Atakan K.
Aktif Üye
- Kayıt
- 23 Temmuz 2014
- Mesaj
- 131
- Tepki
- 353
- Yaş
- 29
- Şehir
- Hatay İskenderun
- Başlangıç
- 2002—03
- Bisiklet
- b'Twin
- Bisiklet türü
- Yol bisikleti
Şehir merkezi bir ucundan b
İlçe merkezinin bir ucundan bir ucuna yürüyerek 15 dkda ulaşılabiliyor.
Bisiklet ile ilçenin içerisinde bir noktadan bir noktaya 15dk içerisinde çok rahat ulaşım sağlanabiliyor, eğim neredeyse yok.
İlçe merkezinde bu alışveriş yapılan konumların hepsi 5dk içerisinde ulaşımı olan bir çember içerisinde. İlçe merkezinin bir ucundan bir ucuna yürüme süresi ise max 15dk zaman alır. Alışveriş yapan kitle arabası ile avmye gidiyor. Oradaki arabaların geneli çalışanların arabaları zaten. Topu topu 2 tane 1 kmlik cadde. Onların da yarısında park yasağı var kalanın da sadece tek tarafına park edilebiliyor. Dolmuş güzerhahı değiştiğinde işleri bir anda kesilen işletmeler oldu. Çünkü herkes evine gitmeden önce alacağını alıp dolmuşa biniyor. Alışveriş yapan kitlenin yayalar olduğunu anlamaktan bile acizler.
İlçenin bir ucundan bir ucuna yorulmadan terlemeden 15-20 km/h hız ile bisiklet yolculuğu maximum 15dk sürüyor. Max uzaklık 7-8 km zaten. Çoğunluk 4-5 kmlik çember içerisinde yaşıyor.
İklim olarak 4 mevsim bisiklet kullanımına uygun.
Şehir içi sürüşte max 3-4 metre rampa çıkarsınız. İlçe merkezinde o da yok.
Aslında tam anlamıyla bir bisiklet şehri iskenderun. Zaten şehrin yaşlı insanları işe bisiklet ile gidip gelirlerdi. Aslında birileri rahatına fazla düşkün olduğu için şehirde trafik var. Bir İstanbullunun toplu taşımadan indikten sonra yürüdüğü mesafelere araba kullanıyor çoğu insan.
Bu konunu haricinde o video içerisindeki şahışların genelinin şehire sonradan göçen tipler olduğunu söylemem gerekli. Zaten kalabalığın da trafiğin de asıl sebebi bu tipler. 45+ yaş jenarasyondan herkesin birbirini tanıdığı bir şehir. Arkadaşlarımın yarısının babası babamın arkadaşı veya ahbabı çıktı. Birileri hep arkaşımın arkadaşı çıkıyor. Herkesin birbirini tanıyabileceği kadar küçük bir şehir İskenderun. 40-50 bin nüfuslu bir modern bir Akdeniz sahil şehriyken böyle profiller de gelmeye başlamış son 30-40 yılda.
Fikrimi söylemem gerekirse yol olması güzel ama araç parkları ile cadde arasında olması kötü olmuş. Birde zaten bisiklet yoluna pek ihtiyaç duyulan bir şehir değil aslında. Ben hep sağ şeridi ortalayarak kullandım ve arkamdaki arabalar ne üzerime sürdüler ne korna çaldılar ne de sinirli sinirli gaza basarak yanımda geçtiler. Trafikte bisiklet kullanımına alışkınlar ve insanların pek acelesi yok.
(link)
Iskenderun’u çevreleyen 30 kilometreyi bulacak olan bisiklet yolu projesi vatandaşların ve esnafın tepkisini çekiyor. İskenderun.org mikrofonlarına konuşanlar “Park sorunu olan şehrimizde yolları daraltarak esnafımızı daha da sıkıntıya sokan bu çalışmadan vaz geçilsin” dediler
Pislet neymiş gardaş, ben doblomu tükkanin önüne nasil koyacam ? Diye höykürmüsler.
İlçe merkezinin bir ucundan bir ucuna yürüyerek 15 dkda ulaşılabiliyor.
Bisiklet ile ilçenin içerisinde bir noktadan bir noktaya 15dk içerisinde çok rahat ulaşım sağlanabiliyor, eğim neredeyse yok.
İlçe merkezinde bu alışveriş yapılan konumların hepsi 5dk içerisinde ulaşımı olan bir çember içerisinde. İlçe merkezinin bir ucundan bir ucuna yürüme süresi ise max 15dk zaman alır. Alışveriş yapan kitle arabası ile avmye gidiyor. Oradaki arabaların geneli çalışanların arabaları zaten. Topu topu 2 tane 1 kmlik cadde. Onların da yarısında park yasağı var kalanın da sadece tek tarafına park edilebiliyor. Dolmuş güzerhahı değiştiğinde işleri bir anda kesilen işletmeler oldu. Çünkü herkes evine gitmeden önce alacağını alıp dolmuşa biniyor. Alışveriş yapan kitlenin yayalar olduğunu anlamaktan bile acizler.
İlçenin bir ucundan bir ucuna yorulmadan terlemeden 15-20 km/h hız ile bisiklet yolculuğu maximum 15dk sürüyor. Max uzaklık 7-8 km zaten. Çoğunluk 4-5 kmlik çember içerisinde yaşıyor.
İklim olarak 4 mevsim bisiklet kullanımına uygun.
Şehir içi sürüşte max 3-4 metre rampa çıkarsınız. İlçe merkezinde o da yok.
Aslında tam anlamıyla bir bisiklet şehri iskenderun. Zaten şehrin yaşlı insanları işe bisiklet ile gidip gelirlerdi. Aslında birileri rahatına fazla düşkün olduğu için şehirde trafik var. Bir İstanbullunun toplu taşımadan indikten sonra yürüdüğü mesafelere araba kullanıyor çoğu insan.
Bu konunu haricinde o video içerisindeki şahışların genelinin şehire sonradan göçen tipler olduğunu söylemem gerekli. Zaten kalabalığın da trafiğin de asıl sebebi bu tipler. 45+ yaş jenarasyondan herkesin birbirini tanıdığı bir şehir. Arkadaşlarımın yarısının babası babamın arkadaşı veya ahbabı çıktı. Birileri hep arkaşımın arkadaşı çıkıyor. Herkesin birbirini tanıyabileceği kadar küçük bir şehir İskenderun. 40-50 bin nüfuslu bir modern bir Akdeniz sahil şehriyken böyle profiller de gelmeye başlamış son 30-40 yılda.
Fikrimi söylemem gerekirse yol olması güzel ama araç parkları ile cadde arasında olması kötü olmuş. Birde zaten bisiklet yoluna pek ihtiyaç duyulan bir şehir değil aslında. Ben hep sağ şeridi ortalayarak kullandım ve arkamdaki arabalar ne üzerime sürdüler ne korna çaldılar ne de sinirli sinirli gaza basarak yanımda geçtiler. Trafikte bisiklet kullanımına alışkınlar ve insanların pek acelesi yok.



