Çalınan bisikletin ispatı?

Bence konuyu kapattırmayın 1-2 güne belkide daha önce görmüş birisi yazar buraya

Bisikletin onun olduguna dair elinde belge yoksa alamaz, o zaman ben de alayim polisi rastgele bir bisikletin yanina gidip bu benim bisikletim diyeyim ?

kardeş konuyu neden kapattırıyorsun dursun belki yardım edecek biri çıkar ,birde gelişmeleri burda paylaşman senin faydana olacaktır diye düşünüyorum

Benim hala bu teslim etme olayına kafam basmıyor, polis, elinde belgesi vs. olmayan adama söze göre nasıl böyle bir malı teslim edebilir, bunun kanunu var hukuku var.

tekrar soyluyorum kanun, kanundan korkanlar için var. lanet olsun bu sisteme

Yarın ilk iş tüketici hakem heyetine git(kaymakamlıklarda) orada gereken yardımı sana sunacaklardır.Polisin durumunu iyice anlatırsan durumu
kolay çözeceklerdir diye düşünüyorum.

Aklıma küçük kasabalarda geçen amerikan filmleri geldi.Hani kasabanın şerifi, zengin kişisi bir kaç tane de kabadayı bir olur, milletin burnundan getirir, kendi kanunlarını uygularlar, ona benzemiş.

Burası muz cumhuriyeti değil diyenler gelsin bu başlığı okusun.

öncelikle bu bisiklete sahip olduğunu iddia eden kişi bunu ithalat belgesi veya fatura ibraz etmeden iddia edemez.

Kaldı ki polisin müsadere ( el koyma ) ve adli emanet olarak verme yetkiside yoktur. Özellikle hırsızlık gibi bir kamu suçu iddiası söz konusuysa polis ifadenizi alıp sizi bırakamaz, İfadenizi alıp bağlı olduğu adliyedeki nöbetçi sorgu hakimine götürmesi lazım. Bu kararı ancak bu hakim verebilir.

karakol yerine savcılığa şikayet durumunda ise El koyma ve adli emnate olarak verme yetkisi savcılıktadır. Eğer karşınızdaki kişi savcılığa başvurup çalıntı iddiasıyla sizden şikayetçi olsa savcılık fatura ister. Bu olayda şikayetçi ile karakol arasında ahbap çavuş ilişkisi var gibi.

Vakit kaybetmeksizin bu durumu anlatan bir dilekçe ile savcılığa , polis için ayrı bunu yaptıran vatandaş için ayrı suç duyurusunda bulunun.Dilekçenizde özellikle polisin fatura olmaksızın hangi yetkiyle sizden alıp şikayetçi tarafa verebildiğini koyu harflerle belirtin. Ve bisikletin size savcılık tarafından iade edilmesini talep edin. Eğer burada karakol komiserinin görevini kötüye kullanma gibi bir niyet görünürse ,Savcılık hem bunu yapan karşı tarafı, hemde polisi öttürür.

Aynen katılıyorum, dilekçe ile savcılığa durumu anlatıp hakkınızı arayın, karşı tarafında belgesi yoksa en azından bisiklet ondan da alınacaktır, ayrıca bisikletin seri numarasını alarak veya savcılık kanalı ile ithalatçısı aracılığı ile bisikletin nereden, kime satıldığı da sorulabilir diye düşünüyorum.Buradan çıkan sonuç bu tarz alışverişlerde düzenlenen belgeye, marka, model,rengin yanı sıra seri numarasının da işlenmesi gerekir.

Cömert, İşte istediğim cevap... Teşekkür ediyorum. Bu olayda zaten baştan bir rezillik vardı. Sizinde dediğiniz gibi ifadeden sonra en azından bana satan kişinin aldığı kişiyi tespite zorlanması gerekirdi. Ama saatlerce bekleyip saat 6 olunca sadece ifademiz alındı ve yollandık. Şikayetçi ile karakol arasında ahbap çavuş ilişkisi olduğu kesin. Bu gün muhatap bulamadım karakolda. Ama sanırım yarın kaçarı olmayacak bu bilgiden sonra. Tekrar teşekkür ediyorum verdiğiniz bilgiler için.

