Bozcaarmut Göleti Kamplı Bisiklet Turu

2013 yılının ilk kamplı bisiklet turunu Bilecik iline bağlı Bozcaarmut Köyünden adını alan gölete yaptık.

http://4.bp.blogspot.com/-6LhjHsjwT20/UXAUJqaBLkI/AAAAAAAAI2s/CStHS4ulhqg/s640/P1000583.JPG

Bu mevkiye iki farklı güzergahtan gidilebiliyor. Bilecik-Pazaryeri-Kınık üzerinden veya Bozüyük-Bursa istikametine giderken 22.km de Aksutekke köyünden toprak yola girerek 10km kadar gittiğinizde ulaşabilirsiniz. Haritayı detaylı incelemek için >> (link)

Cumartesi sabah 9:30 da Onur`la buluşacaktık ama benim yüzümden hayli geciktik. Çanakkale turu dönüşünde elim bir dikkatsizlik sonucu kendi arabamla ön jantımın üzerinden geçmişim ki bunu c.tesi sabah bisikleti hareket ettirene kadar anlamamış olmam da ayrı bir konu.

Bu saçma durumu kısaca anlatmak gerekirse, Çanakkale turu dönüşünde Eskişehir merkezde diğer arkadaşlardan ayrılıp kendi aracımın arka koltuğuna bisikleti yerleştirdim lakin ön tekeri arabanın sağ tarafına yasladığımı unutup hareket ettim,eve gidip bisikleti arabadan indireceğim sırada ön tekerin olmadığını fark edip geri döndüm ve baktım ki sabahın 5`inde kimseler olmadığı için ön jant neredeyse yolun ortasında duruyordu, elimle çevirdiğimde bir aksaklık fark etmedim ve eve geri döndüm bisikleti balkona yerleştirdim ve c.tesi sabaha kadar da binmedim.

C.tesi sabah durumu fark edince yaklaşık bir buçuk saat jantla uğraşıp çok iyi olmasa da yolda sıkıntı çıkartmadan gidecek kadar akortunu yapıp yola çıktım.

Onurla buluşup yola çıktığımızda öğlen olmuştu. Eskişehir çıkışında bir kaç fotoğraf aldıktan sonra Bozüyük`e kadar sadece bir sefer kısa bir duraklama yaparak devam ettik.

http://2.bp.blogspot.com/-xiqb_870Tlw/UXAUzIBMAoI/AAAAAAAAI20/QbR-NsegX6U/s640/P1000495.JPG

Yolda sıcaktan dolayı Onur üzerindekini çıkartmak için duruyor, ben zaten kısa kol ile yola ıkmıştım. Cumartesi hava çok güzeldi ama Pazar günü bu güzelliğin acısını çıkarttı tabi ki
Fırsattan istifade edip hemen birer fotoğrafımızı alıyoruz.

http://1.bp.blogspot.com/-i4grd2OuE7k/UXAWB9PfMsI/AAAAAAAAI28/s2WlEJicVyc/s640/P1000496.JPG

http://1.bp.blogspot.com/-JDXMOYdHxPU/UXAWFBTNREI/AAAAAAAAI3E/mMTAnYL4dnM/s640/P1000498.JPG

Bozüyük`te Mutfak Restorantta karnımızı tıka basa doyurduk (daha sonradan olması gerekenden fazla yediğimizi yolda anladık) ayrıca Mutfak Restorantta çalışanlar bizi yabancı turist sanmışlar, biraz muhabbet ettikten sonra Bozüyük ilçesine bağlı olan memleketim Dodurga`lı olduğumu söyleyince tüm cazibemiz gitti Yemek faslını geçtikten sonra; geç kaldığımız için oyalanmadan ve çay bile içmeden akşam için erzağımızı da alıp 16:00 da yola çıktık.

