Bulumya Kanyonu(Konya) gezimiz. 25 Haz. 06

25 haziran Pazar günü sabah 6 da Tavusbaba/Konya da buluşuyoruz. Amacımız Bulumya ya gidip, oraları görmek ve sizlere göstermek. Yolumuz yaklaşık evden-eve git-gel 100 km. kadar.
Uzun lafın kısası, ben(iron-mesut), iron-atmaca(siyah uzun kollu t-shirt’li) ve iron-Hasan yola koyuluyoruz. Bir çeşmede su içip, gölgelerimizin fotosunu çekip, Kilistra levhasından sola dönmeden direk devam ediyoruz. Daha önce yaptığımız Kilistra gezimizin linki aşağıdaki gibidir.
KİLİSTRA LİNKİ:… (link)
Yolculuğumuzun başlangıcından çeşitli manzaralar.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya001.jpg



Konya-Antalya yolu üzerindeki Bulumya’ya yaklaşırken bisikletimin kokpitindeki sayaç yaklaşık olarak 50 km.yi gösteriyor.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya002.jpg


Ve Bulumya’ya yaklaşıyoruz. Kanyonun girişinden manzaralar.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya003.jpg

http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya004.jpg

http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya005.jpg

http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya006.jpg



Önce, kanyonun içindeki tatlı su kaynaklarını ve pınarları bulmaya çalışırken her zamanki gibi yine kaybolmayı beceriyoruz. Ancak kaybolmadan hiçbir yer tam manasıyla öğrenilmiyor bu da bir gerçek. Resimde iron-atmacayı kurtarma çalışmalarını, izliyorsunuz. Vadideki yoğun bitki örtüsünün arasında yürüyerek ilerlemeye çalışıyoruz.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya007.jpg



Pınarlardan birinin tamamen önünün kesilip Konya-Antalya karayolunun üzerinde bulunan bir çeşmeye aktarıldığını öğreniyoruz. Sevinelim mi, üzülelim mi bilemiyoruz. Bizce; çiçek, dalında güzeldir.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya008.jpg



Araştırmalarımıza devam ettikçe gölü besleyen su kaynaklarından birini daha keşfediyoruz. Aşağıdaki resimde yerden nasıl su kaynadığını(büngüldediğini) açıkça görebilirsiniz.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya009.jpg



Kanyonda etrafımız oldukça sarp kayalıklarla çevrili.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya010.jpg



İron-hasan SPD ayakkabılarını dağa tırmanış etabında deniyor ve memnun kalıyor.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya011.jpg



Bu kayalardan birini felsefe taşı adını veriyor ve onu gözümüze kestirip ulaşmak için tırmanmaya başlıyoruz. Yaklaştıkça fotosunu çekiyoruz. Zirveye varınca çektiğimiz en alttaki kareye dikkat edecek olursanız yamaç çok dik bir açıyla yükseliyor.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya012.jpg



Tepeler çıktıkça bitmiyor, yukarılara çıktıkça daha yeni ve daha güzel tepeler görüyoruz.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya013.jpg

Devamı aşağıdadır..

Ve gölün yanına, yani tekrar aşağıya iniyoruz. İşte, Bulumya’ dan göl manzaraları.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya014.jpg

http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya015.jpg

http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya016.jpg

http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya017.jpg

http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya018.jpg

http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya019.jpg


Daha sonra kendimize pikniklik güzel bir yer buluyoruz. Ve iron-atmacayı yakın plan olarak görüyorsunuz.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya020.jpg

Sizler için bir ağaçkakan, bir su yılanı, bol ca kurbağa resmi çektik ancak bu sayfayı hayvanat bahçesine çevirmeyelim diye sizin için sadece MTB ci gözlüğü takmış sinek resmini seçip gönderiyorum.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya021.jpg

Bir yonca çiçeği ben farkında olmadan önce SPD ayakkabımın kal’ine tutunmuş, oradan da kendiliğinden pedalıma geçmiş. Demekki MTB ve doğa gerçekten iyi birer dost.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya022.jpg

Vadiden ayrılmadan önce sizler için panoramik bir resmini çekiyorum. İsterseniz başınızı sağa yatırıp, ekranı aşağı doğru kaydırın. Yada resmi bilgisayarınıza indirip sol yanına çevirin.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/bulumya023.jpg

Hoçşakalın, pedalsız ve doğasız kalmayın.

