Scudo Sports

bisiklete başlamanıza ne etken oldu ?

Küçüklükten beri bisiklete binerdim ancak o zaman market bisikleti denilen bisikletlerdendi.Ancak ben o zaman yaşıtlarım gibi top koşturmaca yerine sürekli bisiklete binerdim.Daha sonra televizyonda eurosport kalanında İtalya bisiklet turu vardı meraktan izlemeye başladım izledikçe hoşuma gitti.Sonra içimde bir yol bisikleti sevdası oluştu ancak bu hayalimi bu sene kendi imkanlarımla gerçekleştirdim ve hala en sevdiğim spor olacaktır.
 
Scudo
Çocukluğumun iki tekerlekli limuzini pinokyo ve bir karne hediyesi Geroni mtb'den sonra uzun yıllar uzak kalmıştım bisiklete.

2009 yılında birgün 2 durak ötedeki işime gitmek için beklediğim trenin gelmemeye karar vermesi, o esnada arkadaki caddeden 3 tane bisikletin vızır vızır geçmesi ile kafada şimşek çaktı.

Aceleyle gidip ucuzundan bir Kron mtb edindim. Bu beni Kron markasından ve mtb sınıfından soğuttu ama olsun. Hurdası çıkana kadar kullandım kara kamyonetimi.

Sonra şehirli oldum. Önce bir Salcano City Fun 70 aldım. O zamanlar forumdan bi haber olduğum için kadrosunu büyük almışım. Kullanamadan satıp ikinci el bir Sedona 301 aldım. Ağır olmasa süper bir tur bisikleti olurdu Sedona. İlk uzun İstanbul turumu da onunla yaptım. Ardından yine bir cross hibritle, Merida CW300 ile devam ettim. Çok güzel makinaydı ama.

Daha sonra niyet ettim cyclocross'a. Drop gidon'dan çekiniyordum ama yanımdan vızzt diye geçip gitmelerine de hayran oluyordum. İstanbul taş toprak derken döndüm Salcano'ya. CYC02 modeli fiyatına göre oldukça iyiydi aslında. Ama bir problem vardı. Cyclocross arazi için tasarlanmıştı, oysa ben sürekli asfalt zemindeydim.

En sonunda gözü karartıp şimdi kullandığım CAAD10 ile takas ettim Salko'yu. Bir an bile pişman olmadım sonrasında. Vakitsizlikten haftaiçi kullanamıyordum, onu da trainer ile çözdüm şimdi.

Bu kış güzel kondüsyon yükleme hedefindeyim, kısmetse seneye gelsin yaylalar tepeler. :)
 
  • Beğen
Tepkiler: çimtay
Merhaba ;

Çocukluğumdan beri bisikletlere çok fazla sevdalıyım.Uğruna kolumu dişimi kırdım gözümü patlattım ve birçok sorun. gel zaman git zaman hep market bisikleti dediğiniz bisikletlerle ömrümü geçirdim ki en uzunu hepiniz hatırlarsınız gazetenin verdiği pejo mozaik dediğim bisiklet :)1997-2002 arası.. bütün lise hayatım boyunca kaç kere maşa kırdım büktüm kadro kırdım ondan sonra bianchi, beldeyama, ve geotech... 2 amortisörlü hepsi. üniversite döneminde(2005-2013) bu tip bisikletlerle geçti. şundan 1.5 yıl önce spor salonuna yazılınca ben gene bisikletimle giderim dedim köşelerden çıkardım lakin durumu vasat. balkonda yağmur yemiş ölmüş zavallı... napsak ne etsek derken hatun doğum günü hediyesi diye bisiklet aldım diye çıktı geldi :) buda onun resmi: gene double suspansion :)http://i632.photobucket.com/albums/uu44/jarjaryan/media-20130502.jpg
Bu 1 sene içerisinde 2 bisiklet değişmişim. Tam tamına 1 senede 9001 KM bisiklet sürmüş; Bu sürede 105 kilodan 71 kiloya düştümüşüm. Eğer bir 4 ay daha geri gidersek 115 kiloydum. Artık eski kıyafetler komik duruyor, herhangi bir şeyi yapmak sorun olmuyor, uyuşuk davranmak hiç işime gelmiyor. Kısaca eski uyuşuk Yavuz artık yok. Bu halimi daha çok seviyorum..
Bir bisiklet insanın hayatını nasıl bu kadar değiştirir ki? İyiki de değiştirmiş....
12138487_10153636267968756_127065825404536578_o.jpg
 