Bozüyükten sonra Bursa yoluna çıktığımızda karşıdan güzel güzel esen rüzgara rağmen fazla yıpranmadan ama olması gerekenden daha fazla yorularak soluğu Muratdere köyünün kahvesinde aldık, fazla yediğimiz yemekleri soda takviyesiyle hafifletmeye çalıştık, bir bakıma da başardık diyebilirim. Ayrıca Muratdere`nin suyu şahane, yolunuz düşerse muhakkak durup köy kahvesinin hemen yanındaki çeşmeden buz gibi akan sudan nasiplenin.

http://3.bp.blogspot.com/-3YNYV_R27Yo/UXAXOj3Fk0I/AAAAAAAAI3U/CoK3_ihfQ5g/s640/P1000502.JPG

http://2.bp.blogspot.com/-0mAGExewnW0/UXAXNRVLQKI/AAAAAAAAI3M/zr8NvUBxJ4Q/s640/P1000504.JPG

Frig Turunda; Midas Şehrinde bulunan su sarnıcının 10 metre aşşağısındaki çeşmeden akan su 1. sırada Muratdere Köyündeki su 2. sırada. Turlarda içtiğim en güzel ve lezzetli suların listesini tutuyorum. Şuana kadar ilk 10`a giren sadece bu ikisi oldu
Ayrıca Onur`un saçlarından dolayı yol boyunca Salih Uçan`a benzetilmesi de ayrı bir mevzuydu. Eskişehir`de, Bozüyük`te ve son olarak da Muratdere Köyünün kahvesini işleten abimiz de Salih Uçan muhabbetine girince Onur isyan bayraklarını çekip Salih Uçan`dan önce de saçlarım böyleydi arkadaş demeye başladı

Muratdere köyünde ihtiyaç molamızı da verdikten sonra 17:30 da hareket ettik. Muratdere köyünü geçtikten sonra tahmini olarak 2-3 km arası %6 eğimde tırmandıktan sonra iniş başlıyor ve mezitlerin başında Aksutekke köyünü geçtikten 20 metre sonra yol sağa dönüyor. Biz bu sağa dönen yolu gördüğümüzde açıkcası korkmadık değil, bildiğin eşşek çatlatan bir yokuş ve dağların içerisine giriyorsun ki devamının nasıl olduğunu bilmediğimiz aksi gibi ilk defa yükselti haritasını çıkartmadığım bir rota

Muratdere Köyünün kahvecisi bizi bu yol için uyarmış, hatta şöyle bir diyalog geçmişti aramızda
Kahveci: Oranın yolu diktir çıkabilecekmisiniz
Onur: Sence çıkamazmıyız?
Ben: Çıkarız çıkarız ne olacak sanki
Kahveci:
Onur: Buralara kadar geldik bisikletle oraları da çıkarız
Kahveci: Valla ne bileyim, bisiklet sürdüğümüz mü var, ben uyarayım sizi de, siz bilirsiniz

ve biz bu yokuşu gördüğümüzde aklıma İznik turundayken Osmaneli`nde yemek yediğim mekanın sahibi ile benzer bir diyalog yaşamıştım yine aynı turun dönüşünde İznik`ten Yenişehir`e giderken benzer bir diyaloğu evinde beni misafir eden "Yaşa" amca ile yaşamıştım. Her ikisinde de çıkarız elbet dediğimi hatırlıyorum ve 10km zorlu tırmanışları 2 saatten fazla bir zamanda fazlaca yorularak aldığımı hatırladım.

Yine Onur`la Bozüyük`ten dönerken Metris Tepeye hiç çıkmadık çıkalım diye plansızca girdiğimiz yolda köyden geçerken köydeki amcalar yolun dik olduğu konusunda uyarmışlardı ve yol gerçekten çok dikti.
Tüm bunlar kafamızın içerisinden geçip dilimize dökülünce bir karar aldık Onur`la, bundan sonra ya amcalara yol durumunu sormayacağız ya da uyarıları dikkate alacağız.

http://4.bp.blogspot.com/-MkZZ-9VvvCk/UXAY4LKlaiI/AAAAAAAAI3c/_Ob3_a7i8ok/s640/P1000509.JPG

Bu yola girdiğimizde saat 17:50 yi gösteriyordu ve Onur "yine" bana söylenmeye başladı;
-Klasik Eser yolu,
-Kim bilir nereye gidiyoruz, nerelere soktun bizi,
-Bu yol bitmez vs...
gibi serzenişlerine mecburen katlanarak yolumuza devam ettik. Yolun başlangıcında ufak bir tabelada "Bu yoldan Superonline fiber optik kablosu geçmektedir, izinsiz kazı yapılamaz" yazıyordu.
İlk ciddi yokuşları çıktıktan sonra gördüğümüz tabelada durduk, bizim gideceğimiz yere tabela yoktu ama biz biliyorduk nereye gideceğimizi.

