Scudo Sports

Bisikletçi beslenmesi nasıl olmalı?

Antioksidan almadığından da olabilir, geçen bir makale gördüm kiraz yiyenlerde %29 karaciğer yağlanması azalıyor deniyordu. Bunlar birden çok nedene bağlı olabilir. Dediğiniz gibi harekete de bağlı olabilir. Çok net bilgimiz yok.
Yeşil çay içiyorum ben. Günde 3-4 kupa. Onun da etkisi olduğunu düşünüyorum. Ayrıca ara ara nar suyu da içmeye çalışıyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ahmet TOPAL
Scudo
Yeşil çay içiyorum ben. Günde 3-4 kupa. Onun da etkisi olduğunu düşünüyorum. Ayrıca ara ara nar suyu da içmeye çalışıyorum.
Ben de seviyorum ama 'vücut gençleştiren şeyler' ile 'kanserden koruyan' şeyler aynı değilmiş.
Erkek adamın kasında "İrisin" oluyormuş; gençleşmeyi sağlıyormuş kaslı bireylerde. İlle de antioksidan dememek lazım, kas kendi kendini gençleştiriyor.
Çok konuştum: fazla antioksidan kas gelişimini baltalıyor, fazla kas ise vücudu gençleştiriyor.
Kiraz tek başına yemek borusu kanserinden korusa da olur: "sıcak çayın panzehiri bulundu". Namussuz, yanmış patates zehirini de düzeltiyormuş.
Böyle makalelere göz gezdirince ne çok kötü alışkanlığım varmış diyorum meğerse. 😁
 
irfan hocam her konuya zuladan bi döküman bırakıp kaçıyor :)

Vaktiyle temel konuları hep araştırıp bir derleme yapmışlığım var, birikimi paylaşmak güzeldir. Ki halen bilimsel kitap ve makaleleri takip edip güncelleme yapıyorum :)
 
Vaktiyle temel konuları hep araştırıp bir derleme yapmışlığım var, birikimi paylaşmak güzeldir. Ki halen bilimsel kitap ve makaleleri takip edip güncelleme yapıyorum :)
emeklerinize sağlık hocam, ben paylaştığınız tüm yazıları listeliyorum. çok teşekkürler.
 
İrfan hoca kesin kızacak bana şimdi kimyasal şeyler paylaştım diye.

:hhhhhh: Estağfurullah. Eğer dengeli beslenemiyorsan, günlük makro ihtiyaçlarını tamamlayamıyorsan durum değişiyor tabi.

Sebze, meyve, kuruyemiş, tahıl vs. tüketiyorsan zaten bunlardan antioxidan da alıyorsun, keza bir kısmını zaten vücudumuz üretiyor. Fazla veya gereksiz antioksidan alımının da muhtelif zararları olduğu biliniyor. Benzer konu detoks takviyeleri için de geçerli. Böbreğin, karaciğerin, akciğerin toksinleri atamayacak olsa zaten 3-5 ay ömrün kalır.

Kanıt bazlı bilime sırtımızı yaslarsak...

(link)

Seventy‐eight randomised trials with 296,707 participants were included. Fifty‐six trials including 244,056 participants had low risk of bias. Twenty‐six trials included 215,900 healthy participants.

We found no evidence to support antioxidant supplements for primary or secondary prevention. Beta‐carotene and vitamin E seem to increase mortality, and so may higher doses of vitamin A. :ckskc:
 
:hhhhhh: Estağfurullah. Eğer dengeli beslenemiyorsan, günlük makro ihtiyaçlarını tamamlayamıyorsan durum değişiyor tabi.

Sebze, meyve, kuruyemiş, tahıl vs. tüketiyorsan zaten bunlardan antioxidan da alıyorsun, keza bir kısmını zaten vücudumuz üretiyor. Fazla veya gereksiz antioksidan alımının da muhtelif zararları olduğu biliniyor. Benzer konu detoks takviyeleri için de geçerli. Böbreğin, karaciğerin, akciğerin toksinleri atamayacak olsa zaten 3-5 ay ömrün kalır.

Kanıt bazlı bilime sırtımızı yaslarsak...

(link)

Seventy‐eight randomised trials with 296,707 participants were included. Fifty‐six trials including 244,056 participants had low risk of bias. Twenty‐six trials included 215,900 healthy participants.

