Scudo Sports

Bisiklet sporuna yaptığınız toplam harcama

2 yılı devirdim bisiklette, öğrendiğim şey şu oldu genelde aldığım değil zamanında almadığım ürünlerde pişmanlık yaşıyorum . Her sene biraz daha uzaklaşıyorlar. Geçen sene bi e mtb alayım dedim, vazgeçtim şuan 2. El fiyatına bile yaklaşmıyor bütçem .
 
Scudo
Bisiklet sporu sayesinde 20 kg verdim ki yokuşları daha bir zevkle çıkayım diye. Harcadığım paranın hesabını yapmıyorum onun için. Her zaman belirttiğim gibi de sigarayı bırakalı 4 sene oldu matematiğini siz yapın işin. Şimdi sırada disk frenli bir yol bisikleti (Cervelo 😂) var. Sonra powermetre olur ne bileyim Smart bir trainer olur Allah ne verdiyse.
Bende 25 kg verdim. 110 -> 85 hedef 75 bakalım. 19 MAYIS 2021 de aldım bisikletimi. Şimdi sırada askılı tayt forma ve SDP pedal ve ayakkabı seti var. Alınacak çok şey var. Sigaram yok bisikletim var :)
 
Bende 25 kg verdim. 110 -> 85 hedef 75 bakalım. 19 MAYIS 2021 de aldım bisikletimi. Şimdi sırada askılı tayt forma ve SDP pedal ve ayakkabı seti var. Alınacak çok şey var. Sigaram yok bisikletim var :)

Son cümlenizden çok güzel bir bisiklet mottosu olur;

"SİGARAM YOK BİSİKLETİM VAR"

bravo !! 👍
 
2017 de bisiklete başladım amacım turcu olmaktı, kendimce tanımı asgari eşya ile şehir şehir belki ülke ülke gezmekti. Bilindik tur bisikletleri bana göre değildi çok hantaldılar. Yurtdışında gravel turculuğu yükselişteydi ve tam bana göreydi ama gravel bisiklet bulmak ne mümkündü. Kendim toplayayım dedim. Daha önce disk fren tecrübem olduğu için sağlam bir inişte rotarların ne hale geldiğini bildiğim için mecburen minimum 105 set ile upgrade yapmak zorunda kaldım. Yani hiç pahalısını alayım, fazlasını alayım diye düşünmedim en iyi performans vereceğin bulabildiğim en düşüğünü aldım. O zamanlar amaç sadece bisiklet değildi, araçtı. Uzun uzun turlar sonrasında turculuğun benim için devam ettirilebilir bir şey olmadığını anladım. Bu süreçte performansımda artmıştı, işi bırakıp tura çıkacağım zaman için biriktirdiğim parayı yol bisikleti için harcamaya karar verdim.

O dönem şunu düşündüm. Biriktirdiğim parayla 6 ay rahat rahat gezerim hadi sıkarsam 1 yıl gezerim sonra tekrar kürkçü dükkanına. Devam edebilirliği için sponsor peşine düşmem bunu bir iş haline getirmem gerek. O zaman o benim için gezmek olmaz, özgürlüğün içine sıkıcı sorumluluklar girer dedim. Yaptığım turları forumda kaleme almak bile zor geldi. Ben bu bisiklete aşık oldum (şu an kullandığım yol bisikleti) zaten 6 ay 1 yıl sonra tekrar dönüp düzen kurmaktansa mevcut düzende en çok keyif alacağım şeyi yapayım dedim.

Kimisi benim yerimde olsa ben gider o deneyimi yaşardım diyebilir. Bu büyük bir deneyim ama kimisi için çok önem taşımayan kimisi için gereksiz görünen mekanik di2 farkı gibi veya v fren disk fren farkı gibi anlık hissedilen ama bütününde, toplamında işte bunun için harcıyorum dedirten deneyimler de var. Madem çalışıyoruz o zaman sorumluluklarımız çerçevesinde de bizi mutlu eden şeylere para harcamaya çekinmemek lazım. Deneyimlenmemiş şeyler için de çok yorum yapmamak lazım.
 