http://4.bp.blogspot.com/-mSX5tmTHmIM/UXAZSQ1eLaI/AAAAAAAAI3k/g3V8XAWrGUA/s640/P1000514.JPG

"Yolun manzarası şahaneydi her yerimiz ağaçlık, kimi ağaçlar yeşermiş, kimi ağaçlar çiçek açmış ve kimi ağaçlar daha yeşermemişti, 3 mevsimi bir arada yaşıyordu doğa, yolun tamamının toprak olması ve hiç araç trafiği olmamasından dolayı da son 10km yorucu ve tırmanışlı olsa da inanılmaz keyifli bir yolculuk oldu. Çevremizden akan ufak ufak derelerin çıkardığı su sesi, trafik ve şehir gürültüsünün hiç olmaması, farklı farklı kuşların değişik nağmelerde ötüşleri keyfimize keyif kattı. Üzüldüğümüz tek nokta vakitsizlikten dolayı bu yolun tadını doyasıya çıkaramamak oldu."

http://1.bp.blogspot.com/-Lnos6qJhnBM/UXAZl9EXDgI/AAAAAAAAI4E/Z-Bdltv4qc8/s640/P1000516.JPG

http://4.bp.blogspot.com/-DVjXGKdlc-s/UXAZkd2O-JI/AAAAAAAAI34/TS5BZ6cnzw0/s640/P1000521.JPG

http://1.bp.blogspot.com/-ATr1l7NUz3g/UXAZh8ex03I/AAAAAAAAI3s/c4b8u97HgtA/s640/P1000515.JPG

http://3.bp.blogspot.com/-g_7049SfI_U/UXAZkbE6pZI/AAAAAAAAI30/p6d3OsuYA44/s640/P1000519.JPG

Bu noktadan sonra eğim azaldı %2-3 gibi bir eğimde yaklaşık 3-4km kadar yol aldık, bu arada saat 18:30 olmuştu. Tırmanışın sonlarına doğru hem yola geç çıkıp devamlı performanslı yol aldığımızdan, hem eğimin daha da dikleşmesinden, hem de gideceğimiz yere iyice yaklaşmamızdan dolayı üzerimize çöken rehavetten kaynaklı yorgunluk ve bıkkınlık vücutlarımıza karabasan gibi çökmeye başladı

Tüm bunlara rağmen tırmanışı bitirip 1-2km iniş yaptıktan sonra nihayet Bozcaarmut Göletine vardık.
Gölete vardığımızda oldukça şaşırdık, piknik yapmak için yapılmış çardaklar, ateş yakmak için yapılmış ocaklar ve çimenlik geniş alan beklemediğimiz güzel sürpriz oldu. Gölete vardığımızda saat 19:10 u gösteriyordu, bu demek oluyordu ki havanın kararmasına yaklaşık yarım saat kalmıştı ve bizim her şeyi hava kararmadan halletmemiz gerekiyordu.

http://4.bp.blogspot.com/-C2raJJHk-Yg/UXAaNgMDDBI/AAAAAAAAI4c/aovgMlRmfgM/s640/P1000527.JPG

http://1.bp.blogspot.com/-ZonC9_2j-1w/UXAaK_hsoJI/AAAAAAAAI4U/joZHa5tNRVI/s640/P1000540.JPG

http://3.bp.blogspot.com/-nh-4SDeOPss/UXAaKYOrc-I/AAAAAAAAI4M/ww92ZyJ1S5Y/s640/P1000541.JPG

http://2.bp.blogspot.com/-SZdNKDQ_XC4/UXAaNkUquYI/AAAAAAAAI4g/UO_Ay69gybY/s640/P1000542.JPG

http://4.bp.blogspot.com/-IUI9hL3rpCc/UXAaOh7g0KI/AAAAAAAAI4s/lbzfa-nn3LE/s640/P1000548.JPG

http://4.bp.blogspot.com/-dPWqdKrOjaY/UXAaSh9PqwI/AAAAAAAAI40/lwvCHGiyHXg/s640/P1000552.JPG

Gölete girişte dere ve göletin birleştiği yerde açdır kurmak için oldukça uygun düz ve çam ağaçlarının altında bir yer vardı ama bu nokta oldukça serindi, 20 metre ileride dağın yamacının daha sıcak olacağını tahmin edip o kısma doğru gittiğimde iki nokta arasında neredeyse 3-4 derece sıcaklık farkı olduğunu farkettik.

