Scudo Sports

Bisikletinizle ulaştığınız en yüksek hız

@Tech. Türk

Incek tarafi cok uygun bisiklet sürmek icin... sanirim artik hafta sonlari ordayim..
 
Scudo
İmzanızda hız sayacının markası belli olmuyor, markası nedir. Bende MTB'de asis diye bir marka sayaçla 83'e çıkmıştım, yeğenim 92 yapmıştı. Artık sigma kullanıyorum. Henüz 78'i geçemedim.
 
@celil.mayaoglu


Hatta yazdığınıza teşekkür eden de olmuş helal olsun destekliyorum havasında sanki, merak ettim neyin teşekkürü bunlar?


Sn. Celil MAYAOĞLU ; Bu forumda herkes istediğine teşekkür etmek hakkına sahiptir , bunun için kimse size hesap vermek zorunda değil..!!!! Konuşma üslubunuza lütfen daha DİKKAT !! Bu forumda herkes farklı şeylerden hoşlanır,kimisi " HIZ " dan kimisi " TUR " dan , hıza karşı olduğunuz çok açık. ama herkesin aldığı zevk başkadır. Bunun sorumluluğu ise yapanı ilgilendirir. Formula 1 araçları da 330 km hız yapıyorlar. sizce 90 km yapan bir bisikletten dahamı az tehlikeli ve özendiriciler. Bırakında isteyen istediğini yapsın ve bizimle PAYLAŞSIN sizde inanmasanız bile saygı duymayı öğrenin. Teşekkürler.

Şu an bu yorumumu yazarken inanın en ufak bir sıkıntı veya gerginlik yaşamıyorum.


Ayrıca söylemeden geçemeyeceğim :) böyle uzun bir yazıyıda ancak burnundan soluyan biri yazabilir gergin olmadığınız cok açık ortada

Keyifli forumlar..
 
Benim fikrim şudur, max hızı ölçerken hız göstergesinin max speed kısmına bakmayın, güvenliği elden bırakmayacak şekilde sürüş esnasında eğer bu rakamı doğrulayıcı şeyler görüyorsanız yaptım diye düşünün. Örneğin ben sürekli gözüm km saatinin üzerinde olacak şekilde 60-65 ile indiğim bir yokuşun sonunda durup göstergeme baktım ve max speed 95km/h yazıyordu, güldüm geçtim.

Bu arada Celil Mayaoğlu arkadaşım, arabalarda direksiyon sertleşiyor olabilir, bisikletlerde de fiziksel bir gerçek olan eylemsizlik (lastiklerdeki açısal momentumun verdiği denge de diyebiliriz) nedeniyle bisiklet hızlandıkça dengesi çok daha zor bozulur hale gelir. Öyle abartılacak şekilde de kasislerde uçma vs olmaz, olsa bile kontrollü şekilde zıplanarak düşmemek mümkün, şahsen ben 60-65 gibi hızlarda giderken bilerek zıpladığım zamanlar oldu ve düşmedim. Tamam uygunsuz şekilde hız denemesi yapmak, kamyon arkası gibi şeyler konusunda sizi destekliyorum, ama düzgün ve bilinçli şekilde de hız denemeleri yapılabiliyor ve gerçekten zevkli bir olay. Yeterli eğim olduğunda 120km/h de yapmak mümkün..
 
@pırtık

Öncelikle sayın diye başlayarak yazdığınız yorumunuz ve keyifli forum dilekleriniz için teşekkür ederim. Oldukça dikkat çekecek puntolarda ve renklerde yazılmış bir yorum olmuş, ayrıca cevap yazma zahmetine girdiğiniz için de tekrar teşekkür ederim.

