Bisiklet yolu bisikletçilerindir!

gene bir anadolu yakasi pazari, gene bir cok bisikletci, gene sahildeki gostermelik bisiklet seridimiz (yayalara uzunmus gibi gelen ama hele altinizda bir yaris bisikleti var ise pit diye biten meshuuur seridimiz ) gene bisiklet seridimizin uzerinde cop torbalari, cekek arabalari, ve en onemlisi YAYALAR!!!!!

Neyse o kadar bagirip cagirmamiz bosa gitmemis, benim frenler de sertlesmis, hafifce sıksam bile sanki cok yuksek hizdaymisim ve aniden durmaya calisiyormusum gibi ciyak ciyak bagiriyor (kih kih kih yayalar uzerinde bu ses zilden daha etkili oluyor ) yolda olan bizim geldigimizi duyan bazi gencler de birbirlerini cekistirip, yuksek sesle birbirlerini (dalga gecervari ama olsun, en azindan kafalarinin bir yerine yazmislar ) "bisiklet yolu kardesim kenara gelsene" diye uyariyorlar

Sicaktan beyin hucrelerim sakaklarimdan asagi akarken annem iceri girdi, hadi bisiklet turuna dedi, simdi de ikimiz yanyana ender olsa da, on arka gidiyoruz bogusuyoruz, yoldan cikiyoruz, ben frenleri otturuyorum, ama gidiyoruz..

Bazen annem uyariyor (bu arada annemin pembe bir bianchisi var, 62 yasinda ve neredeyse cocuklugundan beri bisiklete biniyor eger birgun onu foruma katilmaya ikna edersem hikayesini kendisi anlatir ama ben su kadarini soyleyeyim, kucukken en buyuk ruyasi bir bisikleti olmasiymis, ama o zamanlar bu mumkun degilmis, o da arkadaslarinin bisikletleriyle ya da kardesiyle biriktirdikleri parayla sislide kiralayarak bu tutkuyu sicak tutmus, tum yaralanmalara, ananemin yaptigi sayisiz pansumanlara ragmen hem de ) bazen ben, ama cogu kez sadece frenlerimi sıkıyorum, is halloluyor..

Neyse, bir de ufakliklar var.. bisiklete yeni yeni binmeyi ogrenenler arkada minik destek tekerleriyle bir tanesinin iki yanindan gecip gitmistik, donuste bizim bisikletli mavi bisikletiyle bisiklet yoluna hakim bir sekilde gene onumuzde.. Annemle tek sira olduk yanindan gecip devam etmek uzere, bizimki birilerinin arkasinda oldugunu seziyor ama kim oldugunu bilmiyor, gozunu yoldan ayirmiyor, bir de belli belirsiz bir sesle "bisiklet yoluuuu" diye uyariyor etrafi.. Muhtesemdi

Bu ufaklik devam etse bisiklet yoluuuu diye uyarmaya, kocaman adamlar utanir cekilirler o yoldan... ah bir de serit uzerinde trafik duzenimizi saglasak, biz de 1 metre eninde 3 km boyunda dahi olsa keyifle yasar gideriz hep birlikte su gostermelik de olsa sahilyolumuzda...

Ama gonul ister ki sadece bu kadarla kalmasin bu yol.. Tum Istanbul'u sarsin... Ne guzel olurdu

Öyle olsun bakalım. Tam anlamıyla sizin (yayalardan fırsat kalırsa) olmasada tüm istanbul'u sarsında, diğer şehirlere sırayla gelir herhalde. Ankara-İzmir vs. vs...
Erzincan'a sıra gelir mi bilmem. Gelsede kullanbilirmiyiz onuda bilmem.
Güzel bir konuya el atmışsın.
Sevgiler...

Yine ironi ile karşımızdasınız bakıyorum.
Tüm istanbul u saran bisiklet yoları mı?