http://1.bp.blogspot.com/-l45s9RGaY5Y/UXAavUWj2bI/AAAAAAAAI5Y/XSGCf8reGk4/s640/P1000547.JPG

http://3.bp.blogspot.com/-lsQSZS73CFQ/UXAatwGdqPI/AAAAAAAAI5M/zshnMSfntOY/s640/P1000549.JPG

http://1.bp.blogspot.com/-AhGEUz330-I/UXAas8w8CqI/AAAAAAAAI5A/ZKwXVkMwpxY/s640/P1000551.JPG

İlk iş olarak üzerimizdeki terli elbiselerden kurtulup kuru ve akşam soğuğu için uygun elbiselerimizi giydik. Daha sonradan ben ilk defa kullanma fırsatı bulduğum Nurgaz Troya kamp ocağında kahve suyunu ısıtmaya başlayıp çantalardaki erzaklarımızı çıkartırken Onur da kamp ateşimizi yaktı.

http://1.bp.blogspot.com/-1poPFzVJAZ0/UXAauMAD7NI/AAAAAAAAI5Q/GPLL-GxJYhs/s640/P1000553.JPG

Kahve için suyumuz kaynıyor
Kısa bir kahve molası verdikten sonra atıştırmalık olarak yumurta haşlayıp acıkan karınlarımızı yatıştırdık, ilerleyen saatlerde karnımızı doyurup çay keyfimizi de yaptıktan sonra 22:30 da uyumak için çadıra girdik.

http://2.bp.blogspot.com/-LqW0Q3TN_aM/UXAbL4AeeiI/AAAAAAAAI5c/PnCvrKLlaQw/s640/P1000559.JPG

http://3.bp.blogspot.com/-iXzg5NhCZlI/UXAbN6mRzZI/AAAAAAAAI5k/pSNVtKFrens/s640/P1000560.JPG

Çadıra girdik girmesine de bir problemimiz vardı, gece karanlıkta çadırı kurduğum için zemin düz gözükmesine rağmen çok hafif bir eğim varmış. Sağ tarafımıza doğru yatıp uykuya daldığımızda vücut kendisini serbest bırakınca hafif bir yuvarlanma ve düşme hissi oluyordu ve uykudan uyanmamıza neden oluyordu, mecburen ya solumuz da ya da biraz rahatsızlık verse de sırt üstü yatmak zorunda kaldık.

Uyku tulumuna şort kalın üst ve çoraplarla girmiştim, gece sıcak oldu ve üzerimdekini çıkartıp şort ve tshirtle uyumaya devam ettim, gece yine uyanıp çoraplarımı da çıkarttım. Uyku tulumunun üst kısmının fermuarını da kapatmamıştım hatta zaman zaman kollarım da uyku tulumunun dışarısındaydı. Uyku tulumunu ilk defa kullanıyordum ve beklediğimden daha iyi çıktı diyebilirim. Sabah 5 gibi hava sıcaklığı oldukça düştü, çadırın içerisindeki sıcaklık 6 dereceyi gösteriyordu, ben de ufaktan üşüdüm, kollarımı uyku tulumun içerisine alıp fermuarını ve iplerini de iyice sıkıştırıp tam mumya tipine geçince yine üşümeden uykuya daldım.
Onur`a da battaniyeyi yazlık uyku tulumun içerisine yerleştirerek üşümeden uyumasını sağladık.
Sabah her zaman ki gibi Onur benden önce uyanıp ateşi yakmıştı ben uyandığımda saat 07:30 u gösteriyordu.

http://1.bp.blogspot.com/-r33JLIBgsDc/UXAfuBmcLGI/AAAAAAAAI58/I-5OHtM1Sy4/s640/P1000567.JPG

http://1.bp.blogspot.com/-vWpz_jVGIX8/UXAfpyiYMbI/AAAAAAAAI5s/eilyWIvzQ_4/s640/P1000568.JPG

http://1.bp.blogspot.com/-dNpBbHKhlj8/UXAfqbr2AjI/AAAAAAAAI50/XY93UAQKRrg/s640/P1000569.JPG

Sabah kahvaltımızı yapıp çayımızı da içtikten sonra akşam gezemediğimiz gölü gezdik. Manzara ve çevre çok güzeldi bol bol fotoğraf çekip dönüş yoluna geçtik.