Burada hepimiz şunu çok iyi biliyoruz ki 2 teker üzerinde yollarda gitmek arabaya göre daha zor, bu araç motor da olabilir bisiklet de. Bisiklet bunun içinde apayrı duruma sahip, yolda giderken dengeyi sağlamak gibi bir uğraş barındırmıyor 4 tekerli araçlar, doğal olarak 300km hıza, düzgün ve pürüzsüz pistlerde varmaları kadar anormal bir şey yok. Bu hız olayını dağ veya köy yolunda denemiyorlar. İstanbul trafiğinde imkansız zaten, bakımsız olan yurdum yollarında cesaret ister hem.

motorlara kafa tutacak kadar hızlı gidebilmeyi gerektiren bir araç olsaydı bisiklet, o zaman bisiklet kullanırken hepimiz yüzümüzü ve boynumuzu da saran motosiklet kaskı takardık şu an kullandığımız köpükten yapılmış 8-10 delikli kasklar yerine. Zaten çoğu kaskların üzerinde motorlu taşıtlarda kullanılması kalıcı hasarlara ve ölümlere sebep olabilir yazıyor. Bizim o ne demek istediğimi anlamışsanız motor kasklarından neden daha farklı olanını taktığımızı da düşünebilirsiniz. Çünkü motor kadar hız yapmıyor bisiklet, yapabilen özelliklerde üretilen bir vasıta değil çünkü. Yapmadığı için bunaltmasın diye, ve bisikletlerin yapabileceği ortalama hızlara göre oluşacak kazalarda sadece kafatasını e etrafını koruyacak biçimde tasarlanmıştır. Hatta mümkün olduğunda delik sayısı ne kadar fazlaysa o kadar rahat olur bisiklet kaskı.

Motorsikletlerin zaten tasarımı, hatta onları kullanırken giyilmesi gereken kaskı veya o koruyucu elbisesi motorsiklet standartlarına göre yapılıp üretiliyo. Kaskları daha fazla sarıyo yüzü ve boynu, özellikle boynun kırılmamasını sağlayacak biçimde o kasklar da.

Tabiki isteyen istediğini paylaşsın, ben de aynı hevesle başka sayfalarda aktarıyorum paylaşımlarımı, ayrıca sadece buraya uzun yazılar yazmadım, diğer ve önceki yazdığım başka sayfalardaki yorumlarımı da incelerseniz burnumdan solumadığımı anlayabilirsiniz.Herkesin tabiki anlayışı farklıdır birbirine göre, kimse kimseyi zorlamıyor ayrıca, yazan yazıyor, yazsın istediğini, ben zaten ilgilenmiyorum artık.

Ben ayrıca fikrim neyse onu yazdım sadece, ve bir kamyonun arkasına geçip rüzgarı kessin diye dibine kadar yüksek süratlerde takip etmenin risklerinden bahsediyorum, yani yollarda ilerlerken herhangi bir vasıta ile giderken en az 30 metre ilerisini görebilmek çok önemlidir, eğer bir çukur veya bir kasis olduğunu görmeden hızınızı azaltmadan inatla girerseniz tabi gerisi de sadece sizi ilgilendiren bir şey.O kamyonun arkasına yapışıp da ilerde yolda nelerin olup bittiğini görmeden gidilince, mıcırlı yollara girildiğinde öndeki kamyon arkaya taş fırlatabilir, öndeki araç kaza yapıp durduğunda siz de arkadan yapışabilirsiniz o kamyona. Ben olası şeylerden bahsediyorum.

Madem benim bir yanlış yaptığımı düşünüyorsunuz, yanlışımı eleştirirken de yanlış yapmamaya da gayret edin lütfen. Kimseden saygıyı öğrenecek değilim, saygısızlık etme niyetinde de değilim. Yanlış anlaşılacak biçimde yazmışımdır farkında olmadan en fazla, saygısızlığım görülmüşse kimse kusuruma bakmasın.
 
ben de aynı şekilde beğenmeme seçeneğini tercih ediyorum,zaten asla begenmeyeceğim içerikte yazılar,kimseyi asla bir şeye zorla inandıramazsınız,o sürat konusundan bahsediyorum,inanmadı diye de taraf olup böyle ucuz şeyler yapmanıza anlam vermek zor.



Değerli celil MAYAOĞLU; üstte uzunca cvpladığınız yazıyı alıntı yapma gereği duymadım fakat kontrol panelimde gördüğüm yazınızı eklemeden gecemeyeceğim ...