Hafta sonları o yolu kullanmak istemiyor insan,keşke bikergrrl'ün yazdığı gibi eğlenceli olsa.Plaj açıldığından beri sahil yolu bizim aramızdaki terimiyle -le clup çingen club'e- dönüyor yazık ki.Bisiklet yolu İstanbul'a yayılır mı (KEŞKE) bilmem ama,kendini eğitememiş insan kalabalığı ile zor sanki.

isin espri kismi bir yana, aslinda bir sekilde sayilarimizi ve kararliligimizi gosterdigimiz surece ben umutluyum laf aramizda dusunecek olursak bundan bir kac sene oncesine kadar bu gostermelik yolumuz da yoktu.. daha daha dusunecek olursak (ben bunu daha once bir topicde soylemistim ama bir daha soyleyeyim ) bir cok "gelismis" (bu laf ironilerin en buyugu ama ) ulkede bisiklet sıkca trafikte kullanilan bir arac olsa da ona ayrilan yollari yok: ornek, amerikada trafigin icinden vizir vizir gecip giden bisiklet kuryeleri.

yani biz cogaliriz, kendimizi kabul ettiririz, bisikletli bayanlarin trafikteki sayisini da ayni oranda artiririz, kaskimizi, eldivenimizi takar, ama gunluk kiyafetle, ama spor kiyafetle her yere pedal basiveririz egitime ihtiyaci oldugunu dusundugun arkadaslara gerekli uyarilarda bulunursan bir cok seyin ne kadar kisa bir zamanda iyiye dogru degistigine sasarsin bundan seneler once, ortaokuldayken goztepe parki yeni yapilmisti, benim bisikletim de yeni toplanmisti.. Parkta binerdim aksam ustleri.. sakin olurdu..

bir aksam ustu kadinin birisi kocaman bir selpak cikartip oglunun suratini sildikten sonra piril piril yeni cop kutularina ragmen kagidi taze cimenlere dogru atmisti.. Uzaktan gordum, asildim pedala, kaptim mendili yerden, bisiklet uzerinde hala kosturdum pesinden bir yandan da bagiriyorum "hanfendi birsey dusurdunuz" diye kadin once cuzdanini falan dusurdugunu zannedip arkasini donmustu, sonra beni elinde az once attigi selpakla gorunce "deli mi ne?" diyip oglunu cekistire cekistire uzaklasmisti..

Simdi bu kadin benim gibi bir baska "deli" ile karsilasmak korkusuyla bir sonraki selpak seansinda kanimca 2 kere dusunur kagidi yere atmadan once eh, bu da egitimdir iste

haklisin fakat,bunu yapinca sinirlerin alt ust olma olasiligi fazla.kac kisi ile o yolda yurumemelerini kibarca soylesemde aldigim cevap genelleme icinde de olsa agir. senin yaptigin gibi "deli" durumuna emin ol bende fazlasiyla dusuyorum. pes etmiyorum tabii ki,DELI olacaksam boyle olayim.

bnm evim erenköy de ven ben mümkün olduğunca inmiorum sahile güzel ama napiim insan ezmektense gezmem daha iyi üstüne üstük amcalar bile fırça atıo hızlı gitme insan var die ee o adama dönüp bisiklet yolu desen başlar kavga açıkcası pek yer yok gibi gelio bana bisiklete binmek için en güzel e-5 hiç diilse yayalar yok

Sahil yolu tabiki hic yoktan iyidir. Caddede azgin suruculerle bogusmaktansa, bisiklet yolunda yayalarla tartismak daha akillica, hemde kanuni yonden de haklisin.
Ama ben sahilde kendi kendime sinirlenmemek icin terapi yapmak zorunda kaliyorum. Zorda olsa hosgorulu olmaya calisiyorum, boylece gunumu zehir etmemeye calisiyorum.
Benim en bozuldugum bisiklet yoluna koca arabalarini park eden ayilar.:boese157: :boese157: O anda aynalarini kirasim geliyor. Avrupada bisiklet yollarina park eden arabalara bisikletciler daha onceden basilmis kibarca kufreden yazilari silecek aralarina koyuyorlar. Ne dersiniz bizde tutarmi?

