Bisikletçi dükkanı açmalı mıyım? (anket de içerir, lütfen)

Sonunu dusunen kahraman olamazmis

Burdan yap demek kolay ama 4. Aya kadar beklemek lazim bence.
Burdan da suan bi musteri kitlen olustu

Ben hobilerini zaman zaman pro düzeyde yapmış biri olarak ufak bir uyarı yapayım.
Şu anda bisiklet seviyorsunuz, hayransınız, heyecanlanıyorunuz. Ancak ticaretini yapınca mutfağın arkasına geçince o kadar büyülü bir dünya olmadığını göreceksiniz. Hergün isteseniz de istemeseniz de yapmak zorunda kalacaksınız, sevmediğiniz bisiklet, müşteri, parça, ve insanlarla muhatap olacaksınız.
Bütün bunlar bir parça soğutuyor. Heyecanı öldürüyor. Ben sevdiğim bisikleti satarım, istemediğim müşteriyle uğraşmam demeyin o işler öyle olmuyor.

Dükkanı açmayın demiyorum ama bunları da hesaba katın derim...

Keşke Ankara'da açsanız da ben de yanınızda gönüllü çalışsam.

Benim farklı bir önerim olacak. Aslında hayalim de Sadece bir bisikletçi dükkanı açmaktansa bir "bisiklet kafe" açabilirsiniz. Tabii maliyet artacaktır.
Avrupa'nın birçok yerinde ama özellikle İngiltere, Hollanda, Danimarka'da fazlasıyla örnekleri var. Londra'da iki farklı yere gitmiştim. Gerçekten harika yerler.
Bisiklet satışı, tamiri yapmanın yanında cafe bölümleri var ve bisikletçiler için kahve, yemek, hamurişleri, meyve suları vs. var. Ayrıca workshoplar ve etkinlikler düzenliyorlar. Ekstra olarak bir Do It Yourself (kendin yap) bölümleri var. Burada müşteri belli bir ücret ödeyerek dükkana ait imkanlar ve ekipmanlarla bisikletini kendi onarıyor. Yani burası bir dükkandan çok bisikletçilerin kendini keyifli hissedebilecekleri bir alan haline geliyor.

Evet daha fazla sermaye gerekecek ama getirisi de çok çok fazla olacak. Hatta gıda, hediyelik vs.'den kazandığınız paradan sonra bisiklet satışını umursamayabilirsiniz.

Benzer şeyleri bende düşünüyorum.

Kosgeb'ten destek alsam?
Güzel bi dükkan bulsak?
ender parçaları ebayden, aliden temin etmeye çalışsak?
tanıdık arkadaşlara web sitesi kurdurtsam?

bunun gibi tonla fikir geçti aklımdan ama aylık ne kadar kar edebilir sizce? sıradan bir işte sizin gibi biri 3000-4000 arası kazanıyordur o deneyimle. o maaşlarla sabit çalışırsanız ailenizi geçindirir, çocuğu üniversiteye gönderebilir, evlendirebilirsiniz. Hayatın böyle gerçekleri de var eminim siz benim farkettiklerimin daha fazlasını biliyorsunuzdur. ayrıca piyasada çok ciddi rekabetçi firmalarda var. kıyıda köşede kalmış adı diğer bisikletçilere göre az duyulmuş adamlar var.
volkan bisiklet, mototarz, öyceylan motor falan... bu adamlarda mesela en son herkesin 30-40 liraya sattığı sele borusunu 15 liraya buldum. bunlarla da rekabet etmeniz gerekecek. parça satmak için internet satışıda yapmanız gerek.

ankete bişey işaretleyemedim çünkü bende merak ediyorum durumu. yapak istediğim bişey bisikletçilik ama sol yanımda herşeyden önemli biri var, çoluk çocuğa da karışmak istiyorum. Göze alamıyorum bu yüzden. İşin ucunda batmakta var. yalnız bir adamın işi gibi görünüyor bisikletçilik. anketin sonucunu merak ediyorum.

umarım herşey istediğiniz gibi olur.

Bu kararın, karardan etkilenecek olan insanlarla birlikte alınması gerektiğini düşünüyorum. Ben sizin yerinizde olsa idim öncelikle eşimin rızasını alırdım.

