Arkadaşlar, Türkiye'de bisiklete gönül vermek gerçekten çok zor. Fedakarlık istiyor. Azim istiyor. Şu forumda "ben hiç çile çekmeden şakkadak aldım kardeşim bisikletimi, bana da hiç koymadı" diyen 3-5 kişi vardır. Hepimiz boğazımızdan kıstık, giderlerimizden kıstık da aldık. Çünkü a-la-mı-yo-ruz. Çok pahalı. Hele şu kur artışından sonra bisiklet alım-satımı ciddi anlamda darbe yiyecek. Zaten zor ve pahalı bir hobi olan bisiklet daha da zorlaşacak malesef.
Bakın çok basit bir örnek vereceğim, sadece bisiklet üzerinden. Türkiye'deki sıradan bir bireyin bisiklet alabilmek için vereceği savaşı bu örnekle açıklayacağım. Ve çoğumuz bu savaşı verdik arkadaşlar. Bisikleti gerçekten sevenler bu savaşı verdi ve kazandı.
Örnek şu; Herhangi bir markette asgari ücretli çalıştığınızı düşünün. Türkiye'de (link) kazanacağız. Amerika'daki benzer vatandaş ise (link) kazanacak. Ortaseviye bir bisiklet alarak bu spora başlayacağımızı varsayalım. Ekipmanı hesaba hiç katmıyorum, sadece bisiklet. Orbea Orca M30 bisiklet almaya karar verelim.
- ABD'deki vatandaş bunu (link) alabilecek, maaşı 439 dolar yetmiyor. İkinci ayki maaşıyla bu bisikleti rahat rahat alabilir, üstelik kendisine para da kalır. Yani bir buçuk aylık maaşını biriktirip, bisikletine binecek.
- Türkiye'deki vatandaş bunu (link) alabilecek. 18.248 lirası eksik kalacak, eğer sonraki aylarda hiç para harcamazsa bu parayı tam 12. ayın sonunda biriktirmiş olacak. Yani toplamda 13 ay boyunca aldığı maaşı ile bu bisikleti alabilecek ve 13 aylık maaşını bu bisiklete basınca elinde 988 lirası kalacak.
Aynı statüde, aynı işi yapan iki birey, aynı bisikleti almaya kalkınca biri 2 ay, biri 13 ay çalışıyor arkadaşlar.
İşte bu, yaşam standartıdır arkadaşlar.
Bu örnek gerçek dışı mıdır? Bana herhangi bir yerde hata yaptığımı söyleyebilecek varsa lütfen söylesin, çünkü hata yapmadıysam, bu ülkede bisiklete binen her bir birey inanılmaz bir saygıyı hakediyordur, inanılmaz fedakarlıklar yapmıştır!