Dolar neden artar?

Halil, güzel örneklerle oldukça açık yazmışsın ama şu anda dünyanın yaşadığı bu krizin nedeni biz miyiz ? veya Japonya yada Almanya mı ? Bu arada altını çiziyorum benim bahsettiğim kriz küresel olanı Türkiye'deki yankıları değil.

ABD bir kriz ortamı yaratmıştır. Bunun nedeni sadece Rusya, Çin veya muazzam dolar rezervine sahip olan Araplar değil, birazda iflas senaryoları ile hükümetinden para koparmak isteyen ABD'nin dev kuruluşları, sadece ekonomik değil başka farklı oluşumlar içindeki güç dengelerini bozanlara "Lehman" verilen göz dağları vs vs vs. Yani bizim bilmediklerimizle beraber 1000 tane nedeni var işte. Burada şunu sorabiliriz ABD 'nin yerinde Türkiye olsaydı ne yapardı ? Aynısını yapardı Olması gerekenler oluyor işte. Gizli güç odaklarının hepsi ABD li diyebiliriz veya adamlar külliyen yamyam da diyebiliriz. Ama bizlerin ne farkı var ki ? Sadece küresel yamyam olabilecek kadar uzun boylu değiliz o kadar.

Türkiye'deki kriz ise tamamıyla bambaşka bişeydir. Daha çok sıcak para ile ekonomiyi çevirmeye, günü kurtarmaya çalışan zihniyetlerin eseridir bu. Tam bu noktada İ. Melih bey'in bir lafı geldi aklıma. Kendisine niçin Ankara metrosu bitmedi denildiğinde 1km metro yapmak yerine 5-6 tane alt üst geçit yapabiliyorum demişti İşte bu zihniyetden dolayı değil mi, her geçen gün trafikte daha çok bekliyoruz, yağmur yağdığında altgeçitler göl oluyor, 10 gün sular kesiliyor, hergün elektrik kesiliyor ve bunlara rağmen havuz ve şelale yapiyoruz ve yapanlara da oy veriyoruz. Türkiye'nin ekonomi icraatlarıda Melih bey'in icraatları gibi aynı. Tarım, sanayi devrimi için öz kaynaklarını kullanmayı denesen aynı metro misali sağlam para gidecek ama getirisi hemen olmayacak. Ne yapalım ne yapalım hızlı bişeyler lazım ???? Tamam işte faizi yükseltip yabancı sermayeyi getirelim buraya "bu arada faiz haram değil miydi ??" , sonra ithalat yapıp ihracat yapalım "ticaretle uğraşmak sevgili peygamberimizinde emridir, ama keşke kendi ürettiğinizi satın diye de ekleseymiş "

Bir dizi yanlış yönetimler zinciri "sadece bu hükümüt için değil" ve daha iyisine kendini layık görmeryen birazda daha iyisini tahmin edemeyen toplumumuz sayesinde şu anki ekonomik krizi yaşıyoruz. Halil umarım senin de dediğin gibi şu çuvaldızı kendimize batırmayı birgün başarabiliriz.

Şu an dünyayı saran krizin gelişmesi kısaca;
1, Amerika da halkın ev taksitlerini ödeyememesi
2. ev taksidi borçlarını tahsil edemeyen amerikan bankalarının iflas etmesi
3. İflas eden bankaların çalışan fabrikaların ihtiyacı olan borç parayı ve yeni kurulmak istenen fabrikalar için gereken borç parayı verememesi
4. İflas eden bankalardan alamadıkları borç para eksikliği yüzünden fabrikalar faaliyetlerini azaltıp işçi çıkarma veya kapanma yoluna gitmeleri.

Bu anlattıklarım krizin merkezi amerikada olanlar.

Bize yansıması ise batı dünyası krize girdiği için her türlü harcamasını azaltması ve bunun sonucunda, batı ya satışlarımızın azalması bu düşüşün doğal sonucu fabrikalarımızın üretim faaliyetlerinin azalması işçi çıkartmaları ve ülkenin ihracatının düşmesi sonucu döviz gelirlerimizin düşmesi.

Türkiyede doların lira karşısında hızla değer kazanması bu krizin ve yansımasının neresinde.

