Mehmet Levent,
Sizin yazınızı kelime kelime incelemek istedim. Birincisi Hac farizasında bireyin yükümlülükleri asli olandır, toplumun değil. O yüzden biri hacca giderken toplumsal konjonktür bireyi etkileyen bir faktör değildir. İkincisi farz ıstılahi manada Allah'ın kati emri anlamına gelmektedir. Yani size buyuran ve emir eden bir üst akıl mevcut. Eğer siz ondan akıllı olduğunuzu ispat edebilirseniz buyurun konuya başka bir boyut kazandıralım yok eğer Allah'tan akıllı değilseniz zaten Haccın kıstasları İslam dininde belirli şartlara bağlanmıştır, okuyup öğrenirseniz haccın bireysel bir yükümlülük olduğunu şüphesiz göreceksiniz.
Üçüncüsü İslam'da ırkçılık yoktur. Siz ırkçılık yaptınız demiyorum ama Bir yerde komşumuz aç yatacak onun karnını doyuracagimiz parayla biz arap ellerine para dökmeye gideceğiz. paylaştığınız gibi hareket ederseniz ırk ayrımı yapmış ve ne gerek var Araplara para dökmeye kabilinde bir sonuca ulaşmış oluyorsunuz. Oysa ki ben Allah'ın rızası için bunu yapıyorum. O zaman kurbanda kesmeyelim nasılsa et kemik Allah'a ulaşmıyor. Konjonktür olarak o paralarla aç insanlara yardım edelim. İslam kaideleri konmuş bir dindir.
Dördüncüsü Araplar bu işi ücretli yaptı diye insanlar Hacca gitmekten beri duracak değiller. Her kim bu işi zorlaştırıyorsa onun hesabını Allah'a verecektir. Beşincisi Eğer vize almaya küçüklük gözüyle bakıyorsanız ne mutlu size. Daha zor şartlar altında hacc farizasını yerine getirmenin onurunu yaşarsanız. Aksi takdirde bundan sebep gitmiyorsanız hamaset politikası güdüyorsunuz demektir. Altıncısı Kur'an-ı Kerim'de namaz vakitleri üçtür ama Ehl-i Sünnet namazını beş vakit kılar,devam ediyorum Namaz'ın nasıl kılınacağı Kur'an-ı Kerim'de belirtilmez fakat bugün temel kaideler büyük mezhep farklılıklarında bile aynıdır. O yüzden bana kalkıp Haccın şart olup olmadığını sorgulatmayın. Burada bu konuyu konuşacak kadar yeterli bilgiye sahip olmadığınız ortada.
Bakara Suresi 196ncı Ayet.
Yedincisi Zekat hakkında konuşmuşsunuz ben bildiğim kadarıyla size Peygamberimizin yaptığını ileteyim matematikten siz sonucu bulursunuz.
Tirmizi, Zekât 3, (620); Ebü Dâvud, Zekât 4, (1574); Nesâi, Zekât 18, (5, 37).
Kaynak : Tirmizi, Zekât 3, (620); Ebü Dâvud, Zekât 4, (1574); Nesâi, Zekât 18, (5, 37).
Bu en bilindik ve sahih hadistir. Şimdi size soruyorum öyle ulu orta bilmeden konuşmak sizce hoş bir şey mi ? İnsanlar bu durumu yanlış değerlendirebilirler. Kalkmış İslam mantık dinidir diyorsunuz da hiç Mantık okudunuz mu açıkçası ben merak ediyorum ? Ayrıca hangi koşullarda kati kurallar hakkında mantık yürütmenizi söyleyen bir akıl döngüsündesiniz onu çok merak ettim ? Ben size yardımcı olmaya çalışayım. Sizin kurduğunuz algoritma (multi universe) paralel evrenler teoremiyle aynı. Biz mantıklı bir açıklama getiremedik buyurun bu sorunu büyütelim ve çoğaltalım ki belli olmasın demek gibi bir şey.