Scudo Sports

Besinler ve faydaları

yazıyı okuduktan sonra ne kadar hatalı bir şekilde beslendiğimi bir kez daha anladım. teşekkürler paylaşım için.
 
Scudo
@Burak Coskun

(link)

Doğal,katkısız,garantili,performanslı besin destek ve bakım ürünleri
Ürünler hakkında herkonuda yardımcı oluruz
 
Güzel paylaşım emeğinize sağlık.
 
Egsersiz sirasinda kullanilan enerjinin iki temel kaynagi vardir. Bunlar:

Anaerobik Enerji Yolu ( oksijensiz )
Aerobik Enerji Yolu ( oksijenli )
1-ANAEROBIK ENERJI YOLU
Bu sistemde çalisma için gerekli enerji tümüyle oksijensiz ortamda saglanir. Iki mekanizmasi vardir:
a) Alaktik Enerji Yolu ( ATP-CP )
b) Laktik Enerji Yolu (L.A.)

a) Alaktik Enerji Yolu:
ATP kas yapisinda bulunan kimyasal bir bilesiktir. Adenin, ripoz ve üç fosfat kökünün bilesiminden olusmustur. ATP'den bir fosfat kökünün ayrilmasi ile bilesik adenozin difosfata (ADP ) dönüsür. Bu sirada 12 kcal enerji açiga çikar.
ATP -------- ADP + P ------ ENERJI -------- Kassal aktivite

Bu yolla, kaslarda en antrenmanli sporcularda bile 6-8 saniye süre ile enerji üretilebilir. Yani alaktik enerji ile 100 metre kosusunun tamamlanmasi mümkün degildir. Kaslarda ATP'den baska yüksek enerji veren diger bir fosfat bilesigi keratin fosfattir ( CP ). Dogrudan kas tarafindan kullanilamaz. Ancak fosfatini ADP'ye kolayca aktarir ve kisa yoldan ATP yapimini saglar. Dinlenme döneminde ATP bir fosfatini keratine vererek keratin fosfat yapar ve gerektiginde kullanilmak üzere kaslarda depolanir.

CP -------- C + P

b) Laktik Enerji Yolu:
Bu yolla glukoz ve glikojen oksijensiz olarak laktik aside dönüsür. Açiga çikan enerji ile 4 molekül ATP sentezlenir. Ancak bunlardan ikisi reaksiyon için gerekli enerjinin saglanmasinda kullanilacagi için net ATP kazanimi 2 moleküldür.

Glukoz + ATP ------------ 2 laktik asit + 4 ATP

Glikojen + ATP ----------- 2 laktik asit + 4 ATP

Açiga çikan enerji keratin fosfatta oldugu gibi dogrudan kas çalismasinda kullanilmaz. Ilk önce parçalanmis durumdaki ATP'nin yeniden yapilmasinda kullanilir. Sistem fosfojen sistemi ile saglanan aktiviteye ek olarak 30 -40 saniye süreyle maksimal kas aktivitesi için gerekli enerjiyi saglar. Bu sürenin uzamasi durumunda kaslarda biriken laktik asit miktari artacagindan enerji üretimi durur. Bu noktadan sonra sporcu ya aktivitesini düsürmeli ya da dinlenmeye geçmelidir. Böylece aerobik sistem devreye girer ve birikmis olan laktik asit glikoz ve piruvik aside parçalanir.


2- AEROBIK ENERJI YOLU
Aerobik sistem ile besin maddeleri oksitlenerek enerji elde edilir. Glikoz, yag asitleri ve amino asitlerin yakilmasi mümkündür ( vücuttaki amino asitlerin % 60'i karbonhidrata dönüsmeye uygundur ).

Karbonhidratlar

Yag asitleri + Oksijen --------- Su + Karbondioksit + ENERJI

Amino asitler
Aerobik sistem yeterli besin oldugu sürece sinirsiz miktarda enerji saglayabilir. Örnek olarak 1 mol glikozun ( 180 gr ) oksidasyonu ile 686 kcal enerji açiga çikar. Aktivite süresine bagli olarak enerji tüketimi ve hangi yolla karsilandigi asagidaki tabloda verilmistir.