http://3.bp.blogspot.com/-9ldDCxoXIs8/UXAgB4uUjiI/AAAAAAAAI6E/XzhmPK-K4jM/s640/P1000573.JPG

http://1.bp.blogspot.com/-d8N7U5e0KuM/UXAgCCJ3CMI/AAAAAAAAI6M/F6fUHnD7S7o/s640/P1000579.JPG

http://3.bp.blogspot.com/-HSXjcWBVe4c/UXAgEkUnqCI/AAAAAAAAI6U/QvU9y2Ib_M8/s640/P1000584.JPG

http://4.bp.blogspot.com/-xz6S9m2mJJM/UXAgIJxiMZI/AAAAAAAAI6k/x2yV9_zpPnU/s640/P1000585.JPG

http://4.bp.blogspot.com/-1qwn_DT5GQc/UXAgIl94iVI/AAAAAAAAI6s/mzhl5pBdQIs/s640/P1000587.JPG

http://3.bp.blogspot.com/-ySVsC5vl94o/UXAgMKrbkyI/AAAAAAAAI7E/QArINhxy4t0/s640/P1000594.JPG

http://2.bp.blogspot.com/-A48-rPaG_zY/UXAgN256BkI/AAAAAAAAI7M/5bRbT4cagqA/s640/P1000596.JPG

http://3.bp.blogspot.com/-RHZ7t5cIokE/UXAgPNzzf4I/AAAAAAAAI7U/GLgYeQaW0Ms/s640/P1000599.JPG

http://4.bp.blogspot.com/-zEL8CNbM3KY/UXAgK3xXkBI/AAAAAAAAI68/FPX6G4OVRm4/s640/P1000591.JPG

http://1.bp.blogspot.com/-8H0U39Qho-o/UXAgPQbqKlI/AAAAAAAAI7c/uH8AJNpDzMo/s640/P1000593.JPG

http://4.bp.blogspot.com/-slEuXhc52cA/UXAgQXwvZFI/AAAAAAAAI7k/NF8dhfNFtsE/s640/P1000600.JPG

Dönüş yolunda dün akşam saatlerinde çıktığımız toprak yolu çıkarken den daha sıkıntılı bir şekilde indik fren yapmaktan elime koluma ağrılar girdi, yol gidonu kullanmanın en kötü kısmı bu tarz yollarda bol frenli inişlerde gösteriyor kendisini. Uzun süre fren yapmaya müsait olmayan fren kolları bir müddet sonra ellerde, bileklerde ve kollarda ağrı yapmaya başlıyor.

http://4.bp.blogspot.com/-veqKqWJl08M/UXAho2mpu3I/AAAAAAAAI7s/LZt96UXUKBM/s640/P1000610.JPG

http://3.bp.blogspot.com/-hzTPBXeD_NU/UXAhraQVSnI/AAAAAAAAI70/nASDtC1dj5Y/s640/P1000613.JPG

http://4.bp.blogspot.com/-npOWBhkpKsU/UXAht40HqwI/AAAAAAAAI8E/grpxTP-Hcds/s640/P1000616.JPG

http://4.bp.blogspot.com/-Por8VveZpiQ/UXAhrdyPDVI/AAAAAAAAI74/w1Na7YsOVLM/s640/P1000619.JPG

http://3.bp.blogspot.com/-atpse4ah12Y/UXAhvf0ykCI/AAAAAAAAI8M/Q4PVyFxOGs4/s640/P1000621.JPG

Toprak yoldan çıkıp Bursa-Eskişehir yoluna çıktıktan sonrsa Bozüyük`e 5km kala Öner Petrolde mola verdik, kendimize kahve yapıp büsküvilerimizi atıştırdıktan sonra tam yola çıkmak üzereyken yağmur yağmaya başladı. Öner Petrol`e sığındığımız sırada sonradan öğrendiğimiz üzere Öner Petrol`ül sahibi Hacı Osman amca yanımıza gelip bizimle bisiklet üzerine sohbete başladı. Kendisi de gençliğinde bisiklet olsun motosiklet olsun bol bol kullanmış ve şehirler arası da yolculuk yapmış. "Bir sürü araba sürdüm şu bisikletin zevki hiç birisinde yok" demesiyle gönlümüzü fethetti.
Yağmurda sığındığımız Öner Petrol`ün sahibi Hacı Osman amca, bol bol çay ikram etti bize. Bursa`dan Eskişehir`e gelirken Bozüyük`e 5km kala Öner Petrol var, yolunuz düşerse uğramadan geçmeyin.
http://4.bp.blogspot.com/-TfUekLLTh3I/UXAh81H_oLI/AAAAAAAAI8U/BEhzCu_NgUk/s640/P1000633.JPG
Öner Petrol`ün sahibi Hacı Osman amca ile hatıra fotoğrafımız
Dönüş yolunda yağmur yemesek bile gittiğimiz yollar hep ıslaktı ve tempomuz çok düşüktü, 10-15km arası hızlarda ilerlemekten resmen yolda sıkıldık

