Büyük kaçış: 26 günde 17 ülke. Tüm Avrupa. Start: 1 Mayıs 2015

Sizi kocaman tebrik ediyorum , helal olsun. Paylaşımlarınızı sabırsızlıkla bekliyoruz, takipteyiz.

@buyukkacak
Büyük Kaçış 15 Günde 10 Ülke 10 Başkent.... 30 Nisan -2 Mayıs 2015.

@buyukkacak

başından beri izliyorum. harika bir performans. tebrikler. fotoğrafları ve izlenimlerinizi merakla bekliyorum.

@buyukkacak
@buyukkacak
15 Günde 10 Ülke 10 Başkent

Öncelikle çarşıdaki hesap pazara uymadığımı bir kez daha anlamış bulunuyorum. Keza bir haftalık kısa bir hazırlık çok fazla kafa yormadan bisiklet dahil 50 kilo yükle çıkılan Avrupa Turu için çalıştığım kurumdan aldığım 3 haftalık izin bana yeterde artar diyordum. 24 günde 17 ülke gezecek farklı kültürleri tanıyacak farklı rotalara pedal basacaktım. Bunun için yeterli ekipman olmasa ben kendimde bu cesareti buluyor, turun zorluklarını tahmin etmek Hiçte zor olmuyordu.
Içim içime sığmıyor kıpır kıpır merak ve heyecan doruk noktasında bir hafta geçirdim. Zira tur bir hafta gibi bir sürede planlanıp süreç başlatılmıştı.. 30 Nisan 2015 te Fatsa otagarına evden oğlumla birlikte geldim, eşim otogarda daha önce kolilelediğimiz bisiklet ve çantaların yanındaydı. Fatsa da bir kaç gerçek bisiklet tutkunu genç arkadaş beni Uğurlama ya gelmişlerdi. tur boyunca takip ederek beni yanlız bırakmayan Can kaderime ayrıca teşekkür ediyorum.
Rutin bir otobüs yolculuğuydu. Yanımdaki kişi benden farksızdı Istanbul Esenler otogarına sabah ulaştığımızda 1 Mayıs bahar bayramı nedeni ile kalabalıktı. Bense bir an önce Edirne'ye ulaşmak ve kısa sürede Sınırı Geçmek uzak diyarlara yelken açmak için hemen Edirne otobüs firmala yazıhanelerine yöneldim. yüküm ağır dı ve malesef 12 den önce bilet yoktu. Zor bela bir firmadan 11 de yer buldum bisiklet taşımA ise muallakta idi Saat sabahın 7 dinden otobüsün kalktığı Petro'nda beklemeye başladım Aynı firmanın 7 30 Otobüsü tam kalkmaz üzere iken bir kişi yer var kim gider der demez Öne atladım. Sen olmaz dedi muavin senin yükün çok . Kendisine tur detayını anlatacak halde değildim ve israflarımı kıramadı bisikleti koyduk bağaja.. yolda beni bekleyen süpriz ise ekstra bagaj parası istemeleri oldu. Yanımda 10 TL dışına TL yoktu döviz vermek istedim.kabul etmedi.Yanımdaki kişi meraktan konuşmaya başladı. Kendisi bana ödeme yapmamamı keza böyle bir uygulama olmadığını israrla belirtti. 2,5 saat içinde Ecdad Başkent'i Edirnedeydim indiğimde Şoför bağaj için para almadı. Edirne otogarında hızlıca bisikleti monte ederek şehir merkezine doğru yola koyuldum. hava güzeldi yanımdan bir kaç bisikletli selam vererek geçti 15 km sonra şehir merkezine ulaştım Şehirde bir Mayıs Kutlamaları vardı. Bir polise Selimiyeyi sordum nazik bir şekilde tarif etti. Evet özel bir günde güzel başlamıştı tur.. Selimiye camii tüm görkemi ile karşımdaydı. Edirne ye ilk gelişimdi selimiyede yarım saat oyalamdıktan sonra Kapıkule'ye yaklaşık 23 km lik bir Sürüş ileulaştım yolda bir Sürü yol bisikleti sürücüsünü solladım bana cidden çok bozuldular. Ilk Yılanla da bu yolda karşılaştım. artık sınır ötesine Geçme vaktinde zira vakit nakitti. Bir gurbetçi rotamı. Detayın sorduğunda Berlinilk durak demiştim Gözleri fal Taşı gibi açılmıştı. ardından hedef 9 gün dediğimde ise yüzünün Şekli bu sefer tamamen Değişti. Inanmadı. Sınırda hiç beklemediler hatta araçlar beni Öne Aldı. Bir polis benden plakamı söylememi istedi. Bu çok hoştu. Ve ayrıca ciddiydi..