Ciddi bir olaydır bu durumu biraz daha açayım.

Hırsızlık kamu suçudur. Kamu suçları mahkeme kararlarına bağlanmadan , karakol içinde tarafları uzlaştırılarak veya polisin olmayan bir takım yetkilerini kulllanarak halledilmez.

Sizin elinizde fatura olmasa dahi bir satış sözleşmesi var. Karşı tarafta bu da yok. Karşı tarafın iddiası sizin bu bisikleti çaldığınız yönünde olamaz. Çünkü polis elinizdeki satış sözleşmesini görünce ancak çalıntı malı alma gibi bir suçlamayla ifadenizi alabilir. İdaenizi aldıktan sonra şikayetçi ile sizi birlikte adliyeye götürüp sorgu hakiminin karşısına çıkartmak zorundadır.

zaten saçmalık burada başlıyor. mahkeme gününe kadar karşı tarafa nasıl verilmiş ? Hırsızlık suçundan veya hırsızlık malı satın almak suçundan sadece sizin ifadenizi alıp sizi bırakarak , ifade tutanaklarınızı alıp mahkemeye götürüp dava açma gibi bir uygulama yoktur.

Burada eğer olay mahkemeye intikal ettirilirse , Yanlış hatrılamyıyorsam sulh ceza mahkemesine sevk edilmek için öncelikle nöbetçi hazırlık mahkemesi hakimine götürür. Bu mahkemenin görevi suçun oluşup oluşmadığı , oluştu ise ne olduğu ve suçlunun tutuklumu ? tutuksuzmu yargılanacağını belirlemektir. Asıl kararı dosyaynın düşeceği mahkeme verecektir. Bu tür üzerinde hak iddia edilen eşyada adli emanet depolarında emanete alınır.

En kısa zamanda savcılığa gidip iki taraftanda suç duyurusunda bulunun.Savcılık sizden malın size ait olduğuna dair fatura isteyecektir. Satan kişinin yurt dışına çıkacağından ve faturanın kayıp olduğundan dolayı aranızda bir satış sözleşmesi düzenlediğiniz için bunu sunacaksınız. Bu tür sözleşmeler karşılıklı satış akit sözleşmesidir ve geçerliliği vardır.

Bir malı kötü niyetle elde etmiş bir insan böyle evrak düzenlenemekten ve kimlik bilgilerini vermekten israrla kaçınacaktır. Eğer mal benimse ve satarken fatura veremiyorsam gönül rahatlığıyla bu tür bilgilerimi verebilirim.

Polis içişleri bakanlığına bağlı olduğu için savcılık öncelikle içişleri bakanlığından izin almak zorundadır. Eğer bakanlık yargı için izin vermezse , karakolun bağlı olduğu kaymakamlığa durumu anlatan bir dilekçeyle başvurup polisi şikayet edebilirsiniz.

Kaymakamlık mahkeme gibi karar vermez ama ilçe içindeki tüm devlet memurları kaymakamlığa bağlı olduğu için soruşturma açar. Şikayet dilekçenizde görevi kötüye kullanma ve keyfi uygulamalardan bahsederseniz , Açılacak soruşturmada bu durum için ifade vermesi gerekecektir. Bu olayda o komiseri yeterince huzursuz edecektir. Bundan sonra keyfi uygulama yaparken iyice düşünmesini sağlayacaktır .Eğer kaymakamlık incelemelerinde başka suçlarada rastlarsa , bunlarıda sizin şikayetine ilave edecektir. kınamadan ,meslekten men etmeye kadar yaptırımları vardır.



Ancak şöylede bir durum var. karşı taraf eğer bir şekilde bir fatura çıkartırsa ( Veya uydurursa ) elindeki delil sizin elinizdeki 2. el satış sözleşmesinden daha geçerlidir.Bu durumda savcılık sizi çalıntı malı almak ile suçlayacak ve bu durumu bilerek mi ? bilmeyerekmi aldığınızı soracaktır.

Bilerek aldığınızı söylerseniz yandınız.hakkınızda ceza davası açılır. bilmeyerek aldığınızı söylerseniz , bisikleti iade ettiğiniz takdirte hakkınızdaki soruşturmanın düşeceğini belirtir. ve bisikleti fatura sahibine , resmi yazıyla ve imza karşılığı teslim eder.

