Scudo Sports

Bisiklet Dünyasından Haberler

Emperyalist veya değil. Batı veya doğu. O veya bu farketmez. Sen güçlü olmazsan, eğitimin/ekonomin/üretimin olmazsa, kendi kendine yetebilen bir ülke olmazsan, diğer ülkeler sana değil, sen diğer ülkelere muhtaç olursan; daha güçlü olan bir ülke, bir gün gelir toprağına çöker. Buradaki "çöker" kelimesi tam anlamı ile kullanılmıştır.
Bu işin doğusu, batısı yok. Artık su/toprak/yeraltı ve yerüstü zenginlikleri önemli. Eskiden olduğu gibi "hadi yeni kıta keşfedelim oraya yerleşelim ordan bize kaynak gelsin" durumları yok.

Alt insan olayı söylemi için de yukarıdakiler geçerli aslında.

Batının bizi nasıl gördüğünden ziyade bizim dışarıya kendimizi nasıl gösterdiğimiz önemlidir. Eğer eğitimimiz, üretimimiz, ekonomimiz olması gerektiği gibi olsaydı emin olun, o "alt insan" söylemini biz batı için yapıyor olurduk. Örn: Fransa da kadınlar seçme seçilme hakkını 1945 yılında alabilmişti. Biz öndeydik Hemde çok öndeydik. Açık ve net. Sonra bir sürü şey değişti. Burası ayrı bir sohbetin konusu olur.

Kısaca; batı bizi alt insan olarak görüyor diye batıya kızmak düşman olmak yerine, "neden bizi alt insan olarak görüyorlar" sorusunu kendimize sormamız gerek. Türkiyede bu soruyu sorsanız sokakta, büyük çoğunluk "Çünkü bizi kıskanıyorlar" diyecektir. Sebep/Sonuç ilişkisi zaten olduğu gibi ortada.

Bu işin Doğu/Batı'sı var. Çünkü şu an Batı'nın hegemonyası altındayız. Batı'nın yayılmacılığı ve sömürgeciliğini, ve kesinlikle rakip tanımaz şiddet yeteneğini yok sayıp, onların ahlaki olarak daha üstün olduğunu iddia eden dur durak bilmez propagandasından bahsediyorum. Batı'nın bizi alt insan görmesinin bizim sorunumuz olduğunu söylemeniz tam bir aşağılık kompleksi yansıması. Hitler'in Yahudileri alt-insan görmesi aslında Yahudilerin suçu yani. Bu sonuca ulaşıyor. Victim-blaming yani kurbanı suçlama. O saatte orada ne işi varmış demek gibi bir şey. Yakıştıramadım açıkçası.

İkinci olarak, Batı bizi kıskanıyor demedim. Batı yönetimleri üçüncü dünyanın kaynaklarını şiddet ile çalarken uydurdukları insancıllık kılıfları arkasına saklanıyor, aslında özünde "manifest destiny" ya da "lebensraum" görüşleri, ne kadar inkar etseler de yaptıkları bu.

Batı topyekün bir homojen organizma olmadığı için Batı'ya kızmak mümkün değil zaten. Ancak Batı'nın hegemonya oluşturan güç odaklarının ikiyüzlülüklerine kızıyorum insani olarak. Taktir edersiniz ki bir taraftan Suudi Arabistan'ın Yemenli aç ve fakir çocukları bombalayan uçaklarını satan ve bakımını yapan, aynı anda Ukraynalı siviller için yas tutan timsah gözyaşları dökenler bir tepki uyandırıyor kişide.
 
Scudo
Bu işin Doğu/Batı'sı var. Çünkü şu an Batı'nın hegemonyası altındayız. Batı'nın yayılmacılığı ve sömürgeciliğini, ve kesinlikle rakip tanımaz şiddet yeteneğini yok sayıp, onların ahlaki olarak daha üstün olduğunu iddia eden dur durak bilmez propagandasından bahsediyorum. Batı'nın bizi alt insan görmesinin bizim sorunumuz olduğunu söylemeniz tam bir aşağılık kompleksi yansıması. Hitler'in Yahudileri alt-insan görmesi aslında Yahudilerin suçu yani. Bu sonuca ulaşıyor. Victim-blaming yani kurbanı suçlama. O saatte orada ne işi varmış demek gibi bir şey. Yakıştıramadım açıkçası.

İkinci olarak, Batı bizi kıskanıyor demedim. Batı yönetimleri üçüncü dünyanın kaynaklarını şiddet ile çalarken uydurdukları insancıllık kılıfları arkasına saklanıyor, aslında özünde "manifest destiny" ya da "lebensraum" görüşleri, ne kadar inkar etseler de yaptıkları bu.

