Scudo Sports

Enflasyon son 14 yılın en yüksek seviyesinde

O değilde malum şahıs zaten millet kıraathaneleri derken işsizlerin oylanacağı bir yer yapacağız demek istedi galiba. Sahi yeni sistemle erken seçim de hayal oldu değilmi.:D
 
Scudo
@Lazrail_08 Ne anlatmak istediğinizi anlamış değilim bu mesajla, ama merakınızı giderecekse daha önceki seneleri paylaşayım.

F75F88A0-15CE-48B4-A102-4A63595C564B.jpeg 1F5B789C-0A5C-4EAE-A4F8-95AB8BBE1F0E.jpeg A26743C0-8AD4-4D38-B953-29DDF6B7212F.jpeg E9C422C9-24D2-4B20-89AC-A29359B614CA.jpeg 60953AB1-80DF-4A12-AA80-40B3B0D8C36C.jpeg
 
Yahu biz enflasyonu birilerinden iyi bilecek degiliz!
Kimiz ki biz?
Ne desek bos. Lenin'e atfedilen bir soz vardir:
“Oyları kimin verdiği değil, kimin saydığı önemlidir.”
Ancak bu tip mevzularda oldugu gibi yasananlar, gozlemlenenler ve gercekler degil, ipi elinde tutanlar haklidir hep...
Birazdan yine gidisatin ve yonetimin hos olmayan bir yola dogru evrilmekte oldugunu soyleyen bizleri suclayarak, aslinda ne kadar cahil ve taraftarcasina siyasete, ekonomiye bakisimiz oldugunu soyleyen, birsey bilmeden karalamaya basladigimizi one suren taarruzlar baslayacaktir :)
Gelir-gider dengemin surekli ters orantili hareketine, yillardir surekli ileriye degil geriye giden yasam standartlarima, egri-dogru neyse dobraca kabul ederek yasama bakisima bakarak basit bir mantık kuruyorum.
Bence hersey kotuye gidiyor halkin genelini olusturan benim gibiler icin ve dolayisi ile ulke icin!
Ama ben kim kopegim ki ne biliyorum degil mi :rolleyes:
Neyse 5 yıl once iyiki aldigim ve su anda mumkunu yok alamayacagim bisikletime bineyim biraz belki unuturum sorunlarimi. Ne de olsa ben beceremiyorum bu hayatta basariyi... Yoneticilerin beceriksizligi ile hiiic ilgisi yok :p
 
İktidari pek seven birisi değilim. Savunmak istemiyorum ama doğrusunda doğruyu soylemek yanlisinda yanlışını söylemeyi tercih ederim. 1977den sonrası enflasyon çok yükseliyor ve 2002de düşuse geçiyor. Hiç mi anlamı yok bunun sizde? Ekonomik krizde çıkmıştı ozaman
 
@Lazrail_08 2002 öncesi devletin sahip olduğu kurumlarla günümüzde olduklarını karşılaştırırsanız sorunuza cevap alacaksınız. Kısaca özelleştirmeyle bugüne kadar sata sata geldiler. Yabancılara satılan (özelleştirilen) her kurum ülkeye büyük miktarda para soktu. Dolayısıyla Türkiye ekonomik olarak da büyüdü. Devlete ait her kurum sana bana tüm vatandaşlara aittir. Satıldıktan sonra satın alan şirkete. Bir diğer hata ise gelen paranın kullanımında yapıldı. Gelen para üretim sektörüne değil inşaat sektörüne harcandı. Yapılan binaları ihraç edilemiyor, kira geliri olsa da sadece ülke ekonomisi içinde döndüğü için hiç bir ekonomik fayda sağlamıyor. Artık satacak kurum neredeyse kalmadı. 2002'deki krizden sata sata çıktık ama bir daha ki krizden nasıl çıkarız bilinmez. Kişi başı gelirin yükseldiği söyleniyor ama kişisel borçlanmadan bahsedilmiyor. Vatandaşların borç oranları 2002 öncesine göre çok daha yüksek. Bu da demek oluyor ki olası bir krizde hasar çok çok daha büyük olacak ve analizi kuvvet biri krizin çokta uzakta olmadığı çok rahat anlayabilir. Benim insanlara tavsiyem kriz kopmadan önce borçlarını minimuma indirmeleri ki bir taraftan bu yaklaşım krizin gelme süresini hızlandırabilir.
 
oy kullanıldı seçim bitti. artık boşuna goy goy yapmayın. milletin iradesine saygı duyacaksınız.

keşke herşeye % 100000 zam gelse de fakir zengin belli olsa.
 