We found no evidence to support antioxidant supplements for primary or secondary prevention. Beta‐carotene and vitamin E seem to increase mortality, and so may higher doses of vitamin A. :ckskc:
Bilgi paylaşayım, beta karoten ve e vitamini kanser yapıyor, A vitamini ise tiroit hormonunu baskılıyor.
 
Ben "vücut ilk başta karbonhidratları yakar, 40 dakika sonra yağlar yanmaya başlar" falan filan buna inanmıyorum ya.
Bu aslında bir yanlış anlaşılmadan kaynaklanan doğru ama yanlış aktarılan bir bilgi. Aerobik sistemin harekete geçip tam çalışma kapasitesine ulaşması zaman alıyor. Yaklaşık 30-45dk. Sporcu ne kadar yorgunsa o kadar uzun olduğu da aktarılıyor.
O yüzden aktivite öncesi uzun bir ısınma gerekiyor. Ve bu ısınmanın çok hafif başlaması lazım ki o verimsiz dönemde karbonhidrat yoğun tüketim varken depolar boşaltılmasın. Özellikle de yarış vb öncesi 40-45dk ısınmak ve bunun ilk 30 dakikasını max 100-110 nabızda yapmak önemli.

Fazla veya gereksiz antioksidan alımının da muhtelif zararları olduğu biliniyor.
Antioksidan ve bilimum anti-inflamasyon etkisi olan maddelerin alunmasının bir önemli zararı da vücudun spora vereceği gelişme tepkisini törpülemeleri. Ağır antrenman sonrası oluşan oksidadif stres zararlı değil, aksine vücudun gerekli iyileştirmeleri yapması için bir tetikleyici. Alınan antioksidan, anti-inflamasyon ve benzer etkisi olan vitamin C, B12 gibi destekler faydadan çok zarar veriyor. Bunları ciddi antrenman dönemlerinde almamak gerekiyor.
Tabii antrenmandan fayda görmek yerine hızla toparlamak istiyorsak o başka. Mesela bir etap yarışında amacımız güçlenmek değil de sonlara kadar gücümüzü korumak ve iyi bir derece almak ise durum değişir. Veya bağoşıklık sisteminin güçlü olması gereken durumlarda mecburen destek düşünülebilir.
ama bunların dışında 1000mg vitamin C gibi destekleri sürekli almak gelişmeyi törpüleyici bir hareket.
Aynı şey bir zamanlar çok popüler olan buz banyosu vb için de geçerli. Veya soğuk suyla duş almak. Güçlenmiyorsun, aksine vücudunu güçlenmek için tetikleyecek etkenleri ortadan kaldırıyorsun.
 
Bu aslında bir yanlış anlaşılmadan kaynaklanan doğru ama yanlış aktarılan bir bilgi. Aerobik sistemin harekete geçip tam çalışma kapasitesine ulaşması zaman alıyor. Yaklaşık 30-45dk. Sporcu ne kadar yorgunsa o kadar uzun olduğu da aktarılıyor.
O yüzden aktivite öncesi uzun bir ısınma gerekiyor. Ve bu ısınmanın çok hafif başlaması lazım ki o verimsiz dönemde karbonhidrat yoğun tüketim varken depolar boşaltılmasın. Özellikle de yarış vb öncesi 40-45dk ısınmak ve bunun ilk 30 dakikasını max 100-110 nabızda yapmak önemli.


