Terlemek hakkında
Terlemek Vücuttaki ter bezleri tarafından özel bir vücut sıvısının ifraz olunması. Ter bezleri sadece memelilerde bulunur. Cildin derinlerinde yerleşir ve yüzeye kıvrımlı bir salgı kanalıyla açılırlar. Terin % 98'i su, % 2'si ise çeşitli kimyevi maddelerdir (tuz, yağ asitleri, üre, sülfatlar, albümin ve bazı aminoasitler).
Memelilerin nispeten yüksek bir vücut sıcaklığına sahip olmaları çok uygun bir durumdur. Eğer bir memelinin vücut ısısı 30°C olsaydı, bu canlının, hava sıcaklığı 37°C olan bir yerde yeterince terleyip, bunu buharlaştırarak kendini serinletmesi mümkün olmayacaktı. İnsanlarda terin buharlaşmasıyla meydana gelen serinlemenin, vücut ısısının desteğinde ne kadar mükemmel bir mekanizma olduğu buradan da anlaşılmaktadır.
Sıcaklığa bağlı terleme fizyolojik bir olaydır, fakat aşırı durumlarda vücudun sıvı dengesini bozabilir. Bazı araştırıcılara göre en fazla ter çıkarabilme kapasitesi saatte 3-4 litredir. Aşırı terleme vücuttan yüksek oranda su kaybına yol açar. Bu su, ter bezlerinin kılcal damarlarından geçerek kandan alınırken öte yandan başka vücut kompartımanlarınca yerine konulmaktadır. Bu derece aşırı bir su kaybı, su içmek gibi bir yolla yerine konulmadan devam ettirilemez.
Hava sıcaklığındaki 1°Clik bir artış için ter atılımı saatte 20 gr'lık bir artış gösterir. Terle beraber çeşitli tuzların da atılması sözkonusudur, böylece su ve elektrolit dengesi korunmaktadır. Aşırı terlemeyle kaybedilen tuz da diyetle yerine konulmalıdır. Aksi takdirde aşırı terleyen birisi sadece su içerse, neticede su zehirlenmesi denen bir durum ortaya çıkar.
1 ml ter buharlaştığında vücuttan 0,58 kalorilik ısı atılır. Ter buharlaşmayıp akarsa ısı atılamaz. Hava kuru olduğunda vücut aşırı sıcaklara dayanır. Havadaki nem, terlemeyi zorlaştırır.
İki tip ter bezi vardır:
1. Ekrin ter bezleri: Kasıklar, tırnak, yanaklar, dudak kırmızısı hariç olmak üzere vücudun her tarafında rastlanır. Özellikle el ayası ve ayak tabanında çok fazla bulunur. Bütün vücutta iki milyon kadar ekrin ter bezi bulunduğu sanılmaktadır. Ekrin bezler, sempatik sinir sistemi kontrolunda vücut ısısını ayarlar. Dahili sıcaklık artınca ekrin bezlerin cilt yüzeyine salgıladıkları su buharlaşarak sıcaklığı atar. Ekrin ter bezleri üç tip uyarı neticesinde ter maydana getirirler. İlk olarak bütün bezlerin hissedilmeyen terleme denilen günde yaklaşık yarım litreyi bulan normal bir salgısı vardır. İkinci olarak sıcaklık artışının yol açtığı terleme vardır. Üçüncü olarak da sıkıntı ve streslerin alın, avuç içi, ayak tabanı ve kasıklardaki bezlerde salgı artışına yol açması. Bazı araştırıcılara göre ekrin ter bezlerinin boşaltım vazifesi de vardır.
2. Apokrin ter bezleri: Koltuk altı, kasıklar ve meme başları gibi mahdut bölgelerde rastlanan büyük bezlerdir. Apokrin bezler cinsi hayatta rol oynarlar. Renkli ırklarda beyazlara göre, kadınlarda erkeklere göre daha fazladır. Apokrin ter bezleri buluğ çağında bazı hormonal değişikliklerle uyarılana kadar faaliyet göstermezler. Apokrin bezler kıl folikülleriyle birlikte yağlı bir ter meydana getirmektedir. Ekrin ter bezlerinin salgısındaysa yağ yoktur. Apokrin ter bezlerinin salgısı salgılandığında kokusuz olup, bakterilerce kokulu yağ asitlerine parçalanırlar.
Ter ifrazatındaki bozukluklar: Ter bezlerinin hiç vazife görmemesi haline “anhidrozis” denir. Genellikle doğuştandır. Cilt kırmızı ve sıcaktır. Tedavide, deri yağlanır ve nebati bir rejim verilir.
