Soner Sarihan
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 17 Temmuz 2005
- Mesaj
- 3.882
- Tepki
- 8.189
- Şehir
- İznik
- Bisiklet
- Cannondale
Zar zor içeri girdikten sonra, hemen bisikleti park ettim, bu arada Jeromun bisikletini de gördüm ve aynı feribotta olduğumuzu anladım.
Tahmin edeceğini gibi elinde kask ile gezinen sadece iki kişi olduğu için hemen içeride buluştuk.
Benim az ingilizcem her zamanki gibi uçtu gitti. Anlıyorum ama konuşamıyorum klasik cümlesine sığındım hemen.
Kısaca yolculuğunu anlattı hemen harita üzerinde. İsviçreden yola çıkan jerome, fransa - italya- yunanistan yapmöıştı şimdi Türkiye deydi ve amacı tüm akdeniz in etrafını dolaşmak tı. Daha önce Avrupa yı zaten dolaşmıştı.
Asıl işi marangozluk olan jerome , bisikletli kuryelik yapıyordu. Burada kazandığı para gezmesine görmesine olanak tanıyordu. Parası bitince yeniden isviçreye dönüyor ve biraz daha para kazanıyordu.
Yalova ya indiğimiz de , jerome u kahvaltıya davet ettim ve bir börekçiye davet ettim . Zaten ilk öğrediği Türkçe kelimelerden biri de buymuş.
Jerome ile börekçinin önünde
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00553_resize.jpg
Börekçinin önünde ben.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00552_resize.jpg
Çantadan harita arıyan ben, aynı yerde
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00551_resize.jpg
Jerome un planı Orhangazi den sonra İznik e gitmek oradan Bilecik e geçmekti. Yol boyu bu rota hakkında konuştuk. Süpürgelik yokuşunu beraber çıktık. Orada bir benziklikte mola verdiğimizde , Bilecik - Osmaneli arasının tehlikelerinden bahsederek onu Bursa yı da görmesi gerektiğine ikna ettim. Sanırım o da yol boyu beni güvenebilecek kadar tanımış oldu ve teklifimi kabul etti.
Yalova - Orhangazi arası en yüksek nokta.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00554_resize.jpg
Gemlik e varıyoruz ve ben makinamı hatırlıyorum yeniden.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00555_resize.jpg
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00557_resize.jpg
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00558_resize.jpg
Beraber Bursa ya doğru pedallıyoruz. Yol boyu bol bol çay molası veriyoruz . Jerome tam bir çay hastası olmuş. Çünkü bir aydır İstanbul daymış. Sebebi ise pasaportunu ve bazı belgelerini , birazda parasını kaptırmış olması. Aldığı bütün vizeler de böylece gittiği için yeni bir pasaport ve gezeceği ülkelerin vizelerini yeniden almak için çok uğraşmış. bütün vize ücretlerini de tekrar ödemiş.
yol boyu yaşadığı en kötü olay olduğunu söylüyordu ama yine de Türkiye yi sevmişti.
O gece evde bilgisayar başınd adaha detaylı sohbet etmeye başladık. hem ben elime bir sözlük almıştım hem de o çantasından sözlüğünü çıkarmıştı. Ayrıca bilgisayardaki hızlı kullanılan sözlükler çok işimize yaradı. ben Türkçe den ingilizceye o ise İngilizce den Fransızca ya çevirerek bol kahkahalı sohbetler yaptık.
Ertesi gün ise Bursa yı gezmaya başladık. Jeromu 3 gün bir yere bırakmadık . İstanbul da yaşladıklarını unutturmaya çalıştık.
Onunla gezdiğimiz yerleri size de gezdirelim.
Sisler içinde Bursa.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00559_resize.jpg
Bursa nın dev çınarlarından. 592 yaşında .
