Bu bisikletle Avrupa/Türkiye Turu

düşlerini anılar şekline çevirebilenlere ne mutlu. ayrıca sevgilinle böyle bir yolculuk ömür boyu unutulmaz herhalde

kardes bn bu bisikletle mahalle dısına bile cıkmayı göze alamam bu cifte helal olsun

NE DİYELİM AFERİM ONLARA

Sivasa da Böyle bir çift ugramıştı. Bisikletlerini görünce Neden kendi bisikletimle Yıldızeli'ne bile gidemediğimi düşündüm.
Sonuç: Suç bende..

Helal olsun "kahramanlar"a..

@Mesut Girgiç

bisiklet hirsizligi geri kalmis ulkelere has bir sey degil. Amsterdam'da calinti bisiklet pazari bile olusmus ornegin.

azim insana güç verir,cesaret verir.buda bir örneği.ben şahsen o bisiklet ile pedal bile çeviremezdim.ama insan daha italyadan gelmiş...

gerçekten azmin zaferi diyorum.. italyan dili ve ed. okumuş biri olarak italya'da bisikletin günlük yaşamda da nasıl kullanıldığını ve adeta bir ata sporu olduğunu iyi bilirim.. fakat bu hikayenin şehirlerarası değil de uluslararası geziler başlığı altına alınması gerekmez mi acaba ?? :S

Merhaba,

Bacaklarında ve kalbinde varsa gidersin, bisiklet bahane

Teşekkürler paylaşım için...

şimdi sormak istediğim bir şey var acaba hangi yolla gelmişler. italyadan gelenler genelde italyadan feribota binip izmir e yada egede başka bir yere yani direk türkiyeye geliyorlar.eğer böyle yapmışlarsa bu bisiklletle gelme cesaretini ancak böyle göstermiş olabilirler.tabi buradan nereye gidecekleride önemli.başka bir ülkeyede geçeceklerse yada feribotla değilde karadan gelmişlerse onları hayretle tebrik ederim ama diğer şekilde ise bence çok takdire şaiyan bir olay değil.

imzam herşeyi açıklıyor olsa gerek onlarda aynen öyle yapmışlar içlerindekini yaşamışlar bence imkanlarım olsa hiç düşünmeden beni taşıyabailecek bir bisiklet ile bile bu yolculuğu yapardım tebrikler.......

Burada Bibendum arkadaşımın yazmış olduğu yorum çok güzel olmuş.Eline sağlık.Forumdaki arkadaşların bazıları en üst malzemeleri takıntı haline getirmişler yok şöyle yok böyle bir sürü gereksiz açıklamalar.Bizler maalesef bu kadar para harcayıp sonra fotoğraflar göndererek bununla övünen bir toplumuz.Acaba aramızdan kaçımız bu donanımlı bisikletlerin hakkını veriyoruz?( Burada bu işi pro olarak yapan kişilere değil lafım)Adam gidiyor 2000 euroluk bisiklet alıyor sonra koyuyor balkona haftada bir yaparsa 20 km yapıyor falan filan.Arkadaşlar elimizdeki bisikletlerin kıymetini bilelim ve gereksiz masraflar yaparak piyasayı yükseltmeyelim.Bakın o zaman fiyatlar nasıl kırılır,gelin deneyelim bakalım...

ne kadar güzel insanlar, ne güzel gülümsemişler.hayata bakmayı biliyorlar gerçekten.yolculuk ne kadar riskliyse o kadar zevkli oluyor.bisiklet her an problem çıkarabilir diye düşünerek pedal çevirmek başka bir keyif olmalı.

vallah diyecek bir şey bulamıyorum bende nasıl bir bisiklet almalıyım diye dövünüp duruyorum ......

helal olsun o arkadaşlara ne cesaret ne yürek ne azim bu sadece alkışlanırrrrrrrrr

Ama bu karbon değil binmem
Dostum demekki önce yürek lazım gezmek için.

Bu konuyu dusunesiniz diye ilk sayfaya taşıyorum.

Tespitinizin çok yerinde.

Bisikleti sıfır alıp tura başlamışlar zamanla bisiklet bu hali almış tahminimce

şaka bir yana görmüş geçirmiş ülke insanı böyle olsa gerek tebrikler....