Batı topyekün bir homojen organizma olmadığı için Batı'ya kızmak mümkün değil zaten. Ancak Batı'nın hegemonya oluşturan güç odaklarının ikiyüzlülüklerine kızıyorum insani olarak. Taktir edersiniz ki bir taraftan Suudi Arabistan'ın Yemenli aç ve fakir çocukları bombalayan uçaklarını satan ve bakımını yapan, aynı anda Ukraynalı siviller için yas tutan timsah gözyaşları dökenler bir tepki uyandırıyor kişide.
Yanlis anlaşıldım sanirim. Siz güçlü olmazsanız bati da sizi yer dogu da. Güç dedigim şeyde mesajımda bahsettiğim gibi eğitimden, üretimden gelir. Batı ile kisisel bir sorunum yok. Doğu ile de yok. Ama hümanist yaklaşımlar, su içinde yaşadığımız dünya için cok polliyannavari geliyor bana. Suriyeye üzülelim, irak a üzülelim, hatta Ukrayna ya üzülelim. Bunlar bence boş.
Oradaki halklar hepsi kendi sonunu hazırladı. Ukrayna da son 2-3 yılına bakın. Adamlar bildiğin dizide dürüst politikacı oynuyor diye seçti cumhurbaskanlarini. Adam cumhurbaskani secillmeden önce hiç rakipleri ile canlı yayında konuşmadı bile. Tv lerde önüne konulan metinleri okuyarak cumhurbaşkanı seçildi. Sonuc; Rusya göstere göstere geldi girdi ukraynaya. Ne bir hazırlık, ne bir politik adım. Hic birsey yok. Rusya girdikten sonra yine monolog lar ile " ölene kadar burdayız bize yardım edin" mesajlari.
Yanlis anlasilmasin; orada insanlar ölüyor umursamıyor değilim. Ama sorun şu ki bu insanlar direksiyonu isini bilmeyen birisine verdiler. Ve olan oldu.
Her millet kendi bacağından asiliyor. Eger direksiyona sen usta şoförü degil onun yerine soforlukten anlamayan adami getirirsen ilk virajda kaza yaparsın. Bunu bilmek için alim olmaya gerek yok.
Sözün ozu; batısı dogusu guneyi kuzeyi fark etmez. Güçsüz olan ulke/millet her turlu somurulur. Sömüren olarak sadece batı yi görmek yanlıştır. Güçlü olan mantikli/mantıksız bir sebep uydurur çöker güçsüz bir ulkeye. Son 30 yıldır gördüklerimiz farklı değildir. Olmayacaktır da.

Demem o ki; bati kötüdür söylemi bence artık güncelliğini yitirmiştir. Batısı da dogusu da ilk fırsatta sizden alacağını almak için hazır beklemektedir.

Alt insan söylemi için de birkac şey söyleyeyim.
Yahudilere alt insan diyen almanlar şu anda onlarin bilim.ve teknolojisinden faydalanıyor. Alt insan olarak görülen İsrail eğitim ve politik olarak inanilmaz üstün.
Olay kimin kimi alt insan olarak görmesi degil. Kimin eğitim ekonomi vs olarak daha güçlü olduğu. Bende size alt insan derim. Siz bana dersiniz. Bunun bir önemi yok. Onemli olan sonunda kimin kazandigidir. Eger bizim eğitim üretim ve ekonomimiz rekabet edecek düzeyde olsaydi; alman her hangi bir turke alt insan demis Fransız herhangi bir turke alt insan demiş umurumuzda olmazdı. Sizin deyiminizle aşağılık kompleksi yaklaşımı olmazdı. Ancal bu kompleksleri hareket eden bir çok kişi "bize alt insan dediler" diyerek bu komplekslerini daha çok ortaya çıkarmakla mesgul.
Sonuc; yahudiler alt insan diye anildilar ancak bilim ve egitim ile su anda bulundukları yere geldiler. Biz bundan 30 yil sonra nerde oluruz? Bunu herkesin kendi düşüncesine bırakıyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: ag249 ve Atasoy
Bisiklet yollarinin farkli hizlara gore duzenlenmesi meselesi icin yarisma yapilmis, herkese acik. Odul de 2000€, kendine guvenenler cozumlerini gonderebilir.

(link)

Bu yarismadan bahsetmistim, 37 proje aday olmus oylamaya acmislar. Cok detayli bakamadim ama epey kolpa projeler var. Forumda cok daha iyi proje cikartabilecek arkadaslarin olduguna eminim.

(link)
 
Batı yönetimleri üçüncü dünyanın kaynaklarını şiddet ile çalarken uydurdukları insancıllık kılıfları arkasına saklanıyor, aslında özünde "manifest destiny" ya da "lebensraum" görüşleri, ne kadar inkar etseler de yaptıkları bu.
Bu yazdığını okuyunca aklıma direkt bu sabah facebook'ta gördüğüm paylaşım geldi :

275131812_7089196377821775_1436066130272393766_n.jpg
 
Dünya bir yana, yurdum ne yana? :mad:

(link)
 
Dünya Turu Yapmış, Antalya'da Çalınmıştı: ABD'li Gezginin Bisikleti Bulundu


(link)
 
Tüm mesajı okumadım ama konu ne ara siyasete geldi.
 
Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’na Birleşmiş Milletler ödülü
Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nu 2013 yılında İzmir Saat Kulesi önünde başlatan ve aradan geçen yıllarda organizasyonu 30 ülkeden 155 kente ulaştıran Türk kadınları Sema Gür ve Pınar Pinzuti, başarı hikayeleriyle Birleşmiş Milletler’in (BM) 2022 Dünya Bisiklet Günü Özel Ödülü’ne layık bulundu.

