Scudo Sports

Bisiklet gezdirilebilir ego mudur?

Evliya

Daimi Üye
Kayıt
6 Ocak 2015
Mesaj
290
Tepki
66
Şehir
Mersin
İsim
Tarık
Belki denk gelmişssinizdir Trt1'de bir tane dizi de şu cümle kullanılıyordu adama göre;Araba gezdirebilir bir egodur diyordu. Yanındaki ise nasıl yani diye sorduğunda şu tarz bir cümle kuruyordu;Şimdi evin var yürütüp senle beraber davetlere geliyormu,Yatın var sahilden 1metre yukarıya çıkıyormu.Tarzında bir cümle kurmuştu ben de demiştimki gereksiz sırf gösteriş olsun diye pahalı alınıyorsa o egodur deyip hak vermiştim.

Velhasıl kelam peki bisiklette gezdirilebilir bir egomudur?
 
Scudo
kişinin düşüncelerine bağlı. ulaşım, spor veya hobi olarak değilde havalı görünmek için kullanıyorsa bisikleti gezdirilebilir egodur
 
Yılda 10 kere bile kullanılmayan bisiklete milyarları dökmek mesala? o zaman gezdirelebilir ego oluyor.
 
Eğer kişi hava atmak peşindeyse; bisikleti, ayakkabısı, telefonu, her şeyi gezdirilebilir egodur. Yani kısaca gezdirilebilir ego kişinin kendisindedir, kullandığı alette değil.
 
Doğrudur. Kılık kıyafet, ayakkabı, saat, çanta, cep telefonu biraz daha paralananlar için bir yat, bir uçak vs birer dövüş horozudur. maksat horozun ile rakibe üstünlük kurmandır. bazıları buna benim tarzımı yansıtıyor amaç sadece bu diyebilir. Modern dünyada tüketim ihtiyaç için değil fark yaratmak için yapılmaktadır. Sırf bunun için üretim yapan, tanıtım ve reklamını bu farklılık üzerine kuran markalar vardır. Yoksa 100 tl lik bir saat bile işini pekala tıkır tıkır görür iken 700 bin liralık saat takmanın mantıklı bir açıklaması olmaz. Amaç farklılık yaratan nesnelerdir. Nede olsa bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar daha eşittir.
 
  • Beğen
Tepkiler: engin özen
Ego; benlik demektir. Sorduğunuz şey "ego tatmini" ise, bence evet aynen öyledir -ki bu kötü bir şey değildir. İnsanın benliğini tatmin etmesi gayet doğal bir şeydir.
Yapılan her hobi, her çaba ego tatmini ile alakalıdır. Atıyorum gitar çalıyorsunuz. Çok zor bir parça seçtiniz, uğraşa uğraşa sonunda çaldınız. Çaldınız da ne oldu? Çok mu ünlü oldunuz? Çok mu para kazandırdı? Sadece kendinizi yani benliğinizi (yani egonuzu) tatmin ettiniz. Benliğinizi bu tip şeyler ile tatmin edebiliyorsanız çok da güzel bir şeydir, çok da hoş bir şeydir.

Ama sanırım sizin dediğiniz tatminden ziyade "hava atmak". Bu durum için "ego" doğru bir kelime seçimi olmayabilir bence..

(O kadar çok ego dedim ki, şu anda ego benim için sadece "Elektrik-Gaz-Otobüs" anlamına gelmeye başladı)
 
( "Elektrik-Gaz-Otobüs" ı) Siz öyle deyince aklıma gelen bir şey var bir yazayım.O Kadar kötü durumdaydıki Elektiriğini dahi ödüyemiyordu ama ne olduysa o gece olmuştu sanki piyango vurmuştu ve bir anda aşırı zengin olmuştu diğer gün gaza bastığı an çok hızlı giden bir araba çekti altına ve bu olay yaklaşık olarak 1.5ay sürdü ama kendisini bir türlü tatmin edemiyen adam ihtiyaçlarını karşılıyamaz hale geldi.Ve eski geldiği yere otobüs'le geri döndü.
 
Ter atıyorsun, nefes açıyorsun, metabolizmanı tatmin ediyor. Belli bir amaçla, yani "commuting" - işe giderken, okula giderken kullanıyorsan, cebini tatmin ediyor, daha ne istiyorsun ey nefs, diyesi geliyor insanın....
 
İşin içinde para olmasa kimsenin umrunda değil de işte, para yine dert oluyor insanlara.

2014 yılı sonuna kadar çalıştığım yerle evimizin arası 2.5 km kadardı. Eskiden arabamız varken bazı zamanlar çarşı içinde park yeri bulmak için ilerlerken eve daha yakın yerlere bırakmak zorunda kalıyorduk. Ara sıra çarşı içinde bi yerlere çıkmam gerektiğinde de yürüyerek vakit kaybediyordum (malum; vakit nakittir). İşte o yüzden evin bodrumunda 10 seneden fazladır atıl vaziyette duran bisikleti hayata döndürdüm. Şimdi o bisiklet üstündeyken beni gören birisi 'bak bak egosunu tatmin ediyor' derse ağzına kürekle vururum.