Toplam km: 197,82
Bisiklet üzerinde geçirilen zaman: 11s 36dk
Ortalama Hız: 17,04

2013 yılının ilk kamplı turunu başlangıcı aksilikle sonu da yağmurdan dolayı sıkıntılı olsa da tamamlamış olduk.

Geçtiğimiz hafta sonu yaptığımız geziyi yayınlamak anca bugüne nasip oldu, üzerinden zaman geçince de bazı detayları unutmuştum, bu detayları aban hatırlatan Salih Uça.. pardon Onur Şenel`e güçlü hafızasından dolayı teşekkürler.

Bir de yazmayı unuttum bozulan jantlarım hafta içi Ferhat abinin ellerinden öptü şimdi ip gibi hizaya girmiş durumda Kendisine de ayrıca teşekkürlerimi sunarım.

Telefondan giriyorum yorum sonra ayaklariniza saglik....

Eser abi bu aralar durmuyorsun anlaşılan, ayaklarınıza sağlık. Ayağımızın dibinde ne güzellikler varmış, haberimiz yok. Paylaştığın için teşekkürler

@Tamer KAMIŞLI

Tamer seni de bekleriz, buralara gelince kesin haber ver yaparız hemen bir organizasyon
Burayı çok beğendim açıkcası doğası müthişti, günlerin daha uzun olduğu bir zamanda gitmeli ol bol gezmeli yürüyüş yapmalı buralarda.

Ayaklarınıza sağlık.Paylaşımınız için sağ olun.

İmrendim doğrusu, kamp attığınız yer de çok güzelmiş, devamını dileriz, sağlıklı pedallamalar

Ne güzel yapmışsınız Eser.Doğada olmak bir başka güzel olur elbette ve fotoğraflara bakınca,çadırda kalamasam da imrendim doğrusu.

@Cüneyt HOCAOĞLU
Teşekkürler Cüneyt abi

@Yusuf Z. Şipal
Teşekkürler. Kamp yaptığımız yer beklentilerimizi aştı vallahi toprak yolun da manzarası ve toprak olmasına rağmen düzgün zemini ayrı bir güzellik kattı.

@Derya Keçeci
Teşekkürler Derya abi. Doğada olmanın tadı apayrı. Bir de arkadaşlar yapılan muhabbetler üzerine koyulunca daha da güzel oluyor. Ferhat abiyi kandıramadım henüz kamp için

Gece gece yapılır mı bu bana ya...Bu gece ben de uyuyamayacağım. Mesele ne yatak ne zemin. Bizi bu kadar tahrik etmeye hakkınız yok.

Çok güzel bir tur,harika doğa,manzaralar ve fotoğraflarda ayrıca güzel,tebrik ederim,bizide özendirdiniz kamplı bi tura..

Meşhur bir tabirle bize görsel bir şölen yaşattığınız için teşekkür ederim. Tecrübelerinizin boşa gitmemesi ve tura çıkacak, tur düşünen bisikletseverlerinde bu tecrübelerden yararlanmaları için bazı sorularım olacak.
1-Çadır husky görebildiğim kadarıyla. Kaç kişilik bir çadır. Ağırlığı ne kadar, kolay kurulabiliyormu.
2-Ocak yakıt olarak ne kullanıyor. Hızlı pişirebiliyormu. kaç liraya aldınız. Yakıtı verimli harcıyormu.
Uyku tulumu ve malt, çadır feneri (varsa) bilgi verirseniz sevinirim.