Antioksidan ve bilimum anti-inflamasyon etkisi olan maddelerin alunmasının bir önemli zararı da vücudun spora vereceği gelişme tepkisini törpülemeleri. Ağır antrenman sonrası oluşan oksidadif stres zararlı değil, aksine vücudun gerekli iyileştirmeleri yapması için bir tetikleyici. Alınan antioksidan, anti-inflamasyon ve benzer etkisi olan vitamin C, B12 gibi destekler faydadan çok zarar veriyor. Bunları ciddi antrenman dönemlerinde almamak gerekiyor.
Tabii antrenmandan fayda görmek yerine hızla toparlamak istiyorsak o başka. Mesela bir etap yarışında amacımız güçlenmek değil de sonlara kadar gücümüzü korumak ve iyi bir derece almak ise durum değişir. Veya bağoşıklık sisteminin güçlü olması gereken durumlarda mecburen destek düşünülebilir.
ama bunların dışında 1000mg vitamin C gibi destekleri sürekli almak gelişmeyi törpüleyici bir hareket.
Aynı şey bir zamanlar çok popüler olan buz banyosu vb için de geçerli. Veya soğuk suyla duş almak. Güçlenmiyorsun, aksine vücudunu güçlenmek için tetikleyecek etkenleri ortadan kaldırıyorsun.
Buz banyosu metabolik alkaloz yapıyor, kanamayı tetikleyebiliyormuş.
C vitamini antioksidan değil, prooksidan bir vitamin. Bu şu demek, demirle karşılaştığında oksitleyiciye dönüyor. Oksitleyici yani aşındırıcı asit gibi demek.
Vücut, yangın üçgeni gibi: bir yakıt var bizim yağımız-şekerimiz, bir de yakıcı oksijen, bir de ısı. Bunun üzerine su püskürtürsek yangını söndürürüz ama yangını tam da söndürürsek turda sağanağa yakalanmış ya da durup kaslarımız üşüdüğünden tutulmuş soğuk havada tekrar egzersize başlayamıyormuş gibi oluruz. Soğumamamız lazım.
Çayın ilginç bir makalesini okumuştum, sanırım futbolcularda çalışılıyordu(makaleyi buldum, çaydan değil ama çayda bulunan fitattan söz ediliyormuş). Antreman sırasında yorgunluk ölçeğini ve kastaki egzersiz oksitlenme ürünlerini azaltıyordu ve öyle böyle güçlü bir etki değil, kalp krizinde artan enzimi 3 kat azaltıyordu. Uzun dönemde ne gibi değişiklikler yapıyor merakı uyandırmıştı.
Sağlıklı beslenmede besinleri bileşenlerine ayırmak yok, bu çok tehlikeli. Havayla temas ettiğinde havadaki oksijen de bir oksitleyici, arada kalmış faydası zararına üstün çıkan ne kadar bileşen varsa, ayırdığımızda oksitleyici tarafa geçiyor. C vitamini meyvede güzel, demire temas ettiğinde değil.
 
Aç sefil tura çıkıp alkole sarmalı

Eski yıllarda Fransa turunda köylerden geçen sporcular şarap evlerinde mola verip yakıt niyetine şarap içerlermiş, o yıllarda ne gezer, cola, jelibon, bar, jel. Bununla ilgili görseller epey var. Fazla içip ters yöne giden de az değilmiş :)
 
haftada 3 defa spinning (yüksüz pedal + dakikada 200 devir veya üstü olacak şekilde 20 saniye x 4 set aralarda 20 saniyelik dinlenmeler) 3 ayda 6 kilo verdirdi bana.
 
  • Beğen
Tepkiler: onuriginal
Ben zaten zayıf birisiyim (1,85 - 68-69kg) bisiklet sürmeye başladım Mosso Legarda 2221 MSM V model bisiklet ile, kilo vermek istemiyorum tersine almak istiyorum. Kalori takibi yaparak kilo almaya çalışıyorum
 
ben 3 gün sürüp 1 gün dinleniyorum genelde. sürüşlerim de ortalama 50-60 km oluyor. Sabah 8.30-9 gibi başlıyor 12 civarı bitiriyorum. Yıllardır kahvaltı yapmam. Acıkma veya şeker düşmesi de yaşamıyorum ne kadar sürersem süreyim. (bazen saat 13-14 e kadar sürdüğüm de oluyor). Sürüş sonrası da normal öğle yemeği(sebze yemekleri, bazen et ağırlıklı öğünler vs) yerim. Arada bir şu protein sütlerinden içiyorum. Günlük de meyve(muz-kiraz-kayısı vs mevsimine göre) tüketmeye çalışıyorum.
Pandemi yüzünden de 2020-2021 yıllarını bisiklet açısından açıkcası boş geçirmiştim. haliyleo dönemde baya kilo aldım(68 kilodan girdiğim pandeminden 92 kiloda çıktım) şu an 79lara kadar düştüm bu şekilde devam edersem temmuz sonunda 68'i yeniden görmeyi umuyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Demir Atlı
180 boy 56 kiloyum. Beslenme şeklim az yağlı ev yemekleri genelde. Abur cubur asla tüketmiyorum. Fastfood hafta da bir kez. E doğal olarak kalorisi az yiyecekler tüketiyorum ve bisiklet sürünce vücudumun yaktığı enerji benim aldığım enerjinin kat ve kat üstünde. Nasıl bir beslenme düzeni yapmalıyım önerinizi bekliyorum.
 