Bu paylaşımı görünce İshak ALATON'un küçük bir hatırası geldi aklıma. Ben de sizlerle paylaşmak istiyorum.

İster genç olun, ister yaşlı, yaşınızla barışık değilseniz ihtiyarsınız demektir. Çok genç ölen yaşlılar olduğu gibi, ihtiyar doğanlar da vardır.

Üniversitelerimizde yaptığım söyleşilerde bana en çok para hakkında soru sorulur. Herhalde iş adamı olduğum için ...

Ben, " Paranın iki kişiliği vardır " derim. Birincisi, para bir değiş tokuş aracıdır. Para verip yiyecek, giyecek, ev, bark, hatta sağlık satın alabilirsiniz. İkincisi, para ile gelecek korkusunu yenersiniz. " Yaşlılığımda; çaresiz, muhtaç, perişan kalmam çünkü kötü gün paramı bir kenara ayırdım " dersiniz. Ama para ötesi, para-üstü bir konu daha vardır, bunu parayla satın alamazsınız.

Bunun adı zevk ve keyiftir. Zevk almak, keyif duymak ancak kültür ile mümkündür. Resimden zevk almak için sergiler bedava, müzik, kaset ve diskler üç otuz para. Ayrıca konserler de pahalı değil. Tiyatrolar hamburger fiyatına.

Aşk ve sevgi zaten bedelsizdir. Güneşin batışından, denizin hışırtısından ya da bir satranç oyunundan zevk alabiliyorsanız, güneşi kaç paraya batırabilirsiniz ? Denizi hışırdatmanın fiyatı nedir ? Kalenizle bedavaya şah çekebilirsiniz.

Yaşlılığınız için biriktireceğiniz kötü gün parası kadar, belki ondan da önemli olan bu zevkler ve mutluluklardır.

Bunlara sahip olmak ancak kültürle mümkündür. Para kazanmaya emek verdiğiniz kadar, kültür edinmeye de emek verin. Yaşlılar ölüme daha yakın derler. Ama ölüm, nüfus kağıdı sormuyor.

Şimdiki tutkulu projem, bir ceviz ormanı yetiştirmek ...

Fidanları dikmeye başladım bile. Ceviz fidanı 8 yıl sonra ağaç olup ceviz verirmiş. Şimdi 76 yaşındayım. Yani 84 yaşımda ceviz kıracağım.

Bu kez kendi cevizlerimi ...


Sayın ALATON "zevk ve keyif" ten bahsediyor. ve zevk almanın, keyif duymanın ancak kültür ile mümkün olabileceğini söylüyor. Gürsel Bey'in paylaşımı bence bunu baştan sona yansıtıyor.

Sevgilerimle.

bisiklete bakılınca bu çılgınlık olmalı yada kafayı yemiş olmalı bari biri acısada iyi bir bisiklet hediye etseler macera güzel fikir güzel ama bisiklet seçimi yanlış

@d.berkay

ben cesaret edebilirim yane...Dedikleri gibi yürek olsun yeter...

Bir de ahmet mumcu mesela cannondale kadroyu bant çekip eski tip kadro tipi verilebilir bisikletlere noname misali...

gerçekten müthiş...ne desem boş...bizde bisiklet beğenemiyoruz yok geometrisi şölede selesi böyle....seyahat aşkı bu olsa gerek tam anlamıyla...yolda olma isteği bu olsa gerek...ne denebilir ne yapılabilirki kutlamaktan başka

bu kadar olamsada buna benzer aletlerle seyahat eden çok avrupalı gördüm ben....hatta national geographic kanalında böyle bir bisikletçinin seyahatini vermişti gün gün...dünya turu yapıyordu..bisikletine birde isim vermişti...şimdi hatırlamadığım..orta vadeli bir tur belki olurdu ama o makineyle rusyanın stepleri orta asyanın boz kırları nepalin dağları ...gitmediği yer yoktu.... zannederim düşük teknolojili ekipmanların kullanılmasının sebebi parçalarının kolayca ve ucuza bulunması ve kolay tamiratı olsa gerek...sebep bu düşündüğüm ise çok mantıklı bence...

hayata bakış açısı sanırım önemli olan...