Scudo Sports

Bisikletin Ülke Ekonomisine Katkıları

@Atilla Gobel Biliyorum abi bende Adanalıyım. Ancak durum eskisi gibi değil. Artık o kadar üşengeçler ki. Doğru düzgün spor yapan kalmadı. 20 kişilik arkadaş grubundan 3 kişi spor yapıyordu. 2'sini de zorlayan zaten bendim. :D
 
  • Beğen
Tepkiler: Gjankrow
Scudo
Anlattığınız durumun adına devrim derler.Şu önümüzdeki 100 yıl boyunca göremiyorum böyle bir ihtimal.
 
  • Beğen
Tepkiler: Gjankrow ve Volg
Disli oranlarina gore vergi kesmedikleri surece bi katkisi olmaz
 
  • Beğen
Tepkiler: Gjankrow ve Volg
İngiltere ve vb. ülkelerdeki km.başına vergi iadesi gibi uygulamaları ile bir nebze kıpırdanmalar olabilir.
 
Şuna alıcı gözle baksanıza. Hollanda bisikletinden daha hoş bence. Klasik duruyor en azından :D20122155e095ffe-bbcb-4de9-87eb-aab3ebd4942b.jpg
 
  • Beğen
Tepkiler: Volg
Ülke ekonomisine büyük katkı sağlayabilmesi icin motorlu taşıtların en büyük kozu olan hız ile boy ölçüşebilmeli başka faktörlerle.Bunu yapabilmesi için cok büyük ve geniş yol ağlarına ve berrak beyinlere ihtiyacı var bisikletin.Daha yazardım ama düşündükçe içim daralıyor kalbim sıkısıyor....neyse ki konuyu görünce hala hayalleri ölmemiş,gerçeklere körü körüne sarılmış insanlara inat düşünmekten,zihinden bile olsa üretmekten yana beyinlerin oldugunu görmek yaşamamız için sebep ve umut veriyor.
Birisi büyük bi ada satın alsa da bizleri görse davet etse...
 
@Barış TURAN Bisikletin ekonomiye katkısı satışındaki, ithalatındaki ve ihracatındaki vergiler olacaktır. Ancak motorlu taşıtlarla yarışmasına gerek yok. Zevk için tatile arabayla gitmektense, bisikletle gitmeyi tercih eden insanlar artarsa eminim ki yavaş yavaş insanlardaki bisikletli bilinci artacaktır. Çok büyük ve geniş yol ağlarına gerek de yok, bir önceki cümlemde dediğim şey oluşursa eminim ki bisiklet yollarına olan ihtiyaç da azalacaktır.
 
Bir sürü şey yazabilirim ama @Barış TURAN ın da dediği gibi hayaller Paris gerçekler Katmandu ...Düşündükçe bile içim daralıyor...Bu ülkede biz daha fikirlerimizi söyleyemiyoruz birbirimize saygımız yok...Neyse valla içim daraldı yine...
 
Geçtiğimiz hafta Kurban Bayramı'nı geçirmek için yola koyulduğum canım memleketim Istanbul'un ortalama bir ilçesinin yanında bile cücük kadar kalır.

Üstelik birkaç tepe haricinde göz alabildiğine düz bir coğrafyadır, öyleki yoldan geçen birisine 'Dünya yuvarlaktır' desem etrafına bir bakınıp 'hadi len' diye cevap verir.

Ortam bu denli müsait olmasına rağmen canım memleketimde arabalar üst üste parkedilir. Dikine parketmeye çalışanlar da mevcuttur. Bisiklet ise numunelik birkaç adet bulunmaktadır. Şehir içinde gidilebilecek en uzak yerin 20 km mesafede olduğu, ütülenmiş kadar düz olan bir yerde parası ilk peşinatını vermeye yeten herkesin neden arabası vardır?

Çünkü bisiklet fakir taşıtıdır. Araba ise sosyal statü göstergesidir. Park yeri ararken harcanan saatler ise sosyalleşme çabaları. Bisiklet ucuzdur, masrafı azdır, arabasının modeli komşusununkinden yüksek olanın ise başı göğe değer. Bisiklet çocuk işidir, araba ise hayatı ciddiye almaktır.

