Scudo Sports

Başıboş köpeklerle mücadele ve kurumların sorumluluğu

Maalesef kızcağız sol beyin ölümü gerçekleşmiş.Allah ailesine sabır kızımıza açil şifalar nasip etsin..
2 kız babası olarak çok çok üzüldüm Allahım sabır versin ailesine :agla:
 
  • Beğen
Tepkiler: Esatesat
Scudo
Bu dediğin mantıklı geldi, can almadan çözüm ancak bu şekilde olabilir sanırım. Ama sorun şu ki, o arazileri çevrelemek için kilometrelerce çelik telden yapılma çit gerekir.
Kamu harcamalarının türüne, içeriğine bakılınca çokta zor değil aslında. Bunun yanı sıra arkadaşın dediği gibi STK desteğiyle de yapılabilir. Başka türlü bir çözüm benim aklıma gelmiyor.
 
20 milyon sokak hayvanı için kaçar tane barınak inşa edilmelidir? Hangi STK'nın gücü buna yeter?
Gecekondu gibi tüm şehirlere öbek öbek barınak yapmak gerekir.
 
Evde besleyenlerin daha sonra sokağa bırakması yasaklanmalı. Evcilleşen hayvan sokağa uymuyor.
Sokakları tamamen köpeklerden arındıralım fikrine ise karşıyım. Hastalıklı, aşırı saldırgan olanlar tespit edildiğinde öldürülebilir ama diğerlerine karışılmaması gerek. Bırakın kendi halinde yaşasınlar.
Bir köpek ısırdı diye tüm köpekleri öldürelim demek yanlış. Trafik kazası oluyor diye tüm motorlu taşıt kullanımını yasaklamak mı gerek? Bir sürücü hatalı sürdü diye tüm sürücülere ceza kesilmediği gibi bir köpek ısırdı diye tüm köpekler öldürülemez. Trafik kazalarında ölen yaralanan sayısı köpek ısırması sonucunda yaralanan ölen sayısından daha fazla.
 
20 milyon sokak hayvanı için kaçar tane barınak inşa edilmelidir? Hangi STK'nın gücü buna yeter?
Gecekondu gibi tüm şehirlere öbek öbek barınak yapmak gerekir.
Hocam 20 milyon sayısını kim verdi merak ettim? İstanbul için 120-130 bin gibi bir rakam var.

(link)

10 bin m2 alana 300 hayvan alınabiliyor.

(link)

Özellikle Anadolu yakasında çevrilecek alan çok fazla.
Bina temelli değil alan temelli bir izolasyon sistemi.
 
  • Beğen
Tepkiler: sccetin
  • Beğen
Tepkiler: Scyleia
Köpekleri ve hayvanları çok seviyorum, sokak hayvanlarını elimden geldiğince sevip beslemeye çalışıyorum fakat bisiklet ile yola çıktığımda o sevdiğim hayvanlar tamamen bir kabusa dönüşüyor, hiç bir şekilde köy yollarına giremiyorum bu yüzden.
 
Gerçekten bu konuya mantık çerçevesinde yaklaşarak iki taraf için de uygun çözümler üretilmesini savunan gerçek hayvanseverlerden ayrı tutarak diyorum ki bu "köpektapar" tayfanın "köpektapar"lığı o köpekler kendi oturdukları mahalleleri basıncaya kadar. Moda'dan otomobile binip Göçbeyli'de yollara mama döküp kendi güvenli muhitine dönerek kendini hayvansever sanan kokonalar var ya siz onları 10-15 yıl önce görecektiniz. Moda'nın her tarafından köpek çeteleri fışkırıyordu, Yoğurtçu parkı'nda köpekler adeta kendi cumhuriyetini ilan etmişlerdi. Kadıköy Belediyesi'nin telefon hatları "alın götürün bu köpekleri" diye bağıran cazgır kokanaların şikayetlerinden geçilmiyordu.
 
Gerçekten bu konuya mantık çerçevesinde yaklaşarak iki taraf için de uygun çözümler üretilmesini savunan gerçek hayvanseverlerden ayrı tutarak diyorum ki bu "köpektapar" tayfanın "köpektapar"lığı o köpekler kendi oturdukları mahalleleri basıncaya kadar. Moda'dan otomobile binip Göçbeyli'de yollara mama döküp kendi güvenli muhitine dönerek kendini hayvansever sanan kokonalar var ya siz onları 10-15 yıl önce görecektiniz. Moda'nın her tarafından köpek çeteleri fışkırıyordu, Yoğurtçu parkı'nda köpekler adeta kendi cumhuriyetini ilan etmişlerdi. Kadıköy Belediyesi'nin telefon hatları "alın götürün bu köpekleri" diye bağıran cazgır kokanaların şikayetlerinden geçilmiyordu.
Kaç kokona tanıyorsunuz böyle modadan göçbeyliye mama götüren? Bu dediğiniz bir semtteki kişilere karşı nefret söylemi oluyor biraz.
 
