Enki
Üye
- Kayıt
- 20 Mart 2016
- Mesaj
- 62
- Tepki
- 909
- Yaş
- 36
- Şehir
- Sofya
- İsim
- Cüneyt
- Bisiklet
- Brompton
İyi forumlar,
İngiltere'den alıp sürerek getirdiğim bisikletim ile ilgili izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Ortalama 9000km kadar yol sonunda beğendiğim ve beğenmediğim yönlerini değerlendirip anlatmaya çalışacağım.
Öncelikle P6R yi açmak gerekirse, Buradaki "P" handle bar türünü belirtir. 6 sayısı vitesdir. "R" ise Rack (Bagaj) anlamına gelir. Bromptonlara ayrı olarak bagaj takabileceğiniz gibi "R" olan seriler fabrika çıkış olarak bagajlıdır.
Brompton M H S P olmak üzere 4 handlebar üretmektedir ve "P" aralarından en fazla tutma açısına sahip olanı ve genel olarak uzun tur yapacaklar için önerilir. Ben bu handlebar dan aşırı derece memnunum sünger olması bir avantaj, çok rahat yolda hiç eldiven takma gereği duymuyorum. Fakat yağmur yağdığı zaman sünger bütün suyu emiyor ve bu hiç güzel bir his vermiyor tuttuğunuz her yer vıcık vıcık.

Başta fren kolu açılarını yadırgıyorsunuz böyle nasıl tutarım, bileklerim acırmı, uzun yolda başıma dert açarmı gibisinden. Hiçbir endişeniz olmasın bunlara alıştıktan sonra normal 28" bisikletimin daha çok ağrı yaptığını fark ettim. Vitesler de tam olması gerektiği yerde, elinizi frenlere göre yerleştirdiğinizde vitesler tam elinizin altına geliyor.
Arka Bagaj'ın 430 gram kadar bir extra ağırlı var ve katlı halde çekmek(ittirmek) için 4 adet tekerleği bulunmaktadır. Ayrıca Eşyalarınızı sabitlemek için 2 tane bungee lastiği var. 20 kg yi rahat bir şekilde taşıyacağını yazıyor, ben bütün yol arkada 25kg gibi bir ağırlık taşıdım hiçbir sorun yaşamadım. Bu bagajda tek sorunum tekerleklerin ufak olması, biraz pürüzlü zeminlerde ittirirken sorun oluyor, fakat daha bütün tekerlekler satılıyor. Alıp upgrade yapmayı düşünüyorum.

Bisikletin destek ayağı olmadığından bu görevi arka bagaj görmektedir. Bisiklet boşken bu çok güzel bir çözüm ve de inanılmaz güzel duruyor. Fakat bisiklet yüklüyken tam bir baş belası, ayak olmadığından bisiklet ayakta durmuyor. Bir yere yaslamak zorundasınız.