Neden tutmasin Ahmet Mumcu bey, bence cok iyi bir cozum bile olabilir

el yazisiyla bir kac sayfaya: "bisiklet yoluna park ettiginiz icin siz ayisiniz beyefendi" diye yazip sileceklere yazi iceri bakacak sekilde sıkıstırıveririz

hem basit hem de kendi sinirinizi bozmadan baskalarinin sinirlerini alt ust edecek bir yontem

tabii bunu yaptiktan sonra yaninizdaki minik bir not kagidina da arabanin plakasini not etmekte fayda var.. emniyet mudurlugu trafik icin yeni bir sey baslatti, artik hatali suruculeri internetten ihbar edebiliyorsunuz.. ee hatali suruculere hatali park edicileri eklemekte bir sakinca yoktur diyorum ben de



PS.. tabii bu sayfalarin bir kac tane de hanfendi versiyonunu hazirlamakta fayda var sonra sexist oldugumuz icin kizmasinlar bize

Biz bu konuyu 27 Nisan 2005 yılında dile getirmiştik.Başta ben ve diğer arkadaşlarımız çektiğimiz resimleri sergilemiştik.(Forum yenilendiği için resimleri göremiyorsunuz)

Biz bu araçların plakalarını fotoğraflarla beraber polis e de verdik.İnsanlarla kavga etmeye bile başladık.

emin olun kimse benim kadar mücadele etmemiştir.Çünkü ben hergün Bisikletle(geçen sene) Suadiye - Kaynarca arası işe gitmekteydim.

Benim size tavsiyem,bu insanlardan size hak vereceklerini düşünmeyin.Çünkü onlar hayatlarında hiç bisiklete binmemişler.Sizleri anlayamazlar.Zaten kafaları çoğu zaman iyi(alkollü).Başınıza kötü olaylar gelebilir.

Sahil yolundaki bisikletli polisler bile bisiklet yoluna giren araçlara karışmazken, biz ancak tek ses olup ,medyayıda arkamıza alabilirsek ancak başarılı oluruz.

Bence amaç ,bu insanları eğitmek değil,polisin dikkatini çekip ceza ile caydırıcılığa ulaşmaktır.

Sizinle iddia ya girerim ki bu insanları eğitemezsiniz.Her zaman söylediğim gibi Türkiye nin en büyük problemi eğitim değil para dır.Türkiye zengin bir ülke olsunda nasıl olsa 2-3 nesil sonra eğitimli bireyler yetişir.

Tugrul bey elinizdeki fotograflarin ne kadar iyi birer delil olusturduguklarinin
farkinda misiniz

Daha oncede bahsettigim gibi (eminim siz de biliyorsunuzdur) internetten ihbar edebiliyorsunuz.. yani kimseyle muhatap olup sinirlerinizi bozmaya gerek kalmiyor (sahildeki bisikletli polislerin de cok fonksiyonel olmadiklari konusunda sizinle hemfikirim, yeni yeni isiniyorlar islerine galiba birkac tanesini bir kac ay once ben haslamistim, aylak aylak bisiklet yolunda "yuruyorlardi" e be kardesim bari siz yurumeyin bisiklet yolunda diye bagirdim, atese basmis gibi kenara kacmislardi eheheheh bu reaksiyonlara bayiliyorum )

simdi bu ise yariyor mu? vallahi yariyor hele hele onlara gosterecegeniz sizde mevcut fotograflari da bir linkle bu ihbara eklerseniz, bomba!!!

bu konuda birsey yapiliyor mu? askolsunuz bir trafik polisinin en cok sevdigi sey nedir? ceza kesmek cunku ne kadar cok ceza keserse o kadar cok "mukafatlandiriyor" (her birimin aylik doldurmasi gereken bir kota var ya) ayriyeten, bu ihbarlar (hele hele fotografla desteklendiginde) bir baska ise de yariyor, yapilan ilk uygulama aracin calinti olup olmadigina bakmalari.. ya da arac uzerine baska bir ihbarin yapilip yapilmadigini kontrol etmeleri.. boylece cezalar katlanip buyuyebiliyor

eskiden bu ihbarlari telefon uzerinden yapabiliyorduk (cep telefonu ile 155 yada 154u arayarak) ama nedense son zamanlarda cepten bu numaralara ulasilamiyor :rolleyes: ama internet var ya da cok israr ederseniz eve gelince arama sansiniz var.. hemen bir ekibi olay yerine (!) gonderiyorlar

benim bu konuda genelde hep (+) tecrubelerim oldu.. bir kere ise yaramadi, o da 19 mayismis bir de pazar, ekipler yetersiz kalmis, telefondaki polis memuru ozur uzerine ozur siralamisti.. ama sesinden ne kadar caresiz oldugu o kadar belliydi ki.. sesimi cikarmadim

neyse.. link su: (link)

iyi avlar

"bisiklet yoluna park ettiginiz icin siz ayisiniz beyefendi"


