Scudo Sports

Dolar 1.15'in de altına indi!

Scudo
@Atilla G. derken kastı muradınız nedir atilabey.
 
Dolarda sanıyorum ki 3.80 büyük panik noktası. Kur bu seviyeye geldiğinde dolara her kesimden inanılmaz bir talep gelmeye başlayacak. Yani şu an büyük oyuncular dolar topluyor, 3.80'den sonra cebinde 1000 lirası olan dolar almaya başlayacak ve çok hızlı bir şekilde 4 lira seviyesini göreceğiz.
 
@Mehmet Altuğ aslında ivme 3.6'da bozuldu diye biliyorum.
Şirketler her ihtimale karşı kar zarar hesabını 3.6'ya göre yapmıştı ta aylar önce.
Dolayısıyla doların artması 3.6 öncesinde bir risk teşkil etmiyordu.

Şimdi o stratejiler yalan oldu ve artık ciddi anlamda krizden söz edebiliyoruz.
Bundan sonra aydan aya yatırımlarda daralma, küçülme, işsizlik gibi sorunlarda artış görebiliriz.

Gerçi döviz yükselmesinin iyi tarafları da var.
Mesela Euro 4 lira olduğu için artık hesaplamak daha kolay :)
Küsuratlı olunca zor oluyordu.

Döviz artışının reel fiyatlara artışını bu ay daha fazla hissedeceğiz.
Akaryakıt, elektronik falan kastetmiyorum. Onlar aldı yürüdü.

Bakliyat, makarna böyle şeyler.
Üçün beşin hesabını yapan dostlar için stok yapmakta fayda var.

Ben akşama güzel bir alışveriş yapacağım.
 
  • Beğen
Tepkiler: Tuzlu_Fıstık
@Ahmetgitar
Zamanında köyden bir arsa stoklasaymışız keşke diyorum sadece... Köyde evin kenarındaki boşluk olarak anılacak metrekareler için maaşları gömüp duruyoruz. Eve fazladan 20 paket nohut alsak ne fayda :)
 
kardeşim kimne derse desin ekonomi felç fakirliyoruz her şeyimiz dolara endeksli ama halka gelince dolar bozdursun dolar var sanki halkta ama merak etmeyin bu günlerde geçer hiç değilse çocuklarımıza ucuz ucuza bisikletler karbon maşalılar vs alırız ha bu arada asgari ğcrete 104 tl zam gelmiş ya rakı alsınlar diye mi:)
 
@Ahmetgitar

Tamamen katılıyorum. Önceden hep hesap makine kullanmak durumunda kalıyordum. Chainreaction yada diğer sitelere bakarken.(arka planda hesap makinesi aç yok sürekli alt+tab yap hesapla vs). Şimdi kafam rahat bu tarz sitelerde rahatça gezinebiliyorum. Bakıyorum fiyata, hemen 4le çarpıyorum tak fiyat çıkıyor. Muhteşem bir hizmet :) alt+tab yapıp hesap makinesiyle zaman kaybetmiyorum, vakit nakittir.

Not* Eğitim sistemimize şükürler olsun ki 27€x4=108TL yi hesaplayabiliyorum. :harika::cool:
 
Forumun sabahçı kahvesi, cennet vatanımızın en önemli mevzuu olan "akçe" başlığı altında stres atmaya başlamış...
Karamsar olmayalım diyorum;eldeki kuşun değerini bilelim,damdakileri saymayalım...
 
  • Beğen
Tepkiler: Ahmetgitar
Dolar ve Euro daha fazla artmadan yedek parça ve ekipmanları stok yapmakta fayda var.:harika:

İleride ithalatçı firmalar ürün getirmez ise stok yapmış olduğun ekipmanları kullanır veya satarsın.:(

Vah Türkiyem vah,vah bizlere vah...

Bu ülkede hiçbirşeyi ağız tadıyla doya doya yapmaya müsaade etmediler etmiyorlar.Ne öncesi ne de sonrası gidişat onu gösteriyor.
 
ne denir ki, oturduk su alan gemide bekliyoruz.
 
  • Beğen
Tepkiler: Eren B.
Ben hayata her şeyi yapmaya gelmedim. Hayat bunu bana öğretti. Benim bakış açım çok daha farklı. Daha doğrusu her insanın hayata bakışı farklı. O yüzden eleştirilerin her biri subjektif. Yapılması gereken ise esasıyla her bireyin bulunduğunu topluma ne kazandırdığı ile ilgili kendini sorgulamasıdır. "Arkadaş ben bu topraklara ve insanlara neler kattım ?" Bu sorunun cevabını arıyorsak ne mutlu.
 
@Ahmetgitar Aslında enseyi fazla karartmamak lazım. Ekonomimizle ilgili fazla bilinmeyen gerçekleri geçenlerde farklı bir mecrada anlatmıştım; buraya da koyalım insanımız bilinçlensin :)

Neyse ki yapılan reformlar ve atılan cesur adımlar neticesinde ülkemizin dövize bağımlılığı ciddi oranda azaltıldı. Son 14 yıla dönüp baktığımızda bunları çok net bir şekilde görebiliyoruz.