16" tekerlekler dışardan baktığınızda gerçekten çok ufak duruyorlar, çocuk bisikletiymiş gibi bir his veriyor. Ön tekerim hala orjinal Brompton'un üretmiş olduğu Kevlar lastik, arkadaki ise orjinalin üstüne takmış olduğum 2. Schwalbe Maraton Plus. Önceki 2 lastik de kötü yollarda yanlardan parçalandı. Yüzeyi ufak olduğundan sürtünmeden oluşabilecek parçalanmalara karşı direnci çok az ve bu lastikleri her yerde bulamıyorsunuz. Ben ne olur ne olmaz deyip İngilterede yola çıkmadan önce almıştım ve Hırvatistan da değiştirmek zorun kaldım. Hırvatistan dan sonra her ne kadar aradıysam da yolda bulamadım.
Jantlar ve teller gerçekten kaliteli lastikleri parçalayan o derece kötü yollarda beni bir kere bile yolda bırakmadılar sorun yaşamadım. Önde bulunan Shimano dinamo dan hiç memnun değilim. Aşırı derecede sürtünme yaratıyor zaten yavaş gittiğim durumlarda işleri daha da fazla zorlaştırıyor. Fakat şehir içi kullanımlar için gayet ideal aydınlatması yeterli.
Çamurlukların her ne kadar metalimsi bir görüntüsü olsa da kendileri plastik ama çok iyi iş görüyorlar. Çamurluk tozluğu da aynı şekilde çok başarılı her ne kadar bana eski model arabaları hatırlatsa da bu bisiklete yakışıyor. Bu tozluğunda sorunu yumuşak materyal den yapılmış olması, 25km üzeri hızlarda rüzgara direnemeyip geriye doğru katlanıyor.
Göbekten vitesli olduğundan dolayı bakım yapmak zor, vites sistemi kapalı olduğundan dış etkenlere maruz kalmıyor. 9000km oldu daha bakım yapmadım normalde 5000km de bir yağ değişimi yapılmasını öneriyorlar. 10.000 km olunca yapacağım o işi.
Değişik bir yapısı olduğundan kendi başınıza herşeyi yapmayı öğrenmeniz gerekmektedir. 1 kere acelem olduğundan bisikletçiye lastiği değiştirmek için gitmiştim, baktı baktı lastiği bile çıkaramadı anahtarı alıp kendi işimi kendim gördüm. Lastiği değiştirmek için bile 15lik bir anahtar taşımanız gerekli.
Brompton diyince çoğu kişinin aklına katlanma mekanızması gelmesi gayet normal. Diğer katlanırlardan kendisini ayıran olay da bu.Katlanmış haliyle 585mm yükseklik x 565mm uzunluk ve 270mm genişliğe (23" x 22.2" x 10.6") sahip.
Nasıl güzel mi?, Rahat mı?, Uzun yola çıkılır mı?, Memnun musun?, Sence almalımıyım, değer mi? gibi sorulara çok maruz kaldım. Kendi tecrübelerime dayanarak bunlara cevap vermek istiyorum.
Bu bisikletin asıl yapım amacı uzun yol değil, şehir içi rahat bir şekilde dolaşmak amaçlı yapılmış. Fakat ben daha uzun turlara böyle bir bisiklet ile çıkmak istediğimden dolayı kendisini seçtim. Pişman mıyım? kensinlikle hayır. İnanılmaz derece de memnunum. Uzun tur yapabilmek adına Brompton aldım.Eğer şehir ya da ülke içinde kullanacaksanız önermem. Her hangi bir katlanır ile sorun yaşarsanız, otobüs ya da bir araca koyup en yakın yerleşim yerine zaten gidebilirsiniz. Herhangi bir bisiklet de aynı işi görüyor,çünkü azımsanmayacak bir fiyat etiketi bulunmakta. Bu paraları vermeden önce hangi amaçla kullanmayı düşündüğünüzü belirlemelisiniz. Ben bu parayı vermeyi gözden çıkardım derseniz kesinlikle öneririm.

İngiltere'den alıp sürerek getirdiğim bisikletim ile ilgili izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Ortalama 9000km kadar yol sonunda beğendiğim ve beğenmediğim yönlerini değerlendirip anlatmaya çalışacağım.

Öncelikle P6R yi açmak gerekirse, Buradaki "P" handle bar türünü belirtir. 6 sayısı vitesdir. "R" ise Rack (Bagaj) anlamına gelir. Bromptonlara ayrı olarak bagaj takabileceğiniz gibi "R" olan seriler fabrika çıkış olarak bagajlıdır.
Brompton M H S P olmak üzere 4 handlebar üretmektedir ve "P" aralarından en fazla tutma açısına sahip olanı ve genel olarak uzun tur yapacaklar için önerilir. Ben bu handlebar dan aşırı derece memnunum sünger olması bir avantaj, çok rahat yolda hiç eldiven takma gereği duymuyorum. Fakat yağmur yağdığı zaman sünger bütün suyu emiyor ve bu hiç güzel bir his vermiyor tuttuğunuz her yer vıcık vıcık.

Başta fren kolu açılarını yadırgıyorsunuz böyle nasıl tutarım, bileklerim acırmı, uzun yolda başıma dert açarmı gibisinden. Hiçbir endişeniz olmasın bunlara alıştıktan sonra normal 28" bisikletimin daha çok ağrı yaptığını fark ettim. Vitesler de tam olması gerektiği yerde, elinizi frenlere göre yerleştirdiğinizde vitesler tam elinizin altına geliyor.
Arka Bagaj'ın 430 gram kadar bir extra ağırlı var ve katlı halde çekmek(ittirmek) için 4 adet tekerleği bulunmaktadır. Ayrıca Eşyalarınızı sabitlemek için 2 tane bungee lastiği var. 20 kg yi rahat bir şekilde taşıyacağını yazıyor, ben bütün yol arkada 25kg gibi bir ağırlık taşıdım hiçbir sorun yaşamadım. Bu bagajda tek sorunum tekerleklerin ufak olması, biraz pürüzlü zeminlerde ittirirken sorun oluyor, fakat daha bütün tekerlekler satılıyor. Alıp upgrade yapmayı düşünüyorum.

