Scudo Sports

Etkileyici hikayeler, öyküler, sözler...

Eskiden mendiller aşıkların gözyaşlarıyla ıslanırdı.
Şimdi ise gerçek "AŞK" kalmadığından fabrikadan ıslak çıkıyor…
Can Dündar
 
Scudo
Öyle kolay sanat değildir uyumak,
onun uğruna bütün gün uyanık durmak gerek...
(F.Nietzsche)
 
Gizli yanan ateşin közü olmaz.
Gül dikeni hor görsede diken güle batmaz.
Mekanlar ayrı olsada "GERÇEK DOST" asla unutmaz...
(Hz.Mevlana)
 
Dikkat et ama'larla beni kaybettin,
Keşke'lerle kendini mahvedeceksin..
(İlhan Berk)
 
Okunu attı mı ölüm, siperler boşuna
O şatafatlar, altınlar, gümüşler boşuna
Gördük bütün insan işlerinin iç yüzünü
Tek güzel şey "iyilik" başka düşler boşuna...

(Hayyam)
 
  • Beğen
Tepkiler: Piskiletci
http://b1202.hizliresim.com/u/u/30smy.jpg

Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışa koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç oğlunu anlatır:

Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi hocası.

Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan yedi sayfalık bir kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı. Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi. Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi.

Ertesi gün hocasına sunduğu yedi sayfalık ödev, tam kalbinin sesiydi… İki gün sonra ödevi geri aldı. Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir " 0 " ve "Dersten sonra beni gör!" uyarısı vardı."Neden sıfır aldım?" diye merakla sordu hocasına, çocuk.
"Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal!" dedi hocası… "Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar da alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız." dedi ve ekledi:

"Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm."

Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı. "Oğlum..." dedi babası, "Bu konuda kararını kendin vermelisin. Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim..."

Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü hocasına ve şöyle dedi:

" En güzeli siz verdiğiniz notu değiştirmeyin öğretmenim, ben de hayallerimi..."
 
@Serkan Çoban

Oldukça etkileyici bir yanıt...
 
Her insan kendine yakışanı yapar
Çünkü kalite asla tesadüf değildir...
 
Çoğu zaman üç beş kişi için yazdığımızı sanırız, onlar bizi okumazlar. Asıl seslendiklerimiz, hiçbir zaman tanımayacağımız, başka üç beş kişidir.
(Attila İlhan)
 
Bir saniyenize bile hakim değilsiniz.
Bir saniyesine bile hakim olamadığımız, hükmedemediğimiz bir hayat için, bir dünya için,
bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur!...

(MuhsinYazıcıoğlu)

Dün ölümünün 3. yıl dönümüydü. Allah rahmet eylesin...
 
Kitabın değerini bilen bilir,
akılsız kişiden zaten ne beklenir? (KUTADGU BİLİG)
 
http://c1204.hizliresim.com/w/2/40z45.jpg

Ünlü bir futbolcu karısını öldürmekle suçlanıyordu. Futbolcu yakalanmıştı. Ama karısının cesedi ortada yoktu.
Duruşma Amerikan filmlerindeki gibiydi. Futbolcu sanık sandalyesinde oturuyordu. Kucak dolusu parayla tuttuğu avukatı jüriyi ikna etmeye uğraşıyordu:

"Sayın jüri, müvekkilimin suçsuz olduğuna yürekten inanıyorum. Buna az sonra sizler de inanacaksınız...
Neden mi? Bakın, şimdi 1'den 10'a kadar sayacağım ve müvekkilimin öldürdüğü iddia edilen karısı bu kapıdan içeri girecek!
1,2,3,4,5,6,7,8,9,10..."

Bütün jüri kapıya döndü. Kimse girmedi içeri. Avukat bir savunma dehasıydı; öldürücü hamlesini yaptı:

"Bakın, siz de kadının öldüğüne inanmıyorsunuz. Çünkü hepiniz içeri girecek diye kapıya baktınız. İşte kararı verirken bunu dikkate almanızı talep ediyorum!"

