bazı konularda bu mekanizmalar işe yarayabiliyor.

Bu tür konularda ise yeterli olmuyor.

Tarih boyunca, "menfaati elde eden tarafın, bu menfaatin karşılığı olan bedeli ödemesinin sağlanması" dışında bu dışsallık sorununa hakiki bir çözüm getirebilmek mümkün olmamış.

Bu nedenle, anketin ilk şıkkı olan "Önce bi güzel pataklayıp sonra attıkları o çöpü yedirmeli" seçeneğini tercih ettim.

Çöp attığı için iyice zopa yiyip bi de üstüne o çöpünü ağız ya da makat yoluyla bünyesine tekrar alan bir kişi, kolay kolay aynı hataya düşmez.

Eğer düşerse, yeniden aynı metod uygulanır. İkinci uygulamadan sonra kendisinin güçlü bir doğasever haline dönüşeceğine inancım tam.

Her zamanki gibi, farklı şekilde ikna edilmeye açığım.
 
Çevreyi kirletenlerin davranışlarını insani saiklerle açıklayamayız, çünkü bu davranışın kendisi insani değil.O halde bu hayvanca davranışı hayvani içgüdülerin ışığı altında izaha gayret edersek:Vahşi hayvanların bulundukları bölgenin kendisine ait olduğu mesajını vermek için idrar ve dışkı ile iletişim kurduğunu belgesel seyredenlerimiz bilir.İşte bunun gibi de etrafa çöp atanlar,doğayı kirletenler aynı hayvani iletişim mekanızmasını kullanıyor olabilir, pikniğin ardından çöplerini etrafa saçıp *iktir olup giden bir insan bu davranışıyla ben burdaydım mesajı veriyor olabilir ya da çok sık karşılaştığım için örnek vereceğim,bebeğinin bezini plaja atıp giden dişi birey bu davranışıyla hemcinslerine "ben doğurgan bir bayanım," mesajını veriyor olabilir.Ağaçlara ,parktaki banklara adını kazımak, yüzlerce yıllık tarihi yapılara ismini yazmak da aynı organizmanın o hayvani iletişim deneyimlerinden biridir.
 
  • Beğen
Tepkiler: Kızılçam
ben de sunu söyleyeyim üniversite öğrencisi olarak universitenin kantin ve bahcelerinin durumunu gelip bir gorun derim ondan sonra geleceği kimlere emanet ettiginizi anlarsiniz.Universite tahsili goren arkadaslarimiz bamllara,oturacak yerlere yiyecek coplerini bırakıp gidiyor,sigara izmaritlerini firlatiyorlar her taraf çöp,izmarit inanim 1 hafta temizlenmesin etrafi çöp götürür,staj yaptigim is yerinde ikinci üniversitesini bitirmis kadin stajyer sigarasının izmaritini firlatto bahceye ben de tepki gösterdim hatasını kabul edecegine üste çıkmaya çalıştı açıkçası ha okumuş ha okumamış farketmiyor herkes atiyor su cennet vatanini mahvediyorlar,eminim burada baska bir millet olsa bu ulke bu kadar zarar görmezdi
 
Cips poşetini 5 kuruşa, Bira kutusunu 10 kuruşa üreticileri geri alacak diye bir kanun çıksa, yoldaki çöp için millet birbirini yer. Doğal seleksiyon olur hem. Sorun tüketiciler ise çözüm üreticilerde. Adam bira satıyor pisliği beni ilgilendirmez diyor. O zaman başkanlık sistemi ile şakkadanak çözülebilecek bir sorun bu.
 
Yasa çerçevesinde yapabileceğimiz tek şey yasayı uygulayan sisteme güvenmek. Güvenmiyorsak içlerine girip, bize olan güvenlerini boşa çıkarmamak
 
12 yıllık zorunlu eğitimden sonra insanlarımızın bu şekilde davranmasını oturup düşünmemiz gerek. salt fen ve bilim dersleri " insan" olmaya yetmiyor demek ki.. çocuklarımıza öncelikle manevi ve Ahlak eğitimi vermeliyiz. insan kıvamına otursun, sonra bilim adamı da olur, uzaya da çıkar..
 
Artık hiç umursamıyorum. Zerre umurumda değil bu olumsuzluklar. Belli bir yaşa geldiğim için artık fazla üzülüp sinirlenmiyorum ve aklıma kendi kendime tespitini yaptığım o laf geliyor:
Bu ülkede sağcı-solcu,dindar-ateist,mektepli-alaylı farketmez %70'inden ümidimi kesmiş durumdayım.Politik-siyasi bir şey diyorsam ne olayım. Heee çözümü kesinlikle şu:
@Mehmet Metin Levent
%100 katılıyorum,bak bakalım birbirlerini dövmüyorlar mı. Yeter ki beleş de
 
Dekatlon yada ikeyaya gidince poşeti 15 kuruşa iteliyor. El mecbur alıyorsunuz. Sonra o poşet o kadar uyduruk ki eve gelmeden dağılıp gidiyor. Kaç kez dövüştüm. Bu poşeti bana 15 kuruşa satıyorsanız geri getirdiğimde en az 5 kuruşa alıp doğayı kirletmeden geri dönüştürmelisiniz diye. Böyle dediğmdeki yüz ifadelerini trene bakan öküzün yüz ifadesi ile kıyaslarsak, öküz çok daha anlamlı bakıyor.
 
Arkadaşlar çok takılmayın böyle şeylere ya. İnsan ırkı dünyanın içine edip kendi neslini tüketmeden rahatlamayacak. Eğitemezsiniz yapılacak bir şey yok.
 
Geri