Abi senin bir an önce alman gerek geri bisikletini bu adam zengin ise faturada yaptırtır kendine

Bence siz karakola gitmekle uğraşmayın hiç. Orasıyla işiniz şimdilik bitti. Direk savcılığa giderek Cömert'in bahsettiği gibi dilekçelerinizi verin.

@Cömert: Yav avatarını görünce yüzüm gülüyor. Rasim Öztekin'le konuşuyormışım gibi oluyor

Adli tatil girmeden bu suç dilekçeleri verin. Herhangi bir avukata gitmenizede gerek yok. hazırlık savcılık lkalem memurları zaten size yardımcı olurlar. Burada iki sıkıntı var. İlki polis hakkında suç duyurusu yaptığınız için size sıkıntı yapabilir. Bu durum olursa aynı savcılığa aynı suç duyurusu üzerinden yeniden ek dilekçe verinki iki olay birleştirilsin. diğeri ise fatura örneği uydurma aklını karşı tarafa verebilir. Karakolda bisikleti karşı tarafa teslim etmek gibi bir uygulamaya nasıl razı oldunuz halen aklım almıyor. Karakoldan size herhangi bir evrak verildiyse taratıp buraya atarsanız gerekirse bu durum ile alakalı, bir yorum daha yapabilirim. Sayın Keskin, Rasim Öztekin kadar kilolu değilim. (Allahtan) zaten hava sıcak diye sakalıda kestim. 15 yıl aynı sakal modelinden de iyice sıkıldım. Havalar serinlerse yeni model bir sakal yapıp avatarı değiştirmeyi planlıyorum. Bir süre daha bu avatar resmiyle idare edeceğim şşştt çaktırmayın.

Son gelişmeleri size aktarmak istiyorum. Savcılığa gittim ve şikayetçi olduğum konu hakkında bilgi verdim. Sayın Cömert'inde dediği gibi polisin bilinçsiz olarak şahsi davranmış olabileceğini, bu şikayet sonunda ceza alacağını yada görevinden olabileceğini ilettiler. Satış sözleşmesi ile karakoldan tekrar teyit almamızı istediler. (Israrlı Rica sonucu) Tekrar karakola gittim. O gün ifade alan ve yazan memurların olmadığını öğrendik. İfade tutanağında 2011/-1 olay numarasını görünce polis memuru böyle bir numara olamayacağını iletti. Polis kayıtlarında da ifademizle ilgili bir kayıt bulamadı. Biraz restleşme, bağırış çağırıştan sonra bisikleti çalınan şahıs hakkında kayıt araştırmasına ikna oldu memur. Ancak çok garip bir olaylar karşılaştım. Şahıs çalındığı iddia edilen bisikletini sanki kendisi bulmuş ve eliyle teslim almış ve karşılıklı sulh olmuş gibi gösterip dosyayı kapattırmış görünüyordu. Konuya muhatap diğer bana satan ve yanımdaki şahidi mi haberdar ettim. Pazartesi Sayın Cömert'inde dediği gibi bir dilekçe ile şikayetçi olacağız.
Sayın Cömert öncelikle alakanıza minnettar olduğumu ileterek başlıyorum.
ŞÜPHELİ İFADE TUTANAĞI
(CMK Madde 147) diye başlıyor ifade başlığı. Olay açıktan hırsızlık olarak belirtilmiş.
Olay no : 2011/-1

altında kanuni hakların ardından ifademiz yer alıyor.

Bu gün öğrendiğim tek şaşırtıcı olayda bu değil tabii ki; Bisikletinin çalındığını söyleyen şahıs, bu bisikletin başkasının bisikleti olduğunu söylemiş, Bisikleti de gidonundaki yalama vidasından tanımış. Oysa aldığım şahıs bisikletçi ve kesinlikle yalama vidasının olmadığını iddia ediyor.