Bisikletin destek ayağı olmadığından bu görevi arka bagaj görmektedir. Bisiklet boşken bu çok güzel bir çözüm ve de inanılmaz güzel duruyor. Fakat bisiklet yüklüyken tam bir baş belası, ayak olmadığından bisiklet ayakta durmuyor. Bir yere yaslamak zorundasınız.


16" tekerlekler dışardan baktığınızda gerçekten çok ufak duruyorlar, çocuk bisikletiymiş gibi bir his veriyor. Ön tekerim hala orjinal Brompton'un üretmiş olduğu Kevlar lastik, arkadaki ise orjinalin üstüne takmış olduğum 2. Schwalbe Maraton Plus. Önceki 2 lastik de kötü yollarda yanlardan parçalandı. Yüzeyi ufak olduğundan sürtünmeden oluşabilecek parçalanmalara karşı direnci çok az ve bu lastikleri her yerde bulamıyorsunuz. Ben ne olur ne olmaz deyip İngilterede yola çıkmadan önce almıştım ve Hırvatistan da değiştirmek zorun kaldım. Hırvatistan dan sonra her ne kadar aradıysam da yolda bulamadım.

Jantlar ve teller gerçekten kaliteli lastikleri parçalayan o derece kötü yollarda beni bir kere bile yolda bırakmadılar sorun yaşamadım. Önde bulunan Shimano dinamo dan hiç memnun değilim. Aşırı derecede sürtünme yaratıyor zaten yavaş gittiğim durumlarda işleri daha da fazla zorlaştırıyor. Fakat şehir içi kullanımlar için gayet ideal aydınlatması yeterli.

Çamurlukların her ne kadar metalimsi bir görüntüsü olsa da kendileri plastik ama çok iyi iş görüyorlar. Çamurluk tozluğu da aynı şekilde çok başarılı her ne kadar bana eski model arabaları hatırlatsa da bu bisiklete yakışıyor. Bu tozluğunda sorunu yumuşak materyal den yapılmış olması, 25km üzeri hızlarda rüzgara direnemeyip geriye doğru katlanıyor.
Göbekten vitesli olduğundan dolayı bakım yapmak zor, vites sistemi kapalı olduğundan dış etkenlere maruz kalmıyor. 9000km oldu daha bakım yapmadım normalde 5000km de bir yağ değişimi yapılmasını öneriyorlar. 10.000 km olunca yapacağım o işi.

Değişik bir yapısı olduğundan kendi başınıza herşeyi yapmayı öğrenmeniz gerekmektedir. 1 kere acelem olduğundan bisikletçiye lastiği değiştirmek için gitmiştim, baktı baktı lastiği bile çıkaramadı anahtarı alıp kendi işimi kendim gördüm. Lastiği değiştirmek için bile 15lik bir anahtar taşımanız gerekli.
Brompton diyince çoğu kişinin aklına katlanma mekanızması gelmesi gayet normal. Diğer katlanırlardan kendisini ayıran olay da bu.Katlanmış haliyle 585mm yükseklik x 565mm uzunluk ve 270mm genişliğe (23" x 22.2" x 10.6") sahip.


Nasıl güzel mi?, Rahat mı?, Uzun yola çıkılır mı?, Memnun musun?, Sence almalımıyım, değer mi? gibi sorulara çok maruz kaldım. Kendi tecrübelerime dayanarak bunlara cevap vermek istiyorum.
Bu bisikletin asıl yapım amacı uzun yol değil, şehir içi rahat bir şekilde dolaşmak amaçlı yapılmış. Fakat ben daha uzun turlara böyle bir bisiklet ile çıkmak istediğimden dolayı kendisini seçtim. Pişman mıyım? kensinlikle hayır. İnanılmaz derece de memnunum. Uzun tur yapabilmek adına Brompton aldım.Eğer şehir ya da ülke içinde kullanacaksanız önermem. Her hangi bir katlanır ile sorun yaşarsanız, otobüs ya da bir araca koyup en yakın yerleşim yerine zaten gidebilirsiniz. Herhangi bir bisiklet de aynı işi görüyor,çünkü azımsanmayacak bir fiyat etiketi bulunmakta. Bu paraları vermeden önce hangi amaçla kullanmayı düşündüğünüzü belirlemelisiniz. Ben bu parayı vermeyi gözden çıkardım derseniz kesinlikle öneririm.