Okadar renkli ve büyük harfler ile sıkıntı duyduğum noktayı belirtmeme rağmen bir yanlış anlaşılma var sanırımki ..Bu yazdığınız taraf olma kısmını ben öyle algılıyorum.. Kimseye taraf olduğum filan yok. ayrıca neyi beğenmeyip neyi beğenmeyeceğinize SİZ karar verirsiniz. Tıpkı benim kimin yazısını beğenip beğenmeme , kime teşekkür edip etmeme karar verebileceğim gibi kimseyede bunun hesabını vermek zorunda olmadığım gibi bu forum bunun hesabını sorma yetkisini SİZ dahil hiç bir üyesine vermemiş ( sizin üslubunuzla sorma yetkisini )..

Sizin inanıp inanmama konusuna dönersek ki dönmek bile gereksiz geliyor bana, size bu konuyla ilgili en güzel cevabı diğer üye arkadaşlarım km saatlerinin fotoğraflarını çekerek vermiş bana söylencek söz kalmamış bu konuda..Birçok arkadaşımın kullandığı km saatleri 100-200 Ytl değerinde ve bu konuda kalitesini ıspatlamış markalar. Hızını GPS ile ölçen arkadaşlarım bile var.

Fakat siz 69. sayfada bulunan 685. mesaja teşekkür eden benden ve diğer üye arkadaşlarımdan özür dilemelisiniz kanımca.. Dileyip dilememek sizin bileceğiniz bir iş tıpkı saygıyı kimseden öğrenmeyeceğiniz gibi kimden özür dileyip kimden dilenmemesi gerektiğinide kimseden öğrenmeyeceksiniz..Herşeyin öğretmekle öğrenilmediğide gün gibi aşikar zaten..

Sizin diğer yazılarınızı inceleme gereği duymadım , çünkü uzun ve konu başlığını unutturan ,saptıran yazılar beni sıkmıştır her daim..

Sizin yaptığınız acıklamalar kanımca şu başlık altında toplanmalıdır " sürat yapmak tehlikelimidir ? neden tehlikelidir ?.."

Bu konunun başlığını birkez daha hatırlatmakta yarar görüyorum " En yüksek süratiniz neydi ? "

Bu mevzu benim için burda kapanmıştır ..İsteyen istediğini yapar ,söyler ,yazar..

Forum üyesi arkadaşlardan özür diliyorum konu kirliliği yapan yazıları uzatıp güncellediğim için ..

Not : İllaki cvp vermemi istediğiniz bir sorunuz var ise ( üsluplu bir şekilde ) özel msj ile ulaşınız bu konuyu saptırmayalım..

Saygılar..
 
  • Beğen
Tepkiler: celil.mayaoglu
Yahu arkadaşlar , tartışmayı bir kenara bırakın lütfen. Farkında mısınız bilmem. Hepiniz kendi düşüncelerinizi savunuyorsunuz. Hepimizde haklıyız elbette. Sayın Celil bey. Siz bizim yaptığımızın tehlikelerinden bahsetmişsiniz. Elbette haklısınız. Bizde bunun aksini savunuyor değiliz. Size fazlasıyla hak veriyorum.Gerçekten tehlikeli.Güvenlik konusunda baştan sona kadar haklısınız. Size katılmadığım ve pırtık arkadaşımın da katılmadığını sandığım tek nokta , yaptıklarımızı alaycı bir tavırla eleştirmeniz , kusura bakmayın arkadaşlar ben inanmıyorum demek yerine , biz yalan söylüyormuşuz gibi söylediklerimize palavra demenizdi. Yoksa size bizimde katılmadığımız bir şey yok. İnanmamakta da haklı olabilirsiniz. Km saatlerinin doğru değerler verip vermediği tartışılabilir. Ama bunu sizin için test ettim inanın :)

Bildiğim kadarıyla GPS aletleri kadar doğru değer veren başka bir ölçüm cihazı yok.
Bir GPS aletiyle Aracımın km değerlerini test ettim. 90 km hıza çıktığımda

Araç 90. km. , GPS 85 km gösteriyordu.

Sonra GPS aletini Bisikletime bağladım.

Rampa aşağı 72 km ye kadar çıkabildim.

Km saatim 72 gösteriyor , GPS aleti ise 71,5 gösteriyordu.