Cevap: Batıda banka iflasları ile başlayan mali kriz sonucunda batılı bankacıların kaynağa ihtiyaç duyup Türk piyasalarındaki kısa vadeli sıcak para denen dolarlarını hızla geri çekmeleri denebilir. Ayrıca Türk Merkez Bankasının lira ya uyguladığı faiz oranını düşürmesi sonucu liraya talebin ilginin azalması liranın değerinin düşmesinde etkili olmuştur.

@kayhan

Burda bir duzeltme yapmak lazim. Batan bankalar ev taksidini tahsil edemeyen bankalar degil. Cunku kredileri verenler banka degil mortgage kuruluslari. Sonra bu alacaklari tahvil haline getirip sattilar. Butun bankalar ve yatirim kuruluslari da bu tahvilleri satin aldilar.

Simdi o tahvillerin nemasi alinamadigi icin degerleri dustu. O kadar dustu ki adina "toxic assets" yani zehirli varlik dendi. M2M degeri yani piyasa degeri dusen varliklarin karsi bacagi dogal olarak gelir tablosu...

Ancak simdi yeni bir teklif var. Bu varliklar bilancoda piyasa degeri degil de fixlenmis bir deger uzerinden gosterilecek. O zaman buyuk zararlar olusmayacak. Cunku panikten dolayi bu varliklarin degeri katastrofik bir dusus yasadi...

Ise yarayacak mi?
TIME dergisinde cikan makaleyi okuyalim...
(link)

FED'den sürpriz hamle - 19.03.2009

FED'den sürpriz hamle
ABD Merkez Bankası (FED), piyasalara 1 trilyon dolarlık destek verme kararı aldı. FED, 300 milyar dolara kadar uzun vadeli ABD Hazine bonosu ve 850 milyar dolara kadar da mortgage tahvili alacak. Bu karar ABD borsalarına alım getirirken, içeride doları 1.68 TL sınırına kadar indirdi.

FED'in iki günlük faiz toplantısından sürpriz bir karar çıktı. ABD ekonomisini resesyondan çıkarmak isteyen FED, 40 yıl aradan sonra ilk kez Hazine bonosu almaya karar verdi.

FED bu kapsamda 300 milyar dolara kadar Hazine bonosu alacak. FED, Hazine bonosunun yanında 850 milyar dolara kadar da mortgage tahvili alacak.

PİYASAYI COŞTURDU

FED'in bu bekleneyen hamlesi piyasalarda da olumlu yankı buldu.

ABD borsaları yükselişe geçerken Dow Jones günü yüzde 1.2, S&P ve Nasdaq da yüzde 2'şer artışla noktaladı. Borsalardaki yükselişte Citigroup'un yüzde 23'lük, Bank of America'nın da yüzde 22'lik primi dikkat çekti.

Dow Jones bu yükselişle birlikte 9 Mart'taki dibinden bu yana yüzde 14 değer kazanmış oldu.

Öte yandan Fed'in kredi piyasasını canlandırmaya yönelik hamlesi 10 yıl vadeli ABD Hazine tahvilerinde de 1987 yılından bu yana görülen en büyük günlük düşüşe neden oldu. 10 yıllık tahvil faizi yarım puan gerileyerek yüzde 2.52'ye indi, 30 yıl vadeli mortgage kredilerinin oranları da rekor seviyede geriledi.

İÇERİDE DOLAR GERİLİYOR

FED'in kararıyla birlikte oluşan olumlu hava, doları da aşağıya çekiyor. Dolar euro karşısında hızla gerilerken 1.35 seviyesine kadar indi. Euro/dolar paritesi dün sabah 1.30 civarında güne başlamıştı. Böylece 24 saat içerisinde euro dolara karşı yüzde 4'e yakın değer kazanmış oldu.

Dolar içeride de TL karşısında geriliyor. Dün 1.72 TL sınırına çıkan dolar, gece uluslararası işlemlerde 1.67'ye kadar geriledi. Dolar sabah saatlerinde Kapalıçarşı'da 1.6950 TL'den güne başladı, arkasından gelen satışlarla 1.6825 TL'ye jkadar geriledi.

