@Arseyus Merhabalar. Hoşgeldiniz. Ben Mosso Legarda 1521 MSM V kullanıyorum. 600-700 km. yol yaptım henüz. Hiçbir şikâyetim yok. Ha selesi sert ama alıştım. Bu bisiklet ile ilgili bir sayfa açmış, görüşlerimizi yazmıştık. Kimi arkadaşlar lastik patlama sorununu dile getirmişlerdi. Şans mı bilmem şükür böyle bir sorun yaşamadım. Gerçi lastik bu, patlar
Ben de şehirde kullanıyorum, tura çıktığımda toz-toprak olan yollara da giriyorum, kaldırımdan çok sert olmamakla birlikte iniş de yapıyorum. Maşa kilitli. İlk zamanlar kilidi hiç kullanmamıştım, yokuşları dahi kilidi kullanmadan çıkıyordum, son aylarda ise hep kilitli durumda. Yâni amortisörlü maşaya pek gerek yokmuş. Hem, (ben önemsemiyorum gerçi) düz maşa daha hafif oluyor. Düz yolda pedalladıktan ve ağır arâzide kullanmadıktan sonra amortisöre gerek yokmuş, bunu anladım.
Ayrıca kullanım amacımıza göre hidrolik disk olmasına da gerek yok. Hem fiyattan da kazanıyoruz böylece. V fren ârıza yapsa ön-arka takımı Tektro frenle tamâmen değiştirsek 40 liraya sıfırını alabiliyoruz. Papuçları yıprandıkça değiştirsek yeterli. Hem frenler kolayca da ayar yapılabiliyor.
Ben bisikletimi 6 ay evvel aldım. Bâyi fiyatı 740 lira idi. Legarda furyası nisan ayı gibi başladı

Genel olarak 620 ilâ 670 lira arasında fiyatlara almışız. Mosso' nun 2016 modelleri çıktığına göre bahsettiğim model 2015 olduğuna göre belki fiyatta biraz daha indirim olduğu düşünülebilir. Hidrolik olmayan, V frenli ve düz maşa olan bir bisiklet seçerseniz fiyatı ve bakımları da daha kolay olacaktır.
Sonuç, ben Mosso Legarda 1521 MSM V' den çok memnunum.
Bunun yanı sıra, size yukarıda elektrikli motor tavsiye edildi

Amacın dalga geçmek olduğunu düşünmüyorum da, birazcık sert çıkan iki arkadaş-ağabey (birçokları gibi) bisikletin spor olduğu yaklaşımdan hareket ediyorlar (sanırım). Böyle olunca da dedikleri gibi, bisiklet, doğası gereği zaman zaman kan-ter içinde kalacağınız, üstünüzü başınızı perişan edeceğiniz, elinizi yağ içinde bırakacağız, bununla birlikte de poponuzun sele üzerinde olmadığı her an ona karşı bir özlem duyacağınız şehrin o ruhsal baskısından sizi uzaklaştıran bir uğraş aracı/amacı, bir arkadaş.
Yâni işe gideceksiniz, terlemeden gitmeniz pek mümkün değil. Buna nâdiren eldiven kullanmazsanız ellerin yağ içinde kalması, saçınızı-sakalınızı düzeltirken yüzünüze apaçi (günümüzün saçma saç şekillileri değil western' deki

) görünümü getiren siyah izler olması pek muhtemel

Yokuş çıkarken de hafif vitesler sâyesinde çok rahat pedal çevirecek olsanız da, sık pedal çevirmekten dolayı illâ terleyecek, yorulacak, önceleri "bu neymiş yav" dedikten sonra zamanla o yokuşla inatlaşacak, sırtınızdaki ter de yaşam sevincine dönüşebilecektir

Yukarıdaki sert çıkış gibi görünen yorumların açılımı aslında bu sanki. Maksadım yukarıda yazılanları açıklamak, yazanları savunmak değilse de, hani insan merak ettiği konuları deşer de deşer, iyice araştırır, araştırırken bir de bakar ki bu işi yapan(satıcı)lar kadar bilgi sâhibi olur ya, gerçekten de durum bu. Bisiklet satıcılarına çok güvenmeyin, buradan detaya inerek araştırma yapın. Çünkü daha bakın iç bacak boyunuza, bisikletin kadro boyuna hiç girmedik. Biraz araştırınca sâdece "şu bisiklet mi bu bisiklet mi?" diye sormayacak, "18"inç kadro bana uyar mı..." gibi sualleriniz de olacak
Kısacası (yine kısası mı kaldı), sizi horlamak, gülünç duruma düşürmek gibi bir maksadın kesinlikle olmadığını düşünüyorum.
Aramıza hoşgeldiniz.