Ter bezlerinin normalden fazla çalışması haline de “hiperhidrozis” denir. Aşırı sıcaklarda ve şişmanlıkta görüldüğü gibi, tüberküloz, hipertiroidi gibi bazı hastalıklarda da görülür. Mevzi (lokal) olan aşırı terlemeye Özellikle avuç içi, ayak tabanı, koltuk altında rastlanır ve streslerle artar. Genel ve lokal fazla terlemelerde tedavi asıl hastalığa göre yapılır. Lokal terlemelerde % 5 tanenli gliserin veya % 20 formalin solüsyonu kullanılabilir. Deodorantlarda bulunan % 25 yoğunluktaki alüminyum klorhidrat ter bezlerinin çıkışlarını kasıp, terin çıkışını önler.
Terin çok fena kokulu olmasına “osmidrosis” denir. Ayaklar, koltuk altı ve kasıklarda olur.
Ter nedir?
Terleme tümüyle istemimiz dışında gelişen metabolizmamızın doğal bir fonksiyonu. Ter ise aslında salgılandığında renksiz ve kokusuz olan fakat koltukaltı gibi sıcak ve nemli ortamlarla buluştuğunda kötü kokmaya başlayan fizyolojik bir sıvı.
Neden terliyoruz?
İnsan vücudunun normal olarak fizyolojik işlemleri yapması için vücut ısısının 365 derecede sabit kalması gerekiyor. Terlememizin ana nedeni de vücut ısımızın sabit kalmasının sağlanması. Çünkü terin buharlaşması ile ısı kaybediliyor. Bir günde salgılanan ter ortalama 100 cc. Aşırı efor ve sıcakta bu rakam saatte 15 litreye kadar da çıkabiliyor. Vücudumuzdaki ter bezi sayısı ise 2-3 milyon kadar ve en fazla ter bezi avuç içinde bulunuyor. Bu yüzden ellerimiz çoğu zaman nemli olabiliyor. Peki terlemeyi tetikleyen şeyler neler?
????: Hepsy.Net (link)
Terlemeyi tetikleyenler
• Ortam sıcaklığının artması
• Efor harcanması
• Sınav stresi yeni biriyle tanışma gibi aşırı heyecanlanmaya sebep olan anlar
• Nemli ortamlara girme gibi durumlar terlemeyi tetikleyen nedenlerin başında.
Aşırı terleme bir hastalık mı?
Normal bir insanın günlük ter miktarı 100 ml kadar. Ancak ortam ısısının artması ile terleme günde 15 litreye kadar çıkabiliyor. Ter bezleri çok fazla çalıştığında aşırı terleme meydana geliyor. Aşırı terlemenin ise birçok sebebi olabiliyor. Ateşli ve hormonal hastalıklar ortam ısısının artması kalp ve solunum yetersizliği bazı ilaçların kullanılması ve bazı tümörler aşırı terlemenin başlıca nedenlerinden. Bu yüzden aşırı terleyen kişilerin bir sağlık kontrolünden geçmesi tiroid bezi ve böbrek üstü bezi rahatsızlıkları tetkikleri yaptırması şart. Ama aşırı terleme illa ki bir hastalığın belirtisi olacak diye de bir şey yok. Bazı durumlarda hiçbir hastalık yokken de terleme artışı görülebiliyor. Peki neden kötü kokuyor?
Neden kötü kokuyor?
Ter; su sodyum klor potasyum üre gibi maddelerden oluşuyor. İçindeki organik madde miktarının artması terin kötü kokmasına neden oluyor.
Ter kokmamak için neler yapmalı?
Gelelim en önemli konuya! İşte bunun için yapabileceklerin...
• Bol su içmeyi dene.
• İnce gözenekli cildinin hava almasını sağlayan giysiler giy.
• Kokunun en çok yaşandığı bölge koltukaltları… Bu yüzden bu bölgeni sürekli temiz tutmaya özen göster.
• Koltukaltındaki tüyleri fazla uzamadan al.
Anti-perspirantlar ve deodorantlar zararlı mı?
Vücudun doğal sürecinde terlemesi şart! Terlemeyi engelleyici ürünler ter bezlerinin cilde açıldığı kanalcıkların tıkanmasına neden olabiliyor. Ter ve yağ bezlerinin ağzının tıkanmasına bağlı olarak da ciltte sivilcelenmeler ve küçük yağ kistleri oluşabiliyor. Bu yüzden bu ürünleri aşırı kullanmamalı ve kullanırken de dikkatli olmalısın. Neler mi yapabilirsin?
• Sabah dışarı çıkarken sürdüğün roll-on’u eve gelir gelmez yıkayıp vücudundan temizle.
• Mümkünse tam kuruluk sağlayanları değil de normal olanlarını tercih et.
• Deodorant kullanırken koltukaltının mutlaka temiz ve kuru olmasına dikkat et.
• Sakın deodorantı terliyken sıkma. Yoksa ortaya daha kötü kokular çıkmasına sebep olabilirsin!
Sevi ve saygılarımla.