(link)
(link)

FOhhXg_XwAc3Jni
 
Son düzenleme:
Bu haberlerin artarak devam edeceğini umuyoruz....
(link)
Türkiye turunda takımları yuhalayanlar da buradan değil mi cem abi. Yol ortasında yürüyüp peloton'a kaza yaptıran.
 
  • Beğen
Tepkiler: Cemal Ç.
Adil, ayrımcı olmaya ya da günah keçisi aramaya gerek yok.
Dünkü talihsizlikler her yerde olabilir, geçmişte de olmuştu...
Tüm yarışa bakıp, bittiğinde genel bir değerlendirme yapalım olur mu?
 
Adil, ayrımcı olmaya ya da günah keçisi aramaya gerek yok.
Dünkü talihsizlikler her yerde olabilir, geçmişte de olmuştu...
Tüm yarışa bakıp, bittiğinde genel bir değerlendirme yapalım olur mu?
Cem abi;

Mahallemizdeki pastaneci benim sayemde Eurosport 2 üzerinden bisiklet yarışı izlemeye başladı. Hani beni de öyle sürekli bisiklet, tayt ve daracık mayo falan görünce tabi normal. Çok anlamasa bile Jumbo Visma'yı tutuyor. (renkleri hoşuna gitti). Krem şanti ile pasta sıvayan adam bugün geldi bana neden yuhaladılar, neden yolun ortasında adam yürüdü, kaza oldu diye sordu.

Krem şanti ile pasta sıvayan adam.

Pastaneci.

Bisiklete bile binmiyor.



Ben yerin dibine girdim.
 
  • Hahaha
Tepkiler: suyunsesi
İnsanoğlu algıda seçici, sansasyona meyilli, komplo teorilerine gönüllü...
Bir organizasyon hangi konuda yapılırsa yapılsın hafızalarda böyle nahoş olaylar daha çok yer ediyor.
Oysa bu yarış boyu ne kadar çok özel ve ilginç hikâyeler var.
Bakmak ve görmek ....
Büyük usta John Berger'i saygı ile anıyorum (Görme Biçimleri)...
 
Anladığım kadarıyla yolun ortasında yürüyen şahıs zihinsel engelliymiş. Mahallenin delisi yani.
Kötü olan, sarı kıyafetli görevlinin pelotona bakarken onun farkına çok geç varması. Basireti bağlandı elemanın.

Mesajı sadece bir yorumla bırakmayayım, UCI yeni bir teknolojiyi onaylamış, haftasonu Paris-Roubaix turunda kullanımına izin çıkmış:

(link)

Range Rover araçlarda olduğunu duyup imrenirdim, yolun durumuna göre rahat sürebilmek için teker basıncını sürücünün istediği gibi artırıp azaltmasını sağlayan bir teknoloji. Perakende fiyatı şimdilik 4000 Avrocuk :)
 
Bisiklet kullanicilari uzerinde trafigin yarattigi stres hakkinda bir arastirma

(link)

Once arastirm yapip buradan bir takim sonuclara variyorlar. Daha sonra bu sonuclari baz alarak bisikletliler icin trafik ve altyapi duzenlenmesi yapilacak.
 
İzmir Karşıyaka belediyesi ile Bisan firmasının ortaklaşa yürüttüğü projeden bugün haberim oldu, sizlerle paylaşmak istedim, karsiyaka belediyesi vatandaşın kullanmadigi eski bisikletleri toplayip Bisan firmasina götürüyor ve firma bunlari kullanilacak hale getirip tamir ediyor eksiklerini gideriyor,mahalle muhtarlarinin tespit ettiği,durumu olmayan ailelerin çocuklarına teslim ediyor,23 Nisan Ulusal egemenlik ve çocuk Bayramı dolayısıyla da çok anlamli bir çalışma olmuş,bize çocukların mutlu olduğu bir dunya lazim,bunlar güzel hareketler emeği geçenlere teşekkür ederiz 🙏👍
IMG_20220422_124221.jpgIMG_20220422_124309.jpgIMG_20220422_124254.jpg
 
Bisikletle Dünyayı Geziyor

(link)
 
Arka teker değil enerji santrali...
(link)
 
Arka teker değil enerji santrali...
(link)
Abi yerçekiminden enerji elde edilebiliyor olsaydı, şu anda fosil yakıtlar bir yana, hiçbir yenilenebilir enerji kaynağına da gerek olmazdı.
Cismin ağırlığından sürekli enerji elde etmek için, kazandığından fazla enerji harcayıp onu eski konumuna getirmen gerekir.
Yani eğer "bir nisan" türü bir haber değilse, bu yeni bir erke dönergeci. O iş olmaz :D
 
UCI Paris-Roubaix' de kullanılmasına izin vermiş, bu yıl ki yarışta kağıt gibi yamulup katlanan jantları görünce neden olmasın dedimdi...
@Özcan .....
 
Geri