Bu kafa değişip arabaları balık istifi dizmenin çare olmadığı anlaşıldığı zaman, canım memleketim belki biraz Hollanda'ya özenebilir.
 
@Atilla Gobel

1. cari açığı kapatmanın yolu ilk başta israfın kesilmesiyle sağlanır. yani katma değer üretmeyen, çevreye büyük zarar veren, çalışanlarının sosyal haklarını gaspeden ama bir yandan yeterince kar etmediğini iddia edip devletten türlü yardımlar, karşılıksız krediler alan tüccar ve sanayicilere oluk oluk akan muslukların kapatılması lazım. gayet kazançlı işleyen devlet kurumlarını binbir uğraşla zarara sokup üç beş kuruşa özel sektörden belirli birkaç şahsa peşkeş çekmek cari açığı kapatmaya yaramaz. cari açık safsatası hayatta çıkış yolu bulamayan kadınların fuhuş batağına düşmesi gibidir. bu borçtan kurtulma yönünde kalantor devletler tarafından iddia edilen her zahmetsiz yöntem insanı daha beter bataklığa çeker. ülkemiz işsizlik konusunda büyük sıkıntılar yaşıyor. bisiklet üretimini teşvik etmek birçok kişiye istihdam sağlar, bisikletin ağır bir vergi yüküne sokulmaması da memlekete birçok şey kazandırır. (son anda aklıma geldi bisiklet kullanımı cari açığın artmasına neden olur. neden mi? bisiklet kullanımı arttıkça fosil yakıt kullanımı azalır ve bu durumda akaryakıttan alınan ve cari açığı yamamak (kapatmak demiyorum çünkü güneş balçıkla sıvanmaz) için kullanılan fahiş vergilerden alınan kazanç azalır.) fosil yakıt kullanımını azaltmak bir insanın ülkesi için değil, dünyanın geleceği için daima göz önünde bulundurması gereken asgari bir sorumluluktur.

2. her ne kadar yurtta sulh, cihanda sulh desek de savunma sanayi ve silahlanma bir devlet için önem taşıyan bir konudur. silah sanayisinin ne kadar milli olduğu da ayrı bir konudur. silahlar ne kadar fazla kullanılırsa bir ülke o kadar kaybeder (bazı kişiler silahların kullanılmasından ve insanların ölmesinden kazanç elde ederler. ama ülke politikası o kişilerin çıkarlarını kollamak üzerine kuruluysa o ülkenin vay haline). bisiklet sessiz ve hızlı çalışan, ortalama herhangi bir personelin kullanabileceği, ikmal ve sıkı bakım gerektirmeyen, çeşitli arazi koşullarında kullanılabilecek, keşif görevi yapabilecek, termal görüşte ısı izi bırakmayacak hafif bir araçtır. en azından zorunlu askerlerin eğitiminde bir kültür ve eğitim unsuru olarak kullanılabilir.

3. kargo taşımacılığı için konuşacak olursak bence küçük ölçekte gayet uygulanası bir sistem. en azından her gün aynı rotayı kullanan bisikletçilerin hafif ve küçük kargoları zimmetlerine alarak alıcılara teslim etmesi parasal anlamda bir katkı sağlamasa da emisyon azaltımı ve sosyal ilişkiler açısından önemli bir etkiye sahip olur.

bisikletin genel beden sağlığı ve psikolojisi üzerindeki etkilerini forum meraklıları zaten biliyor. ne tür gerekliliklerden ortaya çıkıyor olursa olsun bisiklet kullanmak (foruma özel!!!) dünyaya meydan okumaktan ziyade dünyayı kucaklayan zinde vücutlar ve akılcı zihinlerin var olmasını sağlar.
 