Ben de artık hesabını tutmayacak kadar çok harcadım açıkçası. Tabi bunu kendi ekonomik durumuma göre söylüyorum. Belki de bazılarınızın çeyrek maaşıdır :D

Benim de en büyük kazanımım sağlık oldu. 80 kiloyu geçmiştim ki tekrar bisiklete başlayarak 72-73 e tekrar geriledim. Bisiklet sayesinde de bu kilodayım 3 yıldır. İniş çıkış çok minimal oluyor. Bunun dışında pandemi döneminde de beni toplu taşımadan oldukça uzak tuttu. Ayrıca bisiklet ile gezmek de çok keyifli. Zerre pişman değilim.
 
Bugün yine 350 tl ultra sport 2 lere gitti.
 
Koşmak daha masrafsız, bir tane doğru düzgün ayakkabı alırsınız, gerisi idare edilir.
Bisiklet öyle değil, sürekli masraf çıkıyor…
Hem koşuyorum, hem bisiklet sürüyorum; ama bisikletin zevki koşudan daha üstün geliyor bana, bağımlılık yapıyor galiba ☺
Üstat sen gene koş ama bisikleti de yanında götür, sadece binme. Sen koşarken bir elinle onu tut, hani köpek gezdirir gibi ... Birlikte koşun.
 
Selamlar, bisiklet temelde hareket etmemizi sağladığı için diğer harcamalardan daha çok ve severek kaynak ayırabiliyoruz. Sağlıklı bir harcama nihayetinde bizim için...:koptum:

Hele ki bu harcamalar sağlığımızı tehdit edenlerle karşılaştırılınca daha bir rahat harcıyoruz. Bol bol, taksitli taksitli...:harika:

Üstüne üstlük, paramızın değeri düşüp, alım gücümüz azalmasına rağmen daha çok almaya çalışıyoruz... Borç yigidin (ve hobinin) kamçısıdır misali...:hihi:

Herkes kabul edecektir ki sınırlarımızı bu kadar zorladığımız başka bir harcamamız da yoktur çoğumuz için...Bu miktarı, eşimizin, kardeşimizin veya çocuğumuzun hobisi için harcar mıyız?:eek: Bence kocaman bir hayır.

Sağlık, hareket ve kilo vermek, bisiklet harcamaları için çok güzel bahanelerdir, tıpkı alkol ve sigara için "hayattaki tek keyfim bu" güzellemesi gibi...

(Hemen karşı çıkmayın. Tanıdığım kilolu arkadaşlar var bisiklet kullanan ya da çevrenizdeki bisikletlilerin hepsi fit mi mesela? Bisiklet sürmeyenler kilo veremiyor mu ya da?)

Insanoğlu para harcamayı sever ve dönem dönem de farklı şeylere, bazen de boşa harcar parasını. Ama mantıklı sebepler hep rahatlatır içini...

Bu başlık vesilesi ile üstün körü aklıma gelenler bile korkuttu beni ve hemen aklımdan çıkardım hepsini, alacaklarımı bile...:krktm:

Bende kalsın, kimseler duymasın istiyorum.:D Ben de bile kalmasın, unutayım istiyorum, sıkıntı yaptı bile bak şimdiden.:koptum:

Rakamlar, herkesin için farklı belki ama anlamı aynı... Ne çok olmuş yahu!..o_O @hamlet2006 Süleyman bey çok güzel ifade etmiş, nefsimiz için az bile daha...