saat 1:30 gibi sınırın diğer yakasına geçtim Bulgar polis sadece rotamı sordu. ilk kasabada bir kaç Parça yiyecek ve su alarak yoluma plovdivdeyim kadar devam ettim . Plovdiv çok hoş bir şehir gece hayatı ve eğlence mekanları çoktu. Bir ucuz oteli gece 10 gibi buldum. dil konusunda hiç zorluk çekmedim. Plovdive kadar boş bir otobanda pedallarım. otoban bittiğinde Allahtan bir ara yoldan plovdiv e yakın bir yola çıktım. işte ters rüzgarlar burada 25 kilometre beni yoklamaya başlamıştı. Bulgaristan'da Yolların kenarlarında hiç alan yoktu. Gece sürüşünde bir o kadar zor oldu. Akşam Plovdive geldiğimde arka lambamın hiç yanmadığını gördüm. Ve gece sürüşlerinde hava kararmak üzereyken lambaları kontrol etmek gerektiğini anlamış bulundum arkamdan korno sesi duymamış olmam belki böyle bir hata yı farketmemiş olmama neden olmuştu. Otelden 2 Mayıs sabah erken Kalktım. Zira Sırbıstan a geçiş yapma hedefimi ilk gün 270 km civarında bir yol kastetmiştim ikinci günde benzer bir mesafe hedeflemiştim. Ilk gün akşam 10 a kadar pedal basmıştım. 2 gün ise erken başladığımdan hava karardığında pedal basmayı noktalayacak maksimum 14 saat gidecektim . plovdiv den Başlayan rotam ı Sofya'ya çevirdim 50 60 km sonra yolda beni zorlamaya başladı 800 metre rakamlara çıkıyordum. Aslında ben inişten çok çıkışı severim ancak zaman kısıtlı olduğundan bir an önce Sofya'ya varmak isteği vardı Sofya'ya 15 km kala güzel bir iniş başladı bu arada rampada bir benzinlikte su ve erzak sorunumu hallettim. Sofya'ya daha dingin girdim zira iniş beni rahatlattı öğleden sonra Sofya dan ayrıldım. Ben Sofya'yı çok sevdim Şirin küçük tarihi dokusu olan bir şehir. Mi donaldda amcada 2 Hamburger götürüp yola koyuldum yine yokuşlar başladı bu sefer gurbet yolunu takip ediyordum Sınıra 60-70 km içinde ulaşacaktım. Hava hafif kararmaya başladığında müthiş bir iniş başladı Sınıra 13 km kalmıştı. Ve dün yediğim bir Yağmurun biraz şiddetlisi vardı. Ben Yağmurluk giymedim. Hem iniş hem yağmur biri güzel biri kötü olay dengeleyiyordu geçen zamanı. Sırbistan hala Ab üyesi değil Sınırda bir Görevli çantalarında ne var diye sordu. Rotamı sordu çok kıs sürede gördüm.. Sınır geçişinde Türkçe uyarılarıda gördüm karşıya geçtiğimde elimdeki birkaç Bulgar levasını ile alışveriş edip aşırı Yağmurda sınırın çokyakınındaki kasabada bir motele sığındım. adam Sırp çok şişman bilskis eşi manken gibi bir bayandı. İngilizce yer olup olmadığını sordum İngilizce konuşmayacağını Almanca konuşmamı istedi bende bu sefer israfla Türkçe Konuşmak istediğimi İngilizce söyledi. Bana biraz agresif bir tavrı vardı İngilizce neden sinirli OLDUĞUNU sorduğumda eşinin yüzünde bir gülümseme gördüm. 10 euro ya zeminde bir oda verdi. Bisikletide orAya koyabileceğimi söyledi. Bu arada rotamı ve diğer bilgileri soruyordu. Pasaportumu istedi. Kaydı yaptı. Kendisi de Almanya'da uzun süre yaşadığımıalmanca iyi bildiğini ingilizceyi zar zor bildiğini bu saatte kimsenin gelmediği için beni tanımak için böyle davrandığım itiraf etti .. Sabah kahvaltı dahi 10 euro ya anlaştık ve mışıl mışıl uyumak için odama geçtim... 2 gününün özetine ilişkin Fotoğrafları yayına alıyorum. Fotograflar için özel bir çalışmam malesef olmadı bu kadar oluyor .... Tura ilişkin diğer günler süreç içinde yayınlamı sürdüreceğim slmlar...