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00562_resize.jpg
Jerome ve çınar. Ne ilginç değil mi ? Bu çınar ilk dikildiğinde benim atalarım ve belkide Jeromun ataları birbirlerini öldürüyordu savaşlarda. Şimdi savaşanların torunları bir dostluğu paylaşıyor. 100 sene sonra dünya nasıl olacak ve şimdiki basit tartışmalar ne kadar havada kalacak acaba.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00565_resize.jpg
Bursa evleri.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00570_resize.jpg
Tarihi Bursa belediye binası.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00572_resize.jpg
Bursa kalesinin restore edilmiş bölümleri.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00571_resize.jpg
Bursa Ulu Camii
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00573_resize.jpg
Jeromun bisikleti bizim evin girişinde.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00583_resize.jpg
Jerome ve ben.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00587_resize.jpg
Muhabbet kuşumuz "salı" ve ben. Ben ve eşim okuldayken , jerome ile ilgilenmek işi salı ya kalmıştı. İyi ev sahipliği yaptığını düşünüyorum.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00588_resize.jpg
tüm bunlar haftalar önceydi tabiki bu arada Jerome , kapadokya yı bisiklet ile geçti, toroslardan aşağıya indi, Hatay üzerinden Suriye ye geçecekti.
Yeni yıl mesajını tek başıma kamp yaptığım Uludağ da almıştım yılbaşı gecesi. Yeni yıla Suriye de girdiğini yazıyordu jerome. Daha Mısır - Libya- Cezayir- Fas - İspanya vardı sırada.
Binbir türlü düşünce birazda evham ve tereddüt içinde, çok uzaktan taa otellerden gelen yılbaşı kutlaması, havai fişek seslerini dinlerken çadırımın içinde , tulumuma sarılmışken, düşündüm tekrar tekrar ; beni 4 günlüğüne tek başıma buraya çıkartan, Jerome ' u kıtalar arası yollara düşüren, Serkan ı 7000 km tur yapma planlarına iten, her hafta aynı gün pedal basmak için insanları bir araya toplayan, Erden Eruç u okaynuslara meydan okumaya iten, Necati Bilgen abimizi yollara vuran, ve diğer forum dostlarını evde tutamayan güç ne ola ki ?
Tahmin edeceğini gibi elinde kask ile gezinen sadece iki kişi olduğu için hemen içeride buluştuk.
Benim az ingilizcem her zamanki gibi uçtu gitti. Anlıyorum ama konuşamıyorum klasik cümlesine sığındım hemen.
Kısaca yolculuğunu anlattı hemen harita üzerinde. İsviçreden yola çıkan jerome, fransa - italya- yunanistan yapmöıştı şimdi Türkiye deydi ve amacı tüm akdeniz in etrafını dolaşmak tı. Daha önce Avrupa yı zaten dolaşmıştı.
Asıl işi marangozluk olan jerome , bisikletli kuryelik yapıyordu. Burada kazandığı para gezmesine görmesine olanak tanıyordu. Parası bitince yeniden isviçreye dönüyor ve biraz daha para kazanıyordu.
Yalova ya indiğimiz de , jerome u kahvaltıya davet ettim ve bir börekçiye davet ettim . Zaten ilk öğrediği Türkçe kelimelerden biri de buymuş.
Jerome ile börekçinin önünde
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00553_resize.jpg
Börekçinin önünde ben.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00552_resize.jpg
Çantadan harita arıyan ben, aynı yerde
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00551_resize.jpg
Jerome un planı Orhangazi den sonra İznik e gitmek oradan Bilecik e geçmekti. Yol boyu bu rota hakkında konuştuk. Süpürgelik yokuşunu beraber çıktık. Orada bir benziklikte mola verdiğimizde , Bilecik - Osmaneli arasının tehlikelerinden bahsederek onu Bursa yı da görmesi gerektiğine ikna ettim. Sanırım o da yol boyu beni güvenebilecek kadar tanımış oldu ve teklifimi kabul etti.