Verilen emek ziyadesiyle tatminkar. Teşekkürler & Tebrikler Mesut Bey.

Bir sorum olacak "dual control vites/fren kollarından memnun musunuz?" Rica etsem, Diğer bisikletinizdeki deore vites kolları ile karşılaştırma yapabilir misiniz? Frenleme, frenle hız düşürürken vites değiştirme vs. kombinasyonları hangisinde daha rahat.. Dual ile eski tip arasında :confused:

sevgiliironman ekibi yine harika bir gezi yapmışınız haklı olarak gurur duyunuz efendim

Öncelikle gezimiz hakkındaki tebrikleriniz için teşekkür ederiz.

Dual kontrol sistemini, deore vites kollarıyla karşılaştırma yapacak teknik kapasiteye sahip değilim ancak, bir bisikletimde dual sistem diğerinde de deore sistem olduğu için bir tüketici gözüyle acizane kendi fikrimi ortaya koyabilirim.

Dual sistem konforundan dolayı çok çabuk alışkanlık oluşturan bir sistem. Ben bu sistemi; formula otomobillerinin yarı otomatik viteslerine benzetiyorum. Yani vites büyütmek yada küçültmek çok ama çok kolay. Aynı (tek)parmakla hem saliseler içinde vites değiştirip hem de yine saliseler içinde fren sıkabiliyorsunuz. Bu esnada eliniz de fren elceğinden hiç kımıldamıyor üstelik. Bence bu, gerçek anlamda profesyonel bir sistem. Ancak ben bu sistemi aynı zamanda bilgisayarlarımızda kullandığımız mouse(fare)nin en hassas ve hızlı ayarına da benzetiyorum. Yani bir parmakla her şeyi başarabiliyorsunuz ama hareketleriniz çok ani ve çok kuvvetli olursa aksilik çıkarabilirsiniz. Ancak alıştıktan sonra da vazgeçemezsiniz.

Dağ parkurlarındaki çok sık çıkış ve inişlerde hem çeviklik sağlaması hem de yormaması bakımından özellikle yarışçı arkadaşlara yada adrenalini seven amatörlere kesinlikle tavsiye ederim. Kişi; dikkat ve konsantrasyonunu fren ve vites olayında tüketmeden rahatlıkla kendini parkura verebiliyor. Dual sisteme geçtikten sonra arazide bisiklet sürerken aldığım zevk gerçekten en az ikiye katladı. Dual sisteme geçtikten sonra, gittiğim turlarda dik bir tırmanış veya çok dik bir iniş parkuru gördüğüm zaman oraya yönelme konusunda kendimi frenleyemez oldum. Arkadaşlarıma sorabilirsiniz. Dağ keçisi gibi olduk neredeyse.

Deore sistem ise sadece gezmek amacıyla bisiklete binen amatörlere veya konvansiyonel(tutucu) profesyonellere yeterli olabilir.
Tekrar ediyorum ki, yukardaki yorumlar şahsıma aittir. Ancak dünyanın sayılı bazı bisikletçilerinden de benzer yorumları duyarsanız hiç şaşmayın Çünkü onların yorumlarını okuduktan sonra dual drive sisteme geçtim.


Saygılar

Tebrik ediyoruz. Resimlerinizi paylaştığınız içinse, ayrıca teşekkür ederim.
Güzel resimleri saklıyorum da.

teşekkürler..
Eğer kendimizle gurur duymak bizi rehavete yöneltecekse almayalım, ama daha güzel ve daha zorlu geziler için motive edecekse ve sizinle çok daha güzel şeyleri paylaşmamıza vesile olacaksa, o zaman dileğinize canı gönülden amin deriz.. Sağolunuz, varolunuz..