İMKB GÜNE YÜKSELİŞLE BAŞLADI

Piyasalardaki iyimser hava, İMKB'nin de güne yükselişle başlamasını sağladı. Borsa, ilk işlemlerin ardından yüzde 0.80 artışla 23 bin 680 puana tırmandı. Faizler ise yüzde 14.06 ile Mayıs 2006'dan bu yana en düşük seviyelerini test ediyor.

(link)

@raven1442

Yukarıdaki mesajın üçüncü paragrafında İslam dininin kurallarına ve peygamberine karşı alaycı bir üslup kullanıldığı çok açıktır. Ayrıca yorumları da gerçek dışıdır. Birincisi Hz. Muhammed'in ticareti 'emrettiği' bir hadis muteber hadis kitaplarında mevcut değildir. Hz. Muhammed sadece 'Rızkın onda dokuzu ticarettedir' diyerek ticaretten yüksek gelir elde edilebileceği gerçeğini dile getirmiştir. Ayrıca ticaret yaparak para kazanmak da ayıp, kötü, çirkin birşey değildir. İkinci olarak, ekonomik kriz başladığından beri faizler yükseltilmemekte bilakis düşürülmektedir. Şu an itibariyle Merkez Bankası borçlanma faizi %10.50, borç verme faizi ise %13.00 olup Cumhuriyet tarihinin en düşük seviyesindedir. Üçüncü olarak konunun yerel yönetimlerle ne gibi bir bağlantısı olduğunu çözebilmiş değilim.


Ayrıca bu mesaj kesinlikle 19 numaralı forum kuralına aykırıdır. Dolayısı ile mesaj silinmeli ve mesajı gönderen kişi cezalandırılmalıdır.

Son olarak bu mesaj 19 numaralı forum kuralına aykırı olmasa bile en basit karşılıklı saygı kurallarına aykırıdır. Dolayısı ile bu mesajı şahsım adına kınıyorum.

@bfatih

Ticaret yapmak ayıp, kötü veya çirkindir şeklinde bir şey yazmadığımdan eminim. Sahibi olduğum bir yazılım şirketi var ve ben de ticaret yapıyorum. Yalnız kendi ürettiğini satmak nasil bir fikir ? Şimdi bu mesajımın üzerine yorum yazacaksan lütfen bunun üzerine yaz.

@bfatih

Biz ekonomik krizin öncesindeki icraat ları konuşmuyor muyduk ? Ama siz kriz politikasından bahsediyorsunuz.

@bfatih

Gayet demokratik bir ortamda fikrinizi söylemişsiniz. Teşekkür ederim. Yalnızca ben de düşüncelerimi söylemiştim. 19 numaralı forum kuralını okumadım ama bununla çelişiyorsa forum yönetiminin mesajımı silmesinden büyük mutluluk duyacağım.

Alinganlik yapmaya lüzum yok.

Konunun #21 nolu mesaji herhangi bir forum kuralina aykiri degil. Hele hele Hz. Muhammed'i asagilayacak, dinin kurallariyla alay edecek bir üslubu oldugunu iddia etmek komik olmus.

Bence mesaji bir kac kez daha, ama objektif gözlerle okuyun.

Ayrica, kurallara aykiri oldugunu düsündügünüz mesajlarin bildirim yeri konunun icerisi degil, özel mesaj yoludur. Özel mesaj gönderemediginiz durumlarda, imzasindaki mail adresinden Murat Reis'e ulasabilirsiniz.

Iyi forumlar, lütfen bu konuyu amacindan uzaklastirmayalim.

@raven1442
Daha önce hiç tanışmış olduğumuzu zannetmiyorum. Bana 'sen' diye hitap etme hakkınız olduğunu da zannetmiyorum. Bu tür hitap şekilleri genelde kişiler kendilerini suçlu hissettiklerinde ortaya çıkar.

Diğer taraftan kendi ürettiğini satabilmek elbette güzel bir fikir, ama üretici kendi ürettiğini satmakla uğraşmak yerine üretime konsantre olmak istiyorsa üreticiye bu konuda yardımcı olmak da güzel bir fikir.