Allah korusun başımıza birşey gelse ve geride bıraktığımız bu hazineyi, yakınlarımız elden çıkarırken, değerinin bu kadar olduğunu bilecekler mi? Bisiklet, tekerlek falan diye düşünürler büyük ihtimalle..Kenarda bir yerde bir liste bırakalım da, degerinin altinda gitmesinler bari...:koptum: o saatten sonra kızamazlar da nasıl olsa...:D
 
Bısıklete 2-3 ayda bi 50Tl vermekten bıktım artık. Şimdi araba aldım, oh be ne yorulma var nede zorlanma. Spor da yaptırıyor ama araç manuel olacak. Herkese tavsıye ederim, bısıkletten arabaya geçin, en azından motora. Uğraşmayın bisikletle.
 
Hmmmm.... Taaa çocukluğuma kadar gidersem iş karışacak. Ama bisiklet namına ne var ne yok her şeyi hatırlıyorum. Dur bakiyim yazması benim için de eğlenceli olur.

Benim peder ben doğmadan önce bana 3 tekerlekli bisiklet almış. Annemle aralarındaki ilk ciddi kavga da bu nedenle çıkmış zaten. Ev kira, küçücük, üstüne rahmetli babaannem de doktora geldiği zaman bizde kalıyor. Annemle babam "Bu bebek büyüyene kadar bisikleti nereye koycaz?" diye kavga etmişler :)

Sonra ufak boy yandan destekli bir bisiklet almıştı babam. Sanırım 5 yaşında falandım. Ama bir türlü 2 teker üzerinde duramıyordum. Yalan söylemeyeceğim o bisikleti sevmemiştim de zaten. Mahalledeki çocukların bisikletleri rengarenkti. Babam gitmiş tek renk dandik bişey almış. Çocuğa öyle bisiklet alınır mı? Cukcukcuk...

İlkokul 2'deyken "orta boy" bisiklete geçtim. Bisiklet ama ne bisiklet.... Sarı-kırmızı inanılmaz güzel bir BMX. İddia ediyorum o kadar güzel bisikletim hiçbir zaman olmadı olmayacak. Öyle Bisan-BMX falan değil. Harbici BMX. Tek bir sorun vardı. Eşşşşek kadar adam olmuştum. Mahalledeki ben hariç bütün çocuklar bisiklet sürebiliyorlardı ama ben hala 2 teker üzerinde duramıyordum. Bütün bir yaz boyunca sahil yolunda babam selemden tutarken ben 2 teker üzerinde duramamakla meşguldüm. Yazın sonuna doğru bir gün "Bir şeyi öğrenemedin lan! Daha doğmadan sana bisiklet aldık okula başladın hala süremiyosun. Benden bu kadar" diye bağırdı. O gün ben resmen babama üzülerek bisiklet sürmeyi öğrendim. Tek sorun bisiklet azıcık büyük olduğu için bisikletten ayağımın değil kafamın üzerine indim.

Sonra yanılmıyorsam orta 2'de Bianchi Aspid SF'e geçtim (Şu 4lü aynakol olanlardan) O sıralar herkeste Mountain Cat vardı hatta... Yokuşta da düzde de herkesi geçiyordum. Sahil yolunda bisiklet yarışı yapılmıştı. Kendi yaş grubumda 2. olmuştum. Birincinin bisikletinde dropbarlar vardı. Zengindi herhalde. Aspid'i bayaa uzun süre lise sona kadar kullandım.

Üniversite... Bisiklet açısından resmen yitik yıllar... bir arkadaşım evini taşırken yardım ettiğim için odunluğunda duran, hayata küsmüş haldeki kendi Aspid'ini bana hediye etmişti. Restore ettikten 2 gün sonra çalındı. Eski eşimi (Tabii o zamanlar sevgiliyiz) güç bela bisiklet sürmeye ikna ettim. 2 bisiklet aldık. Benimki aşırı dandik bir şeydi markasını bile hatırlamıyorum. Onun bisikleti 1 hafta sonra çalındı. Ben de kendiminkini 3 kuruş paraya sattım.

