Scudo Sports

Bisiklet sektöründe satıcıların kârlılığı ve olaya bakışı

Aksesuarda Gördüğüm Kadarıyla Sürümden Kazanıyorlar Kar Payı Az,Yedek Parça'da ve Bisiklette Seviye Yükselmeye Başlayınca Kar Payı Artıyor...Liste Fiyatlarında Gördüğüm Kadarıyla Böyle...Birde Bizim Komisyoncular Yılda Bir Kere Mal Alıyorlar Herhalde Ürün Gıtlığı Yaşanıyor...En Basitinden İnternette Contınental Lastik Sürüyle Lakin Piyasada Pek değil Hiç Gözükmüyor.Ayrıca Bir Bisiklet Markası GT yada Başka Bir marka Sitesinde Komisyoncu vs Olmadan Direk Müşteriye Sunuyor.Türkiye'de Olay Böyle Değil...Fabrikadan Ancak 100-200 Bisiklet Alacanda Muhatap Olacan Öbür Türlü Komisyoncudan Alınıyor Bisikletler.Haliyle Fiyatlar Artıyor...
 
  • Beğen
Tepkiler: koray kalay
Scudo
Üstat yaş olarak yolu yarılamışsın ancak, bisiklet konusunda geridesin, yazdığın rakamlar çok astronomik ,(b.forum da) burada ağızmı yokluyorsun... yada bir yerden canın yandı da mı böyle bir konu açtın bilemem...

Bunu da yazacaktım gerek kalmadı Murat bey yazmış...
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
@Mehmet Levent

Örneğin ben Canyon'dan bir bisiklet alsam ve bunlar başıma gelse o bisikleti aynen Canyon'a geri gönderirim, gerçekten benim hatam yoksa çat diye değiştirirler. Benim hatam varsa, örneğin kaza yapıp kadroyu kırdıysam, yeni kadroyu indirimli olarak verirler. Ben de üzerine çayımı yapar yeni bisikletimin ücretsiz olarak evime kadar gelmesini beklerim. Türkiye'de benim hatam olmasa bile aldığım üründe sorun çıkınca aldığım yere götürdüğümde "kullanıcı hatası" derler ve geçerler. Ondan sonra Erikli de içsen olur Pınar da farketmez. Çünkü yurtdışında bizde olmayan "iş ahlakı" vardır.
 
@Çağrı Soylu

İş ahlakı bir çıt daha yukarıda olabilir, Ancak o kadronun Türkiye ye girip gümrükten geçmesi çayı pantolona döktürür :) Yurt dışında her firmada küresel bir garanti vermez, senin orda distiribütör var onunla çöz de diyebilir...
 
iş ahlakı ve dürüstlük malesef günümüzde baya azalmakta
herkes çalışsın kazansın ama en önemlisi işini doğru yapsın
kendimden örnek vereyim
değişmeyen göbeğe değişti diye 30 lira istediler
meğer sadece göbeği yağlayıp tekrar montaj etmişler
 
  • Beğen
Tepkiler: koray kalay
@sonerveozer

Ya ben anlatamıyorum ya da konuşulmaması gerekenleri yazıyorum.
Karlılık oranlarına itiraz gelmedi zaten bildik şey ne dillendiriyorsun dendi (ne mahzuru varsa?Gezi olayları mı olacak yazılınca)
(Karlılık oranlarını ailecek tanıdığım veya ticari olarak bağlantım olan 4 ayrı bayiye teyit ettirdim,öyle yazdım.)

* %40 üzeri kar marjı muhteşem bir karlılıktır. %100'ün üzerinde aksesuar kar marjı şahikadır. "Vah yazııık bu kadarcıkda karlılığı olmasın mı denemez".
* Bu işin acemisi/yenisi olduğumu zaten deklare ettim,gocunmuyorumda...Kaldıki bahsettiğim hususlar uzmanlık isteyen tecrübeye dayalı şeylerde değil.
* Sizi tanımıyorumki ağzınızı arayım

Bazı arkadaşlar yazmış: Bayinin (!) hiç kabahati yokmuş fiyatlarda: 50 liraya aldığı tekstile 75 değil 100-125 etiket vuruluyor. Tabi öyle olunca da sürüm az.
200 bin TL bisiklet cirosu ve 100 bin TL aksesuar cirosu temsili rakamlar...Bu satışlar mümkün değil mi diyorsunuz?..
Karlılık oranlarına itiraz yok, ciroya var; o zaman nasıl ayakta kalıyor bayiler?

