Herkese selamlar beyler,
2 ay önce yapılan bu yorumların hepsini ancak okuyabilme zamanım oldu.
Malumunuz bisiklet kullanırken sürekli internette dolaşmak mümkün olmuyor. Bisikletten indiğimde de öncelikle akıl ve ruh sağlığımı koruyabilmek için yoga yapıyorum, daha çok insana bisikleti sevdirebilmek, bisikletin bir ulasim araci oldugunu gosterebilmek, kadinlari da cesaretlendirip bisikletin üstüne çıkartabilmek için sosyal medyada paylaşımlar yapıyorum, sosyal medya takipcilerimi bagis yapmaya yönlendirerek sirf bisiklet kültürü küçük yaşlardan itibaren başlasın diye köy okullarina bisiklet kulüpleri kurmaya çalışıyorum, internet başında onun bunun hayatini izleyerek, onu bunu çekiştirmek yerine yoga yaparak hem bedenini hem de ruhunu harekete gecirmesi ve insanlarin para vermeden yoga yapabilmeleri icin yoga merkezleri ile anlasarak yoga dersleri cekilisleri duzenliyorum, cocuklarin bisikletle ilgili hayal dunyasini genişletip bu hayali sanatla buluşturmak icin çocuk resim yarışması duzenleyip bu cocuklara hediyeler gönderebilmek icin sponsorlar arayip buluyorum, babadan zengin olmayinca, dilenerek degil çalışarak hayatımı kazanabilmek icin profesyonel meslegim olan organizasyon işini gezi organizasyonları yaparak devam ettiriyorum, biliyorsunuz ki az da olsa bu hayat parasiz ne yazik ki su an ki hayat tarzimda mumkun degil, siz erkekler benden daha iyi bilirsiniz bisikletin insani ne kadar aciktirdigini. Ne yazik ki enerji veren kuruyemis sponsoru bulamadım, malum kuruyemisler de az para degil. Keske ona da sponsor bulabilsem!
Manken ya da magazin unlusu olmayan, kendine benzer bir kadini bisiklete binerken, tek basina seyahat ederken televizyonda izleyen kadinlara ulaşabilmek, yillarca alisagelmis luks yerleri gezdiren, tv basindaki bir cok kisinin maddi olarak ulasamayacagi yerleri gosterip insanlara ic cektiren gezi programları yerine aslinda baska türlü ve daha ekonomik yollarla da seyahat edebilirsinizi gosterebilmek icin tv programı hazirliyorum.
Bunun yanisira 2-3 yilda bir görebildigim ailemle, dostlarimla intenet uzerinden iletişim kurmak icin zaman ayiriyorum, gezdigim ulkelerde tanistigim insanlarla iletisim kurabilmek icin yabanci dil ogreniyorum, daha saglikli beslenmek ve daha ekonomik olmasi icin yemek yapmaya zaman harciyorum, bu dunyaya gelis amacimin sadece yemek-icmek ve sevişmek olmadiginin farkina vararak dogaya ve insanliga hizmet edebilmek icin sosyal sorumluluk projeleri düzenliyorum. Bunlari yapmamin nedeni rant olsun, hesaplarima takipci dolsun diye degil insan olmanin sorumlulugu olarak bakiyorum, sosyal sorumluluk projelerimi sosyal medyada paylasiyor olmamin nedeni ise belki en azindan 1 kisi gorur etkilenir de bir kisi daha elini tasin altina koyar düşüncesi,ben de nitekim de bir cok kisiden aldigim geri donusler bu tarz paylasimlarimin ne kadar faydali oldugunu bana gosterdi. Sessiz sedasiz gezen, gezdigini paylasmayan insana saygim sonsuz, ben ise paylasmanin en guzel sey olduguna inanıyorum, cebindeki parayi, kalbindeki sevgiyi, yemegini, elindeki imkani, bildiklerini, gorduklerini, termosundaki suyunu... cunku bisiklet camiasi olarak cok iyi biliyoruz ve deneyimliyoruz ki paylasinca daha bir guzellesiyor dunya.
Isteyen istedigi gibi dusunebilir hakkimda kötü yorumlar beni bildiğim yoldan döndürmeyecek, güzel yorumlar sele üstünde nasir tutmus popumu kaldirmayacak. Daglari bisikletimle tek basima asarken bu yolculuğun bana ogrettigi seylerin en basinda bu egosal durumlari da asmak oldu.
Herkese selam ve sevgilerimi iletirken cok sevdigim bir cumleyi de sizlerle paylasmak istiyorum.
Derler ki;
"ÖYLE İNSANLARLA KARŞILAŞACAKSIN Kİ BU HAYATTA UÇSAN YÜRÜMEYİ BİLMİYOR DİYECEKLER"
Hic birinizin tekerine taş değmesin.
Hadi bana eyvallah!