Derya AKYILDIZ
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 17 Ocak 2006
- Mesaj
- 1.532
- Tepki
- 1.666
- Şehir
- Ataşehir
1. Filozof ve dalkavuk
Bir filozof ile bir dalkavuk konuşuyormuş. Filozof ne derse dalkavuk onu tasdik
ediyormuş. Nihayet sabrı tükenen filozof haykırmış:
- Birader, hiç olmazsa bir kez olsun dediğime itiraz et de iki kişi olduğumuzu
anlayalım.
2. Devlet adamı ve dalkavuk
Önemli mevkide bulunan bir devlet adamı dalkavuğun birine
- Sıfır nedir?
diye sormuş. Cevap tam beklenildiği gibi olmuş:
- Sizin huzurunuzda ben.
3. Bey ve dalkavuk
Eskiden konaklarda dalkavuk bulundurmak adetmiş. Konağın birinde bir gün Bey
demiş ki:
- Bir dalkavuk alacağım, filan gün imtihan var, sağa sola haber salınız.
Derken o gün gelmiş, kapının önünde dalkavuk adayları sıra olmuş. Biri içeri
alınmış. Bey sormuş:
- Sen dalkavuk musun?
- Evet efendim.
- Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.
- Olur mu efendim? Ben filan Bey'in yanında şu kadar, fişmekan Bey'in yanında
da bu kadar sene dalkavuk olarak calıştım.
Bey:
- Olmadı, sen çık. demiş.
Derken ikinci, üçüncü..... adaylar gelmiş, konuşma hep aynı, cevaplar hep
aynı. Bey, dalkavuğunu bulamayacağını düşünmeye başlamış ki, içeri biri
girmiş. Bey:
- Söyle bakalım sen dalkavuk musun?
- Evet efendim.
- Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.
- Hayır, hiç benzemem efendim.
- Dur bakayım, biraz da benziyorsun galiba.
- Evet efendim. Ben biraz da dalkavuğa benzerim.
Bey hemen dışarı haber salmış:
- Tamam ben dalkavuğumu buldum.
4. Kral ve dalkavuk
Kral ördek avında... Av uşakları çevredeki ördekleri kışkırtıp, kralın önüne
getiriyorlar. Sonunda hazret önünden geçen bir ördeğe ateş ediyor, heyecanla
dalkavuğuna soruyor:
- Nasıl? Vurdum mu? Vurdum mu?
Dalkavuk:
- Majesteleri zavallı ördeğin hayatını bağışlamak alicenaplığında bulundular.
5. Padişah ve dalkavuk
Padişahın biri patlıcan yemeğini çok severmiş. Bir gün yemekte
- Şu patlıcan ne güzel sebzedir.
demiş. Dalkavuğu hemen:
- Haklısınız Sultanım. Bu patlıcan öyle lezizdir ki, kırk çeşit yemeği olur, tatlısı
olur, turşusu olur, yemeğe doyamazsınız.
diye methiyeler düzmüş. Derken birkaç gün sonra yemekte yine patlıcan
varmış. Padişah da o gün tersinden kalkmış
- Ne bu yahu, yine patlıcan, yine patlıcan. Bari bir şeye de benzese.
diye kükremiş. Dalkavuk da ele almış:
- Yaa evet Sultanım. Zaten kara kuru bir şey, tadı yok, kekremsi, yemeği
yemek değil, tatlısı tatlı, turşusu turşu.
Padişah da:
- Sana da bir şeyler oluyor. Daha iki gün önce patlıcanı öve öve bitiremedin.
Bugün de yerin dibine batırdın.
deyince, dalkavuk hemen atılmış:
- Aman Sultanım, ben sizin dalkavuğunuzum, patlıcanın değil.
Bir filozof ile bir dalkavuk konuşuyormuş. Filozof ne derse dalkavuk onu tasdik
ediyormuş. Nihayet sabrı tükenen filozof haykırmış:
- Birader, hiç olmazsa bir kez olsun dediğime itiraz et de iki kişi olduğumuzu
anlayalım.
2. Devlet adamı ve dalkavuk
Önemli mevkide bulunan bir devlet adamı dalkavuğun birine
- Sıfır nedir?
diye sormuş. Cevap tam beklenildiği gibi olmuş:
- Sizin huzurunuzda ben.
3. Bey ve dalkavuk
Eskiden konaklarda dalkavuk bulundurmak adetmiş. Konağın birinde bir gün Bey
demiş ki:
- Bir dalkavuk alacağım, filan gün imtihan var, sağa sola haber salınız.
Derken o gün gelmiş, kapının önünde dalkavuk adayları sıra olmuş. Biri içeri
alınmış. Bey sormuş:
- Sen dalkavuk musun?
- Evet efendim.
- Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.
- Olur mu efendim? Ben filan Bey'in yanında şu kadar, fişmekan Bey'in yanında
da bu kadar sene dalkavuk olarak calıştım.
Bey:
- Olmadı, sen çık. demiş.
Derken ikinci, üçüncü..... adaylar gelmiş, konuşma hep aynı, cevaplar hep
aynı. Bey, dalkavuğunu bulamayacağını düşünmeye başlamış ki, içeri biri
girmiş. Bey:
- Söyle bakalım sen dalkavuk musun?
- Evet efendim.
- Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.
- Hayır, hiç benzemem efendim.
- Dur bakayım, biraz da benziyorsun galiba.
- Evet efendim. Ben biraz da dalkavuğa benzerim.
Bey hemen dışarı haber salmış:
- Tamam ben dalkavuğumu buldum.
4. Kral ve dalkavuk
Kral ördek avında... Av uşakları çevredeki ördekleri kışkırtıp, kralın önüne
getiriyorlar. Sonunda hazret önünden geçen bir ördeğe ateş ediyor, heyecanla
dalkavuğuna soruyor:
- Nasıl? Vurdum mu? Vurdum mu?
Dalkavuk:
- Majesteleri zavallı ördeğin hayatını bağışlamak alicenaplığında bulundular.
5. Padişah ve dalkavuk
Padişahın biri patlıcan yemeğini çok severmiş. Bir gün yemekte
- Şu patlıcan ne güzel sebzedir.
demiş. Dalkavuğu hemen:
- Haklısınız Sultanım. Bu patlıcan öyle lezizdir ki, kırk çeşit yemeği olur, tatlısı
olur, turşusu olur, yemeğe doyamazsınız.
diye methiyeler düzmüş. Derken birkaç gün sonra yemekte yine patlıcan
varmış. Padişah da o gün tersinden kalkmış
- Ne bu yahu, yine patlıcan, yine patlıcan. Bari bir şeye de benzese.
diye kükremiş. Dalkavuk da ele almış:
- Yaa evet Sultanım. Zaten kara kuru bir şey, tadı yok, kekremsi, yemeği
yemek değil, tatlısı tatlı, turşusu turşu.
Padişah da:
- Sana da bir şeyler oluyor. Daha iki gün önce patlıcanı öve öve bitiremedin.
Bugün de yerin dibine batırdın.
deyince, dalkavuk hemen atılmış:
- Aman Sultanım, ben sizin dalkavuğunuzum, patlıcanın değil.