TÜRKİYEDE BU SEKTÖR TÜMDEN YANLIŞ OLUŞMUŞ
Bayisi bir enteresan distribütörü yerli üreticisi ayrı bir enteresan..
Sanki kış lastiği piyasası gibi olmuş: Önceki seneden herkes siparişini verir ölüyorum deseniz sezonda ilave kış lastiği bulamaz bayiler. Bisiklette böyle olmuş... Üretici ve distribütör ve bayi stok (sadece depolama değil finansmanda) maliyetinden ölümüne korkuyor. O zaman ne olacak? Eldeki ürünü olabildiğince yüksek karla satacaksınızki ayakta kalasınız...Ucuza satarsanız devamında satacak ürün alamayacaksınız çünkü üretici ve distribütörden...
 
Hocam ben senin ne demek istediğini ve amacını çözemedim.Bisiklette kar marjı çok mu yani?Öyle diyelim , sonuç?
 
@Sener O.

Hocam sektör yüksek kar marjı az adet kısır döngüsüne kendini kilitlemiş patlama yapamıyor bizlerde perişan oluyoruz diyorum. Neyi neden çözemiyorsunuz?
Son derece yalın yazıyorum ne okuyorsanız o... Arkasında gizli bir emel, maksat, kızgınlık öfke patlaması yok... Düşünmeyelim, önümüze konanı önümüze konduğu fiyattan alalım mı? Zaten öyle yapıyoruzda... Eleştirmekde mi yasak bu düzeni?

Diğer arkadaşların yazdıklarından derleme yapayım belki onların anlatımı meramı anlatır:

*** SİNAN A. "basit şeylerde tamirlerde bazen bisikletçiye mecbur kalıyoruz ancak artık ben çoğu işimi kendim halletmeye karar verdim. fren pabucu aradım nereye gitsem komik seçenekler ortaya çıktı. çamurluk aradım on liralık malı yirmiye satmaya çalıştılar. internetten çoğu şey daha ucuza bulunup alınabiliyor. örneğin çamurluk ararken her bisikletçiyi gezdim 30 liraya motis te gördüğüm çamurluk bisikletçide 50 lira.

tabi ki insanlar para kazanacak karnını doyuracak ama bu işlerin bi dengesi bulunması lazım."

***Ara Dökmecioğlu - Aslında halk kaz yerine konuluyor.İthalatçı büyük firmalar bile,küçük esnaf gibi çalışıyorlar.İş tedarik konusunun iyi yapılamamasından kaynaklanıyor.Eğer büyük firma isen,üretici ile direkt temasa geçip,aracı kullanmadan uygun,toptan bir fiyat ile malı alacaksın ki,vergi,kar ve diğer giderleri bile ekledikten sonra yurt dışındaki firmaların satabildiği fiyata satabilesin.Aslında kendi beceriksizlikleri ve fiyatın yüksek kalması,piyasanın da büyüyememesine neden oluyor.Dolayısıyle satış hacimleri bundan etkileniyor.

*** mehmetsunu - İyiside var dostum kötüsüde ..neside var dostum ..şt tuda. bak mesela bizde biz ayhan vardır dün internet piyasasında en ucuzu 26 tl olan xlc elciği bana 20 tl den verdi. Adam sürümden kazanma derdinde dükkanında mal beklemiyor. gelen gidiyor. Piyasanın % 10 u bir tenzilatı vardır her zaman. Bu adamda kazanıyor burnundan kıl aldırmıyan sanki bisiklet değil de jean paul satre ın felsefe kitaplarını satar gibi ağır kabız halleriyle hareket eden kiteleyici takımıda kazanıyor. Sanki bana babannesinin elmas broşunu satıyor. Ulan eni konu bisiklet iki demir boru neyin piyarını yapıyorsun.