10 sn. 1 dak. 2 dak. 4dak. 10 dak. 30 dak.
Anaerobik 25 40 45 45 35 30
% 85 65-70 50 30 10-15 5
Aerobik 5 20 45 100 200 700
% 15 30-35 50 70 85-90 95
Toplam (kcal) 30 60 90 145 285 730



Bu bilgiler yapilan sporda kullanilan enerji yollarinin saptanmasinda ve spora uygun antrenman programinin çikartilmasinda yararli olacaktir. Böylece fosfojen sisteminin kaslarda ani güç desarjini gerektiren patlayicilik, sürat ve büyük kuvvet gerektiren çok kisa süreli çalismalarda, laktik sisteminin kuvvet ve süratte dayaniklilik çalismalarinda, aerobik sistemin ise uzun süreli çalismalarda kullanilacagi görülmektedir.
Çesitli spor dallari ve kullandiklari enerji sistemleri asagida verilmistir.

Tabloda görülecegi gibi, slalom kayagi agirlikli olarak, anaerobik sistemi çalistirmaktadir. Mukavemet kayagi ise, hemen hemen yalnizca aerobik bir spor olarak tanimlanabilir.

Dagciligin çesitli dallari için elimizde veri yoksa da, tablodaki bilgiler isiginda, uzun yürüyüs ve ekspedisyon etkinlikleri için aerobik sistemin gelistirilmesi gerekecegi görülmektedir. Kaya tirmanisinda ise, özellikle üst vücut kas gruplarinda anaerobik sistem, tirmanis genelinde ise, L.A-aerobik sistem ve aerobik sistem etkin olacaktir.
 
  • Beğen
Tepkiler: Fatih Süalp
Meyve yemeyi arttırmalıyım bu yazıdan onu çıkarıyorum..teşekkürler paylaşımınız için çok yararlı bir yazı...
 
Çok teşekkürler.. Bu bilgileri bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim..Uzun yollar için çok işime yaradı.. :)

İyi pedallar dilerim.. :)
 
Madde araları dışında kayısıdan söz edilmemiş. Bu bence büyük bir eksiklik çünkü kayısının önemi gerçekten çok büyük. Öyleyse ben değineyim...:)

KAYISININ BESİN DEĞERİ

Kayısı Meyvesinin Tüketim Alanları

Dünyada üretilen kayısının önemli bölümü sofralık olarak tüketilmektedir. Ancak kayısıda hasat döneminin kısa olması ve taze kayısının çabuk bozulması nedeniyle kayısı daha çok kurutularak veya işlenerek değerlendirilmektedir. Dünya yaş kayısı üretiminin yaklaşık % 20-25’lik kısmı kurutulmaktadır. Sofralık ve kurutmalık olarak değerlendirilen kayısıdan geriye kalan kısmı ise işlenerek değerlendirilmektedir.

Kayısı çekirdeklerin tatlı olanları çerez olarak tüketilmekte, acı olanlar ise kozmetik ve ilaç sanayiinde hammadde olarak kullanılmaktadır. Ayrıca kayısı çekirdeğinin tohum ve kabuğundan badem yağı, yemeklik yağ, benzaldehit (aroma esansı), furfural, aktif karbon, amigdalin ve hidrosiyanik asit elde edilmektedir. Kayısının gövde, dal ve çekirdek kabukları yakacak olarak kullanılmasının yanı sıra kayısı ağacının yaş ve kuru yaprakları hayvan yemi olarak değerlendirilmektedir.

Kayısının Besin Değeri

Kayısı insan sağlığı bakımından önemli bir yere sahiptir. pH’ı 3-4 arasında değişen taze kayısı dokuz farklı şeker, on sekiz serbest amino asit, zengin A vitamini ve beta karoten, yüksek miktarda potasyum ve demir elementi ihtiva etmektedir. Yaş meyvede çağla döneminde yüksek olan C vitamini (50-60 mg/kg) meyvenin olgunlaşması ile birlikte azalmaktadır (30-50 mg/kg).

Kayısının İnsan Sağlığı Bakımından Önemi

Kayısı, insan vücudunun günlük enerji ve protein gereksiniminin karşılanmasında çok az katkıda bulunmakla birlikte mineral maddelerden potasyum ve vitaminlerden ß-karotence çok zengindir. A vitaminin öncül maddesi olan ß-karoten vücudu ve organları saran epitel doku, göz sağlığı, kemik, diş gelişmesi ve endokrin bezlerinin çalışması için gereklidir. Bu görevlerinden başka A vitamini üreme ve büyümede, enfeksiyonlara karşı vücut direncinin artmasında önemli rol oynar. Diğer taraftan A vitamini normal vücut hücrelerinin kanserli hücreye dönüşmesinin başlıca sorumlusu olan aktif karsinojenlerden tekli oksijenin oluşmasını önlemekte veya oluştuktan sonra etkisiz hale getirmektedir. Ayrıca A vitamini organizmanın ve sağlıklı hücrelerin direncini artırarak kansere karşı koruyucu görevi yapmaktadır. Bu koruyucu aktivite sigara ve alkol kullananlar için daha da önemlidir. Serbest radikallerin oluşumuna ve hücre ölümüne neden olan protein ve yağ asitlerinin bozulma tepkimelerini önlemektedir.