Ayrıca, bir takım son ürünleri üretmek için gerekli ara ürünleri, hammaddeyi ve enerjiyi ithal edip bunların üzerine katma değer ekleyip satmak da güzel bir fikir.

Güzel olmayan fikir, aynı dünyayı aynı ülkeyi hatta aynı şehri paylaştığınız insanların tercihleri, fikirleri , yaptıkları ve inançları ile ilgili alaycı bir üslup kullanmak. Veya 'pasta küçük olsun ama tamamı benim olsun' demek, pastayı büyütüp paylaşmaya yanaşmamak.



Biz ekonomik krizin öncesindeki icraat ları konuşmuyor muyduk ? Ama siz kriz politikasından bahsediyorsunuz.

Hayır, bu konuda krizden en derin etkilenmiş ülke Amerika olmasına rağmen doların neden
hala yükseldiği konuşuluyordu.



Gayet demokratik bir ortamda fikrinizi söylemişsiniz. Teşekkür ederim. Yalnızca ben de düşüncelerimi söylemiştim. 19 numaralı forum kuralını okumadım ama bununla çelişiyorsa forum yönetiminin mesajımı silmesinden büyük mutluluk duyacağım.
Fikrimi yine söylerim, siz de söyleyin, herkes söylesin, ama üslubumuza biraz daha dikkat edelim ve düzgünce tartışılan konuları saptırmayalım.

@HaliliOzturk
Mesaji birkac kez objektif gözlerle okudum. Fikrimin değişmediğini söylemeliyim. Hatta sadece 21 nolu mesajı bir daha okumakla da kalmadım. Bütün konuyu baştan sona da okudum. 21 nolu mesajı konunun gerek içeriği gerekse seviyesiyle uyumlu olmadığını gördüm.


Ayrica, kurallara aykiri oldugunu düsündügünüz mesajlarin bildirim yeri konunun icerisi degil, özel mesaj yoludur. Özel mesaj gönderemediginiz durumlarda, imzasindaki mail adresinden Murat Reis'e ulasabilirsiniz.

Iyi forumlar, lütfen bu konuyu amacindan uzaklastirmayalim.
Bundan sonra öyle yapacağımdan emin olabilirsiniz. Konunun amacından uzaklaşmasının esas müsebbibi olmasam da konunun dağılmasına istemeden katkı yapmış oldum. Bu sebeple konuya düzeyli mesajlarıyla katkıda bulunan arkadaşlardan özür dilerim.