Bence üstünde bu cümle yazan sticker'lar bastırıp yapıştıralım arabalara.Daha caydırıcı olur belki.Gıyabımızda epey küfür yeriz ama havaya karışır kaybolur o küfürler.İyide bir ders olur bence.Gerçi ben Tuğrul beyin dediğine kesin katılıyorum mümkün değil bizim ''AYI'' halkımızı eğitmek.Şikayet edeceğimiz merci (polis) güven veren bir kurum değilki.Tamam tamam deyip geçiştiriler kesin.Ama 'bikergirrl' sizin şu cümleniz bence kalıp halini alsın.Bir nevi direnişin sembolu gibi.:Skull-175

eheheh yapalim vallahi acumur beycigim hatta bir de tim olustururuz bisikletlerimizin markalarini bantla kapatir, kapsonlu esorfman ustu giyer, sirt ceplerimizi de bunlarla doldurup dolaniriz ozellikle pazar gunleri

sonra da arabanin kaportasina yapistirip sivisiriz mekandan simdi, araba bisiklet yolunda, ordan cikip pesimize dusene kadar biz kayboluruz ortadan hem sıkı da antreman olur.... eheheheheh....

grafiticiler bu tur vur kac olaylara "bombardiman" derler, bu da bizim bombardimanimiz olur

PS.. ama trafik ihbar harbi ise yariyor hele hele oraya cekici cagirirsaniz ki onlarin da ayri bir numarasi var, surucunun odemesi gereken ceza katlanip buyuyor!!!

Gerçekten güzel bir konuya değinilmiş. Ama bisiklet yolu bulunmayan yerlerde yaşıyoruz. Ve bizde buralarda araç sürücüleriyle ölüm oyunu oynuyoruz. Artık bisiklet sürücülerinin de dikkate alınması gerekiyor...

zamanında berlin'e turneye gitmiştim...şehri görünce dibim düştü!nüfus çok az, caddler çok geniş ve düzenli...ve tabi bisiklet yolları...yaklaşık 3m genişliğinde...bisiklet trafik lambaları bile vardı...bisikletimi getirmediğime pişman olmuştum...ordan kiraladım gerçi ama benim bisikletim de gelip şöyle o arnavut taşlı turuncu bisiklet yollarında bi tatil yapsaydı iyi olurdu...darısı başımıza dedim...bildiğim kadarıyla bisiklet yolları ab uyum şartları içinde olan bir şey....yani 10-15 sene deniyor tam üyelik için...yani 10-15 seneye kadar pek çok şehirde olacak demek buda...ama nasıl? ankara gibi metrekareye 20 "delikanlının" düştüğü ve 2m genişliğinde yaya yollarının 10m genişliğinde de caddelerinin bulunduğu bir şehir bu düzenlemeyi nasıl yapar acaba...binaları koımple yıkıp geri mi alacaklar acaba...ama bu gün hala cadde genişletilip yaya yolu daraltılıyo...neyse bkleyip görecez ömür yeterse...şimdilik bu şekilde egzoz dumanları yutarak idare edelim..

