akifberkant
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 3 Temmuz 2010
- Mesaj
- 1.234
- Tepki
- 1.545
- Şehir
- -Kırklareli-İstanbul
- Bisiklet
- Salcano
Bu bisiklet hakkında oldukça kapsamlı bir bilgi paylaşımnda bulunarak, bu bisiklet hakkında bilgi edinmek istyenlere yardımcı olmuşsunuz. Ne zamandır ucuz maliyetli, basit ama sıkıntı çıkarmayacak yol bisikleti düşünen bir arkadaş bana sorup duruyordu. Bu bisikleti bir de Salcanonun flat bar modelini çok düşünmüştü. Bu yüzden yazdıklarınız benim için faydalı oldu.Daha önceki mesajınızda, konu hakkında yazdıklarınız düşünüldüğünde ( o mesajınızı da aşağıya ekledim) , başlangıçta oldukça iyimserken sonradan - bisikleti kullandıkça - sizin de sıkıntılardan dolayı bıktığınızı anlıyorum; bisikletin kadrosundaki yazıları silecek kadar.
Benim, sizin paylaştıklarınızdan çıkardığım sonuç; bu bisiklet daha çok şehir bisikleti, performans vs. beklenti olmaması gerek. Bu durumda bu bisiklet ancak günlük kullanım (3-5 hadi 10 km) ve öylesine gezi amaçla kullanılabilecek, sıkıntı verebilen bir bisiklet. Beklentiler yüksek olursa, insanı üzer; belki ikinci el gerçekten ucuz bulunursa alınır, yoksa yaklaşılmamalıdır, doğru mu anlamışım?
( daha önceki mesajınız )
''Xrs 300 kullanıyorum. Tüm yorumları ve önyargıları bilerek aldım. Yazım biraz geniş olacak, umarım okurken sıkılmazsınız.
Karl Marks diye bir alman düşünür birçok teorisi vardır, Bunlardan bir tanesi olan "Şeyleşme" hakikaten günümüz insanın davranış tarzını iyi tanımlar.
metafetişizmi-şeyleşme-yabancılaşma: bu kavramların özü şudur, gelişen kapitalizm ve emek sömürüsü neticesinde insanlar birbirleriyle olan ilişkilerini metalar yani alınıp satılan, ticari değeri olan eşyalar üzerinden yürütürler. böylece insanlar birbirlerine ve topluma yabancılaşır, şeyleşir. herhangi bir eşyaya hobi veya tutku olarak değil de ticari mal ve bunun değeri olarak bakarlar. Amaç değil de araç olarak bakarlar. En pahalı malı almak , O insanı diğerlerine nazaran daha üst sınıf bir insan haline getirir.Getirmelidir. Ödenen bunca bedelden dolayı getirse iyi olur.
Örnek vereyim. İnsanlar internete devamlı erişimin zaruri olmadığı bir durumda ise ve sadece telefon iletişiminden öteye bir ihtiyaçları yoksa, neden İ-phone veya benzeri akıllı telefon alır. ? En temel nedeni bu cihazı kendilerine layık gördükleri içindir. ama asıl neden bu alete sahip olmanın bedelini ödeyerek kendilerini İ-phone ve benzeri cihazlarından olmayan kişilerin üstünde görmektir. ( Yanımda çalıştırdığım sekreterime 750 lira aylık veririm.Bir tane yetmemiş olmalı ki , 2 İ-phonu var.Önünde 2 sabit hat olmasına rağmen sırf kullanabilmek için yemek siparişini bile kendi telefonuyla verir)
Çok yoğun trafik olan bir şehirde yaşayan insanlar neden ferrari ve benzeri araç alır. ? benzeri sebeplerden.