Biliyorsunuz GPS uydu ile yerinizi tespit ediyor. Ona göre size veri aktarıyor. Tüm bunları siz inanın diye yazmıyorum. Sadece merak ediyorum. Sizin inandığınız hız değerleri için aldığınız kriter nedir. Bizimde inanmamamız gerekiyorsa eğer lütfen bizimle paylaşın. Bizde yanlış şeyler bilmeyelim. Çünkü doğru veriler alayım diye km saatine 200 ytl para saydım.

Ayrıca tartışma haline dönüşen konuyu lütfen uzatmayalım. Ben sizi çok iyi anlıyor ve de hak veriyorum. Sizde en azında beni anlayın. Sevgiler.

Bu arada geçte olsa sigarayı bıraktığınıza sevindim
 
Selam,

GPS'in hadi bunu geç uydu teknolojisinin güvenilir olduğunu nerden çıkardın :) Taa 30bin km üzerinde uçan uydudan hassasiyet beklemek çok mantıklı olmasa gerek :)
 
@raven1442

savaş uçakları ve bazı askeri cihazlar o 30.000 km deki uydu teknolojisine güvenerek nokta atışı yapmaktalar... şimdi mantık bunun neresinde.....
 
5m az mı ? Bu arada 5m sabit bir hata mı ?

Ben soruyorum ben yanıtlıyorum arkadaşlar :D Beni yanlış anlamayın, belliki bu teknoloji ile ilgilenen arkadaşlar var biraz yardımcı olmak istiyorum.

5m baya sağlam bir hata payıdır. Kaldıki bu 5 metre sıradan olmayan durumlar haricinde ortalama bir değerdir.

Sıradan olmayan durumlar vardır : Güneş patlaması sonucunda atfosferin değişik katmanlarında "özellikle iyonosfer" meydana gelen yoğunluk değişimi tek kanallı sinyal kullanılan GPS hesabını öyle bir saptırırki Ankara Çayyolun'da bisikletinle giderken senin cihaz seni bir anda Kayseri'ye ışınlayabilir :D. Bu yılda bikaç sefer olur. Benim GPS ve araç takibi hizmeti veren bir şirketim var :) Sıf bu yüzden ne taklalar attım bir bilseniz. Hatta konuyla ilgili vakti zamanında yüksek lisans yapmıştım. Çalışmalarımdan biri bilgisayar ortamında GPS hatalarını indirmek için kullanılan bir Ionosfer modellemesi idi.

Sıradan olan durumlara gelirsek : 5m hata bazen 10m olabiliyor, bazen 20m bile. Ve her yöne hata olabiliyor tamamıyla değişken. Yani bazen güney istikametinde 10m bazen kuzeyde 2m gibi. Adamlar işte bir ortalama vermiş 5m diye. DGPS yani diffrential GPS denilen referans nokta temelli GPS iyileştirme metotları da var ama hem cihazlar pahalı hemde Türkiye'de yeterli miktarda DGPS Radyo istasyonları yok. Hatırlıyorum bir önceki projelerimizden birinde 4 adet DGPS kullanarak hata payını 1cm in altına indirmiştik :)

Avrupa'nın GPS'e rakip olacak olan yeni sistemi hizmete girdiğinde işte o zaman adam gibi hizmet gelecek. Çift kanal kullanan bir sistem bu, birbirlerine referanslandıkları için çevresel nedenlerden etkilenmeyen bir sistem.
 
@oktay tiryakioğlu

Irak savaşında hedefler hariç heryeri vurmuşlardı :D Sistem çok güzel çalıyor evet :D :D

Bizim savaş uçakları Amarikan GPS sistemini mi kullanıyor diyorsun yani ? Yaw şimdi bana kanıtla diyeceğim ama kanıtını bulamazsın çünkü kullanmıyorlar.

Amerika 1999 yılına kadar GPS uydularının atomic saatlerini sivil kullanım için bozuyordu. Hal böyle olunca hata miktarları 100m lerin üzerine çıkıyordu. İşte bundan dolayı Amerika'nın haricinde diğer ülkeler askeri anlamda kritik yerlerde GPS kullanmaz. TSK da buyüzden önemli noktalarda kesinlikle GPS kullanmaz. Evet 99 dan sonra bu düzeldi ve ABD musluğun başında ve her an bunu yeniden bozabilir. İşte bu yüzden Rusya kendi global pozisyonlama uydularını "Glonass" tasarladı ve kullanıyor, işte bu yüzden Avrupa "Galileo" yu tasarlıyor ve yaknında fırlatmalar başlayacak :) işte mantık bu.
 