Euro spot ta bisiklet yarışlarını seyrederken oğlumun yapacağı bir spor olduğunu düşündük. Atilla bisiklete gittik oradaki arkadaşların tavsiyesi ile ve bütçemizin yettiği ile mosso-lagerda 1424 e karar verdik (Eylül 2014). Oğlumu heveslendirmeye çalışırken ben daha fazla heveslendim. Ben daha fazla kullanmaya başladım. İlk kullanmaya çıktığımda ancak 11km kullanabildim. Yavaş yavaş menzili artırdım. Hafta sonunun gelmesini sabırsızlıkla beklemeye başladım.Şimdi bi çıkışta 60 km yi durmadan yapıyorum. Nisan başı 2. Bisikleti aldım.( ORBEA MX 2920) Mayıs ayından beri işe de bisikletle gitmeye başladım. Başladığımdan beri 3500 km ye yaklaştım. Bisiklet kolik mi oluyorum mu ne?
 
  • Beğen
Tepkiler: Prusias
Benim nedenim orta yaş bunalımı :islik: arayış içerisindeydim balık mı tutayım , koşumu yapayım derken bisiklete başladım.:harika:
 
yaşadıgım şehir etken oldu 5 Ay once taşındıgım şehri ögrenmemi sagladı. arada işe gdyrum. burdaki dostum oldu, karşimda şimdı beraber tw izliyoruz :)
 
2010 yılında izlediğim cumhurbaşkanlığı bisiklet turu etkili oldu, günde 150 km gittiklerini öğrendiğimde çok şaşırmıştım, bende yapabilirim dedim kendi kendime. o aralar biraz da kilo verme isteğim vardı, kendimi yorup tatlı uyku uyuyabilmem için aldım bisikleti
 
Çünki istanbulda doğup büyüdüm ve hiç arkadaşım yok. Ayrıca hertürlü ıvır zıvırı tamir edebiliyorum. Ellerim takım tutar. Dönerek giden şeyleri seviyorum. Hız seviyorum. Mekaniğe karşı çok ilgim var ve bütcem oldukça kısıtlı olduğu için.
 
  • Beğen
Tepkiler: hakan64
@Orhan57
bisikletçi genelde yalnızdır tezimi güçlendiren bir mesaj gördüğüm için mutlu oldum.
:p


gel biz senle konya-istanbul yapalım :D
 
Bisiklete çocukluğumda başlamıştım. Daha sonra lisede okulun bisiklet takımına girince biraz daha profosyoneliğe geçmiş oldum. Ama bu sıralar bazı nedenlerden biraz ara vermek zorunda kaldım...
 
  • Beğen
Tepkiler: çimtay
Çocukluk kısmını geçersek 3 sene önce bir arkadaşım gel bisiklete binelim dedi. O zamanlar ben spor salonları, koşu parkurları şeklinde spor yapıyordum yine. O gün bindik sonra gittim bisiklet aldım.. Sonra ikinci bisikleti aldım.. Haftada 180 200 km yol yapıyorum. Hastalık derecesine ulaştı arkadaş. Eve gelince bazen eşime ben bisiklet sürmeye gidiyorum, fena halde bisikletim geldi diyorum.. Hafta sonları pazar günleri 100+ günü zaten.. :)
 
Kışın bir laptop almıştım, sıkıntılı çıktı iade ettim.
Yaz geliyor, bir şey ile uğraşmam gerekti dedim ki bisiklet alayım.
Önce mtb aldım, baktım ki ciddi yol yapmaya başladım dedim bu böyle olmayacak.
Belli bir yerden sonra ciddi yorulmaya başlıyor insan ve gitmediğini hissedince sıkıntı oluyor :)
3 hafta önce işte, Mossomuzu aldık her şey o kadar rahat ki anlatılmaz/yaşanır mantığında..
Kafama göre, canım sıkılıyor bisiklete biniyorum. En azından, ne yapsam diye sormuyorum..
Gerçekten o kadar güzel ki bisiklete binmek, önümüzde ki sezon gelsin diye 4 gözle şimdi den bekliyorum.
Bisiklete binmediğimde adeta eksiklik hissediyorum :)
 
  • Beğen
Tepkiler: çimtay
Lisedeyken oturduğumuz evin şehrin epey dışında ve ta anasının şeyinde olması nedeniyle başlamıştım. Zira ne otobüs ne de minibüs, geçmiyordu oralardan.
 