Yalova - Orhangazi arası en yüksek nokta.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00554_resize.jpg
Gemlik e varıyoruz ve ben makinamı hatırlıyorum yeniden.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00555_resize.jpg
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00557_resize.jpg
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00558_resize.jpg
Beraber Bursa ya doğru pedallıyoruz. Yol boyu bol bol çay molası veriyoruz . Jerome tam bir çay hastası olmuş. Çünkü bir aydır İstanbul daymış. Sebebi ise pasaportunu ve bazı belgelerini , birazda parasını kaptırmış olması. Aldığı bütün vizeler de böylece gittiği için yeni bir pasaport ve gezeceği ülkelerin vizelerini yeniden almak için çok uğraşmış. bütün vize ücretlerini de tekrar ödemiş.
yol boyu yaşadığı en kötü olay olduğunu söylüyordu ama yine de Türkiye yi sevmişti.
O gece evde bilgisayar başınd adaha detaylı sohbet etmeye başladık. hem ben elime bir sözlük almıştım hem de o çantasından sözlüğünü çıkarmıştı. Ayrıca bilgisayardaki hızlı kullanılan sözlükler çok işimize yaradı. ben Türkçe den ingilizceye o ise İngilizce den Fransızca ya çevirerek bol kahkahalı sohbetler yaptık.
Ertesi gün ise Bursa yı gezmaya başladık. Jeromu 3 gün bir yere bırakmadık . İstanbul da yaşladıklarını unutturmaya çalıştık.
Onunla gezdiğimiz yerleri size de gezdirelim.
Sisler içinde Bursa.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00559_resize.jpg
Bursa nın dev çınarlarından. 592 yaşında .
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00562_resize.jpg
Jerome ve çınar. Ne ilginç değil mi ? Bu çınar ilk dikildiğinde benim atalarım ve belkide Jeromun ataları birbirlerini öldürüyordu savaşlarda. Şimdi savaşanların torunları bir dostluğu paylaşıyor. 100 sene sonra dünya nasıl olacak ve şimdiki basit tartışmalar ne kadar havada kalacak acaba.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00565_resize.jpg
Bursa evleri.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00570_resize.jpg
Tarihi Bursa belediye binası.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00572_resize.jpg
Bursa kalesinin restore edilmiş bölümleri.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00571_resize.jpg
Bursa Ulu Camii
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00573_resize.jpg
Jeromun bisikleti bizim evin girişinde.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00583_resize.jpg
Jerome ve ben.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00587_resize.jpg
Muhabbet kuşumuz "salı" ve ben. Ben ve eşim okuldayken , jerome ile ilgilenmek işi salı ya kalmıştı. İyi ev sahipliği yaptığını düşünüyorum.
http://i83.photobucket.com/albums/j319/sonatay/DSC00588_resize.jpg
tüm bunlar haftalar önceydi tabiki bu arada Jerome , kapadokya yı bisiklet ile geçti, toroslardan aşağıya indi, Hatay üzerinden Suriye ye geçecekti.
Yeni yıl mesajını tek başıma kamp yaptığım Uludağ da almıştım yılbaşı gecesi. Yeni yıla Suriye de girdiğini yazıyordu jerome. Daha Mısır - Libya- Cezayir- Fas - İspanya vardı sırada.
Binbir türlü düşünce birazda evham ve tereddüt içinde, çok uzaktan taa otellerden gelen yılbaşı kutlaması, havai fişek seslerini dinlerken çadırımın içinde , tulumuma sarılmışken, düşündüm tekrar tekrar ; beni 4 günlüğüne tek başıma buraya çıkartan, Jerome ' u kıtalar arası yollara düşüren, Serkan ı 7000 km tur yapma planlarına iten, her hafta aynı gün pedal basmak için insanları bir araya toplayan, Erden Eruç u okaynuslara meydan okumaya iten, Necati Bilgen abimizi yollara vuran, ve diğer forum dostlarını evde tutamayan güç ne ola ki ?