@raven1442


hehe. Açıklamalar için teşekkürler. GPS ile ilgili aydınlandık biraz ama asıl mesele hız ölçmede en güvenlir alet nedir. GPS biliyordum ben. O değilse nedir yav :confused:
 
@raven1442

uydu teknolojisi güvenilmez diyorsun ama bütün dünyanın uydu teknolojisi kullandığından bahsetmişsin ben bunu anlamadım ????
 
@oktay tiryakioğlu

OKtay hocam, biraz sivri bir dille cevaplar vermiş olabilirim, kusura bakmayın. Burada gayet güzel bir noktaya değinmissin. Avrupa'nın Galileo su geldi gelecek. Bu sistemi kullanabilmek için Geleo uyduları ile çalışan yeni konum cihazları almak gerekecek, yeni GPS cihazları bu sistem için işe yaramıyor. Daha öncede dediğim gibi sistem dual-band olduğu için yeni nesil cihazların hata payları artık cm düzeyinde olacaktır.
 
@bozuk_para

Valla sizde gayet güzel bir noktaya değindiniz. Evet malesef çok güvenilir değiller ama kullanmak mecburiyetinde değil miyiz. Mesela cep telefonlarının ve telsizin olmadığı yerde illaki bir uydu telefonu lazım ne kadar kötü çalışsa da. Şu ana kadar GPS leri kullandık ama işte alternatifi yoktu :( Ama işte pozisyon belirleme işinde Avrupa gerçek anlamda çığır açmak üzere. Bunu bekleyin.
 
@raven1442

Hocam.Harita Müh.son sınıf öğrencisiyim,gps ve teknolojisi ile oldukça haşır neşiriz meslek adına.Bizim arazide kullandığımız gps cihazları el gpsi değil,nokta üstüne kurulan büyük boyutlu cinsten.Onlar 1km'de 1cme kadar hata sınırında ölçüm yapar,yöntemlerine göre değişir.El gps i diye tabir edilen küçük gps alıcılarında iste kanal sayısına bağlı olarak,sinyal alınan uydu sayısına bağlı olarak değişir ve 3-5m hata sınırında konumunuzu gösterir.

Uçaklarda kullanılanlarla karıştırmayın onlar askeri olduğu için farklı cihaz ve yöntemleri kullanıyorlar.Bizim gibi kullanıcıların kullandığı ile karşılaştırılamaz.

Bu arada gps uydusunun dünya üzerindeki bir noktadan uzak mesafede olduğu ASLA önemli değildir.Bulunduğu mesafe zaten ideal olanıdır.Uzay içerisinde bir geriden kestirme hesabı yapılarak konum,hız,yükseklik bulunur.

Bu arada arkadaşın dediği doğru,bizim askeri araçlarımızda kullanılan frekanslar abdnin kullandığıyla aynı değil,isimleri aklıma gelmiyor ancak şöyle bir bilgi verebilirim (bu arada abd savunma bakanlığı gps i kurmuştur.) şifreli sinyal ve alıcılarla çok yüksek doğruluk elde edilebilir askeri araçlarda.Ancak bu abdnin iznindedir ve çok ülkede yoktur.Ayrıca herhangi bir tehlike anında Ör:dünya savaşı vs. Amerika gps sistemindeki kriptolu frekansı aktif ederse diğer ülkeler ve el gpsi vb. cihazlar 300-400m yanlış konum gösterebilir.Yani tüm sistem,hakları esasında abdnin.

Glonass gibi sistemlerin kurulması yakındır.Hocalarımız hep şöyle yakınır. "ABD sistem yapmış,alet yapmış,yöntem yapmış biz de onların aletlerine,veri işleme programlarına para verip kullanıyoruz.Biz yapmaya çalışsak bir sistem,ülkemiz kazansa." Güzel dilekler...