180 boy 56 kiloyum. Beslenme şeklim az yağlı ev yemekleri genelde. Abur cubur asla tüketmiyorum. Fastfood hafta da bir kez. E doğal olarak kalorisi az yiyecekler tüketiyorum ve bisiklet sürünce vücudumun yaktığı enerji benim aldığım enerjinin kat ve kat üstünde. Nasıl bir beslenme düzeni yapmalıyım önerinizi bekliyorum.
Beslenme düzeninizi korumanızı öneririm. Sağlıklı kilo almak diye birşey ne yazık ki yok. Kalori zengini makro besinler ki bunlar yağ şeker protein, besin fakiri. Yeşil sebzelerin kalorisi yok denecek kadar az ama mikro besin - koenzim, vitamin, mineral - değeri çok yüksek.
Sporcuların domatesli makarna gibi yiyecekler tüketip yağlı yiyecekleri tüketememelerinin sebebi, aburcubur sınıfı bisküvi(2300kcal/0.45kg) tarzı besinlerin sporcularda bile şişmanlamaya neden olmasında.
Normal insanlar makarnadan, baklagilden daha yoğun kalorili besinleri şişmanlamadan tüketemiyor. Bunun yeşillik, yeşil sebze, sebze ve meyve tarafı güvenli, et-balık-tahıl-yağ tarafı şişmanlatıcı besin fakiri gıdalar.
Kalp krizi açısından homosistein aminoasitinin kandaki fazlalığı, bir risk faktörü. Homosistein, metionin aminoasitinden dönüşüyor. Metionin aminoasiti de hayvansal gıdalarda bulunuyor, kısıtlandığı hayvan deney çalışmalarında ömrü uzattığı söyleniyor(Dr. Fuhrman söylüyor). Özetle, hayvansal protein almayıp bitkisel protein aldığınız takdirde, fazla metionin(dolayısıyla homosistein) almamış oluyorsunuz diyor Dr. Fuhrman. Dr. Jeff Novick de tok durmak istiyorsan benim gibi yap diyor, makarna yap, sebze haşla, domates sosu hazırla hepsini birbirine kat bir de sebze çorbası pişir diyor. Bu denilenlerin kalorisi düşük. Ancak meyvesuyu yok: meyvesuyu gibi sıvı şeker besin fakiri gıdaların tersine açlığı körüklediğini söylüyor.
 
Beslenme düzeninizi korumanızı öneririm. Sağlıklı kilo almak diye birşey ne yazık ki yok. Kalori zengini makro besinler ki bunlar yağ şeker protein, besin fakiri. Yeşil sebzelerin kalorisi yok denecek kadar az ama mikro besin - koenzim, vitamin, mineral - değeri çok yüksek.
Sporcuların domatesli makarna gibi yiyecekler tüketip yağlı yiyecekleri tüketememelerinin sebebi, aburcubur sınıfı bisküvi(2300kcal/0.45kg) tarzı besinlerin sporcularda bile şişmanlamaya neden olmasında.
Normal insanlar makarnadan, baklagilden daha yoğun kalorili besinleri şişmanlamadan tüketemiyor. Bunun yeşillik, yeşil sebze, sebze ve meyve tarafı güvenli, et-balık-tahıl-yağ tarafı şişmanlatıcı besin fakiri gıdalar.
Kalp krizi açısından homosistein aminoasitinin kandaki fazlalığı, bir risk faktörü. Homosistein, metionin aminoasitinden dönüşüyor. Metionin aminoasiti de hayvansal gıdalarda bulunuyor, kısıtlandığı hayvan deney çalışmalarında ömrü uzattığı söyleniyor(Dr. Fuhrman söylüyor). Özetle, hayvansal protein almayıp bitkisel protein aldığınız takdirde, fazla metionin(dolayısıyla homosistein) almamış oluyorsunuz diyor Dr. Fuhrman. Dr. Jeff Novick de tok durmak istiyorsan benim gibi yap diyor, makarna yap, sebze haşla, domates sosu hazırla hepsini birbirine kat bir de sebze çorbası pişir diyor. Bu denilenlerin kalorisi düşük. Ancak meyvesuyu yok: meyvesuyu gibi sıvı şeker besin fakiri gıdaların tersine açlığı körüklediğini söylüyor.
O zaman et-balık-tahıl-yağ ağırlıklı beslenmeye başlıyorum. Sadece kalorisiz yiyeceklerle beslenip bisiklet sürdükçe zayıflamaya başladım-ki zaten çok zayıfım.
 