Şahıs kendisini polislere eski federasyon başkanı olarak tanıtmış Oysa adam resmen görevinden yıllar önce atılan bir ezik. Görevini kötüye kullanıp ortalığı karıştırmış. Sonrada tekmeyi yemiş. Tabii Eski federasyon başkanını gören polis arkadaşlarda önlerini iliklemiş. Koskoca Federasyon Başkanı g...B..klu bir bisiklet için yalan mı söyleyecek? Tabii ki hayır.
Bisikleti Facebook üzerinden satışa bile çıkardı bi ara.
Son olarak ta bisikletin bilmem ne olimpiyatları şampiyonu bilmem ne isimli şahsa ait olduğunu söylermiş.
Nasıl bir dümenin içine düştüm halen kendimi toplamış değilim.
Başlığıma da yazdığım gibi, bisikletin seri numarasını barındıran bir belge, garanti kartı, fatura vs vs... Her hangi bir belge yok adamda. Eline bir tane suluk, birde pedal faturası almış o kadar... Ve benim bisikletim Polis memurları tarafından rehin veriliyor bu adama ve bu adam da rehin bisikleti satmaya kalkıyor.
Bisiklet hakikaten onunsa; Markasını 2011'de Kandondale, ifade verirken de candale diye yazdıran bu şahıs bisikletimi akıl oyunu ile elinde tutuyor. HELAL OLSUN.

Gelişmelerden bizi haberdar ettiğin için çok teşekkürler.

Bu başlık ve konu örnek teşkil edecek türden bir hal aldı. Bisikletin sahibi olduğumuza dair faturanın ne kadar önemli olduğunu hep birlikte görüyoruz.

Aynı zamanda ülkede işlerin ahbap çavuş ilişkileri ile yürütülmeye çalışıldığını görüyoruz.Ne yazık ki mesleki olarak profesyonellikten uzaklık devlet dairelerinin kaderi olmuş durumda.Sadece polis teşkilatı böyle değil.Bugün hangi devlet dairesine giderseniz gidin çalışanların birbirlerine ve hatta gelen vatandaşa "abicim, ablacım, kardeşim, canım, güzelim" şeklinde hitap ettiğini görürsünüz."Konuyla ne alakası var?" demeyin.Bu basit ve önemsiz gibi görünen şey ülkenin iş hayatına dair bir ışık tutuyor.İnsanların kişisel haklarına saygı göstermezseniz; ki bu en başta hitaplarla ve fiziki dokunulmazlık ile başlar; bu saygısızlık giderek yayılır ve umursamazlık haline gelir.Sürekli saygısız tavırlara maruz kalan insan umursamaz olur.

Bu vesile ile bir kere daha, aramızda yaptığımız satışlarda, fatura sahibi kişinin mutlaka faturanın arkasına " bu faturada yazılı olan bisikletimi şu kişiye şu bedelle sattım" diyerek yazıp, tarih atıp imzalaması gerektiğini hatırlatmak isterim.Hatta sayfanın ortasına değil yukarıya yazsın, çünkü o bisiklet yine el değiştirebilir.İkinci satın alan da üsteki kısım ile arasına çizgi çeker ve benzerini yazar.

sonuca yaklaşıyorsunuz yakında sizde olur hatta tahmin ediyorum tazminat davası bile açabilirsiniz elinizden alındığı için

bence bisikleti almak sizin için yeterli olmamalı
bisikleti alırsanız işte düğüm ozaman başlar çözülmeye

bisikleti almış olmanız sizin bisikletin sahibi olduğunuzu meydana çıkarır
ve böylelikle adamın bisikletin sahibi olmadığıda alenen kanıtlanmış olur

siz bu defa hırsızlıktan şikayetinizi yinelemelisiniz bence

Olayı anlatıkça işler garipleşiyor.

Ceza Muhakemeleri kanunun madde 147 'ye giren bir eylem yaptıysanız veya yaptığıız iddia ediliyorsa , polis sizi sorgu hakimine götürmeden bırakamaz. buna yetkisi yoktur. Sizi ancak sorgu hakimi bırakır.