Geliyorum bisiklet konusuna. Üretici firma kadroyu üretir. Geri kalan aksamı , vites, sele, lastik, freni ön maşa, gidon vs vs diğer üreticilerden alır. Montajlayıp buna bir marka ve model adı verir. Bu durumda piyasada birbirinin aynı donanıma sahip ancak marka ve model adları farklı ve elbette fiyatlarıda farklı bir çok seçenek oluşur. Burada fiyat farkını markanın büyüklüğü,saygınlığı, servis ağı ve verilen garantinin çeşidi gibi , bisiklet kullanımında size avantaj sağlamayan etkenler oluşturur. ( aynen markalı bilgisayar ve toplama bilgisayar gibi ). Bizler bisiklet tercihi yaparlen önce bütçemize bakar, eğer bütçede bir sıkıntı yok ise markanın büyüklüğüne ve saygınlığına bakarız.Çünkü bu markaya sahip olmak , kullanıcısına extra saygınlık verecektir. Yanlız bisiklette durum biraz farklı.Burada tüm performans kullanıcısını performansı ile sınırlı.Yani bana dünyanın en hafif ve bileşenleri randımanlı bisikletini verseler, bu bisikletten alacağım performans benim kondüsyonum ile sınırlıdır.
İyi bir donanıma sahip bisikletle başlamak , hem form tutmanız hemde bu aktiviteyi sevebilmeniz için önemlidir.İlgi bilgiyiy, bilgide ilgiyi doğurur.Eğer sever ve kendinizi geliştirmek isterseniz, kullandığınız marka ve modelden size daha çok avantaj sağlayacak bir modele geçmeniz gayet normaldir.Ancak sevmezseniz ve fiziksel kapasiteniz bu aktiviteye yetmez ise aldığınız modelin pahalı, tanınır bir model olmasının size hiçi bir avantajı olmadığı gibi ya bir kenara atarsınız ya da zarırına elden çıkartırsınız.
Xrs 300 dünyanın 8. harikası değildir.En temel bileşenli yol bisikletidir.Ancak fiyatı en düşük modellerdende birisidir. STİ sistem vites leri olmadığı için yol bisikleti gibi değil, daha çok şehir bisikleti gibi kullanılır.Ömür tillah kullanılacak bir alette değildir.Ancak çalınırsa veya ciddi bir hasar görürse, diğer popüler markalara nazaran çok daha az bir bedelle telafi edilebilinir. Stoc hali size hitap etmiyorsa kendinize göre çok daha ucuz bedelle kişiselleştirilebilinir.Bu yüzden almak istiryorsanız ve bütçeniz bu modele yetiyorsa düşünmeyin alın. Performansınızı geliştirip bütçeyide ayarlayabiliyorsanız daha üst bir düzey bisiklet alana kadarda kullanın.Sizi üzmez. ama mucizlerde beklemeyin. Neticede en basit bileşenlerden yapılmıştır. Elleriniz benimkiler kadar büyük ise ( L beden eldiven kullanıyorsanız ) fren kolları size oldukça cılız ve güvensiz gelecektir. Bunları değiştirirseniz ( tektro marka ile değiştirdim. üzerindekinin 2 katı büyüklükte, kullanımı, frenlemeyi ve gidon kontrolünü bariz bir şekilde olumlu etkiliyor) ve kaliteli fren papuçları kullanırsanız , birde iyi bir pompa edinir ve lastiklerine doğru oranda hava basarsanız , pek ala istediğiniz performansa gelene kadar güle oynaya kullanabilirsiniz. Marka bağımlı olmayın.Önemli olan size verilen fiyat-fayda oranıdır.Bu aletle yapmak istediğinizi yapıp yapamadığınızdır.
Bisikletinizin her yanının karbon olması önemli değildir. Sİz bu bisikletle bekletinlerini karşılayabilieyormusunuz bu önemlidir. Bisikletten beklentiniz aynı tempoyla uzun güzergahları tamamlayabilmek ise, hafif olması elbette önemlidir. Eğer amacınız profesyonel yarışcı olmak değil ise veya çok yüksek süratlere çıkmak veya çok uzun mesafeler katetmek değilde. BİSİKLET SÜRMENİN KEYFİNİ yaşamak ise, alacağınız markanın ve modelin bir önemi yoktur.Bu keyfi salcanoylada yaşarsınız trek veya başka bir markaylada. Bunun için yüksek bedeller ödemekte sizin tercihinizdir. Her ne alacaksanız alın, keyif ile kullanabiliyorsanız , sizin için en faydalı bisiklet budur.Gerisinide kafaya takmayın.