Dünya bu kjrizden daha büyüğünü gelecek 10-15 yıl içinde yaşayacaktır.
Bu krizin ve gelecekte oluşacak diğer parasal krizlerin temeli 1950 lerde parasal sistemde altın standardından vazgeçilmesi ile atılmıştır. Yani para basmak için Merkez Bankanda altın karşılığı olması gerekirken yeni sistemde ABD Merkez Bankasının karşılıksız para basmasının önü açılmıştır. Böylece dolar dünya parası haline getirilmiştir. Böylelikle devasa bir güce kavuşan ABD ekonomisi dünyada para piyasasının merkezi haline gelmiştir. Petrol zengini Araplar karınca gibi çalışan Japonlar hatta Avrupalı zenginler paralarını ABD piyasasına akıtmıştır. ABD de 1999 yılında çıkarılan Mali Hizmetler Kanunu ile finansal işlemler ve enstrumanlar üzerindeki tüm kısıtlamalar kaldırılmış finansal serbestlik dönemine geçilmiştir. Piyasada var olan 1 dolar ya da 1 dolarlık gerçek değer karşılığında finansal oyunlar ile 100 dolarlık balon değer oluşturulmuştur. Bu balonu sağlam bir kazığa bağlamak için ABD orta sınıfına tüketimlerini artırmaları için çok düşük faizle krediler verilmiştir. Tüketim çılgınlığına kapılan ve tasarruf eğilimleri eksiye düşen orta sınıf uzun vadeli konut kredilerini ödemekte güçlük çekmeye başlayınca piyasada panik başlamış balon patlamıştır.
Ellerinde konut kredilerine bağlı finansal araçlardan çokça bulunduranlar batmış ve bunların batışı ile oluşan panik tüketimi yavaşlatmış böylece yüksek miktarda borçlu olan reel sektör kuruluşları örneğin otomotiv sektörü çökmüştür.
Krizin bugünkü bulunduğu nokta bu reel sektördeki çöküşün yayıldığı noktadır.
Kısaca özetlersek dünya imparatoru ABD bastığı dolarlarla yarattığı sahte cennetin yıkıntısının altında kalmıştır. Bugünlerde işsizlik nedeniyle tüketici kredilerinde de ödenmeme riskinden söz ediliyor. Bu durumu daha da vahim bir noktaya götürecektir.
Krizin ilk zamanlarında dile getirilen yeni parasal sistem ve finansal sınırlandırmadan bugün bahsedilmemektedir. Piyasaya sürülen ya da sürülecek bu kadar yüksek para finansal sınırlandırma olmazsa gelecekte çok daha kötü bir finansal krize neden olacaktır.
Türkiye de dolar ya da döviz birer tasarruf aracıdır. İnsanlar tüketimden vazgeçtiklerinde ellerinde tasarruf için tuttukları dövizi doğal olarak bozdurmazlar.
Ancak bu durumda piyasaların ihtiyacı olan dövizi bulabilmesinin tek çaresi dövize daha yüksek fiyat vermek ve ellerinde döviz tutanları dövizlerini piyasaya sürmeye ikna etmektir.Böylece dövizin fiyatı yükselir.
Türkiye nin hem dış borç ödemeleri hem de dış ticaretin finansmanı için dövize ihtiyacı var bunun bir kısmını IMF den bulmayı bir kısmını da Araplara yalvar yakar getirtmeyi planlıyorlar.
Ama şu bir gerçek özel sektörün borcu çok fazla eğer kriz uzun sürerse bunların hepsi batar. Bu kadar dövizi kısa vadede dış piyasadan bulmak da zor görünüyor.
Bu nedenle hem devletin hem de özel sektörün işi zor .
Son söz, döviz daha da yükselebilir.

Bence doviz derken USD ve EUR`yu ayirmak gerek. Bu hafta FED`in yaklasik 1 trilyon dolarlik tahvil alacagini duyurmasi aslinda yeni bir dolar basimi anlamina geliyor. Amac borclanma faizini dusurmek. "Monetary base" dusunuldugunde bu dolarin deger kaybedecegi anlamina geliyor. Tabi bu Turkiye`de USD`nin dusmesi EUR`nun sabit kalmasi ya da USD`nin sabit kalmasi EUR`nun yukselmesi seklinde olabilir.

Aslinda mcaliskan arkadasimin borclarin cevrilememesi tehlikesi yani finansal literaturde "default" olasiligi tartisilan bir konu. Ancak ben Turkiye`nin enteresan bir dinamige sahip oldugunu dusunuyorum. Bir OTV indirimi bir haftada stoktaki 120,000 aracin satilmasini sagladi. Planlanan bilisim urunlerindeki %10`luk KDV indirimi 3 ayda 1 milyon bilgisayarin satilacagi beklentisini dogurdu sektorde. Yani Turkiye bir Macaristan degil. Kendi icinde ekonomiyi cevirecek bir dinamige sahip. Bunun harekete gecmesi kriz politikasina, tesviklere bagli...

Bence gec kalindi ancak nerden donsek kardir...

@VolkanÖzcan

B şıkkı doğru cevap gibi görünmekte. Sizinde söylediğiniz gibi kriz ortamından korkanlar paralarını daha güvenli olan ülkelere kaydırmakta ve bunun sonucu ülkeden sıcak para çıkmaktadır. Sıcak pranın çıkışı piyasadaki dolar miktarını azaltmaktadır bu da dolar fiyatının artmasına neden olur. Basit anlamda bu şekilde özetlenebilir.

Maalesef !

Kendi kendimizi bitiriyoruz düşüncesindeyim,

Kolay para kazanma hırsı ile Dolar alıp ,Doların yükselmesi içinde dua edenler var görüyorum ve şaşırıyorum,

Bu ne iş ya,

Para kazanacaklar diye , ülke insanını zora nasıl sokarlar inanılır gibi değil,

Para kazanmak ve ülkeye faydalı olmak istiyorsak ,Sanayiye destek olmak gerekir , Uzun vadede ama istikrarlı adım atılır

Vicdan Vicdan!