  • Beğen
Tepkiler: efe.drngl
O zaman et-balık-tahıl-yağ ağırlıklı beslenmeye başlıyorum. Sadece kalorisiz yiyeceklerle beslenip bisiklet sürdükçe zayıflamaya başladım-ki zaten çok zayıfım.
Çok yanlış, sürekli makrobesin yiyerek amerikan tipi besin eksikliği yaşayacaksınız. Fazla kalori alma planı yapıyorsanız, fazla vitamin de almanız gerekecek çünkü zararlı maddeleri bunlar etkisizleştiriyor.
Kalori yakmak için B vitaminlerine ihtiyacınız var. Fazlasını vücudunuz saklamıyor. Hepsinin 1000 kcal enerji tüketimine karşılık almanız gereken değeri var. Almazsanız spora devam edemezsiniz. Şu an spor yapabilmenizin nedeni vücudunuz hâlihazırda enerji yakabiliyor, yaralanınca tamir edebiliyor, şu an sağlıklısınız. Vücudun tamir mekanizmaları enerji zincirinden geçiyor. Tamir edemezse sakatlanıcaksınız, halsizleşiceksiniz. Makrobesinlerin yarattığı zararlı maddeleri de burada yakıyorsunuz. Oksijen soluduğunuz müddetçe vücudunuzu oksijen türevlerinden korumak için sağlıklı beslenmeye ihtiyacınız var, çünkü hasarın nedeni bu.
Beslenme miktarınızı arttırın ama vitaminsiz besinler tüketmeyin. Ne kadar vitaminli besinler tüketirseniz de, yanında o kadar et-balık-tahıl-yağ tüketebilirsiniz oksijen türevlerini davet etmeden. Tercihen böyle devam edin, mucize çözüm yok.
 
Bir kere 60km ye yakın bir yol gittim .hava sıcaktı. Bu süre zarfında sadece dondurma yemiştim. Kaybolan enerjiyi geri kazanacağımı düşünerek tabii. Ama işe yaramadı. Son 5 km yorulduğumu ve susadığımı farkettim. Su içmek için durduğumda bayılıyorum gibi oldum, gözüm falan karardı. Hemen olduğum yere oturup bolca su istedim. Kafamdan falan boşalttım... o derece. muhtemelen enerji, tuz kısaca herşey vücutta tükenmiş bence. Bence sürüşten önceki gün Kırmızı ve beyaz et öğünlerde mutlaka tüketmeli. Tarlalarda çalışan insanlar kırmızı et yemezse yapılan iş neredeyse 1 misli azalıyor. Karbonhidrat mutlaka tüketmeli. Eskiden gladyatorlere arpa yiyiciler diyorlarmış. Beslenmesini çözmeye çalışıyorlar halen. Sanırım döğüşlerde kisa sürede bolca enerjiyi hızlıca yakabilmek için. Başka bir kaynakta yarışçıların 1 gece önceden tencere tencere makarna yediğini okumuştum. Ne derece doğru bilemiyorum. Kirmizi ve beyaz etler direnç ve çabuk tüketilmeyen enerji sağlarken karbonhidrat patlayıcı enerji sağlıyor. Yani tıbben bu şekil olması lazım. Çok fazla jel kola enerji içeceği vb. Sentetik diyebileceğimiz gıdaların karaciğerimizi inanılmaz zorladığı, pankreasımızı bitirdiğini hatırlatıp ( naim :(() sağlıklı kazasız sürüşler dilerim. Ayrıca bizim tüketmediğimiz domuz eti ve yağının farklı miktarlarda enerji ve direnç saglicagini düşünüyorum. Vurulan domuz bile çok direncli dir ve ölmeyi red eder. Eskiler insan yaralarında bile kullanmışlar domuz yağını. Yani besleme önemlidir. Sıcak bir havada çok formda ve genç olmanız durumu değiştirmez. Tempolu sürüşlerde 1 2 saat içinde yavas tempo sürüşlerde 40km gibi su hariç tuz wnerji ve protein takviyesi bence vücudun ihtiyacıdır
 
Geri