Not: Salcano , teknik servis olarak sabıkalı bir markadır. Arıza durumunda , Arıza durumunda , çoğu zaman ,kendi çözümünüzü kendinizin üretmesi gerekecektir. Yani kendi bakım ve onarımınızı kendiniz yapabileceğiniz gibi, yapamıyorsanız 20 lira gibi bir extra teknik servis bedeli ödeme durumunda kalabilirsiniz. ''
Tecrübe ve bilgilerinizi paylaştığınız için tekrar teşekkürler
Benim, sizin paylaştıklarınızdan çıkardığım sonuç; bu bisiklet daha çok şehir bisikleti, performans vs. beklenti olmaması gerek. Bu durumda bu bisiklet ancak günlük kullanım (3-5 hadi 10 km) ve öylesine gezi amaçla kullanılabilecek, sıkıntı verebilen bir bisiklet. Beklentiler yüksek olursa, insanı üzer; belki ikinci el gerçekten ucuz bulunursa alınır, yoksa yaklaşılmamalıdır, doğru mu anlamışım?
( daha önceki mesajınız )
''Xrs 300 kullanıyorum. Tüm yorumları ve önyargıları bilerek aldım. Yazım biraz geniş olacak, umarım okurken sıkılmazsınız.
Karl Marks diye bir alman düşünür birçok teorisi vardır, Bunlardan bir tanesi olan "Şeyleşme" hakikaten günümüz insanın davranış tarzını iyi tanımlar.
metafetişizmi-şeyleşme-yabancılaşma: bu kavramların özü şudur, gelişen kapitalizm ve emek sömürüsü neticesinde insanlar birbirleriyle olan ilişkilerini metalar yani alınıp satılan, ticari değeri olan eşyalar üzerinden yürütürler. böylece insanlar birbirlerine ve topluma yabancılaşır, şeyleşir. herhangi bir eşyaya hobi veya tutku olarak değil de ticari mal ve bunun değeri olarak bakarlar. Amaç değil de araç olarak bakarlar. En pahalı malı almak , O insanı diğerlerine nazaran daha üst sınıf bir insan haline getirir.Getirmelidir. Ödenen bunca bedelden dolayı getirse iyi olur.
Örnek vereyim. İnsanlar internete devamlı erişimin zaruri olmadığı bir durumda ise ve sadece telefon iletişiminden öteye bir ihtiyaçları yoksa, neden İ-phone veya benzeri akıllı telefon alır. ? En temel nedeni bu cihazı kendilerine layık gördükleri içindir. ama asıl neden bu alete sahip olmanın bedelini ödeyerek kendilerini İ-phone ve benzeri cihazlarından olmayan kişilerin üstünde görmektir. ( Yanımda çalıştırdığım sekreterime 750 lira aylık veririm.Bir tane yetmemiş olmalı ki , 2 İ-phonu var.Önünde 2 sabit hat olmasına rağmen sırf kullanabilmek için yemek siparişini bile kendi telefonuyla verir)
Çok yoğun trafik olan bir şehirde yaşayan insanlar neden ferrari ve benzeri araç alır. ? benzeri sebeplerden.
Geliyorum bisiklet konusuna. Üretici firma kadroyu üretir. Geri kalan aksamı , vites, sele, lastik, freni ön maşa, gidon vs vs diğer üreticilerden alır. Montajlayıp buna bir marka ve model adı verir. Bu durumda piyasada birbirinin aynı donanıma sahip ancak marka ve model adları farklı ve elbette fiyatlarıda farklı bir çok seçenek oluşur. Burada fiyat farkını markanın büyüklüğü,saygınlığı, servis ağı ve verilen garantinin çeşidi gibi , bisiklet kullanımında size avantaj sağlamayan etkenler oluşturur. ( aynen markalı bilgisayar ve toplama bilgisayar gibi ). Bizler bisiklet tercihi yaparlen önce bütçemize bakar, eğer bütçede bir sıkıntı yok ise markanın büyüklüğüne ve saygınlığına bakarız.Çünkü bu markaya sahip olmak , kullanıcısına extra saygınlık verecektir. Yanlız bisiklette durum biraz farklı.Burada tüm performans kullanıcısını performansı ile sınırlı.Yani bana dünyanın en hafif ve bileşenleri randımanlı bisikletini verseler, bu bisikletten alacağım performans benim kondüsyonum ile sınırlıdır.