Diyarbakır-Batman bölgesinde keşfedilen zengin petrol rezervleri ve bunların işletmeye alınmasıyla ülkenin petrolde dışa bağımlılığı neredeyse kalmadı. Zaten Irak sınırının 2 adım ötesinde yerden petrol fışkırırken, sınırın Türkiye tarafında petrol olmaması düşünülemezdi. Yıllarca emperyalist ülkelerin ve petrol kartellerinin uşağı olmuş hükümetler, ülkemizdeki petrol yataklarının tespit edilmesini ve buralardan petrol çıkarılmasını sistematik olarak engellemişlerdir. Neyse ki halkın iktidarı, ülkenin zenginliğini yine halkın hizmetine sunmakta bir an bile tereddüt etmedi.

Önceki dönemlerde ihracatımızın bile %80'i ithal ara mal girdisine bağımlıydı. Lakin alınan tedbirlerle yerli yan sanayi ve ara mal üreticileri teşvik edildi, desteklendi ve artık neredeyse her ilimizde yüksek teknoloji gerektiren ara malları dahi üretebilen organize sanayi bölgelerimiz ve serbest bölgelerimiz kurulu. Bu bölgelerde üretim yapan KOBİ'lerimiz, ihracatımızın lokomotifi olma özelliğini sürdürüyor ve her sene üst üste ihracat rekorları kırıyor. Büyük sanayicilerimizi de ara mal ithat etme zorunluğunundan kurtararak, dövizimizin ülkede kalmasını sağlıyorlar. Tamamiyle "yerli ve milli" anlayışla hareket eden Anadolu kaplanları, kendi kişisel tüketimlerinde de milli çıkarları daima ön planda tutmakta. Önceleri araç tercihlerini Mercedes E200 ve VW Transporter'dan yana kullanan milii şuuru yüksek bu girişimcilerimiz, son yıllarda tercihlerini Türk mühendis ve işçisinin alınteriyle üretilen Fiat Doblo'ya çevirmiş durumda. Doblo'nun panaromik ön camı ve kısa tutulan A sütunu da, girişimcilerimizin büyük resmi görebilmesini çok daha kolaylaştırıyor.

Yerli ve milli şuurla yoğrulmuş idarecilerimizin, ülkemizi emperyalist ülkelerin boyunduruğundan kurtarma çabaları pek tabii ki vatandaş düzeyinde de destek bulmakta. Yabancı sermayenin kontrolündeki Migros, Carrefour, Tesco-KİPA, Metro gibi marketlerden alışveriş yapmayı bırakan vatandaşlarımız, artık BİM ve A101 gibi yerli sermayeden teşekkül etmiş mağazaları tercih ediyor. Bu mağazaların sahip olduğu "Halal Gıda" sertifikaları da, vatandaşımızın özellikle et ve hayvansal gıda ürünleri alırken gönül rahatlığıyla alışveriş etmesini sağlıyor. Harcadığı her kuruşun, alnı secde görmemiş ecnebilerin yerine milli ve manevi değerleri gözeten yerli girişimcilerin cebine gitmesini tercih eden vatandaşlarımızın bireysel çabaları, ecdadın "damlaya damlaya göl olur" deyişindeki gibi bir sel gibi emperyalist sermayenin tahtını sallamakta.

Necib halkımız sadece tüketim tercihleriyle değil, gösterdiği fedakarlıklarla da ülke ekonomisinin döviz bağımlılığını azaltmakta. Hemen tamamı yurtdışından alınan doğalgaz tüketimi konusunda da kendisinden beklenen titizliği sergileyen vatandaşlarımız, doğalgaza talebin tavan yaptığı kış aylarında tezek yakarak talebin ve buna bağlı olarak fiyatların dengelenmesi hususunda ülke yönetimine destek olmaktadır. Bu desteği karşılıksız bırakmayan idarecilerimiz ise, Tübitak öncülüğünde geliştirdiği bir proje ile vatandaşlarımızın sindirim sistemlerinin gün içinde anal yoldan saldığı atık metan gazını toplayıp, evlerde ısıtma ve pişirmede kullanılacak şekilde değerlendirme çalışmalarına start vermiştir.

Akla ve bilime bu denli kıymet veren cefakar insanların yönettiği ve yaşadığı böyle bir ülkede, dövizdeki yukarı yönlü hareket tamamiyle spekülatiftir ve "yerli ve milli" şuura diz çöktürtme operasyonudur; dikkate alınmamalı ve milli paramıza güvenmeye devam edilmelidir.
 
Yükselen kurlar karşısında alım gücünü konuşurken aklınızdan asgari ücretli dargelirli evleri çıkarmazsanız eliniz vicdanınızda kalır. Derdimiz bisikletimize ne harcayacağımız değil, çoluk çocuk sahibi insanların akşam sofraya ne koyacağı olmalı. Bu ülkede ekmek bulamadığı, çocuğunu emziremediği için intihar eden analar varken bisiklet mi dert oluyor? Döviz kurlarının bu seviyeye gelmesine o analar mı sebep oldu, oylarını bu hükümete verdiler diye cezasını onlara mı keseceğiz, aman siyaset olmasın diye bunları yazmayıp "hadi tasarruf yapalım arkadaşlar" geyiği mi yapacağız? Ne tasarrufu yahu, akşam sofrada ne yiyeceğiz, onu konuşuyoruz, patatesi yumurtayı makarnayı sütü...
 
Geri