2002 yılında çok paraya bir adet Nike'ın LeBron için ürettiği basketbol ayakkabılarından aldırdım aileme. 6 yıl okul takımında oynadım aynı ayakkabılarla ve daha geçen seneye kadar ara sıra giydiğim bi ayakkabıydı kendisi. Tabanları çok inceldi ve su almaya başladı ufaktan, hala evde duruyor ama giyemiyorum artık. Aynı şekilde 2004-05 gibi bir adet de çok paraya bot aldırdım. Onları hala giyiyorum.

2005 yılında Sony Ericsson K750i telefon aldırdım yine çok paralara. 2. hattım için hala kullanıyorum.

99 senesinde ilk masaüstü bilgisayarımızı aldık, pek çok parçası değişti tabi ama o zaman için en pahalı parçası Hyundai marka 15" monitörüydü. İyi para verdik ancak hala kullanıyoruz.

Yani mantıklı tercihler her zaman insanın egosunu tatmin etmez. Ayrımını iyi yapmak lazım. Her maç için hiç ihtiyacım olmadığı halde yeni bir ayakkabı alacak durumda olsaydım alırdım, egomu bir güzel tatmin ederdim, kimseyi de ilgilendirmezdi. Ama şimdi kalkıp da birisi derse ki 'egonu tatmin etmek için bin lira para verip akıllı telefon almışsın', 5-10 sene sonra gider hala kullandığım o telefonla döverim onu.

Sosyal platformlardaki hesaplarımda gittiğim araba yarışlarda çektiğim bazı fotoğrafları paylaşıyorum. Dağ başında, toz toprak içinde, leş gibi bi vaziyetteyim, kimseden tık yok. Akşam olup da otele dönünce etiketlendiğim bi fotoğraf olsun, yer bildirimi olsun hemen birileri gördüğü gibi başlıyor mesajlar gelmeye; "Ooo tatilde misin", "Ooo ne içiyorsun, hiç bize getirme zaten", "Ooo o otelde kalmak için ne verdin karşılığında", vs...

Nefret ediyorum bu 'ego tatmini' muhabbetlerinden.
 
@Evliya
İnsanına göre değişiyor be kardeşim.Bazı tipler var her hobide,alır en pahalısını havasını atar yanında gezdirir ama etrafındakilere karşı gram saygısı yoktur.İşin kötüsü çoğu boş tipteki insan da bunları bir halt zannedip yanlarında durur.Bilmem anlatabildim mi :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Evliya
Yeap anlamışam yoksa 3-4-5 milyar verip bisikleti 5-10-14 sene felan binmek ego tatmini değil tamamen zekiliktir.Ama 5milyar verip yılda 10kere bile binmemek zeka geriliğidir.
 
@Evliya

Hayır değildir. Öyle iştemiştir öyle olmuştur.
 
  • Beğen
Tepkiler: Sarper Tuncer
Tamam o zaman :D :D yazcak birşey bulamadım :D
 
Ben en çok Evkur halılarının üstünde duran 6-7 kg.'lık ve 8.000-9.000₺'lik bisiklet fotoğraflarını seviyorum. EgoloManiac
 
Güzel açıklanmış. Hemen herkesin anlayabileceği tarzda. Katılıyorum..):harika:

@U BoRa
 
Bisikleti bir yaşam tarzı, ulaşım aracı, spor, eğlence yada hobi olarak görenlerin yanında evet gezdirilebilir ego olarak görenlerinde olduğuna inanıyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Süleyman GÜNGÖR
Maalesef son yıllarda sosual medya denilen olgunun dahada y
 
Bisiklet bisiklettir. Kadın kadındır. İçki içkidir.

Şimdi düşünce paylaşımı falan güzel şeyler ama,otu boku şu şöyle midir demek böyle midir demek yok iyi değil. Tamam yardımlaşalım paylaşalım ama,bu değil. Her şey değil.

Sana biraz nietzsche,schopenhauer hatta varoluşçuluk edebiyatı önereceğim. Çünkü sorduğun,düşündüğün şeylerin yansımalarının kökü buralara dayanır. Ve küçük arkadaşım fosforunu bunlara harcama. Dediğim gibi bisiklet bisiklettir. Anlamlar yükleme,sonun hüzün olur.
 
Garajınızda bulunan 60-70 yıllık klasik orada hava atmayı sevdiğiniz için durmaz arabaya bakmaya, sürmeye doyamazsınız yılda 30 gün 40 gün kullanır kullanmazsın. Orada o arabadan aldığınız fayda zevktir. Veya köyünüze yaptırdığınız ev yılda 10 gün gidiyorsunuz diyerek buna da hava atma amaçlı diyemeyiz. Oradaki fayda havayı içinize çekmektir vs. Burada çok basit bir hataya düşülüyor. İnsan davranışını belirli kıstaslara indirmeye çalışıyorsunuz. İnsan gibi kendi davranışlarının amacını çok iyi anlamaz. Şu günlerde bu tarz şeylerin göze batmaya başlamasının sebebi öncelikle metaya ulaşım. Bu tarz ürünler daha erişilebilir olduğu için göze daha fazla batar. Ülkeye yeni giren ürünler, fikirler, teknolojiler bu konular hakkında daha fazla fikir oluşturuyor. Bu da fikirin kalitesi ve değerini düşürür. Aynen bahsi geçen dizide olduğu gibi.
 
  • Beğen
Tepkiler: Swezentje
Geri