@buyukkacak

Hocam fatsaya döndüğünüzde müsait olursanız sizi tanımak isterim.

Arkadaşlar kusura bakmayın fakat bu konu başlığı altında anlamsız bir şekilde fizikçilere eleştiri yapan arkadaşımın (@Fourseasonstr ) eleştirisini hakikaten anlayabilmiş değilim. Konuyu dağıtmak gibi bir niyetim yok yalnız eleştirinin doğru anlaşılabilmesi için okuyan tüm arkadaşlarımızın görmesi gerektiğini düşünüyorum.

@Batuhan Kalkan

Yazılarımda fizikcilere eleştiri yok siz yanlış
anlamışsınız.

"Sahip olduğunuz kondisyon ve başarıyı dünyada açıklayacak fizikci vs olmasada yinede o fizikciler işin içinden çıkamayağını anlayınca o yolları bisiklet yanınızda tren vs işe geçtiğinizi iddaa ederlerdi. Fizikcilerişte yaptıkları evreni aydınlatmak değil iddaada bulunmak."

İnsan anatomisi prensipte fizikçilerin işi değil. Ayrıca işin içinden çıkılmadığı zaman yan çizmek gibi bir durum hiçbir branşa söylenemez. Bu insanlarla ilgili bir problem branşlarla değil.

Burası tartışma yerimi arkadaşlar yapmayın , kendi aranızda halledin lütfen.

@buyukkacak

Sevgili dostlar ben 26 günde 17 ülke diye yola çıktım ve toplam 3.300 km yol yaptım. Yani Başaramadım. Tur pariste son buldu. Hatalalrım vardı. En önemli hatam ise Rüzgarı yağmuru hesaba katmamak ve ayrıca yüküm 55 kiloyu dikkate almamaktı. Birileri bunu başarısızlık olalrak görebilir bazıları ise insan üstü bir perfons. ne olursa olsun önemle olan insanın sınırlarını bilmesi ve durması gereken yerde durması yani pariste noktalamasaydım. Halen iki parmağımdan olabilir ve hatta artık sandalyeye oturamayabilirdim aylarca fizik tedavi v.s .. tahmini izlediğim rotalaır size harita üzerinde atıyorum. isteyen resimlerle karşılaştırsın. Ancak bu iş cidden öle göründüğü kadar zorda değil Bir kazbek yada bir trans kaçkar yapmaktanda zor değil...Bern trans Kaçkarı 3400 rakımı bisikletle geçtiğimde 3 gün sürmüştü toplam 350 km civarı bir yol .... ama deniz gölünde çok sıkıntı yaşamşıştım bir anda yükseldiğim için Tüm bunlar tecrübe yeniden bir rotayı yap deseler yol bisikleti ve sırt çantamı alır bu turu 26 günde 6000 km olarfak tammalarım.. Lojistiği de hesaba katmak lazım. Bu arada zor değil dedim ama beni zorlayan şey aynı zamanda BİSİKLET YOLLARI ve yol kenarında güvenlik şeridinin kenarında asfalt alan olmamasıydı..... Detayları vermeyi süürdüreceğim Herkez hür ve özgür ister inanınr ister inanmaz.. Ben sadece bu yaşımda gençlerin ufkunu aşmalarını ve yapılamaz edilemez denene kalıplardan bir önce sıyrılmaları için bir etkim olurmu tewk derdim budur. Bu arada bu bir başarı değil bir başarısızlıktır. Tekrar kaldığım yerden ilk fırsatta Dnüyada görmediğim bir sürü yer Pamir Katmandu Everest base kamp cin Güney amerika colombiya DA PEDAL BASMANIN YOLLARINI VE PLANLARINI YAPIYORUM. svgler.

