Dün başıma bir olay geldi, kusur bana göre tamamen bende ama gene de bisikletliye çok kızdım. Acıbadem kavşağından FB stadına doğru iniyorum arabayla. Otomatik vites, sağ el meşguliyetim yok (bahane değil), ortalama 40 km/s gibi akıyorum sağ şeritten. İvmelenmiyorum sabit ilerliyorum. Boğaz köprüsü devamı olan yolun bağdat caddesine katılım yaptığı yerden önce Kadıköy eski salı pazarı katılımına gelirken ileride yolun sağında bir bisikletli gördüm. Mtb ile ilerleyen, kask eldiven vs hak getire hiç bir şeyi yok, tam katılım noktasında aynı hizaya geldik arkadaşla. Ama tam o noktaya gelmeden 15-20mt önce telefondan bildirim geldi, hep yaptığım gibi önce yola bakıp bir an telefona uzandım elime aldım, yola baktığımda katılıma çok az kalmıştı, bisikletliyi de gördüm sağ şerit çizgisinin sağında yani dışında idi, telefona bir an bakıp kafamı kaldırdığımda ki işte bu an kendime çok kızdım, ulan önünde bisikletli var bırak bakma, araba olsa adam şerit kaydırsa çok çok tokuşup dururuz hani ben görmesem falan, bisikletli bir an atsa kendini sola ne olacak?!? Neyse, o bir an telefona bakıp yola geri baktığımda direksiyona tokat attım bildiğin, bisikletli neredeyse sağ farımın üzerine düştü düşecek aman allahım adama bodoslama vuruyordum neredeyse. Katılımda gelen araçlar 2 şerit geliyor, bu arkadaş da gittiği çizgide gitmek için çaba sarf ediyor (bence burada hatalı), araçlar yavaşlayıp ya da gaz kesip bu arkadaşa yol vermiyor sağa geçmesi için, ki geçse de 30mt ileride boğaz köprüsüne çıkış var bu sefer orada sıkışacak neyse, bisikletli arabalara bakıyor sağa doğru, arabalar bunu itiyor kendi sollarına doğru, bisikletli mecburen sola sola kayıyor hem ilerleyebilmek hem sağa geçmek için kendine yer bulabilmek adına, ama benim önüme, neredeyse şeridin ortasına kadar kaydığının ve bu esnada da ne kadar yavaşladığının farkında da değil. Aynı durumda ben olsam sağa geçemiyorsam sola da kaymam ne olur ne olmaz en kötü dururum, hızlanıp sağdan gelen araçların arasına dalamıyorsam, zaten bu gibi durumlarda bir anlık hız kaybı olunca o hareket şansını da kaybediyorsun.
Sonuç, son anda kurtardım elemanı. Muhtemelen o farkında bile değil, benim surat bembeyaz oldu, önce sinirlendim ne yapıyorsun kardeşim atlanır mı yolun ortasına böyle diye söylendim, sonra aynaya bakıp kendi kendime söylenmeye başladım, o telefona bakma işte, bakma, her ne kadar bisikletliyi 200mt önceden görmüş olsam da, telefona bakmadan göz ucu ile adamı gene de yoklamış olsam da, sağdan gelenler yüzünden önüme kaymış olduğunu göremedim işte, tamamen benim hatam. O telefona uzanma, katılım geçsin, bisikletliyi geç sonra ne halt edersen et telefona mı bakıcan ne yapıcan.
Sonra sahil yolundan devam ettim, çiftehavuzlardan bağdat caddesine çıktım, caddeye çıktığım noktada caddenin solunda bulunan bisiklet yolunu da keserek caddenin sol şeridine çıkıyorsun o noktada durdum çıkmayı bekliyorum. Bu az evvel anlattığım arkadaş geçti önümden, anlattığım atlatılmış tehlikeden bihaber, pedallayarak güle güle kendi halinde geçti gitti. Dua ettim, allahtan çarpmadım diye. Not: buraya geldiğimde de bisiklet yolunu bilmeden caart diye arabanın burnunu çıkartmış olsam arkadaşa bir tehlike de orada yaratacaktım, daha doğrusu bilmeyen bir araba olmuş olsa demek istedim. Neyse.
Neden bu kadar detaylı anlattım. Hem karşıya iğneyi höe kendime çuvaldızı batırdım. Sebebi, ben bile yoldaki bir bisikletliyi, her ne kadar kendisinin de hatalı olduğu hareketler zinciri olsa da, yoldan bir an için de olsa gözümü ayırdığım için tehlikeye atabildiysem ve onu göremeyecek duruma gelebildiysem, hayatında bisiklete binmemiş, nedir bilmeyen, sıkıştığında senin yolda ne işin var muhağoyım diyen araba kullanıcılarının bol olduğu Türkiye trafiğinde kimseye güvenmeyeceksin arkadaş. Yola adımını atan bisikletli her zaman hiç bir zaman görülmüyormuş gibi yol almalı, kaportamız yok ki "aman cana geleceğine mala gelsin, görülmez kaza, geçmiş olsun" deyip devam edelim.
Dikkat dikkat dikkat...