@Deniz A
Dostum yanıtınız için çok teşekkür ederim, öncelikle iş bulma sıkıntım yok, hali hazırda hemen başlayabileceğim 3 farklı iş var sorun bu değil.
Ilk etapta alet edevat konusunda harcayacağım tutar Sıfır, zaten hepsi evde mevcut.
Bir şeyleri tamir edebiliyor olmak ve sonunda da bu olumlu gelişmeden dolayı insanların mutlu yüzünü görmek inan ki çok güzel. Evet baskılar gelecek, ne iş yaparsan yap gelecek, bunu göğüsleyecek kadar güçlüyüm ve çalışkanım.
Bir de şu var ya, bende ne gece hayatı var, ne alkol var, ne kaçak ilişkiler, dükkana da zaten bisikletle gidip geleceğim, hatta öğlen yemeğimi de sabah çıkarken götürebilirim, giyim kuşama da bir sene bütçe ayırmasam da olur. Özel sektörde çalışırken yıllık giyim giderim beşbin tlye yaklaşıyordu, o kadar insanın, patronun yönetim kurulunun müşterinin karşısına çıkınca her markadan giyinemiyorsun. Bu son derece iğrenç bir kapitalist yaşam modeli.
Evet Sıkıntılar elbette olacak. Önemli olan ne kadar çok şeye sahip olduğun değil, ne kadar az şeye ihtiyaç duyduğundur. Buna inanırım. Eşimle yıllardır bu felsefeye göre yaşıyoruz. Maliyetleri kıstığında ve nefs denen olayı hakimiyet altına aldığında hayat epeyce kolaylaşıyor aslında.
Aslı bisiklet ve salcano'nun patronlarıyla görüşeceğim. Durumumu anlatıp destek isteyeceğim. Adam gibi anlatıp karşı tarafa olumlu imaj verdiğimde başarısız olma ihtimalim Sıfır. İstediğimi alırım. Önemli olan sermayesiz başlayabilmek. Sermayeyle herkes iş kurabilir, ama işi bilmiyorsa para uçar gider.
Bunları söylediklerinize anki tez oluşturmak Amacıyla yazmıyorum. Yirmi senedir ticarette edindiğim tecrübeler bunlar. Beş Yaşından beri babamın yanında öğrendiklerimi de sayarsak 35 senedir ticaretin içindeyim.

@Abdllh
Zaten o Rıza olmadan adımımı atmam hocam, teşekkürler.

Akıllı düşünene kadar deli oğlunu evlendirir derlermiş. Laf var bizde icraat yok. Biz konuşuyoruz onlar yapıyor. Bizim tükan işinede el attılar sonunda...

@sabitkamera

Evet, bu mekanları İngiltere'de görmüştüm. Ülkemizdeki ortam maalesef henüz buna hazır değil.
Ama kafe olayını düşünmüyor değilim. O bölgedeki turist popülasyonu da oldukça yüksek. Oradan da gelir birşeyler.

@Kuzey Ege tamirci olmak başka bir şey. Bunu bilen anlıyor. Evdeki bulaşık makinasını tamir ettiğimde ki hazzı kolay kolay başka bir şeyde yakalayamıyorum.
Bana enteresan gelen senin gibi biri nasıl mühendis değilde yönetici oldu.

@oktayakgoz
Ah Oktay ah, her yıl değişen sınav sisteminin kurbanı oldum, makine mühendisi olmak istiyordum, asıl cehaleti meslek lisesi yerine düz liseye gitmekle yaptım sevgili dostum.

Çok güzel bir girişim olur. İstanbulda birçok bisikletçiye gittim. Aslı bisiklet harici pek de müşteriye yardımcı olmaya çalışan canayakın bir esnaf görmedim. Bu açığı kapatırsanız şuna eminim ki beklediğinizden fazla para kazanacaksınız. Artı bisikletsever dost sahibi olmak gibi bir kazancınız daha olacak.

Ben de adanada eski patronumun 400metrekarelik fabrikasında bisiklet üretimine girişmeyi düşündüm. Kendi markamı yaparak 4 5 model toplamak. Fakat gel gelelim fikir olarak kaldı.

Bisiklet kafe fikri de çok güzel bi fikir. Değerlendirin derim. Eşiniz hanfendi eğer müsait ise kafe kısmına beraber bakarsınız. Tamir tadilat işi çıkarsa oraya geçersiniz. Ya da hayalinizdeki dükkanı bir açıp bi sezon atlattıktan sonra çevrenizden geri dönüş alarak bu alana da girip girmeme kararı alarak riski azaltabilirsiniz de.

Adının altında "Girişim Savaşçısı" yazan birinin oyunu nereye kullanacağını tahmin etmek zor değil

Yukarıda da görüldüğü gibi "yapma, etme, aman, sakın" diyenler çok olacak. En başta da sizi en çok sevenler karşınızda duracak. Ama hayalleriniz için savaşmanız gerekiyor, önce kendinizle sonra çevrenizle daha sonra rakiplerinizle.

Hayat göründüğünün aksine çok kısa, birşeyler başarmak için kaybedecek vakit yok. Eğer inanıyorsanız önünüzde hiçkimse duramaz.

Aşağıya size motivasyon sağlayacak birkaç görsel ekledim



Yolunuz açık olsun.