@GoGoRa
Fatsadayım....
5334566731

Tebrik ederim abi ....
Kıskandım vallaha seni...
Paylaşımlarını takip ediyoruz...

Bravo @buyukkacak Murat.
Hedefe ulaşamasan da bence bu bir başarı.
En azından yola çıktın, çıkamayanlar düşünsün (bkz. ben )

15 Günde 10 Ülke 10 Başkent Avrupa Bisiklet Turu 3-4-5 Mayıs 2015
Sırbistan sınırına yakın Dimitrovgrad adlı kasabada 2 gün Akşamı konaklamış ve ertesi sabah sadece otelde sunulan yumurta ve kahveden Oluşan menü sonrası güne Güneşli ve dün yağan Yağmurun etkisiyle topraktan gelen güzel kokuları alarak engebeli bir arazide önce Niş ve ardından Belgrad'a doğru yola koyuldum. Yolda bir kaç türk Lokantası ve türk tırları ile karşılaşıyor ve slm vermek için el kaldırıyordum. Ancak feed back hiç almadım bir süre sonrada mola vermiş bir tırcının yanından geçerken Türkçe kolay gelsin dememe rağmen istemsizce başını oynatması artık bu konuya fazlada odaklanmam gerektiğini ortaya koydu. yine yol üzerinde küçük bir kasabada bir bakkaldan muz su ve konserve ekmek alarak yoluma devam ettim sırbıstan içlerine doğru işler değişmeye başladı yol yapım çalışmalarına ve yükseltinini artmasına paralel birde bir süre sonra çok Sayıda kısa tüneller başladı. Bir Irmak vadesi için tarihi köprüler göz kamaştırıyord yolda Gürcistan'a giden bir turcu yolda bana Kask ve arka lambamı tyakmamı Israrla söyledi. Bu aralar bu arkadaş Türkiye'ye gelmiş ve Karadeniz sahil yolundadır benide arayacaktır... Avrupa'nın her yerinde oldugu gibi yol kenarında emniyet şeride yok ve tünellerde aynı şekilde ... Niş e 30 km kala Başlayan tüneller bana Artvin'i hatırlattı.yol boyunca güzel bir vadide ilerledim çok güzel doğal güzellikleri olan bir bölgeydi bu güzergah. Niş e ulaştığımda bisikletli spor yapan bir Sürü insan la karşılaştım. Cidden bakımlı iyi giyimli şık beyler ve bayanlarla dolu bir şehir Niş .. Ayrıca yine ortada bir Irmak ve kalesi ve tarihi bir çok binasıyla güzel bir tatil yeri.. Ben buraya öğleden sonra 2 gibi ulaştım ve fazla vakit kaybetmeden Belgrad'a doğru devam ettim Nisten sonra çok az engebeli Yemyeşil bir ovada yoluma devam ettim sayısız yerleşim yerinden geçtim otobana paralel bir yolda ve bisiklet rotasında çok rahat bir yolculuk yapıyordumki. Birde baktım rotadan 25 km sapmış içerlere ve tepeciklere doğru devam ediyorum. Tekrar rotay girmem 25 km ilave demekti. Aslında yine bir kasabada Hatalı yola girmiştim. Çok güzel bir kasaba ve merkezinde bir çok bisikletli oturmuş dinleniyordu bana da selam verip gelmemin söylemişlerdi ancak Belgrad'a ulaşırım düşüncesi ile mola vermemiştim. Keşke verseymişim zira ilave bu bana 45 km ye maloldu. Olsun yine güzel bir göl görmüştüm. Tekrar rotama dönüp ilerlerken artık akşam da olmuştu. Ve çok yorgunum . Bir kasaba da dinlenmeli Belgrad'a kalan az bir yolu bir sonraki gün devam etmeliydim. bu arada yeme içme olayını bisiklet üzerinde gerçekleştirme konusundaki pratiğim arttı önçantanın üstünden yiyecekleri Alıp durmadan bu ihtiyacımı gideriyordum .. Çişim geldiğinde ise hem bir fotoğraf çekiyor bende öndeki mataramı dolduruyordum. jagodina da ilk gördüğüm otele kendimi attım 20 euro kahvaltı dahil ödeme Yaptım . Karnım açtı çok hoş ve güzel bir Serender lokantanın ikinci katında ne yemem gerektiği kararını garson kıza bıraktım. Çok hoş bir süpriz Tekirdağ Köftesi benzeri bir et tabak dolusu önüme kondu. bira su maden suyu içecekleri istedim. Ve tam 50 ye yakın köfteyi götürmüş o kadar litrelerde içecek tüketmiş bu arada yan masada oturan çiftlerde sohbet etmiştim . Yol üzeri gidilecek güzel yerlerden ve Novi Şad a uğraşmamı söyledi. Geç saatte yattım ve 4 Mayıs Sabahı erkenden kahvaltımı Yapım. bugün artık Belgrad ulaşmalı ve Sınırı geçip Macaristan'a girmeliydim öylede oldu. Novi Şad ciciden Tuna buyunds çok çok güzel