@mtb_rider Sağa geçmek bir medeniyet, nezaket kuralıdır. Daha önce de belirttiğim gibi motorlu araç sürerken, yürürken, sıraya girerken, yürüyen merdivende sağımız boşsa sağımıza geçeriz.
Yeterli medeniyet seviyesine ulaşamamış toplumları da buradan tespit edebiliriz. Mesela siz çocuğunuzla kaldırımda yavaşça yürümek isteyebilirsiniz. Bu durumda sağa geçerseniz, hızlı gitmek isteyenler soldan geçer. Soldan gitmeniz yasak mıdır? Hayır. Sağa geçmem diyebilir misiniz? Evet. Bu sizi hatalı değil, nezaketsiz yapar. Yasak değildir, ama nazik bir hareket de değildir. İsterseniz kaldırımda 5 kişi yan yana yürürsünüz, kimse size "bunu burda yapamazsınız" diyemez.
Arkadan gelen adam 10 km/s hızla, siz 5 km/s hızla gidiyor da olabilirsiniz. Arkadaki adam "çekilsene kardeşim" diyorsa bu onu, adam "çekilebilir misiniz" demesine rağmen siz ısrarla durumun farkında olmanıza rağmen çekilmiyorsanız bu sizi nezaketsiz yapar. Hız yapıp karşısındakini tehlikeye atmak da bir nezaketsizliktir, ancak bu durum için bir ön koşul değildir. Bisiklette yokuş yukarı 60 kadans ve 90 kadans arası belki 1-2 km/s fark eder ama sürücünün temposunda çok şey fark eder. Arkanızdaki insan belki diz problemi yaşamış bir bisikletçidir, "geçmesin beklesin" diyerek düşük kadansa zorlayıp onun sağlığını riske attığınızın farkında değilsinizdir.
Sadece kendimizi düşünmeyelim, asıl mesele bu. Ben kendi kadansımda yokuşu tırmanıyorumdur. Tekrar yazdım, tempomu kaybedince çıkamıyorum, beni 2 kat yoruyor. Önümdekine de çoğu zaman "pardon, müsaade eder misiniz" diye rica ediyorum. Bazen durumun farkında olmayan kişi, o an fark edip nezaketen çekiliyor (ki insanlık halidir bazen insan eforla onu fark edemeyebiliyor, onu alışkanlık haline getirememiş olabiliyor). Ama bu ricadan sonra nezaketsizlik edip "hayır çekilemem" diyen oluyor. Tempomu bozmamak adına 2x yoruluyorum.
Bunun bir tur olması, yarış olması da aslen bunu gerektirir. Bir yarışta çoğunlukla nezaketin yerini, rekabet alır. Yarışta kimse "sağa geçeyim de arkamdakiler patır patır önüme geçsin" diye düşünmez. Bunun bir tur olması, "arkamdaki adam da temposunu tutturmuş, yavaşlamak zorunda kalıp zorlanıyor, bırakayım önüme geçsin" diyebilmeyi beraberinde getirmelidir. Oradaki 2000-3000 bisikletçinin rekabet amaçlı değil, birbirlerini düşünerek, "Karşımdaki ne durumda?" diyebilerek hareket etmesidir.
Yani özetle, karşısındakini nazik bir şekilde uyarmadan tahakküm kurmaya çalışan, kabadayılık yapan da nezaketsizlik yapıyordur. Bu şekilde "nezaketsizlik yapanlar var" diye diğer bisikletçilerin tümüne nezaketsiz yaftası vurup, nazik ricalara önyargıyla karşılık veren bisikletçi de nezaketsizlik yapıyordur.
Hayatın her alanında "önce ben" demeyi değil, karşısındakinin durumunu düşünüp empati yapmayı değer kabul ediyorum. Şunu toplumda benimsenen bir değer haline getirebilsek, emin olun çoğu sorun çözülürdü. Ancak maalesef, nezaketin bir erdem değil aptallık sayıldığı bir toplumda yaşıyoruz.