'dünyanın en sağlıklı kentleri' listesinde istanbul sondan ikinci

Dünya genelinde 89 kentin çeşitli uluslararası açık kaynak verileri ile incelenmesi sonucu İstanbul, en sağlıklı kentler sıralamasında sondan ikinci oldu. "Dünyanın en sağlıklı kentleri" listesinde Bursa 72. sırada, İzmir de 83. sırada geliyor.

Ev kiralama sitesi Spotahome tarafından oluşturulan (link)dünyanın en sağlıklı 10 kentinden 8'i Avrupa kıtasında bulunuyor.

Kentlerdeki yeşil alanlar, spor tesislerinin kalitesi, hava ve su kirliliği, ortalama ömür beklentisi, obezite oranı, iş-özel hayat dengesi gibi 10 kriterin bir araya getirilmesiyle oluşturulan listede en sağlıklı kent Amsterdam olarak belirlendi. Amsterdam'ı Oslo ve Münih kentleri takip etti.

İtalya'nın Roma ve Milano kentleri de sırasıyla 36 ve 61. sıralarda yer aldı. İtalyan haber ajansı Ansa, incelemeye alınan iki İtalyan kentinin listenin alt sıralarında yer aldığını belirterek bunu "acı not" diye yorumladı.

OECD Sağlık Endeksi, Dünya Sağlık Örgütü verilerinin yanında kentlerde kişi başına düşen fast food restoranlarını verilendirebilen TripAdvisor gibi sitelerden de yararlanılarak oluşturulan puanlama sistemi sonucunda listenin son 3 sırasında Casablanca, İstanbul ve Şanghay yer aldı.
İstanbul'da yeşil alanlar az

En sağlıklı kent Amsterdam'ın 10 kriter üzerinden ortalama puanı 6.97 olurken, İstanbul'un ortalaması 3.46'da kaldı. 72. sıradaki Bursa 4.61 puan, 83. sıradaki İzmir 3.79 puan aldı.
Genel toplamda 72'nci sırada yer alan Bursa'nın hemen üzerinde 71'nci sırada İskoçya'nın Edinburgh kenti yer aldı. Paris ise 62'nci sırada yer buldu. New York 54'ncü, (link) Aynı kriterlere göre Londra ise 40'ncı sırada.

İstanbul özellikle yeşil alanların oranı, iş-özel hayat dengesi, elektrikli otomobil şarj etme noktalarının sayısı ve yetişkinlerdeki obezite oranları söz konusu olduğunda düşük puan aldı.

İzmir ve Bursa'nın İstanbul'dan farkı ise yeşil alanlar kriterinde daha yüksek puan almaları. Bursa yeşil alanları için 8.28, İzmir 4.9 puan aldı. İstanbul'un yeşil alanlar kriterindeki puanı ise 1.32 oldu.

İlk 10'a giren şehirler şöyle:

1 Amsterdam (Hollanda)
2 Oslo (Norveç)
3 Rotterdam (Hollanda)
4 Münih (Almanya)
5 Berlin (Almanya)
6 Tallinn (Estonya)
7 Adelaide (Avustralya)
8 Viyana (Avusturya)
9 Perth (Avustralya)
10 Helsinki (Finlandiya)

Sağlıklı kentler listesinin son 10 sırası ise şöyle:

80 Kuala Lumpur (Malezya)
81 Manchester (Birleşik Krallık)
82 Kahire (Mısır)
83 İzmir (Türkiye)
84 Bogota (Kolombiya)
85 Mexico City (Meksika)
86 Sao Paulo (Brezilya)
87 Şanghay (Çin)
88 İstanbul (Türkiye)
89 Casablanca (Fas)

Kaynak: (link)

rant varken 1 koy 5 al varken kim uğraşsın sağlıkla

argadaş bi şeyde de birinci olalım ya. neden istanbul sonran birinci olmadı diye çok üzgünüm şu an.

ben sağlıklı kentler listesinde olmasına şaşırdım. 15 milyon kişinin yaşayıp milyonlarca aracın çalıştığı istanbulda havada oksijen yok. içinize çektiğiniz hava ya araba egzozu, ya da başkasının soluduğu nefes

Nedense hiç şaşırmadım ne spor yapabilecek yer var nede ormanlık alan yetmiyormuş gibi birde olan ağaçlarıda kesiyorlar neden para uğruna ama sonra akciğer kanseri astım gibi hastalıklara yakalanınca İstanbul'un havası çok kötü demeyi biliyorlar keşke sağdece bunu yapanlar etkilense ama bütün oradaki insanlar etkileniyor ama onların umrunda mı hiç zerre umurlarında değil paranız yüzünden geberin

Hep öyle diyorlar sonra lokumları, baklavaları, kebapları götürüyorlar

Bu listenin tam olarak gerçekleri yansıttığını düşünmüyorum. Araştırmayı kim yapmış malum dünyada Türkiye düşmanı çok kötülemek için birbirleri ile yarışıyorlar ülkeye giden turist sayısını azaltmak için yapılmış olabilir.

Anca yaşayan bilir İstanbul'u Vapurda ayakta kaldığımı bilirim.