bir kasaba ancak Şehre gelmeden bir çok fabrika buranaN havasını değiştirmiş kokuyordu... Kasabada fazla kalmadan Tuna boyunu izleyerek Belgrad'a doğru sürdüm eşeğimi ... Zira Eşek diyorum cidden yavaş gidiyordum bir kaç Yokuş ve çok hoş Görüntüler manzaralar Köyler kasabalar geçtim yaklaşık 60 km civarı bir yol bu Kıyı ama iniş çıkış..4 kez 250 rakıma çıkıp indim nedense Belgrad hafızam da pek bir yeri kalmamış Köprüleri ve şehir merkezini cidden hayal meyal Hatırlıyorum. Belkide güne ilişkin hedefim Macaristan'a geçmektir ondan olsa gerek.. evet biraz düşününce hatırladım. çok sıcaktı. Öğlen Güneş'i cidden çok sıkıcıydı. şehir merkezinde bir park ve Çevresinde kamu Binaları vardı. Tuna Irmağı kenarına şehrin merkezinden inerken şapkamı yola düşürmüştüm. Yoldan geçen birisi Alıp bana verdi. Rampa aşağı inerken ise ilk dondurmamı yemiştim. Müthiştibir dondursaydı...büfeden su ve yiyecek birşeyler almış Tuna kenarına inmiş oradan Yemyeşil modern binalarlar ve geniş caddeleri geçerek Tuna boyunca ilerlemiştim. Belgrad belkide en az süre kaldığım Başkent'i. Ama küçük ve Avrupa kenti Kimliğini taşıyordu. Ayrıca Sırbıstanda ölülere ne kadar değer verildiğini gördüm mezarlarda hiç solmuş çiçek yoktu ve her mezarın başı cidden çok bakımlıydı. Evler de keza bir o kadar temiz ve doğayla bütünleştikti. Uzun ve yanlış bir kaç saatlikbir ovada Macaristan'a Hırvatistan sınırına yakın Tuna Irmağı kıyısından giriş Yaptım. Sınırda formaliteler uzun sürmedi görevlilerle güzel sohbetler ettik. Ve Tuna boyuna yeniden geçene kadar 30 km yol aldım ve bisiklet ortamın bir diğer kesiştiği nokta olan Baja ya ulaştığımda gün batımı bir başka güzel gelmişti bana tarihi dokusuyla Baja bisiklet dostu bir şehir ilk döner yeme girişimim bu Şehirde euro ya olan tepki ve kredi kartımın olmaması nedeni ile bir türk lokantasında hezimetle sonuçlandı. Hemen kendime bir kamp alanı buldum ve Irmak kenarında balık ve bira eşliğinde müthiş bir akşamla sonlandırdım günü. Kamp ı erkenden terk edip sabah yola koyuldum zira Önümde Tuna Irmağı'nı takip ederek Budapeşte beni bekliyordu. tarifi imkansız doğal güzellikleri ile kaplı Tuna yolunu takip ederek sola. Yakınlarında bir çiftlikte pansiyonda kalmak için akşam yine bir kendime barınak bulmuştum. Güne ilişkin düz bir zeminde uzun süre saatlerce pedallamıştım.ara ara bisikletçilerde karşılaşıyorum zira bu rota Eurovision 6 rotasında. Budapeşte yolumu 100 km uzattı ama değdirenler bu coğrafyada bir günde en az 3-4 kez Ceylan sayısız yılan gördüm. Bir tanesi tsm Karşımda bana kafa tuttu hatta. Çok güzel bir bisiklet parkuruydu tertemiz ve yüksek bir alanda sadece bisiklet yolunda yalnız seyahat müthiş bir deneyimdi hiç yorgunluk çekmedim . 5 Mayıs Akşamı çiftlikte bir göl kenarında bir ayyaş major Çiftliği'nde 20 euro ya kaldım... Güzeldi yemek yöresel bir takım tavuk eti ve biradan oluştu. Alışkanlık yapmış her aksam bira içiyordum oda benim mışıl mışıl uyumamı sağlıyordu. Ertesi günü Tuna ırmağını devam ederek Budapeşte'ye 30 km kala ırmağın diğer tarafına çok şık bir köprüden geçtim köprü üzerinde bir kaç bisikletli bayanla sohbet ettik onlara Türkiye ve karadenizi anlattım çok hoşlandılar yaylalara gelmeleri için söyleştik .. Hava çok hoştu ancak Şehre girer girmez fırtına ve yağmur cidden benim tüm eştahımı kaçırdı. Bisikletliler bu Şehr-i kaplamıştı. Bir ağaç Altın'da yağmur nedeniyle önlemimi Alıp tarihi bir köprüden geçerek şehrin merkezine geldiğimde hava kararmıştı. Yağmurlarında saatlerce Budapeşte'yi gezdim. Saat 10 gibi lüks bir best western otelinde bu günümde sonlandırdım. Ve akşam 20 euro ödeyerek Sınırsız herşey dahil bir lokanta beni kabul ettiğine pişman olmuştur. Karnımı tıka basa doldurup. Geleneksel bira mı içip yattımhedefimde BratislavaViyana vardı.