***mustafa genç - bu işi genelde zengin paraya ihtiyacı olmayan kişiler yapıyor pazarlık sevmiyorlar dükkana girip alıp alıp hiç fiyat sormadan kredi kartını verip çıkanları çok severler pahalı olan kalitelidir ben ucuz mala para vermem bana yakışmaz diyen kişilerdir müşterileri, genelde fiyat sormayan müşteriye istediğin fiyattan satarsın ürünü zaten. insanın tipinden anlarlar ne olduğunu ona göre muamele yaparlar uğraşmamak için yok, kalmadı demek daha kolay gelir bizim gibi fakir, yoksul, varoş kesime dükkana girersin selam verirsin allahın selamını bile almazlar burunları bu kadar havadadır ben Bursa'daki büyük bisikletçilerde bunları gözlemledim onun için yurt dışı sitelerine yöneldik ebay gibi mesela İngiltere kaynaklı bir siteden avid bleed kit ve yağ siparişi verdim. ve tecathlon ve ebay candır

*** Cuneyt Erkman - çok güzel bir konu olmuş bütün bisiklet ihtiyaçlarını yurtdışından karşılayan biri olarak kafaya göre yuzde 2oo karlara çıkan yerli bisikletçilere dur demek gerek. bu aralar enflasyonun en cok vurdugu gıda sektöru de dikkatimi cekmiyo değil yurtdışından uygun urunler toplu alınabilir gibime geliyor

***Murat T. - ''Müşteri velinimettir, yolunacak kaz değil''
Bu mantığı bir oturtsalar keşke, eğitimle mi nasıl oturtacaklarsa. Eskiden ne güzel Ahi Teşkilatı varmış. Şimdide kılıcı keskin bir kurum gerek esnaflarımız için.Gerçi şimdi hangi kurumumuzun kılıcı keskin ki..
...Eğer biz burada bayilerden, teknik servislerden ve esnaflardan konuşacaksak önce bir durup düşünmemiz lazım. ''Yahu ben yaptığım herhangi bir iş karşılığı para kazanıyorum. Ve bu kazancımı da bayiye bisiklet satın almak için veriyorum. Fakat ben paramın karşılığını alabiliyor muyum?''
Atıyorum bir bayiden bir bisiklet aldınız, burada kilit nokta ''esnaf''tan satın almak. Esnafımızdan bir ürün aldınız. Buraya kadar her şey tamam. Ancak sorarım sizlere:
Kaçınız aldığınız hizmetten memnun?
Garanti şartları gerçekten yerine getiriliyor mu?
Bisikletinizi bakıma veriyorsunuz, adam her yerini iyice kontrol edip yağlıyor mu?
İlettiğiniz sorunlar karşısında size doyurucu cevaplar verebiliyor mu?Yoksa geçiştiriyor mu?
İşini gerçekten gereğiyle yapan bayilerimizi, teknisyenlerimizi, esnaflarımızı tenzih ediyorum. Tenzih ettiğim kişi sayısı zaten bir elin parmaklarını geçmez. Hayır yani nedir bu herkes yakaladığı kazı yoluyor.
İşin garibi de nedir biliyor musunuz? İşini kötü yapan ve adam kazıklayan esnaf bile bu piyasada tutunabiliyor! Bu nasıl olabilir?

***Mehmet Altuğ - Koray bey, bu söylediğiniz durumu sektörün kendi iç dinamikleri yaratıyor ve bugünden yarına değişebilecek bir durum değil maalesef. Talebin artmasıyla ilgili ve bunun gerçekleşmesi için:

- Devletin ulaşımda bisiklet kullanımını teşvik etmesi (vergi indirimleri gibi)
- Çocuk ve gençlerin bisiklet sporuna özendirilmesi (burslar, ödüllü müsabakalar vs.)
- Şehir planlarının, bisikletli ulaşıma öncelik tanıyarak yeniden ele alınması
- Özel sektörün, bisiklet sporuna vereceği desteğin sübvanse edilmesi (sponsorlukların vergiden düşülmesi)

..gibi birçok tedbirin alınması gerekiyor; bunlar da bugün hemen uygulamaya konsa ancak 10-15 yıl sonra meyvelerini verecek duruma gelir. Yani piyasanın şu anki durumuna mahkumuz Ve alternatif çözümleri herkes kendisi bir şekilde geliştiriyor zaten; ikinci el piyasasındaki hareketlilik ve giderek daha çok insanın yurtdışından alışveriş etmeye başlaması bunun göstergesi.