@Sadettin Z.
Valla hocam, ne diyeyim, paylaşımınız o kadar güzel ki, ilk buluşmamızda kahveler benden
Inanıyorum ki 50 yaşına geldiğimde bu işe başlamadığını için "keşke" diyeceğim.
Teşekkür ederim, bu arada çalışma hayatımın hiçbir Döneminde 40 saat çalışamadım. Ortalama haftalık çalışma saatim 72 saatin altına hiç düşmedi.
Malum gıda sektörü, ctesi tam gün, bayram seyran yok, 8de başlayıp 9da biten mesailer...

Elbette ki bu işe girişirken motivasyona ihtiyacınız olacak ancak siz kendinizi en kötü ihtimale göre hazırlayın ve amiyane tabirle "gaza gelmeyin". İşler kötü gittiğinde faturalarınızı, senetlerinizi bunlar ödemeyecek.

Sabit giderlerinizi asgari düzeyde tutmalısınız. Henüz oturmuş bir işiniz, düzenli müşterileriniz bile yokken, henüz çarklar dönmüyorken 1000 TL civarı kira bedeli kısa zamanda belinizi bükecek, elinizdeki sermayeyi çabucak tüketmenize sebep olacaktır. Öncelik kira giderinizi aşağıya çekmek olsun.

İlk etapta parça satışından ziyade hizmet ve aksesuar satışına odaklanın. Aksesuarlarda kar marjları daha yüksektir; çok fazla sermaye bağlamadan tatmin edici şekilde kar edebileceğiniz ürünler satabilirsiniz. Aynı konu hizmet için de geçerli. Verdiğiniz hizmetten memnun kalan müşterileriniz bunun karşılığını maddi anlamda size verecektir. Ancak örneğin bir grupset veya aynakol satışında büyük firmalarla fiyat konusunda rekabet edebileceğinizi zannetmiyorum. Hele ki internet üzerinden alışverişin bu kadar yaygınlaştığı ve fiyatların bu denli şeffaflaştığı bir zamanda.

@Kuzey Ege

cafe'yi de işin içine katıyorsanız (ki benim de hayalim bu, sadece vakit şimdi değil) salcano yerine sedona ile görüşebilirsiniz. Yeniköy'de benim bildiğim Türkiyedeki ilk ciddi anlamdaki bisiklet cafeyi yaptılar. (link)

Kesinlikle girişiminizi destekliyorum, her işini kendisi yapanları ve etraf kazıkçı dolmuş herkesi kazıklıyorlar diyenleri de kınıyorum. Etrafta pırıl pırıl, rengarenk bisiklet dükkanları çoğalmadan, sokakda bisiklet sürücüleri de çoğalmaz. Mahalle arası bisikletçiler yıllardır var (iyiki de var) ama o seviyedeki bisiklet kültürü sadece daha iyisinin üzerine konulmasına yol açıyor. Bisiklet karne hediyesidir ve marketten alınır tabusunu sadece daha güzel bisiklet dükkanları açıp, sokaktaki insanı da bisiklete çekerek yapabiliriz. belediyeler, bisiklet yolları, reklamlar vsvs. bir etken ama bisiklet dükkanları da bir etken. O dükkanlar da kira veriyor, ev geçindiriyor, dolardan etkileniyor, personel çalıştırıyor, en önemlisi zamanını harcıyor, yani parayı hak ediyorlar. Benim de elimden geliyor bakım yapmak, internetten satın almak ama 1 bakımı kendim yapıyorsam 1'ini de esnafta yaptırıyorum. Hem muhabbetimiz oluyor, hem ben ona destek oluyorum, hem gerektiğinde o bana destek oluyor böylece. Global dünya, 1 tık ile çinden geliyor ne uğraşcam, kurumsal firma bir dediğimi iki etmiyor seçeneği de var, onun sonucu patron zengin işçi ne hali varsa görsün demektir bence. Lafın kısası esnafa destek, tam destek hep destek benden

Emekli olduktan sonra ben de açmayı düşünüyorum çocukluk hayalimdir (yaşım daha 17 düşünün artık benim için ne büyük bir hayal)

Usta dükkanı aç internetten sahibinden g.gidiyorda da başlarsın fiyatları uygun tutarsın normalde 10kazanacağına 5kazanırsın. İnsanların güvenini kazandın mı ben bile kalkıp anadolu yakasından yanına gelebilirim o derece yanı, sağlam ve samimi bisikletçi bulmak kolay değil. Kaç tane bisikletçi gezdim anadolu yakasında sağlamı 1elin parmağını geçmez. Herşey gönlünüzce olsun...

hayırllısı olsun , ben destekliyoruz sizi. durumları bilgilendirim

Bence en önemlisi aile desteği... Eşinin desteği varsa altından kalkamayacağın bir iş değil..