@buyukkacak
Fotoları bugün linke ekliyor Olacağım...

Her ne kadar siz başarısızlık deseniz de, bütün bunları yapmış olmaktan daha çok tamamını tek başına yapmış olmak bile çok ama çok büyük başarı. Gerçekten tebrik ederim.

Sizin yaptıklarınızın , ben hayalini kuramıyorum Tebrikler.

Hocam vucudunuz yorgun düşer muhtemelen turun başlarında turu bitirmek zorunda kalırsınız, günde o kadar yol imkansız.

Cem bu yanıta mutlu olacaksan 'cidden çok sakıncalı Sakın sen yapma böle şeyler ' svgler

Hocam yanlışlık olmasın, sadece sağlığınızı bozmayın diye yazdım, daha önce tecrübe edenlerden biliyorum, asla , zarar görmenizi istemem.
Evet dediğiniz gibi birçok olumsuz şeyler oluyor hesabedilemeyen, yine de tebrikler.

Büyük kaçış... Kaçamadı
yazacaktım ki kaçmışssınız tebrikler.

@Cem Tunç
Kimler zarar görmüştü cidden merak ettim Cem kardeşim

Bugün izinliyim hala aylak aylak resimlere filan bakıyorum. Yarın zamanımda olmayacak... ben dolu dolu bir 15 gün geçirdim... Paylaşıyorum. Zira hayallerini ötelemeye cesaret etmeyenlerin /platformunda olmak mutlu ediyor beni...svg