 
@koray kalay

Koray bey, bu söylediğiniz durumu sektörün kendi iç dinamikleri yaratıyor ve bugünden yarına değişebilecek bir durum değil maalesef. Talebin artmasıyla ilgili ve bunun gerçekleşmesi için:

- Devletin ulaşımda bisiklet kullanımını teşvik etmesi (vergi indirimleri gibi)
- Çocuk ve gençlerin bisiklet sporuna özendirilmesi (burslar, ödüllü müsabakalar vs.)
- Şehir planlarının, bisikletli ulaşıma öncelik tanıyarak yeniden ele alınması
- Özel sektörün, bisiklet sporuna vereceği desteğin sübvanse edilmesi (sponsorlukların vergiden düşülmesi)

..gibi birçok tedbirin alınması gerekiyor; bunlar da bugün hemen uygulamaya konsa ancak 10-15 yıl sonra meyvelerini verecek duruma gelir. Yani piyasanın şu anki durumuna mahkumuz :) Ve alternatif çözümleri herkes kendisi bir şekilde geliştiriyor zaten; ikinci el piyasasındaki hareketlilik ve giderek daha çok insanın yurtdışından alışveriş etmeye başlaması bunun göstergesi.
 
  • Beğen
Tepkiler: koray kalay
Ben de bu konuda fikrimi beyan etmek istiyorum izninizle.
Tamam eyvallah devlet ağır vergiler koyuyor bu yüzden özellikle yurt dışından giriş yapan ürünler cidden çok pahalı. Hatta Türkiye'de üretimi yapılan bir ürünü bazen yurt dışından almak bile daha uygun bir fiyata gelebiliyor. Ancak bu durum her sektörde var. Elektronik aletlerden tutun, otomobillere, evinizdeki kanepeden tutun kullandığınız makasa kadar dünyanın vergisini veriyoruz. Burası, yani vergiler ayrı konu çünkü bu durum hemen her sektörde var. Bu durumu tartışırsak bence konu çok farklı yerlere gider.
Ancak eğer biz burada bayilerden, teknik servislerden ve esnaflardan konuşacaksak önce bir durup düşünmemiz lazım. ''Yahu ben yaptığım herhangi bir iş karşılığı para kazanıyorum. Ve bu kazancımı da bayiye bisiklet satın almak için veriyorum. Fakat ben paramın karşılığını alabiliyor muyum?''
Atıyorum bir bayiden bir bisiklet aldınız, burada kilit nokta ''esnaf''tan satın almak. Esnafımızdan bir ürün aldınız. Buraya kadar her şey tamam. Ancak sorarım sizlere:
Kaçınız aldığınız hizmetten memnun?
Garanti şartları gerçekten yerine getiriliyor mu?
Bisikletinizi bakıma veriyorsunuz, adam her yerini iyice kontrol edip yağlıyor mu?
İlettiğiniz sorunlar karşısında size doyurucu cevaplar verebiliyor mu?Yoksa geçiştiriyor mu?

Açık yüreklilikle cevap verin, teknik servise arabanızı verdiğinizde gerçekten kafanız rahat mı? Yoksa teknisyen eften püften parçaları değiştirip boşa masraf çıkartacak diye içiniz içinizi mi yiyor?
Hadi teknik servisi boşverin, araç bakımından anlamayan biri olarak sanayiye Halil Ustaya gittiniz. Teknik servisten daha az masraf çıkacağı bariz ancak yine de Halil usta tipinize bakıp bir fiyat çekecektir.

İşini gerçekten gereğiyle yapan bayilerimizi, teknisyenlerimizi, esnaflarımızı tenzih ediyorum. Tenzih ettiğim kişi sayısı zaten bir elin parmaklarını geçmez. Hayır yani nedir bu herkes yakaladığı kazı yoluyor.

İşin garibi de nedir biliyor musunuz? İşini kötü yapan ve adam kazıklayan esnaf bile bu piyasada tutunabiliyor! Bu nasıl olabilir?

İşe birde esnafların penceresinden bakmak gerek tabi. Fakat neresinden bakarsanız bakın, eğer bir dükkana girdiğinizde Celal Abi senin tipin düzgün mü çirkin mi diye bakıp orada ona göre bir fiyat çekiyorsa burada ciddi bir ahlak problemi vardır. Bu durumun neden böyle olduğuna dair sayfalarca sosyolojik tahliller yapılabilir. Hatta ciltlerce...
Fakat en kaba hatlarıyla durum bu ne yazık ki. Bizim esnafımız böyle.