Aslında ben en güzel manzaraların fotosunu çekmeyerek tabiatın koynuna saklamıştım..

Şaka bir yana, fotolarımızı saklamaya değer bulduğunuz için biz teşekkür ederiz. Biz de sizin fotolarınızı çok ama çok beğeniyoruz.
Sizin yaşadığınız yöre itibarıyla temsil ettiğiniz coğrafya açısından forumumuzda müstesna bir yeriniz olduğunu düşünüyorum. Bu son ifadem hemşericilik yada bölgecilik anlamında değil, bisikletforum'un Türkiyenin tamamını temsil ettiği anlamında anlaşılsın lütfen...

Tekrar teşekkürler..

Resimler için teşekkürler.Bu arada Açelya Hanımın teşekkürünü görüyorumSular yavaş yavaş duruluyor galiba.(onun nicki ile foruma giripde teşekkür ettiğiniz vallahi aklıma bile gelmedi )

Cok harikalar yine..... Ayaklariniza saglik Ironman ekibi... Doyamiyoruz sizlerin gezilerine..

Ellerinize ayaklariniza saglik!

pazar günü kızımızla seni evde beklememize değmiş çok güzel fotağraflar çakmişsin....başarılar dilerim....

ayaklarınıza sağlık,çok emek vermişsiniz.
fotolara bakarken ahh ahh dedirtti,süper yerler

Dual sisteme geçip geçmeme konusunda kararsızım.. Harika yorum/değerlendirme için teşekkür ederim..

Allah, dual kollarınıza zeval vermesin

Yine ironman grubu ve yine muhteşem bir gezi. sizleri yürekten tebrik ediyorum...

Şefim selamlar,
İşte buradan açıklıyorum ki; açelya hanım hem benim dünya-ahret eşim( ), hem de acizane bisiklet camiasına kazandırmaya çalıştığım bir "ironwoman" namzetidir. Ben bu namzetlik işi kendi başıma beceremiyeceğimi anlayınca önce onu bisikletforum'a alıştırayım dedim. Zaten bu forum onu en kısa zamanda bisiklete ve doğaya alıştıracaktır
Bundan sonra her gezimde namzet hazretlerinin de mesajlarını bekliyorum

Öte yandan açelya nicki konusunda aklınıza gelmeyen şeyleri zorlan aklınıza getirmeye çalışmayın şefim.. yani ben tavsiye etmem
Açelya hanım aynı zamanda ironman Arge Company Pict. inc. in avukatlarından ve haber vermeden dava açıp tazminat koparma uzmanlarındandır

Selamlar, yine ben
Özcan kardeş, kararsızlığını bir celsede bitirmeye karar verdim. İşte bak şöyle:

Güncel bisikletini yada donanımını satacak birini bulur bulmaz ilk işin dual-driveye geçmek olsun. Hiç pişman olmazsın. Pişman olursun diyenleri bana gönder, onları da dual-drivem ile istedikleri rampada sollayayım. Ahanda konuşturttunuz beni zorlan.. Allahallaaaahhh.. tövbe tövbe..

Caponun(Japan) kafası boşuna çalışırmı yahu.. Adam valla otomatik vitesli serçedes gibi sistem yapmış. Firenler de BeeMWe.
Valla öyle alışmışım ki dual driveye. Dual den inip, deore binince, baş parmaklarım bir müddet fren kolunu yukarı aşağı iterek vites değiştirecem diye uğraşıyo. Bu da deore klasik sistemin başka bir kötülüğü

Hem ben yolda giderken çektiğim fotolarda dikkat ettiysen hep en öndeyim, nasıl oluyo bu dersin, değirmenin suyu nerden geliyo acaba, tabi ki "dual drive" tabii kaynak suyundan..