Bundan sonra rakamları hatırlıyorum. Evlendikten sonra 1400 liraya 2. el bir triban 3 almıştım. (Kırmızılardan olan. Karbon maşalı) Bana satan adam SuperSix'e geçerken çoook ucuza bırakmıştı. Kendisi buradaysa tekrardan sağolsun) Full Sora set, gidon ve sele karbon. Kozmetik olarak biraz fazla çizikliydi gerçi. Eski eşime de Salcano'nun kadın bisikletlerinden birini almıştık 1250 liraydı sanırım. Tabii ikimize de tayt, forma, kask vs alındı...

Derken... Ben işsiz kaldım. Başvurduğum HİÇBİR yere giremedim. 2 seneden uzun sürdü işsizliğim. Hayatım boyunca ilk kez depresyona girdim (normalde görüp görebileceğiniz en pozitif adamlardan biriyimdir) Düşünün evliyim diye işe almayanlar bile oldu. Gece vardiyasında çalışamazmışmışım. Neyse... Eşim boşanırken benden habersiz kendi bisikletini ve benim bisikletimi satmış. Bir şey diyemedim çünkü sağda solda denk gelince 3 30 paraya freelance iş bulup onları yapabiliyordum. Beraber güzel bir etkinlik olarak hayal ettiğim bisikleti birlikte sadece ve sadece 30 km kullanabildik. (Not: Benim bisikleti 1000 liraya satmış. Geçtiğimiz nisanda bisiklet ararken buldum. Çiziklerinden tanıdım. Eski eşimden 2 sene önce 1000 liraya satın alan adam şimdi 2500 liraya satıyordu. Sudan ucuz...)

Sonra işe girdim. Tek tabancayım tekrar diye kredi çekip toplama denilebilecek bir bisiklet aldım. Whistle Lamok kadro, miche reflex jantlar, full duraace 7900 grupset. Kredinin geri ödemesi 9000 lira civarı. Tekrar kask al, lastikleri değiştir falan derken bana 10-11 bin lira arası bir şeye patladı. Güzel oldu ama... Tek sorun boşanırken başladığım sigarayı 2 senedir hala bırakabilmiş değilim. Onu acilen bırakmam lazım ama iş yeri O KADDDDDDDAR stresli ki stresten kaçabilmek için sigara içesim geliyordu. "Daha kışlık kıyafetler alınacak, nerelerden kısarım? Spd pedal ve ayakkabıyı önümüzdeki seneye erteleyeyim" diye düşünürken...

İşten çıkarıldım.

Tazminatımı ayın 5'inde yatıracaklar. Bayram boyunca "Ne yapacağım ben yine işsiz kaldım" diye düşünürken gökten beyaz bir ışık hüzmesi ile yeni bir iş teklifi aldım. (Ki o firmaya başvurmamıştım bile. Ayrıldığımı öğrenince atlamışlar) Bir de üstüne ufak da olsa bir zam aldım. Şimdi tazminatım ile bisikletin borcunu kapatacağım :D :D :D

Durduk yerde neden kocaman Wall of Text döşedim ben de bilmiyorum. Meslek hastalığı sanırım.
 
Son düzenleme:
3-4 bin falan harcamışımdır, 1 kuruşu için bile pişman değilim. Daha fazla gelirim olsa daha fazlasını da harcarım. Yukarıda yazıldığı gibi hobiye ayırdığın parayı gözün görmeyecek.
 
  • Beğen
Tepkiler: Clal
Bisiklete başladığımdan gösterdiğim çabalar, kendime kattıklarım ve girişimlerim sayesinde üstüne para kazanma aşamasına geçtim. Kabaca 17.000 harcamışım, bir o kadar da kazanmışım. Şu anda bisikletimi bedavaya almış gibiyim. Sattığımda o da kabaca 17 edecek.

Sporun getirdiği fiziksel ve ruhsal sağlık da işin bonusu :)
 
Geri