''Müşteri velinimettir, yolunacak kaz değil''
Bu mantığı bir oturtsalar keşke, eğitimle mi nasıl oturtacaklarsa. Eskiden ne güzel Ahi Teşkilatı varmış. Şimdide kılıcı keskin bir kurum gerek esnaflarımız için.
Gerçi şimdi hangi kurumumuzun kılıcı keskin ki..

Konudan yer yer uzaklaşmış olabilirim. Kusura bakmayın, iyi akşamlar.
 
Bikac ay once turkiyeden 30 liraya aldigim kadroüstü çantasinin aynisini bir çin sitesinde 5 dolara gordum. O zaman dank etti. Kusura bakmayın türk tüccarlar 2 hafta beklerim ama daha ucuza alırım.
 
Murat T., Bunun sebebiyle ilgili daha önce bir mesajım vardı; tekrar aşağıya ekliyorum.

Bisiklet Satın Alırken Pazarlık Adabı

"Arkadaşlar sorun satıcının kar yapıp yapmadğı ya da ne kadar kar yaptığı değil. Sorun, satıcıyla alıcı arasındaki güven ilişkisinin kurulup kurulmadığıdır. Güven nedir biliyor musunuz? Balık için denizdeki sudur. Su kirlenmediği sürece balık suyun varlığından bile haberdar olmaz.

Bir halk pazarına gidiyorsunuz; bir pazarcı size etikette ne yazıyorsa o fiyattan satıyor ne indirim var ne pazarlık. Hep böyle. Meyveleri pahalı da olabilir, ucuz da. Net olan sizin ona güvenebilmeniz. Hemen yanında bir başka pazarcı var; meyvelerinin üzerinde etiket bile yok. Fiyat soran müşterinin tipine göre fiyat söylüyor. Oradan alanlar bazen ucuza aldıklarını da söylüyorlar. Ama farkında değiller ki, içinde yüzdükleri suyu kirletiyorlar bu alışverişten dolayı."

Ürünlerde ve hizmette indirim ve pazarlık konusu, daima güvensizlik üzerine ve ahlaka aykırı zihniyet üzerine kuruludur. Sadece satıcının değil, alıcının da bu çarkı desteklemesiyle işler bu düzen; yani çalıntı telefonları almaya hazır alıcı olduğu sürece, hırsızlığın kökünün kurutulamamasıdır bu. Bir ürünün maliyeti, sadece üretimde değil ömrü boyunca karşılaşacağı arıza, bakım vedeğiştirme hizmetlerini de kapsar. Bunları daha ilk maliyet aşamasında hesaplayan bir satıcı veya üreticiye, pazarlık veya indirim uygulatmak, satış sonrası hizmet kalitesinden de vazgeçilmesi anlamına gelecektir.
 
  • Beğen
Tepkiler: Murat B.
bir kere formaları almanya da akrabalardan getirttim gelirken. onlarda almanya amazondan sipariş etmiş. Türkiyede ki muadilleri ile aynı fiyata geldi. sadece türkiye de bulunmayan ürün olduğu için kendimi karda saydım :D
 
@koray kalay


Atıyosun desem yeridir.

Sanki 5 ayrı sektörde inceleme yapmış da bisiklet sektöründeki karları yüksek bulmuş. Topu topu 4 bayiye sormuş ve sonuç çıkarmış. Üstelik bunlar Bursa bayileri İstanbul bile değil. Bu bilgilerle bir sektör hakkkında karara varıyor. :)
 
Bır ornek vereyım.Farkı hep beraber gorelım.Mesela Shımano R500 jant setını Merlınden kargo dahıl 260 liraya alabılıyordunuz .Fıyat degısmıs (link) Bursada aynı jant setı 480 lira (link) Yapılan kar sızce normal mı ? (link)
 
Merlin ile Bursa'daki bir dükkanı kıyaslamak iyi olmuş. Aradaki fiyat farkını herhalde Bursa'daki dükkanın kâr iştahı olarak değerlendirmiyorsundur.
 
İnanılmazsın Ali Uzel...