Zaten bizi bitiren inşaat sektörüne gereksiz yatırım yapılması. Tabiri caizse parayı betona gommek. Enazindan istanbulum mimarisini duzgun yapsalar di da şehir düzgün olsaydı. Artık İstanbul'un bakilacak hali yok
 
AKP ye oy verdim. Halimden gayet memnunum. Cok sukur maasimda yetiyor. Aldigim maasta asgari ucret + mesai.
Adam gibi yasamasini biliyorum. Kari kiz derdine dusup luzumsuz alisveris yapmiyorum. Zenginlerin takildigi mekanda takilmiyorum.
Bisikletim 4.500 tl.
Telefonum 2000 tl.
Yeri geldiginde bogazimdan kissamda AC VE ACİKTA DEGİLİM. NEFSİME SAHİP CİKİYORUM. TUKETİRKEN TUKENMİYORUM. VE BU YUZDEN AGLAMA GEREGİ DUYMUYORUM!!!!

Ozellestirlmesi gayet iyi
Devletin en buyuk kamburu MEMURLARdir.
Adam grev yapiyor. 1 yildir is yapmamis ama bir yildir yiyip icip yan yatiyor. Siz basliga hukumet devlet malini satti diye bakarsiniz. Akli selim kisi Kar etmedigi dukkani elden cikarir...
 
Alım gücümüz sürekli düşüyor. Bu ülkede asgari ücret alanların, borcu olanların, 2-3 çocuğu olanların, ev alamayanların, kirada oturanların, esnafın, kendi işini yapanların, geleceğe umutla bakmak isteyenlerin, çoluğunun çocuğunun geleceğinden endişelenenlerin ve daha sayamayacağım kadar çok beklentisi ve özel durumu olanların vay haline. Ülke şartları maalesef insan gibi yaşamak için fazla zorlayıcı. Meselenin aç kalmamaktan ibaret olmadığını anlayamıyor bir türlü insanlar. Karnı doyurmak yetmiyor yaşamak için. Hayat çalışmaktan ibaret değil, gezmek tozmak, görmek yaşamak gerek. İnsanın hobilerinin tutkularının olması gerek. Mevcut işinden memnun olmayanların şansını bir başka işte belki de sevdiği işi kurarak yakalamaya çalışması gerek. Her şeyimiz dışa bağımlı, ekonomi sürekli kötüye gidiyor. Dış borç sürekli artıyor. Maaşlarımız sürekli eriyor. Ülke insanı kimi severse sevsin yeri geldiğinde oy verdiği lideri, partiyi de eleştirebilse belki daha güzel olacak her şey. Başlığa gelecek olursak dövizdeki bu hızlı artış elbet alım gücümüzü çok daha aşağılara çekecek ve bizler daha da fakirleşeceğiz. Hepimize geçmişler olsun..
 
2000 lerin başında ülkemizin de dahil olduğu dünyada yaşanan ekonomik krizden sonra amerikanın mortgage sistemi çöküşe geçmiş bu sistemi ayakta tutabilmek için para basmış ve durumu kurtarmak adına dünyada geçerli olan parasını gelişmekte olan ülkelere sıcak para akışı sağlayarak likiditenin dönüş hızını arttırmaya çalışmasından faydalanan Türkiye, mevcut iktidarımızın başa geldiği zamanlarda sıcak para girişi ile sahte ekonomik rahatlama yaşamış ve gelen sıcak paraları betona gömmüş olup çöküşün başlangıcı için ortam hazırlamıştır. Göreceksiniz dediklerim bir bir olacak.

Bundan sonra amerika sistemi kurtarmaya başladığı 2013 lü yılların başlarında sıcak para akışını kesip faizleri düşürüp kendi ekonomik sistemindeki fiyat artışının önüne geçmeye başlamış haliyle bizim gibi gelişmekte olan ülkelerden paralar çekilinde ortada dut gibi kalmaya başladık. Hatırlarsanız özelleştirmeler diye adlandırılan bir çok büyük kuruluşun satışlarının hızlandırılması bu tarihlerden sonra hız kazanıyor yok pahasına satılan kitler yandaşa peşkeş çekilerek yandaşın zengin olmasını sağlıyor buradan da devletin kasasına para giriyordu. Artık satılacak bir şey kalmadığı için gördüğünüz üzere ormanları kesip liman otel vb. şeyler yapmaya başladılar çünkü artık bişi KALMADI.

Üretime yatırım yapmak zor zahmetli gelen canım ülkemin iktidarı betonlarla birlikte hepimizi toprağa gömecek. Geçmiş diyip durmayın geçmişte üretim tesisleri belirli miktarda devlete ait olup devlet serbest piyasaya müdahele edebilcek güçte iken yapılan müdaheleler sonucunda ayakta kalıyorduk. Serbest piyasa demeyin! Serbest piyasa piyasa koşulları herkes için eşit, hukuk ve eğitim sisteminin herkes için eşit ve ulaşılabilir olduğunda geçerlidir. O yüzden bizim gibi bir ülkenin tam serbest piyasaya geçmesi falan söz konusu değil.

