ceyhun demirel
Üye
- Kayıt
- 4 Haziran 2014
- Mesaj
- 60
- Tepki
- 86
- Şehir
- karabük
- Bisiklet
- Salcano
Homoechonomicus, ekonomi biliminde tüketicinin adidir. En karakteristik özelliği faydasını en fazlaya çıkarmaya çalışmaktır. Yani bir birim tüketimden en fazla çıktı sağlamaya çalışan rasyonel insandır. Son yıllarda, bu alanda yazılan ve Nobel kazanan çalışmalar da mevcut, ekonomi biliminin rasyonel insan tanımının eksik olduğu, insanoğlunun olaylari her zaman faydacı bir davranisla değil, baska kuvvetli hislerle de anlamaya çalıştığına dair çalışmalar yapılmakta. Türkçe literatüre "davranissal ekonomi" olarak gecen çalışmalar, kabaca ekonomi biliminin psikoloji bilimiyle beraber çalışması sonucu ortaya konan çalışmaları kapsar.
Kurban Bayramı tatilinin verdiği canlılığı, etrafta gezenleri, alis veriş yapanları, tatil yapanlari, araba degistirenleri görenler, "eee ne oldu bakın onca tatava yaptınız herkes halinden memnun" diyor. Aslında herkes halinden memnun değilse bile çokta şikayetçi değil benim de gördüğüm o, elbette kendi sınıfıma bakip bunu söylüyorum, yoksa çöpten ekmek arayan kişilere gidip nasılsınız diye sormadım. Ama bu hâl, ortada problem olamadığını göstermez. Bu sosyoloji psikoloji ve iktisad biliminin konusudur. Türkiye ekonomisi iç tüketime dayalı bir ekonomi ve istenilen en son şey kriz endişesiyle harcamlarin daraltilmasi, bu nedenle ekononiyi yönetenler o mesajı vermemek için elinden geleni yapacak. Ben şahsen bayramın hükümet açısından adeta cankurtaran simidi olduğunu düşünüyorum.
Misalen kurban kesecek parası olmamasına ragmen "elalem ne der?" endişesiyle kurban kesen tanıdıklarımız illaki vardır yada memlekete arabayla gitmek için araba alan dönünce satacak olan. Tatili kredi kartı yada krediyle yapan ve 9 ay bunun borcunu ödeyen...
Bunlar rasyonel davranışlar değil ve bizim homoekonomikus a göre de degil.
Ben önümüzdeki zamanların yama-dikim zamanları olduğunu düşünüyorum, yeni almamak eskileri tamir etmek zamanları yani.
Konu uzadıkça dağıldı ama son olarak şu kisa deneyi de yazip anlatmak istediklerimi örneklendirmek istiyorum.
A kişisine 20 lira verilir ve bunu B kişisiyle kendi arasinda istediği gibi pay etmesi istenir. B kişisine de eğer bu pay etmeyi begenmezseniz oyunu bozabilirsiniz ama bu sefer de ikiniz birden hicbhi şey alamazsınız denir. A kisisinin B ye 1 lira kendisine 19 lira ayırdığı oyunların nerdeyse tamamında B nin oyunu bozdugu görülmüştür. Oysa rasyonel davranış sunu der, bir seyinin olması, hiçbir seyinin olmasından iyidir. Ama bu rasyonelite çok güçlü bir dürtüye yenik düşer, haksızlığa uğrama feveranı.
Kurban Bayramı tatilinin verdiği canlılığı, etrafta gezenleri, alis veriş yapanları, tatil yapanlari, araba degistirenleri görenler, "eee ne oldu bakın onca tatava yaptınız herkes halinden memnun" diyor. Aslında herkes halinden memnun değilse bile çokta şikayetçi değil benim de gördüğüm o, elbette kendi sınıfıma bakip bunu söylüyorum, yoksa çöpten ekmek arayan kişilere gidip nasılsınız diye sormadım. Ama bu hâl, ortada problem olamadığını göstermez. Bu sosyoloji psikoloji ve iktisad biliminin konusudur. Türkiye ekonomisi iç tüketime dayalı bir ekonomi ve istenilen en son şey kriz endişesiyle harcamlarin daraltilmasi, bu nedenle ekononiyi yönetenler o mesajı vermemek için elinden geleni yapacak. Ben şahsen bayramın hükümet açısından adeta cankurtaran simidi olduğunu düşünüyorum.
Misalen kurban kesecek parası olmamasına ragmen "elalem ne der?" endişesiyle kurban kesen tanıdıklarımız illaki vardır yada memlekete arabayla gitmek için araba alan dönünce satacak olan. Tatili kredi kartı yada krediyle yapan ve 9 ay bunun borcunu ödeyen...
Bunlar rasyonel davranışlar değil ve bizim homoekonomikus a göre de degil.
Ben önümüzdeki zamanların yama-dikim zamanları olduğunu düşünüyorum, yeni almamak eskileri tamir etmek zamanları yani.
Konu uzadıkça dağıldı ama son olarak şu kisa deneyi de yazip anlatmak istediklerimi örneklendirmek istiyorum.
A kişisine 20 lira verilir ve bunu B kişisiyle kendi arasinda istediği gibi pay etmesi istenir. B kişisine de eğer bu pay etmeyi begenmezseniz oyunu bozabilirsiniz ama bu sefer de ikiniz birden hicbhi şey alamazsınız denir. A kisisinin B ye 1 lira kendisine 19 lira ayırdığı oyunların nerdeyse tamamında B nin oyunu bozdugu görülmüştür. Oysa rasyonel davranış sunu der, bir seyinin olması, hiçbir seyinin olmasından iyidir. Ama bu rasyonelite çok güçlü bir dürtüye yenik düşer, haksızlığa uğrama feveranı.