Yorumum Sakaryada 1 Bursada 2 İstanbulda 1 firmaya dayalıdır. Sorduklarımda firma sahipleri... Kaldıki "bahsettiğim oranlara yanlış diyen yok" şimdi neresinde atmış oluyorum ben? Burası tartışma doğruyu bulma yeri değil mi? Burada fikirlerimizi yazmayacağızda nerede yazacağız...Bu agresifliğin neden? Neden bu konu sende zülfiyare dokunuyor? Türkiye çapında tarama yaptım dediğim yok, sektörle ilgili 2 noktadaki karlılık dışında tartışmaya açtığım ahkam kestiğim bir konu da yok...

Bunu yazan forum üyesine bayi düşmanı vb denilebilir mi? Ayıptır...
TÜRKİYEDE BU SEKTÖR TÜMDEN YANLIŞ OLUŞMUŞ
Bayisi bir enteresan distribütörü yerli üreticisi ayrı bir enteresan..
Sanki kış lastiği piyasası gibi olmuş: Önceki seneden herkes siparişini verir ölüyorum deseniz sezonda ilave kış lastiği bulamaz bayiler. Bisiklette böyle olmuş... Üretici ve distribütör ve bayi stok (sadece depolama değil finansmanda) maliyetinden ölümüne korkuyor. O zaman ne olacak? Eldeki ürünü olabildiğince yüksek karla satacaksınızki ayakta kalasınız...Ucuza satarsanız devamında satacak ürün alamayacaksınız çünkü üretici ve distribütörden...

Bu konuda bayi şovalyesi kesildin başımıza...Kesilde, "atıyosun" demeni gerektirecek, "küçümser tarzını" haklı kılacak üslupta hiçbir yazım yok. Teessüf ediyor ve kırıldığım için hakkımı helal etmiyorum sana... Allah işini rast getirsin,bana uzak Allah'a yakın ol...
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Siz bu satıcılardan ne istiyosunuz ya :) Bedava mı versinler... sizin alınan vergilerden haberiniz yok galiba shimano bisiklet gurubunun en kârsız kalemi...
 
Ne vergisi alınırsa alınsın merkezinden toptan alım yapan bir satıcının aldığı malı, internet üzerinden satış yapan bir sitenin sattığı ülkedeki vergi ve kendi karını da koyduğu satış fiyatından yüksek fiyata alması olası değil. Vergi yalnızca bisiklette alınmıyor. Vergi yüzünden böyle olsa hiç bir şeyi Türkiye'den almaz herşeyi yurt dışından getirtirdik. Vergiyi koyduğunuz zaman yurt dışı ile hemen hemen aynı fiyata gelmesi gerekir. Hesaplayın bu neredeyse tüm ürünlerde böyledir. Yalnız bu hesaplamayı yaparken yurt dışındaki fiyatlara bakıp üzerine vergi koymayın. O gördüğünüz fiyatlardan baktığınız ülkenin vergilerini de çıkartın ve hatta kar marjını da çıkartın aksi takdirde vergili ürünün üzerine yeniden vergi koymuş olursunuz. Örneğin baktığınız bir sitede 1000 birime satılan bir ürün varsa bundan %20 vergi ve satıcının koymuş olduğu muhtemel karı ve fiyata yansıtmış olduğu muhtemel masrafları(nakliye, ardiye vs) çıkararak hesap yapın ki ürünün çıplak fiyatına ulaşabilin. Sonra Türkiye'deki vergileri ekleyin ve makul bir nakliye ücreti koyun. Bu nakliye ücreti tabi ki tekil bir ürün getirtmek kadar pahalı olmayacaktır. Bunu hesaba katın. Bulduğunuz rakamın üzeri satıcının koyduğu kardır. Buradan hesap yapın.
Türkiye'de bisiklet sektörü tutturabildiğine geçirmek üzerine kurulu çoğunlukla. Ben bu sene aldığım bisikletimi Almanya fiyatı ile aynı fiyata aldım neredeyse. Ne oldu bana zararına mı verdi satan firma?
 
  • Beğen
Tepkiler: koray kalay
Bursa aydın bisiklette 223 TL olan shimano m064 spd ayakkabıyı tecathlon dan 150 tl ye aldım artan para ile yine tecathlon dan m520 spd pedal aldım 70 tl ye üstünede 3 tl arttı. Aydın da m520 pedal 100 tl.
 
Geri