Hastanelerde sıra yokmuş diyen arkadaşlara şunu söylemek istiyorum. izmir Çiğli Devlet hastanesine gidin bi görün sıra var mı yok mu :) Herkes küfür ediyor ama sorsan işte onlar oy veriyor. Beter olup hepimiz birlikte batalım rahatlayalım bence. Sonumuz venezuela gibi olacak. Asgari ücretli 3 paket makarna alacak oh temiz temiz yaşayacak.

Dolar 2 ay içersinde 6 lirayı görür çok net söylüyorum. Ekonomist değilim lakin artık hukuk okumayanlar da yargıç olabilecekmiş güzel ülkemde. Teşekkürler yeni Türkiye.
 
@muratokan Sosyalleşmek karıya kıza takılmak, zenginlerin gittiği mekanlara gitmek değildir. Ayrıca bekarsanız bir kız arkadaşınızın olması da normaldir. Yılda bir tatil yapmak lüks değildir. Ayda birkaç kitap alabilmek, arkadaşlarınızla bir kahve içmek lüks değildir. Sinemaya, tiyatroya gitmek lüks değildir. Avrupa'da işsizlik maaşı alan birinin 1 maaşla alacağı bisikleti 3 maaşla almışsınız. Bisiklet bile lüks olmuş. Hala burada yazılanlara ağlamak diyorsunuz. Bravo!
 
Yani benim de hiç anlayamadığım bir şey var:Bu kadar şaşaa ve debdebenin olduğu, fuzuli harcalamaların havada uçuştuğu,gelir dağılımının allak bullak olduğu bir ülkede insanlar; kendilerine reva görülen minimumunda altında olan yaşam koşullarını kendilerine verilen sanki bir lütufmuş görebiliyorlar.İnanın anlamakta güçlüK çekiyorum.Bunun adı şükretmek olamaz; bunun adı başka birşey.
 
Sıkıntı halkın, kendini devlet adamlarından aşağı görmesinden kaynaklı. Adamlar halk tarafından biat edilmek için değil halka hizmet vermek, gereğinde ve başarısız olduklarında yüzlerinin kızarıp başları önünde halktan özür dilemesi gereken hepimiz gibi insanlar. Bizim sahibimiz değiller. Bu bakış açısı olsaydı bugün halkın ağzı kokarken devlet kesiminin yaşadığı lüks insanlarda tepkiye neden olurdu. Dolar 5 tl'lere dayanmış ki önümüzdeki 2 sene içinde 10 tl'leri göreceği beklenmekte insanlar hala takım tutar gibi siyasi görüş peşinde. Para sürekli değer kaybederken cepteki kalan kuş kadar paraya da vergi adı altında göz dikilmiş ancak insanlar cebindeki telefonu alabildiğine şükredecek kadar alttan bakıyor standartlara. Doğal gazın ilk kullanıldığı ve fiyatının bizleri rahatsız ettiği ilk zamanlarda kafayı takmıştım, bir insanın ısınma hakkı nasıl bu kadar pahalı olabilir diye. Şimdi ise geldiğim nokta kombiyi açmayalım da ay sonu az ödeyelim, evde kalın giyinelim üşümeyelim. Yavaş yavaş ısınan ve kaynama noktasına gelince hayatını kaybeden kurbağalar gibi bakıyoruz gelişmelere. Geçmişten günümüze ani bir geçiş olsa bu ülkede 80 milyon isyan çıkarırdı. Eleştirin yav artık bazı şeyleri. Size sunulan her şeyi "başımın üstünde" deyip kabullenmeyin. Milyon dolarlar keyfe keder itibar için harcanırken nasıl olur da bunu itibar adı altında kabul edip önünde eğilirsiniz yöneticilerin! Sık sık yazıyorum tekrar yazacağım, kimin kime oy verdiği kimi sevdiği değil bu ülkenin sorunu. İnsanların gönül verdiği kişi ve partileri, o partiler/kişiler hata yaptığında, yanlış kararlar verdiğinde eleştirmemeleri. İktidarın oy kaybetme korkusu yok ki nefesi kokan adam ses çıkardığında kulak kabartsın. Hazine bakanını damadı yapan bir ülkeye hangi aklı selim kişi/kuruluş/devlet yatırım yapar! Şimdi tarih derslerinin değerini ve tarihin önemini çok daha iyi anlıyorum. Geçmişte yıkılan sayısız devletin geçtiği yollardan geçiyoruz ancak ders çıkarmadığımız için aynı hipnoz altında biat ediyoruz!
 
@muratokan Valla haklısınız dünyada ne çok mal varmış, kar etmeyen dükkanlara milyonlarca dolar vermek için ihale kuyruklarına giren. Pardon mal demiştim ama sonra o dükkanlardan milyar dolarlar kazanan.
 
Geri