Bu arada,bu konuda bilgili arkadaşları görmek güzel.
 
@oktay tiryakioğlu


Bence bisiklet gibi araçlarda,hatta motorlu taşıtlarda hız ölçümünde en güvenlir alet kullanılan kilometre saatleridir.(kaliteli markalar)Tabi frekansları etkilenmeyen,yani çevre etkilerden etkilenmeyenler.Çünkü lastiğin tur sayısına göre hesap yapıyorlar ve lastik çoğu zaman yere basıyor.Alıcıda bir problem olmadıkça yanlış sonuçlar vermez.
 
@omurkadir


evet haklısın dediğin cihazlar DGPS diye geçiyor bir kaç mesaj önce bahsettiklerim yani. Bunları biraz daha açmak gerekirse :

şimdi yeri milimetresine kadar hassas bilinen bir nokta düşünün. İşte bu noktaya bitane basit el GPSi koyun ve o orada dursun. Sonra siz bitane el GPS i alın ve ekranına bakın. Orada göreceğiniz değer ortalama 5m hatalı değerler olacaktır Bu arada aynı hata yeri çok iyi bilinen noktada duran GPS de de oluşacaktır niye diye soracak olursanız o GPS cihazı da o anda aynı GPS uydu sinyallerini sizinle aynı atmosfer koşullarında hesaplıyor. Bakın şimdi burada ne oluyor ? O sabit noktada duran cihaz kendinin ne kadar hatalı olduğunu biliyor çünki kendi noktasını zaten biliyoru. İşte orada bir çıkarma işlemi yapıyor ve atıyorum 5m 272 derece diye bir hata buluyor. Şimdi artık burada bize kalan şey uzaktaki bu cihazın hesapladığı hata payını ondan alabilmek. Şu anda en çok kullanılan yöntem radyo frekansı. Bu hata payı broadcast olarak sürekli hesaplanıp yayımlanıyor. Eğer senin el tipi cihazında bu yayınları alabilme özelliği varsa bunu alıp hatasını düzeltmek için kullanıyor ve ortaya 1m nin altında hata veren bir cihaz çıkıyor. Ama halen hatasız değilller. Bu tip cihazların 2sini hatta 4ünü birbirlerine referaslayarak bu hatayı 1cm e bile indirebiliyorsun. Malesef bu cihazlar biraz büyük ve pahalılar.

"Mesafe asla önemli değildir" deme çünki önemlidir :) GPS uydularında dolaylı yollardan çok mühim olmasa da bazı ufak tefek önemler taşımaktadır. GPS'i geçelim mesela telekom uydularında ciddi derecede önemlidir. Ne kadar uzak olursa gecikme o kadar artar, uydunun sinyal gücü o kadar yüksek olur, yeryüzündenki cihazların anten güçleri daha yüksek olur, bu hem sağlığa zararlı hemde el terminalinin ve hatta uydunun dahili pillerini o kadar hızlı tüketir. Başka daha bürsürü neden var burası derya deniz bir konu.


GPS uyduları için "Bulunduğu mesafe zaten ideal olanıdır" demişsin. İdal kavramı çok görece bir kavram. Mesela niçin Glonass daha farklı bir yükselikte ? Eğer 20bin km bu iş için idealse pozisyon belirleme uydularının hepsi aynı mesafede olurlardı ama değiller. Buradaki parametrelerden biri maliyet. Daha fazla uydu kullanırsan sistemi daha aşşağı çekebilirsin ama bu pahalı olur
 
  • Beğen
Tepkiler: omurkadir
@raven1442


DGPSi açıkladığın için teşekkürler ancak ben zaten tüm ayrıntılarıyla biliyorum.Mesafe konusuna gelince...ben,arkadaş uzakta olduğu için güvenilmez dediği için öyle söyledim.Uzakta olması alıcının aynı anda daha çok uyduyu görmesi içindir,farkındayım.İdeal derken hesaplanan,planlanana göre idealdir demek istedim yoksa her bir uydunun tabiki farklı özellikleri vardır.

Farklı şeyler söylemiyoruz.Teşekkürler.Bu arada meslek ne?Epey alakalısınız.
 
Geri