Emin çapa diye bir insanımız var bizim çok aklı başında şeyler söylüyor. cnntürk te pazarları programı var aynı zamanda kendisi iyi bir konuşmacı. ekonomi uzmanı sanırım.

biz ülke olarak eğitim ve bilim hariç her yere çuvalla para döktüğümüz için hiç kusura bakmayın bizim gidişatımızla yaptığımız hiçbir bok bu ülke ekonomisinde fayda etmez. bisiklete değil kıçımıza teker takıp kendi kendimize yuvarlana yuvarlana gitsekte hiçbişey değişmez.

he demiyorum hiçbişey yapmayalım. keşke kendi başımıza dünya standartlarında kadro ve kompanent üretip satabilsek, aptal aptal onun bunun yaptığının montajını yapıp üretici sanmasak kendimizi. fosil yakıta ayırdığımız parayı daha anlamlı yerlere harcasak keşke. müteahhitler keşke konut değil bisiklet yolu projesi kovalasa bu ülkede.

ama gerçeklerle yüzleşin bence;

hayaller;

hayatlar;
 
Bisikletin bana kalırsa herhangi bir katkısı falan olmaz.... Bizim ülkemizde ....

Kısaca bir örnek vericem uyarlayın.... Şimdi biz Türkiye' de yaşıyoruz doğru mu ? Bizim makam araçlarımızı toplayın mesala kaç milyon liralık değil mi ? O makam araçlarının içinde mercedesten başka araç var mı yok ? Eeeeee.... Tam şimdi onu üreten ülkeye dönelim hani varya BMW,porsche, wolkswagen.... Heh işte onu üreten ülke varya hani adı Almanya ikinci dünya savaşından çıktıktan sonra sanayileşen tüm avrupaya vergi ödeyen ardından yine sanayi devi olmayı başaran avrupa birliğinde söz sahibi olan ülke.... İşte o ülkede Türkiye deki kadar makam aracı yok... Bu örnekten diğer örneğe geçiyim ....

Şimdi sen ayda 1000 tl kazanıyorsun 3000 tl kredi kartı borcu yapıp duruyorsun ardından da diyorsun ki ekonomiye katkı.... Arkadaş biz bize gireni bir çıkarırsak ondan sonra bindiğimiz ülkemize kar kalır.
 
Şu almanyada bu kadar araç yok türkiyede şu kadar araç var işini geçelim almanyada 50 60 milyon türkiyede 17 20 milyon araç var.Hiç bundan bahseden yok.
 
@ozgur908
Kısmen katılsam da karşı Olduğum noktalar var, şöyle özetleyebilirim;
Cari Açığın akaryakıt tüketimi ile kompanse edilmeye çalışılması oldukça hatalı, şöyle örnek verelim, El kadar Hollanda'nın tarımsal ihracatı bizim yaklaşık 10 katımız kadar. Yakıt tüketiminin düşmesinden oluşacak cari açık, üretim ve ihracat kanallarının verimli hale getirilmesiyle Fazlasıyla kapatılmış olur, ayrıca istihdam artar ve Köyden kente göçün önüne geçilmiş olur. Vatandaşlar arasındaki gelir adaletsizliği oranı düşer.

Geri kalan tüm noktalara sonuna kadar Katılıyorum, ayrıca şu da var, ülkede sosyal ve ekonomik anlamda bir devrim gerekIyor, bu da şu andaki devletin ve yurttaşların mental yapısıyla olasılığı oldukça düşük bir halde, çünkü devrim deyince ülkemizde maalesef akla hemen dinsizlik, Komünizm gibi kavramlar geliyor. Emperyalist güçler böyle bir devrime asla izin vermez.
Bisiklet tek başına elbette hiçbir şeye çözüm olamaz, ayrıca hiçbir şey tek başına bir çözüm değildir. Olumlu etki yaratacak bir çok faktörün Senkronize bir şekilde gelişmesiyle refaha kavuşulur, bunların başında da eğitim sistemi geliyor.
Eğitim sistemi düzelmedikçe gökten para da yağsa, sistem olmadığı için ülkede hiçbir şey düzelmez.
 
Twitter'de bisiklette KDV olmamalı diye ne zaman konu olsa yazıyorum, fakat petrol zenginlerinin kölesi olan siyasiler yüzünden herkes konuyu kulak arkası yapıyor.
 
Geri