1-Çadır Husky Bizam 2 kişilik çadır teknik bilgilerinde 2,6-2,9kg yazıyor neye göre değişiyor anlamış değilim Kurulumu gayet kolay iki tane poller ile çadır ayakta duruyor, üzerine de dış tende geriliyor.
2- Ocak yakıt olarak bildiğimiz kartuşlu denilen tüpgaz kullanıyor. 230gr lık değiştirilebilir kartuşları var. 1 kartuşta; 4 sefer kahve suyu ısıttık, 2 sefer yumurta pişirdik, 2 sefer de incik dediğimiz tavuk eti pişirdik ve hala bitmedi.
Ocak+kartuş 20tl ayrıca 1 kartuş 10tl
Tahminimce 1 kartuş 1 kişinin zor pişen yemek pişirmemek kaydıyla 3 günlük öğün ve sıcak su ihtiyacını karşılar. Yapı marketlerde kartuşları satılıyor, küçük şehirlerde olmayabilir ama büyük şehirlerde muhakkak bulunabilir.
Bizim gibi kısa turlar yapanlar için bence gayet ideal, benzin ocağı, ispirto ocağı vs... tecrübe ve emek isteyen şeyler ve oldukça da pahalılar.
Uyku tulumu 3 mevsimlik Comfort 5°C Lower Limit 0°C Extreme -16°C derecelerine sahip. Dereceler hangi elbiseye göre ölçülüyor bilemiyorum. Çok üşünürse kalın elbise giyilerek -5 dereceye kadar kullanılabilir. Zaten çadırın içi ve dışı arasında da 5 derecelik bir fark oluyor. Dışarıda -10 dan fazla bir sıcaklık olmalı fazlasıyla üşümek için.
Mat olarak 12mm lik klasik askeri mat kullanıyorum. Şişme mat taşıma için iyi olsa da bana pek mantıklı gelmiyor. Gönlümden geçen Thermarest Ridgerest Mat veya Thermarest Z-lite Mat Şimdilik kış kampçılığı yapmadığım için de gerek görmüyorum.
Çadır feneri olarak çadırla beraber gelen ledli bir fener var yeterli oluyor.

Goruntuler oldukca davetkar fotograflar ıcın tesekkurler guzel tur olmus.Ayaklarınıza saglık kazasız belasız turlar.

Yeni sezon da ilk ve güzel Tur.Nice Turlara.Onur'un saçlarına Maşallah!.

@Eser Sevinç
Eser boşver kampı ben gençliğimde toprak üstünde çok yattım siz daha yeni başlıyorsunuz bizde öyle uyku tulumu filan da yoktu ser matı yat uyu bir sabah iki büklüm kalkarsınız ondan sonra anlarsınız beni eve 60 km mesafede toprakta yatılır mı çeviririm 2 saat pedal yatarım rahat rahat yada böyle göllerin yanına avrupadaki gibi ufak oteller açılması lazım ki benim gibi lüksüne düşkünler tur yapabilsin

İşin şakası çok güzel tur yapmışsınız toprak yolu inceledim yol bisikleti ile girerim ben o yola yaz ayı olmaz ama ara dönemlerde mangala gidilir o tarafa mesafe uygun bir de artık Mtb ayakkabı ve pedalım var mangal turları daha keyifli olacak.Şimdi sezon açıldı uzun turlar başlasın......

Ferhat abi toprak yol bence de uygun yol bisikletine araç trafiği yok, bozulma olacağını sanmıyorum, asfalt kıvamında düzlüğe sahip gidebiliriz hazır mtb ayakkabılarını da almışken

Güzel kamp olmuş, resimler muhteşem.
Bisikletinizdeki sele ve sargı rengi güzel olmuş. Fakat selenin ucu havaya mı bakıyor, yoksa böyle olması normal mi?

çok güzel bir tur, fotoğraflar ve anlatımınızla da çok iyi yansıtmışsınız tebrikler ...

@Bilal Demir

Teşekkürler. Brooks selelerin ucu biraz yukarı doğru olması gerekiyor. Düz veya öne doğru olunca öne doğru gitme eğilimi oluyor ve baskı yaratıyor.

@Eser Sevinç

Eyvallah abi mutlaka haber veririm fakat bu sene çok çok zor Yazın bile ramazan bayramı haricinde Eskişehir'e gelemicem gibi duruyor. Bayram sonrası da Samsun'dan başlayan bir tur var muhtemelen