Konuya başlık olan soru ile devam edersek .
Dolar artar çünki ; birilerinin aha gördüler günlerini amerika da batıyor diye oynamaları ham hayalden öte değildir.

Çünkü ekonomi üretim - tüketim arasındaki ilişkidir. ( bı kadar kısaltmak aptalca tabi ama ) Para ürettiğiniz değer in sanal görüntüsüdür. Amerika ürettiğinden fazlasını tüketmiştir. Ama hala üretimi çoooook fazladır. Ve tüketimini dengeleyince durum düzelecektir.

Kriz elbette bizim gibi daha çok laf üreten ülkeleri vuracak.

Dolar neden artar ? Çünkü ;
Türkiye nin en büyük 500 şirketinin ( petkim, bankalar, beko , arçelik, şişe cam, çimento fabrikaları vs vs aklınıza gelen reklamını gördüğünüz tüm firmalar ) toplam değeri Amerikanı bir numarası olan Wall mart ın 3 te 2 si anca etmektedir.

Daha çok üretmedikçe , dolar yada başka bir şey hep artacak. Yaşam kalitemiz hep azalacak.

@Soner Sarihan

Sadece bu kismindan alinti yapiyorum, ufak bir örnek veregecim.

Coca Cola'nin 2008 tahmini marka degeri 107 milyar $ idi (kesin sonuc ne cikti hatirlamiyorum). Bakin piyasa degeri degil, marka degeri. Yani ismin, adin, bilinirligin degeri. Bu parayi veriyorsunuz, yaninda henüz bir sise kola yok Sadece ismi satin aldiniz. Turkcell, Türkiye'deki piyasa degeri en yüksek olan Türk firmasidir, degeri 22 milyar $'in bir miktar altindadir. Yani bu parayi veren Turkcell'i toptan satin alir

@volkii

Bu da baska bir trajedidir! Bu insanlar, kendi ülkesinin fakirledigini onun ise o anlik oldugu yerde saydigini, bu yüzden para kazanirmis gibi göründügünü farketmezler. 3 gün sonra ülke icindeki dengeler yerine geldiginde (yani herkes fakirlediginde) oturur ekonomiden, siyasetten vb herseyden dert yakinirlar...

Dolar, küresel kriz haricinde bizim paramızı bilinçsiz yönlendirmemiz sonucu da artar. Yukarıdaki açıklamalardan çıkarılacak sonuç da budur!
Yetkililer neden kriz ortamlarında piyasayı yeteri kadar kontrol edemiyorlar? Acaba sorun bizim para politikamızı ayarlayanlarda mı? yoksa bilinçsiz ve yönlendirilmemiş tüketici de mi? (Bilinçli bir şekilde yönlendirilseydik belki de para politikamız başımızdaki karar alıcıların istediği veya planladığı yönde gelişebilir ve dengenin oluşacagı geleceği görebilecek sekilde işlemler gerçekleşebilirdi diye düşüyorum..)
SONUC= PARAMIZA SAHIP CIKALIM VE TL'YE YATIRIM YAPALIM!!!

@Zeki.Alper

Zeki, eger tasarlandigi gibi olur ve Rusya ile olan ticari iliskiler Türk ve Rus para birimleriyle devam ettirilirse zaten önemli bir adim atilmis olur. Düsünsene, 2 ülke aralarinda ticaret yapiyor ama baska bir para birimine olan talep yüzünden bu ticaretten o ülke fayda görüyor, parasi degerleniyor.

