20 yıl üstüne çoşan bisiklet sevdamla bakınmaya başladığımda bisiklet teknolojisinin ne denli geliştiğini görüp epey şaşırdım ve sevindim de.
Fakat bu durum, bir çok bilinmeyeni karşıma çıkardığından; bir çok deneyim, marka, parça araştırması yapmam gerekti.
Karar vermek için:
Herşey de olduğu gibi öncelikle kullanım amacımı belirledim.
- Sürüş alanım %80 ikinci sınıf asfalt kalanı mıcırlı toprak yol.
- Kamp sever olarak uzun sürüşler.
- En önemlisi ise yüküm olacağından bisikletin ağırlığı.
Bu 3 amaç kapsamında, 1000 TL civarı marka, model-parça, fiyat ve kullanıcı yorumları sonunda 2 marka ve 4 model bisiklet kalmıştı karşımda.
Sonuç olarak deneyimlerine güvendiğim bir arkadaşımdan da marka, dayanıklılık konusunda fikir aldığımda elimde tek marka iki model kalmıştı.
12,40 kg, V fren, amortisörsüz 800 TL
15.40! kg disk fren, amortisörlü 1.100 TL
Genelde asfalt yol kullanacağım için amortisör konusunu elerken hiç sıkıntı yaşamadım.
Disk fren konusu güvenliydi fakat bakım ve arıza durumlarında meşakkati çok olacağından ve bisiklete ekstra 1 kg ağırlık kattığından terhimi V frenden yana kullandım.
Nihayetinde yaklaşık 3 ayda 1000 km kadar yol yaptım ve tercihimin (göreceli bir konu hariç) doğru olduğunun artık farkındayım.
Malum asfaltta olsa yollarımız berbat.
Özellikle Ana yolların güvenlik şeritleri dar.
Ve sürüşü gerçekleştirdiğiniz o dar alan genelde sizi sarsacak kadar çukur, bombe ve minik de olsa taşlardan oluşuyor.
Ülkemizin bu yol durumlarından dolayı maşa da amortisörün kesinlikle olması gerektiğini düşünüyorum.
Herkese kazasız, sağlıklı sürüşler.