@Samet M. Diyeceğim şey köpek ilkelliğini savunuyormuşum gibi görülmesin: Ebeveyn olarak hataları var, ve en çok da onların canı yandı. Böyle bir toplumda 10 yaşında kız çocuğumu ben tek başına dışarıda bulundurmam. Yanında ona göz kulak olacak biri olması gerekiyordu. Köpek olmaz da başka bişey olur, bir sürü çocuk sapığı var, kaçırıp para isteyecek şahıs olur, insanlara dükkanlara çarpan driftçi apaçiler var, delifişek gibi süren kuryeler var, var da var... Umarım yaşama tutunur bu yavrucak.
 
@can_celik ben size harfiyen katılıyorum. Maalesef ki bir çok konuda güvenlik problemi var.
 
Başıboş köpekler kadar sahipli köpekler içinde bir çözüm bulunmalı. Antrenman dönüşü, son köyden geçiyorum. Köyün çıkışı, yukarı eğimli olan son 30 metrede toplam 15 tane, büyük çoğunluğu kangal yada yakın bir tür olmak üzere "sahipli" köpek var. Bir kısmı uzaktan havlayan grup ancak 8 tanesi insan yiyecek gibi, "sahiplerinin" de aç bırakması ile agresiflikleri iyice artıyor. Malum antrenman harici ilçeye giderken de arabayla sürekli geçtiğimiz bir köy olur bu köy, son 6 aydır köpeklerin kaburgaları fark edilir ve sayılır hale geldi. Bu 30 metrelik koridordan 15 dakikada ancak çıkabildim, yolun dibinde evlerinde oturan "sahipleri" ise havlamalarıyla ortalığı yıkan köpeklerine ve benim hoşt diye bağırışlarıma bir kez olsun kafalarını çıkarıp ne oluyor diye de bakmadılar. Bu yolun aktif bir yol olduğunu ve ağır tonajlı araçlarda dahil olmak üzere bir çok aracın geçtiğini de belirtmek isterim, köpekler araçlara sardıkları için trafiği tehlikeye atma durumu da söz konusu. Gerekli mecralara başvuracağım ancak sosyal medyadan tepki gelmediği müddetçe birilerinin bir adım atacağını zannetmiyorum.
Belki bizim, belki bir başkasının başına bu 30 metrede sırf köpekler bağlı tutulmadığı için bir saldırı olayı gelecek, iş işten geçmiş olacak ancak bizim insanımız "Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" düşüncesi ile yaşadığı için başına gelmeden anlamıyor maalesef...
 
Bugün Bursa Bademli yolundan, Mudanya istikametine yaptığım sürüşte çete halindeki 3 ayrı köpek topluluğu 3 kez yolumu kesti. Güzel bir tempo tutturmuş verimli bir antrenman yaparken sürüşüm 3 kez bölündü. Bu rotada her sezon başıboş köpek popülasyonu daha çok artıyor. Böyle giderse köpek tarafından saldırıya uğramak , veya 4-5 şeritli bir iniş trafiğinde kazaya kurban gitmek arasında seçim yapmak zorunda kalacağız. Mudanya belediyesini bu konuda inanılmaz derecede pasif ve vurdumduymaz buluyorum.
 
Çok üzücü haberler ne yazık ki :(

Uzaktan gördüğümde mutlaka sesleniyorum onlara (gel oğlum, aslanım benim), bisikletten ürküyorlar, insandan değil (en azından ben öyle düşünüyorum). Seslenince işler hep daha kolay oluyor sanki. Kovalamayan yok mu var tabi.

Hele ki saldırdığı bilinen köpekler ise ona yaklaşana dek üstüne doğru yönleniyorum ki kovalayınca kaçacak yerim olsun. Yaklaştığımda yolun öbür tarafına doğru hızlanarak uzaklaşırım, sesimi de yükseltirim çoğu ürküp uzaklaşıyor. Baktım ısrarcı, mataradan su sıktığımda kovalamaya devam eden olmadı. 37 senedir ısırık almadım, şimdilik diyelim. Geri döndüğüm hiç olmadı köpek yüzünden.
 
Soğukkanlılığı korumak, hayvanın suyuna gitmek ve sprint atıp yanlarından geçmek ikilemini hemen her süruste yaşıyorum. Dün ikincisini tercih ettim ve kılpayı kurtuldum. Kelle koltukta bisiklet sürmeye çalışıyoruz resmen.
 
Hiç kimse stres altında antrenman yapamaz, hiç kimse stres altında keyifli sürüşler yapamaz. Kimse kusura bakmasın; nasıl ki çocuklu bir evde hiç kimse her hangi bir silahı ulu orta masa üstüne bırakıp gidemez, bu da öyle bir şey. Yanlış kullanıldığında bildiğiniz kağıt bile jilet gibi kesebiliyorken, yanlış sebeplerde terk edilen ve psikolojileri alt üst olan köpek dostlarımız da bildiğiniz ölümcül tehlikeye dönüşebiliyorlar. Ülkemizin, masa üzerine bırakılmış tabanca misali huzursuzluk yaratan bu durumunun en hızlı şekilde çözülmesi elzemdir. Gerekli baskıları nerelere ne şekilde yapacaksak, nerelerden nasıl organize olacaksak, bir an evvel başlanmalı.
 
Geri