Ayrıca Yine polis söz konusu bisikleti bir şekilde adli emanet olarak bu şahsısa verdiyse , adli emanet olarak verilen ( veya haciz esnasında yeddi emin olarak teslimat yapılan emtia ) , söz konusu olay mahkeme kararıyla kesinleşmediği sürece ,SATILAMAZ , KİRALANAMAZ, KULLANILAMAZ. Başkasına kullandıramaz. Üzerinde en ufak değişiklik yapamaz. Kullandığını tespit ettiğiniz an hapis cezaları devreye girer. ( Bu vatandaşı veya bir başkasını , O bisikleti , sürerken videoya çekin veya resimlerini çekin , veya satış ilanını çıktı olarak alıp , savcılığa ek delil olarak sunun ,varsın O eleman düşünsün )

Ayrıca bu elemanın geçmişte kim olduğuda önemli değildir. tahminim kendi sporculuk döneminden bir kaç siyasi tanıdıysa onların ismini vermiştir.

Bsiskletin ilk sahibine bir şekilde ulaşabiliyorsanız , Savcılık size hazırlık dosya numarası verdiği an , Bulunduğu ülkedeki Türk konsolosluğuna gidip ,savcılık hazırlık kalemine dosya numarası üzerinden gönderilmek üzere bu durumu anlatan delil niteliğinde bir ifade verebilir. Tutanağı düzenleyen konsolosluk olduğu için antetli kağıda resmi mühürler vuracağından bu ifade tutanağı resmidir ve her savcılıkta ve mahkemede geçerlidir. (Ancak konsolosluk ifadeyi önce Ankara dış işlerine yollar , dış işleri savcılık kalemine yollar. Posta işleminin hızlı olması yönünde bizzat uyarmanız lazım , eğer posta gecikirwse , ek dilkeçeyle savcılığın bu postayı beklemesini talep edebilirsiniz)

Ayrıca ilk sahip bisikleti nerden aldığını hatırlıyorsa bu firmadan eğer bilgisayarla çıkartıyorsa bu kişi adına düzenlenmiş olan "Suret fatura örneği" , elle düzenliyorsa , satıcıda kalan otokopili örneğin fotokopisini çekip ,"Aslı gibidir" şeklinde imza ve kaşe yaptırtıp , ( Noterden aslı gibidir yapılmasına gerek yok. eğer savcılık ikna olmazsa resmi yazıyla bu firmdan fatura koçanını isteyebilir ) elinizdeki satış sözleşmesini güçlendirmek için delil olarak sunabilirsiniz.

@volkert

Bu olabilir ancak yetersizdir. Bir A4 kağıda , Ayrı bir satış sözleşmesi düzenleyip "XXX tarihli , 1234 Fatura no'lu , XYZ firmasınca adıma düzenlenen faturadaki , şahısıma ait bisikleti , XXX ,isimli kişiye sattım. Bedelini nakten elden aldım. ( Rakam belirtmeyin yoksa rakam belirtildiği için bu sözleşmeyi noterden yapmanız gerekir. Noter masrafının yanı sıra , Noterde bu rakam üzerinden hesaplayacağı gelir vergisini devlete verilmek için satıcıdan vergi tahsil eder ) Bisiklet üzerinde bütün haklarımı , XXRGY isimli kişiye devrediyorum" İfadesi olursa , ve her iki tarafta isim yazarak imzalarsa , ilerde garanti kapsamında bir değişimde 2. el alan kişi garanti kapsamından yararlanabilir. Garanti kapsamında değişim için hizmeti aldığına dair belgelere imza atabilir.

Bisiklet 2007 model ve çoktan garanti kapsamı dışına çıkmıştır. Ben satıcı ile söyle bir sözleşme yapmıştım. Nüfus cüzdanı fotokopisini çekip altına bisikletin adını ve özelliklerini içeren bir yazı yazıp karşılığını alarak A.F.'ya sattım. ifadelerine yer vermiştik. Tabii ki imzada attırıldı 2 adet. Bisiklette ayrıca değişiklikte yapılmış sanırım. Gidon sargısı değiştirilmiş. Satış sayfasını kısayol yapmıştım. Ama şu anda tamamen sayfasını kapatmış yada kapatılmış olabilir. Çünkü sayfası provokatif yazı ve resimler içeriyordu.
Sayın Cömert; Tecrübenize dayanarak bir şey sormak istiyorum. Savcı ifade sonrasında telefonla sözlü olarak bisikletin emanet yada teslimatına karar verebilir mi?