İstanbul belki de müze şehir olarak korunsa idi ne güzel olurdu. Osmanlıda şehre vize ile giriliyormuş. Şimdiki moskova gibi. Adnan menderes ve devlet planlama teşkilatı asıl katilidir. Millet ve vatan caddeleri, barbaros bulvarı ve bağdat caddesi menderesin eserleri. Dpt ise tüm sanayi tüm ticareti istanbula taşınmasına ön ayak olmuştur. Bugün finans merkezi hızlı çalışan veri altyapısına dayanır. İstanbul yerine deprem riski az olan konyaya kırışabilirdi mesela. Formula bir pisti antalyaya kurulabilirdi. Sanayi tüm ülkeye bölüştürüldü. Böylelikle insanlar yerinden yurdundan olmazdı. Mendereste emir kuluydu sonuçta.

@Serkan Mıstınoğlu

İstanbul'da yaşamayan birisi olarak dışarıdan bu manzaraları görünce nasıl dayanıyorsunuz diye merak etmiyor değilim
Otobüste herkes akraba gibi, alıştıktan sonra herhalde çok sıradan geliyor bu tıkışıklık, bu koşturma vs. .

Arkadaşım İstanbul'dan buraya taşındı, burada da hiç hareket yok diyor, alışmış koşuşturmaya

Sevgili arkadaşlar. Öyle böyle diyorsunuz da kaçınız İstanbul doğumlu? Kaçnızın babası istanbul doğumlu? İstanbul imkanları bakımından ülkenin en çok göç alan şehri. Bunda hem yönetimin hem insanların payı var..

Köydeki evini ve tarlasını satıp buraya gelip krediyle ev alan ve çalışmaya başlayan insanlar tanıyorum ben. Benim bir köyüm yok. Benim bir memleketim de yok. Bayram geldiğinde bu şehir boşalıyor ya hani. O kadar mutlu oluyorum ki anlatamam. Keşke diyorum gidenler hiç geri gelmese. Şehrin bir kapısı olsa da kapatsak hiç açmamak. Bayram tatilinde 20 km trafik oluşturarak kendi memleketine gidenler hiç gelmese diyorum ben her bayramda. Ne olur kusura bakmayın. Siz memleketinize giderken, ben memleketimle başbaşa kalıyorum. O zaman daha bir seviyorum hayatı. Burayı. O zaman alıyorum işte bu şehrin o eşsiz kokusunu. O zaman huzur doluyor içime.

Sonra siz tatilden geliyorsunuz ve bu şehirde yaşanmaz diyorsunuz. Burayı beğenmiyorsunuz. Biz ne yapalım?

Ben İstanbul'un İstanbul olduğu zamanları bilirim. Ben, birbirine yol verdiği için sürekli geride kalan, vapuru kaçıran insanlar tanıdım. Siz o vapurda şimdi ayakta gidiyorsunuz. Peki neden?

İstanbul değişmedi. Ülke değişti. Bütün ülke deli gibi koşuşturmacanın içine girdik. Özümüzden koptuk. Saygımızı yitirdik.

Modern büyük ülkeler gibi. Onlara benzedik.bskın onların şimdiki haline. Biz sadece bir kaç yıl gerisindeyiz. Hepsi bu.

En gelişmiş ülkelerin orta okullarında silahlı çatışmalar çıkıyor. Bazı şeylerin artık yaş sınırı da kalmadı. Ve biz de onlar gibi oluyoruz. Haberlerde görmüyor musunuz? Asım adım felakete sürükleniyoruz.

Ve bu İstanbul'un suçu değil. Toplum olarak hepimiz değiştik. Anlayış değişti. Hedefler yükseldi.

Köydeki ağa, İstanbul'un yarısına bina dikti. İstanbul'da müteahhit mi yoktu?

Burası çok büyük bir pazar. Tüm ülkeyi besler. Ülke yetmezse Suriyeyi de besler. Ama kimse kalkıp da çok bozuldu demesin. Şehrimin bir suçu yok. Biz bozulduk. Biz değiştik. Toprak aynı toprak. Eskiden marul tarlası olan yerde şimdi retaj otel var. Eskiden uçurtma uçurduğum çorak arazi üzerinde şimdi devasa bir avm var. Eskiden üzerinden geçtiğim tarihi taş köprü şimdi etrafının çevreleyen köprülü kavşak nedeniyle görünmez halde.


Ne gerek vardı bu kadar gelişmeye? İstanbul bu kadar gelişirken diğer şehirler neden bu oranda gelişmedi?

Diğer şehirlere de yapsanıza koca koca fabrikalar, koca koca binalar diksenize. Ne istediniz bu şehrin yerli halkından, soluduğum havadan? Bir de üstüne şikayet edersiniz.

@Şeffaf
Ne güzel yazmışsın Burak abi, doğruya doğru... Yani 85 doğumluyum, daha yakın tarih olan çocukluğumun 90'lardaki İstanbul'una herşeyiyle razıyım olduğu gibi..
Bir de şehirlerin ''Akıl Sağlığı'' raporu yayınlansa kaçıncı çıkacağız acaba

İstanbul şehri bir TV programı olsa adı şu olurdu herhalde ''Mucize Yaşamlar'' yada ''Allah'a Emanet..''