Almanya'da yaşadığım 80'lerin başında her Çarşamba son ders yüzmeydi. Sınıfça okuldan çıkıp kapalı yüzme havuzuna gidiyorduk. Ne hikmetse ben yüzmeye meraklı değildim. Benim gibi iki üç Türk arkadaşla dışarıda vakit geçiriyorduk. Birisinde bisiklet vardı. Bana da kullanmayı öğretti. Yüzmeyi öğrenemedim ama bisikleti sürmeyi öğrendim. Sonrasında babam bana mavi renkte Pinokyo türü bir bisiklet aldı. Kilometre sayacı, hız göstergesi, ön arka farı gibi şeyler bana sanki araba kullanıyormuşum gibi geliyordu. Evden okula bisikletle gidip gelmeye başladım. 12-13 yaşlarındaydım. Türkiye'ye gelince o macera bitti.

2000'de evlendikten kısa bir süre sonra eşimle kendime Haşim İşcan'dan MTB aldık. Benimki havalıydı, sanıyorum çift amortisörlüydü :). Bisikletleri arabanın arkasına asıp Kilyos, Zeytinburnu gibi yerlere gidip eşimle sürüyorduk. Bir defasında Altınoluk'a yazlığa giderken bisikletleri de otobüsle gönderdik. Altınoluk bisiklet cennetiydi. Bisikletler Altınoluk'ta Bent deresinin oradaki araziye 2-3 hafta dayanamadı. Kalitesiz bisikletlerin ne duruma geleceğini o zaman yaşayarak tecrübe etmiştim. Çocuk da dünyaya gelince bisikletler hayatımızdan çıktı.

Tam 8 yıl sonra 2010'da çocuğumuz da merak salınca ona ve kendimize bisiklet aldık. Kaliteli olsun diye Velespit'ten Trek/Bianchi marka bisikletler aldık. Biz bisiklet denilince MTB'yi tanıyorduk. Satıcıya "bunu sahil yolunda kullanacağız, uygun mudur hantal olmasın" dediğimiz halde bize iki tane MTB sattı (Trek 3500, Trek Navigator, Bianchi Speed). Bir yıl sonra ne kadar yanlış bisiklet aldığımı farkettim. Ben hız yapmaya meraklıymışım. Yolda yol bisikletliler beni rahatça geçiyorlardı. Kullandığım Sigma'ya göre benim hızım 10-15 arasındaydı, 20 yapınca seviniyordum ama bu yeterli değildi galiba. Her MTB'li gibi lastikleri asfalt lastiğiyle değiştirmek vb. şeyler denedim ama işe yaramadı. 2011'de yol bisikleti almaya karar verdim. Bisiklet araştırırken Bisikletforum'u keşfettim. Foruma yazdığım ilk mesaj da yol bisikleti aradığımı söylemek oldu: boy/kiloya göre asfalt yol bisikleti önerisi?

Çok fazla bekleyemedim; Kaçkar bisiklette gördüğüm Merida yol bisikletini aldım. Merida'larınızın fotoğrafları buraya

İki yıl sonra da Geotech'e geçiş yaptım: Geotech Typhoon C70

Düzenli bisiklet sürmeye Merida'yla başlamış oldum. Bisiklet öyle bir bağımlılık yaptı ki; ortaokul yıllarından beri taktığım gözlük beni rahatsız ettiği için 45 yaşımda lazer ameliyatı olup gözlükten kurtuldum. Bir yıl sonra da, 20 yıldır sıkıntısını çektiğim hemoroidden ameliyatla kurtuldum. Bisiklet adama neler yaptırıyor. 2012 başında kalp damarlarım tıkandığı için kalp ameliyatı oldum ama bu sadece 3 ay bisiklete ara vermem demekti. Birçok kişinin "kalp ameliyatı oldun bisiklet sürüp kendini zorlama" demesi beni vazgeçirmedi, iyi ki de bırakmamışım. Aradan geçen 3 yılda daha zinde ve güçlü hale geldim. İnsan yaşlandıkça güçlenir mi, nefesi açılır mı?
 
Geri