Doğa geri kalmışların ve zayıfların icabına bakar. Merak etmeyin. Diyalektik süreç işleyecek zayıflar (doğanın kanunu) yok olacak, güçlüler (daha zekiler, daha çalışkanlar, yaşamayı hakedenler) yaşamaya devam edecek. Kaç yıl sonra olacağı meçhul de olsa, Anadolu depremlerle şekillenmeye devam edecek. Bir tane, bir tane daha sonra bizde göçebelikten kurtulup yaşamak için şehir kurmaya başlayacağız. Şu an çektiğimiz acıların ( ne "katrina" vurdu, ne bir tayfun , ne bir fırtına, ne aylar süren muson yağmurları, ama Türkiye de ona yakın insan öldü )ders olmasını diliyorum. Ama mantık "Allah verdi , Allah aldı " olduğu müddetçe pek bir düzelme beklemeyelim. Bir ay içinde Berlin de olacağım. 2. Dünya savaşında dümdüz olan şehir de "aptal aptal " dolaşacağım günlerce. Nasıl bu kadar düzenli bir şehir kurulabilir diye. Trafikte en büyük suçun bisiklete çarpmak ve sağa dönüşlerde bisikletlileri kesinlikle beklemek gerektiğini de hatırlatayım.

Bir de anı,
Berlinde Ablam oturuyor 2 sene önce yanına gitmiştim.
İlk kez orada araba süreceğim.
Bindik , biraz ilerledik, sağdan bir sokaktan bir arabanın biraz ucunu çıkarttığını gördüm.
Türkiyede ki alışkanlık ( selektör yapmak Avrupa da sen geç anlamına geliyor diye bir şey var o zamanlar aklımda ) korna çaldım. ( çok az )
Ablam ;
-- ne yapıyorsun sen.
ben ;
-- çıkmasınlar diye.
ablam :
-- çıkmazlar onlar .
ben:
-- neden çıkmasınlar belki çıkar.
ablam;
-- 20 yıldır çıkmadılar hiç
ben;
--

Berlinde bir tane korna duydum onu da ben çaldım.

Valla ne yalan söyliyim güzel bir anı. Demekki heryeri Türkiye ile karıştırmamak lazım...

bir animasyon vardi, bunu bostonda bir festivalde seyretmistim. 3 dakikalik birseydi ve adi "grass"di.. muhtesemdi olay su, minik bir cimen tepecigi var, uzerinde cicek bocek bir bahar gunu, derken insanlar geliyor, avlaniyor, vuruyor, kiriyor, yakiyor yikiyor, herkes oluyor, sessizlik, sonra di di di di di di di di cimen buruyor etrafi, cicekler bocekler, bir bahar gunu, sonra tekrar medeniyetler kuruluyor, savasiyor, yikiliyor, joan de arc' i yakiyorlar, herkes oluyor, sessizlik, sonra tekrar di di di di di di di (bu muzik kismi ) cimen buruyor hertarafi, uzerinde cicek bocek bir bahar gunu ..... boyle devam ediyordu.. guzeldi birden aklima geldi

Tuğrul abi değil bisiklet yolu; tramvay yolunda bile araç kullananlara rastladım antalya'da. Yani herkes işin kolayına kaçmaya çalışıyo. Buda herkes için tehlike anlamına geliyor...

dun traji-komik birsey oldu, bir cesit trafik kazasi, bir yigin "magdur" bir o kadar hasar, ve cozulemeyen bir vaka.. anneannemlerin karsi apartmanlarinda oturan 60 kusur yasindaki bir bayan kocasiyla beraber arabalarina biniyorlar (muhtemel bir sehir ici ziyareti, kisa mesafe, rahatlikla bisikletle (mesela sayin nisanbaklasinin tandemi gibi bir bisikletle gidilebilecek bir mesafe ) binmeleriyle arabanin icinde ne oluyorsa olmasi ve kendilerini anneannemlerin kapali garajlarinin icinde son surat bulmalari, bulmakla kalmayip garajin en uc kosesine park etmis, anneannemin ust komsusu, genc bir cocugun, gozu gibi bakip orijinal parcalarini yurt disindan toplayip getirttigi kirmizi antika bir arabayi hurda has etmeleri bir oluyor...