Ama sen yine de bir uzmanına danış. :rolleyes:

Ormanların gümbürtüsü başıma vurur
Dual drive nin hayali karşımda durur.
Ormanları aşar aşar giderim.
Dual drivem ile basar geçerim..

Not: Dual drive ile menfaate dayalı hiç bir organik bağlantım veya sözleşmem yoktur. Ama bu saatten sonra kapıma gelirlerse de geri çevirmem

Açelyam, bak kendi ağzınlan başarılar dilemişsin.. Valla yukardaki balonun içinde kocaman yazıyo. O yazıyı Türkiye okudu ve öğrendi. Artık uzun yol bisikletçiliği konusunda başarılı olmazsam çok ayıp olur .

Desteklerin için teşekkür eder, desteğin dozunu biraz daha artırmanı Cenab-ı haktan niyaz ederim.

Yine de sağolasın. Mert bir açelyaymışsın. Bak ben de seni takdir ediyorum. İronwoman'lık hayatında ben de sana üstün başarılar dilerim. Her zaman yanındayım.

kendi gözlerimi kendim yaşartmadan evvel mesajımı kesiyorum.
Son söz: Gör Türkiye bu anı..
Bisikletforum.com işte bu senin başarın. ne kadar övünsen azdır.
Ver elini Türkiye ver elini 400 km. . Nerdesin uzun yol haritam, bilyelerim topacım, pompam, plastik levyem, zirkonyumum.
(İnşallah mesajımın son 3-4 cümlesini açelya okumaz, yada okur ama itiraz etmez )

İron Mesut abi merhabalar,

Yine yapmışsınız yapacağınızı,gitmişsiniz başka dünyalara.Tebrikler.Fotolar çok ilginçti,özellikle de sinekler
İnşallah bir aksilik olmazsa yarın akşam turunda beraber oluruz.
Saygı ve sevgilerimle...

Ömer

Emeklerimiz Türkiyeye ve size helal olsun. Türkiyeyle ve siz değerli dostlarımızla paylaşılmayan emeklere yazıklar olsun.

Sizden aldığımız bu moral ve motivasyonla inşallah Bulumyayı Avrupa birliğine taşıyacağız.
Aman Allahım ben yine hatları karıştırdım galiba..

Sağolun, varolun. Sizlerle paylaştıkça ve sizin güzel yorumlarınızı okudukça keşke o tepelere daha çok tırmansaymışım ve inerken tepetaklak daha çok düşseymişim diyorum. İnanın inerken düştüm ve sol dizimin altında avcumun içi kadar kocaman bir sıyrık oluştu. Ama o sıyrıkla gurur duyuyorum. Önümüzdeki pazara kadar onun acısı bana moral ve avuntu olacak.








Sağol gardaşım.
Sana ve tüm Erzincanlılara kucak dolusu selam ve sevgiler..

Vay Ömerim de gelmiş. (iron-ömer veya namı-ı diğer iron-sarri)

Sen yeterki vakit sorununu bir hallet ve gel bizimle. Bak gör ben sana daha ne çeşit gözlüklü yaratıklar gösteririm

Aslında Atmacayla aramızda öyle gırgır şamata espriler geçti ama bu hafta biraz ciddi oluyum diye bahsetmemiştim onlardan. Valla atmaca süper formundaydı.
Atmacanın bu gezi boyunca belki 500 kere sorduğu geleneksel sorusu şuydu:
Mesut abi; ben rapma çıkınca soluk soluğa kalıyorum, sebep?
Mesut abi; ben çok su içip pedal basınca dalağım şişiyo, niye?

valla hasanla beni kırdı geçirdi. Hasanla ben onu nasıl susturduk biliyormusun. Onun bize sorduğu soruları aynen ama sırayla ona belki 1000 kere sorduk. ve bu seferde bir sustu yarım saat soru sormayı kesti. Eski haline getirene dek valla bi takla atmadığımız kaldı Atmacanın karşısında.

Bundan sonraki gezilerimize seni de bekliyoruz.