Kayısının sodyumca fakir potasyumca zengin olması nedeniyle kalp yetmezliği, böbrek hastalıkları, hepatit siroz tedavisinde olumlu etkileri olduğu bildirilmektedir.

Kuru kayısının beslenme ve sağlık açısından en önemli bileşiklerinden birisi de diyet lifidir. Kuru kayısının 100 g’da yaklaşık olarak 24 g diyet lifi bulunur. Yetişkin bir insanın günlük diyet lifi gereksinimi ise 25 gramdır. Diyet lifi sindirim sistemimizde salgılanan enzimler tarafından hidrolizlenemeyen polisakkarit ve lignin gibi bileşiklerden oluşmaktadır. Diyet lifi kabızlık, irritabl kolon sendromu, apandisit, hemoroid, diş hastalıkları, şişmanlık, şeker hastalığı, kroner kalp hastalıkları ve klon kanseri gibi hastalıkların oluşum riskini azaltmakta, bağırsakların düzenli çalışmasını sağlamaktadır.
Kaynak: (link)

Bir de küçük bir yorum! Kan demek can demek, enerji demek, sağlık demek. Kan değerleri için de Kayısı hayat demek. Ülkemizin çeşitli yerlerinde harika kayısı türleri var. Lütfen araştırın hak vereceksiniz...

Dip Not: Malatyalı değilim...:)
 
  • Beğen
Tepkiler: yunus cansu
Ayrıca birşey eklemek istiyorum.

Forumu tam anlamı ile inceleyemedim ama gördüğüm kadarı ile yeterli derecede antreman (bisiklet turları+geziler+günlük antreman) öncesi ve sonrası için beslenme diyetleri yer almıyor.

Bu gün çok fazla konu gezindim fakat bir tane bile tur veya gezi sonrası protein tozu tavsiyesi görmedim.

Aslında beslenme konusunda çok önemli.
 
nohut ve bulgur pilavı hariç yemek seçmem ne bulursam yerim içecek olarakta içkiler ve süt hariç her türlü meşrubat ve doğal meyve sularını içerim meyvelerde muzu iki parmak yerim çoğu baş ağrısı yapıyor diğerlerini o anki isteğime bağlı yerim.kısacası spor için bir diyet yapmıyorum
 
  • Beğen
Tepkiler: yunus cansu
herkesin kendine göre bir diyeti olması gerekiyor. antrenman sonrası sabit bir diyet yokki.o an nasıl bir antrenman yaptığın önemli. zaten forum genel de herkes tecrübelerini aktarıyor. bence buna takılma. sen bisikletine bin antrenmanını yap. uzun antrenmanlarına kahvaltısız çıkma(yumurta uzun süre tok tutuyor) yani bu tarz şeyler söyleyebilirim. zaten şunu d ekleyeyim sabit reçetelere kanma, kendine uygun ne geliyorsa onu uygula, ben desem ki sana sabahleyin antrenmana aç çık, bu sana uymazsa sen tok çıkarsın. diyete uyacağım diye sağlığından olma.

zaten forum kuralların da da şöyle bişey vardı sanırım, forum da yazanlardan forum sorumlu değildir gibi, yani herkes okuduğunu yazdığını araştırmalı, özellikle beslenme konusun da sadece forumdaki bilgilerle yetinilmemeli, malum bilip bilmediğimiz her konuda yorum yapmayı seviyoruz bu nedenle beslenme konusun da yanlış bilgilendirilebilirsin. beslenme önemli.

not, ben bu yazıyı direkt cevapla dedim sanırım alıntı yapmam gerekiyormuş. bu yazıyı volkan ayaz arkadışımız için yazdım, ortada öyle alakasız gibi durmasın da
 
  • Beğen
Tepkiler: yunus cansu
Geri