aynen yukaridaki kadar bir nefesde olan bir kaza.. bir o kadar da kimsenin nasil oldugunu anlamadigi, polisin cozemeyip "bu trafik kazasi degil haneye tecavuze giriyor" diyerek farkli ekipleri cagirdigi bir kaza... kadin ve kocasi emekli maaslari ile gecinen mutevazi bir cift. arabasi hurda has olan cocukcagiz senelerce emeklerine mi yansin, harcadigi bu kadar paraya mi, bunlarin birden bire elinden ucup gitmesine mi... apartman sakinleri ve onlarin paramparca olan otomatik garaj kapilarini saymiyorum bile!!! diyecegim simdi gene bu insanlarin hepsi bisiklet kullaniyor olsaydi, antika araba saglam olurdu, emekli cift altindan kalkamayacaklari bir yigin hasari odemek zorunda kalmazlardi, apartman sakinlerinin de hala saglam bir garaj kapisi olurdu e, hadi demeyeyim

ben pedal cevirmekten hoslaniyorum, yurumekten ya da araba kullanmaktan degil.. ozgurluk vs hikaye, bisikletin anatomisini seviyorum, hareketini, selesinden itip diger yanina arkadan gecmek istedigimde nereye gitmesi gerektigini bilmesi, sabit durup da uzerinden inmedigimde acisini vucudumu rahat ettirecek sekilde ayarlamasini seviyorum. pedal cevirmeler arasindaki zincir seslerini, yolun altimdan kayip gitmesini, tum bunlar olurken de sakin sakin etrafi izleyebilmeyi seviyorum ve kendimi bisikletimin uzerinde oldugum hergun sansli hissediyorum. sanirim bu yuzden yayalar beni kiskaniyor

bugun bir arkadasim karsidan geldi, planimiz sahilyolunda bir yuruyus sonra oturup birseyler icmekti. o yabanci buralara, gece sonunda taksime donecek, ben de sahilden gidelim, ayaklarimizi denize sokalim sonra da caddebostandan bagdat caddesine karisalim bir yerlerde bir seyler yiyip icelim diye plan yaptim, tabii atim da benimle beraber

gidisimiz cok guzeldi.. sahilyolunda 2 yaslicana bayan arkamizdan yetisip bana bisikletimi begendiklerini artik bunlari az gorduklerini soylediler benim de atimin da cok hosuna gitti, "bak sevdiler seni gordun mu?" diyince bir surusu vardi yanim sira gormeliydiniz

yemek yiyecegimiz yere vardigimizda kapidaki kiz, "harika bir bisiklet, yaris bisikletine binen bir hanim gormedim hic" (cok gencti ) gibilerinden bir yorum yaptiktan sonra ozenle benim bisikleti aldi ve ona yesillikler arasinda gozumun onunde olacak bir yer verdi ucumuz zevkten dort kose yemeklerimizi yedik

ayrilik vakti geldiginde arkadasim caddeden bos bir dolmusa bindi, geceyarisini gecmis olmasina ragmen trafik hala yogun oldugundan ben de bir sure pesinden pedal bastim, dolmus soforu de biz konusabilelim diye kapiyi acik birakti..

Buraya kadar hersey iyi guzel

mutsuz kolesterol fazlasi olan yasam formlari ile burun buruna gelmem iskele sokaga denk geldi.. once gobekli bir adam duran trafige ters yonde ilerledigimi gorunce (arabalar ile aramizda mesafe var ve bildigim kadariyla aksi bir uyari olmadigi zaman bisiklet ters yola girebiliyor!) kufuru basti: "allah cezani versin!" ben de bos durmadim, "allah sizin de cezanizi versin beyfendi!" 20 metre sonra kaldirima cikmam gerekti, ayaklarim yerde bisikletimi altimdan cekiyorum, sisko ve hayatindan hosnut olmayan bir kadin bana "sen hele bir carp da ben de seni carpayim" bu arada ortada ona carpmami gerektirecek hic bir tehlike yok! bu kadar iltifat sonrasinda kendimi sahil yolunda buldum ve pedal bastim, bisiklet yolundaki yayalara rağmen, kenara cekilmemelerine ragmen.. ve tam eve girecekken jeton dustu bende!

BIZI KISKANIYORLAR!
Budur yayalardan cektigimiz!! bizi kiskandiklari icin, kendilerinin koca gobeklerini salina salina yarim saatte gittikleri yolu biz 3 dakikada ruzgar yuzumuzde gittigimiz icin bizi kiskaniyorlar!