Jüri, ünlü futbolcuyu suçlu bulduğunu bildirdi ve dava bu şekilde sonuçlandı.

Mahkeme çıkışında avukat, bayan jüri başkanına yaklaştı:
"10'a kadar saydığımda siz de diğer üyeler gibi kapıya bakmıştınız. Neden böyle bir karara imza attınız?"
"Doğru..." dedi jüri başkanı;
"Ben de kapıya baktım, ama müvekkiliniz kapıya bakmıyordu!"
 
Kendini dünyalar kadar değerli zannedenlere kısa bir not;
Dünya beş para etmiyor!...

(Necip Fazıl Kısakürek)
 
@MeLiSBuRCu

Adın şans bile olsa, neye yarar şansın yoksa...

:in:
 
HAYATI KARIŞIK HALE GETİRMEYİN !

Özlüyorsanız :
- ARAYIN.

Görüşmek istiyorsanız :
- DAVET EDİN.

Daha anlaşılır olmak için :
- AÇIKLAYIN.

Kafanıza takılan bir şey varsa :
- SORUN.

Beğenmediyseniz :
- AÇIK OLUN.

Hoşlandıysanız :
- BELLİ EDİN.

İstiyorsanız :
- SORUN.

Seviyorsanız :
- SÖYLEYİN.
 
  • Beğen
Tepkiler: CandanC
http://g1206.hizliresim.com/y/3/7f9j4.jpg

Kimseyi değiştiremezsin hayatta. Ve kimse için de değişmemelisin.
Kimliğini kaybettiğin an yaşamını çöpe attın demektir.
İstemediğin sürece hiçbir şey için ödün vermeyeceksin hayatta.
Gün gelir verecek bir şeyin kalmaz çünkü.
Her şeyi sen istediğin için yapacaksın, başkası senden istediği için değil.
Ve sen, sen olarak kaldığın sürece senin yanında olanlar da mutlu olacaktır.
Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler gelsin seninle.
Yolun bitimine kadar gelmeleri şart değil.
Herkesin gidebileceği bir yol vardır. Sen yeter ki yanında yer ayırmayı bil.
Ne sen kimse için mecburi istikametsin ne de bir başkası senin için…
Seninle gelmek isteyenleri yanına al.
Belki beraber daha çok şey katabilirsiniz bu hayata.
Yanındaki seni mutlu ettiği sürece kalsın hayatında, zorlama kendini.
Hayat rahat insanlarla güzel.
Ve hayat hak ettiği gibi yaşandığında güzel...


Heinrich Karl Bukowski
 
Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş.

Profesör kaşlarını çatarak:

- ' Öküzler ve kuşlar aynı masada oturamaz ! '

Öğrenci:

- ' O zaman ben uçtum...'

Profesör cevaba cok sinirlenmiş, sınavda öğrenciye takmış ve sınavı başarısız geçmesi için elinden geleni yapmış.
Yanlız sınavda öğrenci tüm soruları mükemmel bir şekilde cevaplamış.

Profesör öğrenciye:

- " Sana son bir soru soracağım " demiş;
- " Yolda yürürken iki çuval bulduğunu hayal et, birinde akıl var, diğerinde ise para var. Hangi çuvalı alırsın?

Öğrenci:

- ' Para olan çuvalı seçerdim...'

Profesör:

- ' Ben akıl olan çuvalı seçerdim...'

Öğrenci:

- ' Normal ! Kimde ne eksikse onu seçer..."

Profesör çok sinirlenmiş, öğrencinin sınav kağıdında not yerine
' Öküz ' yazmış.
Öğrenci nota bakmadan odadan çıkmış.
Bir dakika sonra öğrenci kapıyı aralamış :

- ' Sayın profesör, imzanızı atmışsınız, fakat notumu yazmayı unutmuşsunuz.' Demiş.
 
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/s480x480/598762_466496070047042_173574740_n.jpg
 
Geri