İyi bir donanıma sahip bisikletle başlamak , hem form tutmanız hemde bu aktiviteyi sevebilmeniz için önemlidir.İlgi bilgiyiy, bilgide ilgiyi doğurur.Eğer sever ve kendinizi geliştirmek isterseniz, kullandığınız marka ve modelden size daha çok avantaj sağlayacak bir modele geçmeniz gayet normaldir.Ancak sevmezseniz ve fiziksel kapasiteniz bu aktiviteye yetmez ise aldığınız modelin pahalı, tanınır bir model olmasının size hiçi bir avantajı olmadığı gibi ya bir kenara atarsınız ya da zarırına elden çıkartırsınız.
Xrs 300 dünyanın 8. harikası değildir.En temel bileşenli yol bisikletidir.Ancak fiyatı en düşük modellerdende birisidir. STİ sistem vites leri olmadığı için yol bisikleti gibi değil, daha çok şehir bisikleti gibi kullanılır.Ömür tillah kullanılacak bir alette değildir.Ancak çalınırsa veya ciddi bir hasar görürse, diğer popüler markalara nazaran çok daha az bir bedelle telafi edilebilinir. Stoc hali size hitap etmiyorsa kendinize göre çok daha ucuz bedelle kişiselleştirilebilinir.Bu yüzden almak istiryorsanız ve bütçeniz bu modele yetiyorsa düşünmeyin alın. Performansınızı geliştirip bütçeyide ayarlayabiliyorsanız daha üst bir düzey bisiklet alana kadarda kullanın.Sizi üzmez. ama mucizlerde beklemeyin. Neticede en basit bileşenlerden yapılmıştır. Elleriniz benimkiler kadar büyük ise ( L beden eldiven kullanıyorsanız ) fren kolları size oldukça cılız ve güvensiz gelecektir. Bunları değiştirirseniz ( tektro marka ile değiştirdim. üzerindekinin 2 katı büyüklükte, kullanımı, frenlemeyi ve gidon kontrolünü bariz bir şekilde olumlu etkiliyor) ve kaliteli fren papuçları kullanırsanız , birde iyi bir pompa edinir ve lastiklerine doğru oranda hava basarsanız , pek ala istediğiniz performansa gelene kadar güle oynaya kullanabilirsiniz. Marka bağımlı olmayın.Önemli olan size verilen fiyat-fayda oranıdır.Bu aletle yapmak istediğinizi yapıp yapamadığınızdır.
Bisikletinizin her yanının karbon olması önemli değildir. Sİz bu bisikletle bekletinlerini karşılayabilieyormusunuz bu önemlidir. Bisikletten beklentiniz aynı tempoyla uzun güzergahları tamamlayabilmek ise, hafif olması elbette önemlidir. Eğer amacınız profesyonel yarışcı olmak değil ise veya çok yüksek süratlere çıkmak veya çok uzun mesafeler katetmek değilde. BİSİKLET SÜRMENİN KEYFİNİ yaşamak ise, alacağınız markanın ve modelin bir önemi yoktur.Bu keyfi salcanoylada yaşarsınız trek veya başka bir markaylada. Bunun için yüksek bedeller ödemekte sizin tercihinizdir. Her ne alacaksanız alın, keyif ile kullanabiliyorsanız , sizin için en faydalı bisiklet budur.Gerisinide kafaya takmayın.
Not: Salcano , teknik servis olarak sabıkalı bir markadır. Arıza durumunda , Arıza durumunda , çoğu zaman ,kendi çözümünüzü kendinizin üretmesi gerekecektir. Yani kendi bakım ve onarımınızı kendiniz yapabileceğiniz gibi, yapamıyorsanız 20 lira gibi bir extra teknik servis bedeli ödeme durumunda kalabilirsiniz. ''
Tecrübe ve bilgilerinizi paylaştığınız için tekrar teşekkürler