@Zeki.Alper
Küresel ekonomide dengeler o kadar ince bir çizgi üzerindedir ki müdahaleler çok kolay bir şekilde yapılamamaktadır. Bir darafı düzelteyim derken öbür tarafta hesabakatılmayan sonuçlar karşımıza çıkabilir. Hatırlarsınız zamanında amerikadan getirilen bir adama bel bağlamıştık. Oysa ki o zamanlar yapılan yanlış politikalar sonucu bizlerin üzerine öyle bir borç yükü bindirildi ki bizler hala onları ödüyoruz. Bakın şimdi bankaların genel müdürlüklerine, hepsinin gökdelenleri var değilmi? işte o gökdelenler o krizde bizim üzerimize bindirilen ve hala dolaylı şekilde ödemekte olduğumuz borçlarla(bizim borcumuz onların kazancı oldu) yapıldı. Bütün hepsi işhanlarından gökdelenlere geçiş yaptı kimileride topluca battı. Malesef yanlış uygulanan politikalar direkt olarak bizi etkilemekte, zengini ise daha zengin etmektedir.

Arz Ve Talep Meselesİ

@volkii

Bir süredir uğrayamadığım için ancak şimdi ufak ufak değinebileceğim ;

Dolara yatıp, üstüne daha da artsın diye dua edenler, Tanrı'nın çalışma şeklinin bu olmadığını hala göremedilerse söyleyecek bir şey kalmıyor. Ötesi, bizim alanımızı aşar.

Kriz konusunda teşhis için nereye bakıldığının da öneminin büyük olduğunu belirtelim ve sadece finansal göstergelerden yola çıkmanın bu konuda yapılabilecek en büyük hata olacağının altını çizelim. Örneğin ; Dolar 1,78 den döndü, kriz bitti, teşhisi baştan ayağa yanıltıcıdır. Volki' nin dediği gibi gözümüz sanayi üretim endeksinde ve bunun yanısıra tabi ki istihdam da olmalıdır. Geçen yıla oranla ilk 3 aylık verilere bakıldığında sanayide daralma % 20 dir. Ve daralmanın devam edeceği düşünülmektedir. Merkez Bankası'nın özellikle IMF anlaşmasının arifesinde reel faiz politikasında dikkatli olması beklenmelidir. Şu ana kadar falsosu görülmemiş olmakla beraber, aynı dikkatin devam etmesi beklenir.

Son cümlede Volki'den biraz farklı düşünüyorum ;
Akıl, akıl , akıl !!!

Piyasanın çalışma sistemi aslında çok basit. Sanal zenginliklerin el değiştirdiği bu kriz ortamında sadece kredi ile iş yapan küçük,orta,büyük işletmeciler kendi servetlerini piyasaya sürmekten kaçındıkları sürece piyasada dolaşan para bir yerde tıkanacak ve kriz kaçınılmaz olacaktır.
Bu sanal servetlerle sanal değerler anlık olarak yatırım araçlarını farklı süreçlerde yükseltir veya düşürür. Dolar yükselir-düşer veya borsa yükselir-düşer. Bu yükselisi yakalama sevdasında olan küçük yatırımcılar ise sadece bu oyunda piyon görevini üslenir ve kapitalin sanal kazancını reele çevirmelerine çanak tutar.
Aşağıdaki örnekte bu olay basitçe açıklanmaktadır. örnek mail yoluyla geldi forumda paylaşmak istedim.

Sevgi ve selamlarımla.
---------------------------------------

Mevsim yaz, aylardan Ağustos ayı...
Riviera kıyısında küçük bir kasaba, yaz sezonu, ancak yağmur yağıyor, yani kasaba bomboş.
Herkesin borcu var ve kredi ile yaşıyorlar.
Şans eseri bir otele zengin bir Rus geliyor ve resepsiyona 100 $ bırakıp, odaya bakmaya çıkıyor.
Otel sahibi parayı hemen alıp, et marketine olan borcunu ödüyor.
Market sahibi 100$ kaparak, hemen toptancıya olan borcunu vermeye gidiyor.
Toptancı büyük bir sevinçle parayı alıp, kriz nedeniyle kredili hizmet veren son defa birlikte olduğu fahişeye götürüyor.
Fahişe parayı alıp aynı otele giderek oraya olan borcunu ödüyor....
Ve o anda Rus müşteri odadan geri dönüyor ve odayı beğenmediğini söyleyip 100$ parasını alarak kasabayı terk ediyor.
Rus müşterinin bu ziyaretinden somut olarak hiç para kazanan olmuyor, ancak

TÜM KASABA BORÇLARINDAN KURTULUYOR VE GELECEĞE ÜMİTLE BAKIYOR.................